Günün yaşam haberleri (19.06.2018)
Günün dikkat çeken yaşam haberlerini ahaber.com.tr olarak sizler için derledik...
HEMŞİREYE HAKARET ETTİ HAPİS CEZASI ALDI
Trabzon Fatih Devlet Hastanesi, üroloji servisinde tedavi gören Muhammet Sağlam (47), hemşire Arzu Kıral'a küfrettiği gerekçesiyle 1 yıl 2 ay hapis cezasına çarptırıldı.
Trabzon Fatih Devlet Hastanesi, üroloji servisinde tedavi gören Muhammet Sağlam (47), tuvalete gitmek için yataktan kalktı ve görevli hemşire Arzu Kıral'dan elindeki serumu takmak için askı istedi. İddiaya göre hemşire "Askılık yok" deyince Sağlam, serumu omzuna koyarak kalktı.
Gazete Habertürk'ün haberine göre serumu düşüren ve damar yolundan kan akmaya başlayan hasta, hemşireden yardım istedi. Bu sırada Sağlam, hemşireden telefonla arayan yakınına bilgi vermesini talep etti. Ancak Sağlam, bilgi vermeye yanaşmayan kadına küfretti. Hemşire, hastadan şikâyetçi oldu. Arzu Kıral, camdan sarkarak sigara içen hastayı uyardığı için hakarete uğradığını ileri sürdü. Mahkeme Muhammet Sağlam'a 1 yıl 2 ay hapis cezası verildi.
ÖĞRETMENE AŞK MEKTUBUNA BİR YIL HAPİS İSTEMİ
Trabzon'da öğretmenine aşk mektubu yazan ve hediyeler gönderen yabancı uyruklu öğrencinin bir yıla kadar hapsi istendi.
Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Yabancı Dil Yüksek Okulu'nda 4 yıldır okutman olarak görev yapan Gökçe Y.'ye, kendisinden ders alan Gürcistan uyruklu Davıt Mikeladze'den bir mektup geldi. Gazete Habertürk'ten Enis Yıldırım'ın haberine göre mektubunda aşkını dile getiren Mikeladze, hocasına evlenme teklifinde bulundu. Gökçe Y.'nin ofisine oyuncak ayı ve çiçek bırakan Davit Mikeladze, ayrıca derste telefonuyla gizli çektiği fotoğrafları Facebook üzerinden hocasına gönderdi.
ÖĞRENCİSİNİ ŞİKÂYET ETTİ
Gürcü öğrencinin yaptıklarından bunalan Gökçe Y., önce uyardı. Uyarılara rağmen Mikeladze, okutmana hediyeler göndermeye ve fotoğrafını çekmeye devam etti. Bunun üzerine Gökçe Y., kendisini rahatsız eden Gürcü öğrenci hakkında savcılığa suç duyurusunda bulundu. Davit Mikeladze, tüm aramalara rağmen bulunamadı. Soruşturmayı tamamlayan savcı, Gürcü öğrenci hakkında kişilerin huzur ve sükûnunu bozduğu gerekçesiyle 3 aydan 1 yıla kadar hapis istemiyle dava açtı.
DİJİTAL SAĞLIKTA KÜRESEL ATAK YAPTIK
Argenit, dünyada 4 ülkenin yapabildiği mikroskop temelli analiz sistemlerinde Türkiye'nin ilk yerli yazılımlarını geliştirmeyi başardı.
Sanayi Bakanlığı Teknogirişim Sermayesi desteğiyle kurulan Argenit, mikroskop temelli medikal görüntüleme ve görüntü analiz sistemlerinde Türkiye'nin ilk yerli yazılımlarını geliştirmeyi başardı. Firmanın bugün sahada çalışan 2 bini aşkın dijital mikroskop sistemi bulunuyor. Dünyada 4 küresel firmanın tekelinde olan sektörde yerli oyuncu olmayı başaran şirketin hedefinden Türk Malı Kimliği ile global oyuncu olmak var. Türkiye'nin yeni sağlık yatırımlarında aranan markalardan biri olduklarına vurgu yapan Argenit'in ortaklarından Burak Buyrukbilen, sitogenetik tanı konusunda görüntü analiz süresi ile maliyetleri asgari seviyeye indirdiklerini söyledi. Yazılımlarının kullanıcı kolaylığı sağlaması amacı ile tamamının Türkçe ara yüze sahip olduğunun da altını çizen, Buyrukbilen, "Tüm uygulamaları bir arada tutan ara yüz üzerinde hasta bilgileri, analiz sonuçları, raporlama ve arşivleme modülleri tek ekrandan ulaşılır durumda" diyor. Buyrukbilen faaliyetlerini şu sözlerle özetledi: "2009 yılında devletin teşviki ile kurulmuş bir yüksek teknoloji firmasıyız. Amiral gemimiz sitogenetik ve patolojik tanı alanlarında yazılım, analiz ve görüntülemesi konusu. Aslında bu, butik bir iş. Dünya üzerinde bu işi göğüsleyen sadece 4 firma var. Biz de yerli olarak beşinci firmayız."
