Türkiye'nin konuştuğu "mavi gömlekli" yaşananları anlattı: Korkudan kendi evimde kalamıyorum
Türkiye'nin 'Mavi gömlekli' olarak tanıdığı 22 yaşındaki mimarlık öğrencisi İbrahim Aktan, Marmaray'da karıştığı olay sebebiyle sosyal medyada 'hedef tahtasına' konuldu. Hem ailesinin hem de kendisinin iletişim bilgilerinin paylaşıldığını ve ölüm tehditleri aldığını dile getiren üniversite öğrencisi, korkudan kendi evinde kalamadığını söyledi. Peki o gün 2 çocuğunun yanında burnu kırılan baba ile yaşadığı gerilimin sebebi neydi? Taraflar polis merkezinde birbirinden şikayetçi oldu mu? İşte herkesin merak ettiği o soruların yanıtları...
İstanbul'daki Marmaray hattında yaşanan kavga, Türkiye'nin gündeminde ilk sırada yer aldı. Trene iki çocuğuyla binen baba Deniz E.'nin kapının önünde duran Zehra A. ile tartışması sonucu gerilim tırmandı. Olaya iki kişinin daha dahil olduğu anlar, sosyal medyada hızla yayıldı. Peki Türkiye'nin "Mavi gömlekli" olarak tanıdığı 22 yaşındaki mimarlık öğrencisi İbrahim Aktan o gün neler yaşadı? İşte yanıtı...
"Mimarlık öğrencisiyim. Okuldan eve gitmek için Marmaray'a binmiştim. Bostancı'da o baba çocuklarıyla trene binmeye hazırlanıyordu. Kapı önünde 17-18 yaşlarında bir kız vardı. Adam girer girmez kıza yüksek sesle 'Sen niye orada durup beni engelliyorsun?' diye yüklendi. Ama yan taraf bomboş, oradan kolayca geçilebilirdi. Kız 'Afedersiniz abi' dedi. Buna rağmen adam devam etti. Kapı kapandı, yolculuk başladı. Sözleri hakarete dönüşmeye başladı. Etraftakiler de rahatsız oldu kıza böyle yapılmasından. Mırıldanmaya başladılar. Kız da titreyerek ağlamaya başladı.

AYIRMAYA ÇALIŞTIM
O yumruk atan şahıs da 'Niye bu tonda konuşuyorsunuz?' diye uyardı. Çocuklu baba ile tartışmaya başladılar. Sarışın bir kadın da uyaran adama 'Sen niye karışıyorsun?' deyince ben de dayanamadım. Kızın üzerine çok gidiyorlardı, müdahil oldum. Sadece sözlü uyarı yaptım, o adamın vuracağını hiç düşünmemiştim.
Kapı açılır açılmaz o adam döndü yumruk attı, diğer adamın burnu patladı. Ayırmak için araya ilk ben girdim, yumruk atanı da ittim. 'Çocuklar var, ne yapıyorsunuz?' dedim. Sonra yumruk yiyen adam 'Senin yüzünden böyle oldu' diyerek bütün okları benim üstüme çevirdi.
Beni itti, ben de 'Ne alakası var' diyerek onu sadece ittim. Kesinlikle vurmadım. Görüntüler var. Savunmasız genç bir kadını korumak için sözlü müdahalede bulundum. Sonra bayılmış zaten. Ailesi arayıp 'Kızımızı yalnız bırakmadığın için teşekkür ederiz' dedi. Şiddet sadece fiili olmaz ki sözlü de şiddet olur. Olay üstüme patladı. Sosyal medyadaki eksik bilgiler ve görüntüler bu algıyı doğurdu."

'ÖLÜM TEHDİTLERİ VAR EVİMDE KALAMIYORUM'
Olayın ardından ailesiyle birlikte farklı bir adreste kalan Aktan şunları söyledi: "Aslında ben ondan şikâyetçiydim. Ama karakolda büyüklerimiz 'O şikâyetçi değil, sen de olma olay büyümesin' dediler. Ben de şikâyetçi olmadım, orada kapattık. Eve geldim. Başta bir şey anlamadım, sonra baktım sosyal medya patlamış. Sonra 'görüşeceğiz' diye bir retweet olmuş. Giderek doz daha da arttı. Telefonlarım aranmaya başladı. 'Seni öldüreceğiz, keseceğiz, kafanı koparacağız' diye. Sonra bir boyut daha atladılar. Babama, anneme, kız kardeşime ağır mesajlar gelmeye başladı. İş çığırından çıktı. Anlamadım ne olduğunu. O günden beri evimde kalmıyorum. Kız kardeşimin de annemin de psikolojisi bozuldu."





