Eleq İpucu 14 Şubat: Bizans İmparatoru Manuel Kommen'in kızı ile köy delikanlısının ismi nedir?
Eleq ipucu sorusu 14 Şubat için heyecanlı bekleyiş sona erdi. Eleq ipucu sorusu instagram üzerinden duyuruldu. Canlı Bilgi yarışmasında bir adım öne çıkmak isteyen binlerce kişi sorunun yanıtını arıyor. Peki, Bizans İmparatoru Manuel Kommen'in kızı ile köy delikanlısının ismi nedir? İşte eleq ipucu sorusu 14 Şubat ve cevabı...
Eleq ipucu sorusu 14 Şubat yayınlandı. Her gün saat 20.00'de internet üzerinden oynanan canlı bilgi yarışması eleq ile ilgili detaylar büyük ilgi görüyor. Eleq ipucu sorusu 14 Şubat için instagram üzerinden yapılan açıklamada, "Merhabalar sevgili eleqseverler, bugün geçmişe gidiyoruz. İstanbul'da bulunan Kız Kulesi ile ilgili çeşitli aşk efsaneleri vardır, belki duymuşsunuzdur. Bir tanesi var ki, köylü bir delikanlının boğulmasını ve çiftin kavuşamamasını anlatıyor. Peki, bu aşık kahramanların isimlerini bilen var mı?" denildi. Peki, Bizans İmparatoru Manuel Kommen'in kızı ile köy delikanlısının ismi nedir? İşte eleq ipucu sorusu 14 Şubat...
ELEQ İPUCU SORUSU 14 ŞUBAT
Soru: Bizans İmparatoru Manuel Kommen'in kızı ile köy delikanlısının ismi nedir?
Cevap: DAMALİS VE LEANDROS
DAMALİS VE LEANDROS HAKKINDA BİLGİ
Üsküdar'da, Salacak'ın 150-200 metre açıklarında bulunmaktadır. Kız Kulesi'nin ne zaman yapıldığı hakkında kesin bir bilgi olmamakla birlikte, bazı kaynaklarda Kule'nin mimari yapılanma süreci M.Ö. 341'e kadar indiği görülmektedir.
Kız Kulesi'nin eski zamanlardaki isimleri, Damalis ve Leandros'dur. Damalis ismi, zamanın Atina kralı Kharis'in karısının adıdır. Damalis ölünce bu sahillere gömülmüş ve kuleye de bu isim verilmiştir. Ayrıca, Kule Bizans zamanı'nda "küçük kale" anlamına gelen Arcla olarak da anılmıştır.
İstanbul'un fethinden sonra adadaki mevcut kule yıktırılıp yerine ahşap bir kule inşa edilir. 1719'da bu ahşap kule çıkan yangınla kül olur. 1725 yılında şehrin Başmimarı Nevşehirli Damat İbrahim Paşa tarafından kâgir olarak yeniden inşa edilir. Kule üst kısmı değiştirilerek üst tarafa camlı bir köşk ve onun üzerine de kurşunla kaplı bir kubbe eklenir. Ünlü hattat Rakim Efendi kule kapısının üzerindeki mermere Sultan II. Mahmut'un tuğrasını taşıyan bir kitabe yerleştirir. 1857'de Kule'ye tekrar fener ilave edilir ve 1920 yılında fenerin lambası otomatik ışık sistemine kavuşur.
Kız kulesi tarihin akışı içinde; ticari gemilerden vergi toplama, savunma, fener, 1830'daki kolera salgınında karantina hastanesi ve radyo istasyonu olarak birçok farklı amaç için kullanılmıştır. Cumhuriyet'ten sonra bir süre deniz feneri olarak da kullanılan kule;1964 Savunma Bakanlığı'na, 1982 Denizcilik İşletmeleri'ne devredilir.
Kızkulesi'nin, 1995 yılında Turizm Bakanlığı tarafından işletmesinin 49 yıllığına Hamoğlu Holding'e kiralanmasının ardından, Kule'nin restorasyon süreci başladı.
Aslında, Kız Kulesi'nin bir turizm tesisine dönüştürülmesi fikri yeni değildi. Daha 19. yüzyıl sonunda, 1 Nisan 1880 tarihli bir gazete haberi, kulenin konaklama ve yeme-içme bölümleri içeren bir yapıya dönüştürülmesinin düşünüldüğünü duyuruyordu. La Turquie'nin, "Nouvelles du Jour" (Günün Haberleri) bölümünde, Vakit gazetesinden naklen verilen haberde, bir İngiliz'in, Kızkulesi'ni 12 yıllığına kiralamak istediği ve niyetinin "Bu Bizans anıtını, restoranı ve kahvehanesi olan bir otele çevirmek" olduğu bildiriliyordu. Bu projenin hayata geçirilmediği, yine La Turquie'nin 26 Temmuz 1883 tarihli nüshasında, Kızkulesi'nin onarıma çok muhtaç bir durumda bulunduğunu bildiren haberden anlaşılıyor.. Ancak, Fransa sefirinin Kızkulesi'nde bir davet vermeye hazırlandığını ortaya koyan belge, 19. yüzyıl sonunda yapının çok özel konumu nedeniyle gözde bir ağırlama mekanı olarak algılanmaya devam ettiğini de gösteriyor.
Kızkulesi Restorasyon Projesi, Turizm Bakanlığı'nın daha önce yaptırdığı ve 16 Aralık 1993 tarihinde onayladığı 1/100 ölçekli "Kızkulesi Rövöle Projesi" esas alınarak başlatıldı. Restaratör Yüksek Mimar Mehmet Alper'in başkanlığında Tures Limited Şirketi tarafından Kızkulesi'nin ön projesi hazırlandı.
Ön proje oluşturulurken kulenin önce ayrıntılı bir araştırması yapıldı. Üniversite arşivleri ve kütüphaneler başta olmak üzere ulaşılabilen tüm veriler elde edildi. Yazılı kaynaklar, arşiv belgeleri, gravürler, eski fotoğraflar, sözlü ve yazılı anlatımlar tek tek değerlendirildi ve mevcut veriler korunarak mekana uygun işlevsel bir proje hazırlandı.
III No'lu Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu'nun projeyi onaylamasının ardından, restorasyona başlanabilmesi için gerekli izinler tamamlandı ve 3 Şubat 1998 yılında Yapı Ruhsatı alındı.
Restorasyon sırasında, Kulenin Sarayburnu'na bakan cephesinde 45 derece, Boğaziçi'ne bakan tarafında ise dik açılı mazgal delikleri ortaya çıkmıştır. Daha önce varlığı bilinmeyen bu mazgallar sahip olduğu açılı yapısı ile hem gün ışığının içeriye girmesini sağlıyor hem de top atışlarını kolaylaştırıyordu. Restorasyon sırasında Kızkulesi'nin sonradan ilave edilmiş bazı bölümleri kaldırılmış, Kule, dört köşe demir kasnaklarla takviye edilmiştir.
Kızkulesi, Hamoğlu Holding tarafından aslına uygun olarak gerçekleştirilen restorasyon sürecinin ardından 2000 yılında tarihinde ilk defa ziyarete açılmış ve o günden sonra İstanbul'un gece & gündüz yaşayan bir mekanı haline gelmiştir.