MALİYET DÜŞECEK
Argenit'in geliştirdiği dijital patoloji cihazı ile hastanın preparatı internet üzerinden paylaşılarak görüntü sistemi ile dünyanın herhangi bir sağlık kuruluşundaki uzman patolog tarafından da eş zamanlı görülerek hastalığa anında tanı konulabilecek. Ayrıca geliştirilen teknoloji sayesinde eskiden sadece mikroskoptan manuel olarak incelenebilen patoloji preparatları artık yüksek çözünürlüklü dev ekranlardan izlenerek incelenebiliyor. Hastalığa tanı koyma süresi ortalama 3 gün iken dijital patoloji ile 24 saate iniyor.
YERLİ KULLANIMI ARTACAK
Genetik alanında dünyada ABD ve İsrail'in hâkimiyeti olduğunu belirten Buyrukbilen, "Çok yüksek bütçeli ve yüksek teknoloji gerektiren bir sektörde faaliyet gösteriyoruz. Bu nedenle genetikte bu yerlileştirme hedefi bizim için çok önemli. Şu an dünyada sitogenetik teknolojilerinde ne yapılıyorsa bunu biz de yapabiliyoruz. Ancak teknoloji hız kesmiyor. Her gün yeni bir motivasyona ihtiyacınız var" dedi.
YENİ HEDEF DİJİTAL PATOLOJİ
Argenit'in gelecek hedeflerinden biri de kanser taramalarında dünyada devrim yaratan dijital patoloji alanında da başarılı olmak. Bu alandaki tüm teknolojiye hâkim olduklarını belirten Buyrukbilen, geliştirdikleri teknoloji sayesinde Türk tıbbına büyük katkı sağlayabileceklerini ifade ediyor.
SİNEMA VE TİYATRO LİSELERİ GELİYOR
MEB'in tematik liselerine güzel sanatlar da eklendi. Bu liselerde sinema, tiyatro, halk müziği gibi temalar yer alacak. Oyuncu, yönetmen ve yapımcılar eğitim verecek. MEB Müsteşarı Yusuf Tekin, "Çocuklarımızın küçük yaşta yeteneklerini keşfedip ülkemizin sanat birikimine katkı sağlamasını amaçlıyoruz" dedi.
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), meslek ve spor liselerinin ardından güzel sanatlarda da tematik lise uygulamasına geçiyor. Sanata ilgi duyan, yetenekli öğrenciler sinema, tiyatro, halk müziği gibi temalardan birinde açılan liseleri tercih edebilecek. Öğrenciler, akademik derslerin yanında sinema ve tiyatro gibi belirli alanlarda branş eğitimi alacak. Akademik dersleri MEB öğretmenleri, meslek derslerini ise sektörün önerdiği oyuncu, yönetmen, yapımcı gibi uzman kişiler verecek. Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşarı Doç. Dr. Yusuf Tekin, detayları Hürriyet'e anlattı. Ülkenin sanat birikimine katkı sağlaması amacıyla bu liseleri uygulamaya koyacaklarını belirten Müsteşar Tekin'in, açıklamasındaki satırbaşları şöyle:
SEKTÖRLE KURGULANACAK
Tematik lise uygulamasıyla mevcut okul türlerini belli bir tema etrafında odaklandırıyoruz. Örneğin, mesleki ve teknik Anadolu lisesini her bölümün olduğu rastgele bir okul olmaktansa, bir tema etrafında kuruyoruz. Belli temaya yoğunlaşacaklarından bazı konularda ayrıcalıklarının olması gerektiğini düşündük. Sektörün temsilcileriyle bu okulları beraber kurgulayalım istedik. Anadolu liselerinde standart olan akademik derslerin programlarını biz yaptık. Mesleki yani branşla ilgili dersleri ise sektörün ihtiyaçlarına göre onlarla beraber hazırladık. Akademik dersleri biz veriyoruz. Alanla ilgili olanlara kendini ispatlamış, sektörden kişiler giriyor. Devlet memuru, öğretmen olma şartı yok. Sektör temsilcisi, bu kişilerin CV'lerini bizimle paylaşıyor. Öğretmenliğe uygunsa ders veriyor. Bu okullar, belli temada yetenek testi yaparak öğrenci alacak. Buna meslek liseleriyle başladık, spor liselerinde de yaptık. İlgili federasyonlarla protokoller imzaladık. Futbol, basketbol, voleybol liseleri kurduk.
HÜRRİYET
BİLİM İNSANLARI LOCH NESS CANAVARININ DNA'SINI ARIYOR
Yeni Zelanda'dan bir ekip, İskoçya'nın Loch Ness Gölü'nde yaşadığı iddia edilen gizemli canavarın peşine düştü. Gölden alınan su örneklerinde DNA incelemesi yapılacak.
Yeni Zelandalı bilim insanları, İskoçya'nın Loch Ness Gölü'nde yaşadığı rivayet edilen canavarın gizeminin çözülmesi için kolları sıvadı. İskoçya'ya giden ekip, çalışmalarına gölden su örnekleri toplayarak başladı.
Araştırma hakkında Fransız haber ajansı AFP'ye bilgi veren Otago Üniversitesi'nden Profesör Neil Gemmell, "Binden fazla kişi bir canavar gördüğünü söylüyor. Belki de orada sıra dışı bir şey var" diye konuştu. Genetik üzerine çalışmalar yürüten Gemmell, gölden aldıkları su örneklerinde canavar DNA'sının izini araştıracaklarını söyledi.
Çevresel DNA olarak bilinen bu yöntem, dünya üzerinde bıraktıkları organik ayak izleri üzerinden canlıların tespitini sağlıyor.
İskoçya'nın kuzeyinde yer alan Loch Ness'te tanımlanamayan bir canlı gördüğünü ilk dile getiren kişinin, 6'ncı yüzyılda bölgeye Hristiyanlığı götüren Aziz Columba olduğu rivayet ediliyor. Son ihbar ise 26 Mart'ta bölgeyi ziyaret eden ABD'li bir çift tarafından yapıldı.
Nessie olarak adlandırılan canavarı gördüğünü öne sürenler, uzun bir boyna sahip sürüngen bir yaratık olduğunu söylüyor. Bu tasvir, 66 milyon yıl önce soyu tükenmiş bir deniz canlısı olan "Plesiosaurus" olabileceği yönünde teorilerin ortaya atılmasına neden olmuştu.
Diğer teoriler ise Nessie'nin büyük bir mersin ya da yayın balığı olabileceği yönünde. Ancak gölde bu balıkların şu ana kadar hiç tutulmadığı belirtiliyor.
14 YAŞINDAKİ KIZA CİNSEL İSTİSMARDAN 24 GÖZALTI!
Antalya'da S.A. (14) adlı kız çocuğuna cinsel istismarda bulundukları iddiasıyla, aralarında polis memurunun da olduğu 24 kişi gözaltına alındı.
Olay Kepez ilçesi Zafer Mahallesi'nde meydana geldi. S.A.'nın polis memuru annesi A.B., kızının karnının büyüdüğünü fark edince doktora götürdü. Doktor kontrolünde kızının hamile olduğunu öğrenip, şok yaşayan anne, şikayetçi oldu. Çocuğun karnındaki cenin, doktor kontrolünde alındı. Pedagog eşliğinde başına gelenleri anlatan S.A., ilk kez 11 yaşında istismara uğradığını söyledi.
Polis, S.A.'nın ifadesi doğrultusunda 3 yıl boyunca cinsel istismarda bulunduğu iddia edilen şüphelilerin adreslerine operasyon yaptı. S.A., kendisi ile birlikte olanları teşhis ederken, anne A.B. de gözaltına alınan 24 şüpheliden şikayetçi oldu. Aralarında polis memurunun da bulunduğu şüpheliler suçlamaları kabul etmedi.
24 şüpheli, ifadelerinin ardından adliyeye sevk edilecek.
LEYLA'YI BULANA 300 BİN LİRA ÖDÜL!
Bayramın ilk günü Ağrı'nın Bezirhane Köyü'nde kaybolan ve yapılan tüm aramalara rağmen henüz bulunamayan 4 yaşındaki minik Leyla için ekipler arama kurtarma çalışmalarını tüm hızıyla sürdürüyor. Son dakika gelen habere göre, köyde arama çalışmaları sürerken Leyla'nın dedesi Zeki Aydemir torununu bulup getirene veya doğru ihbar yapana 300 bin lira ödül vereceklerini söyledi.
Ağrı merkezde Küpkıran Mahallesi'nde oturan Nihat ve Şükran Aydemir çifti çocukları ile beraber akrabalarının olduğu Bezirhane Köyü'ne gitmişti. Evin önünde kaybolan 4 yaşındaki Leyla için 4 günden bu yana Ağrı ve Van AFAD ekipleri, jandarma, korucular ve vatandaşlar köyü didik didik ederek çalışmalarına devam ediyor. Aralıksız bir şekilde çalışmalarını sürdüren ekipler köprü altlarını ve derelerin suyunu keserek arama çalışmalarını titizlikle sürdürüyor. Bugünde sabahın erken saatlerinden bu yana köyü adeta çembere alan jandarma ve AFAD eğitimli köpeklerle araziyi ve köyde bulunan metruk evler ve kuyuları karış karış arıyor. Leyla için henüz bir bulguya rastlanmadı.
BULANA 300 BİN TL ÖDÜL
Köyde ekiplerle birlikte arama kurtarma çalışmasına katılan Leyla'nın dedesi Zeki Aydemir (58) torunu için 300 bin lira ortaya koydu. Torununu bulup getiren veya doğru bir ihbarda bulunanlara 300 bin lira vereceğini belirten Aydemir, Leyla'nın bulunması için seferber olduklarını kaydetti.
'Bize haber verip sağ salim teslim edene 300 bin lira ödül vereceğiz'
"ALLAH BU ACIYI KİMSEYE YAŞATMASIN"
Bayram günü köyde mezarlığa gittiklerini dile getiren Aydemir, "Ben mezarlıktan taziyeye gelmiştim daha sonra Leyla'nın annesi de eve geçmişti. Kız da amcası ile dışarıda oyun oynuyordu. 20 dakika geçer geçme bir söylenti yayıldı. 'Kızı kaçırmışlar ve kız kaybolmuş' denildi. Ben hiç önemsemedim. Dışarıda çıkmadım. Sonra anons ettiler. Çıktık baktık kız yok. Ben buradan 81 milyon insanımıza sesleniyorum Allah bu acıyı kimseye vermesin. Çocukları seven ve çocukları olan bu çocuğu 81 ilde 860 ilçede nahiyelerde, beldelerde köylerde bulan ve bize haber verip sağ salim teslim edene 300 bin lira ödül vereceğiz. Bize bir yarımcı olsunlar" dedi.
AKUT, AFAD HER YERDE ARIYOR
Tüm Türkiye'den yardım beklediklerini ve yaşadıkları acının tarifsiz olduğunu anlatan gözü yaşlı dede Aydemir, "Türkiye'nin neresinde olursa olsun. Herkes birer Zeki olsun. Akrabası olsun. Bayanlar annesi olsun. Erkekler babası olsun. Bu acıyı annesinin, babasının çektiğini, bizim çektiğimizi herkes kendinden hissetsin. Bu çocuğu bulan, gören Allah rızası için benim yeğenimin telefonu her yerde var arasınlar. Haber versinler. Ben artık bir şey diyemiyorum. Dört gün oldu. Halen haber yok. Her tarafta aranıyor. Jandarma, polis, AKUT, AFAD her yerde arıyor. Köydeki suları kestik 4 gündür arıyoruz. Bu çocuktan hala haber yok. Bütün Türkiye'nin insanından yardım bekliyoruz. Bu çocuğu bulurlarsa bize haber versinler. Jandarmaya, AFAD'a, AKUT'a ve emeği geçen herkese teşekkür ediyorum" ifadelerini kullandı.
ADALARA ELEKTRİKLİ FAYTON GELİYOR!
İstanbul Büyükşehir Belediyesinden yapılan açıklamaya göre; öncelikle Kınalıada'da olmak üzere; her biri en fazla 12 kişilik olmak üzere elektrikli araçla toplu taşımacılığın yapılması amaçlanıyor. Yolculuk ücretleri, istanbulkart ile entegre olacak. İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi kararı ile işletmesi İspark A.Ş. tarafından yapılacak.
İstanbul Büyükşehir Belediyesinden yapılan açıklamaya göre, öncelikle Kınalıada'da olmak üzere; her biri en fazla 12 kişilik olmak üzere elektrikli araçla toplu taşımacılığın yapılması amaçlanıyor.
AA'nın haberine göre; İlk araç önümüzdeki günlerde hizmet vermeye başlayacak. Yolculuk ücretleri, istanbulkart ile entegre olacak. İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi kararı ile işletmesi İspark A.Ş. tarafından yapılacak.
Bu uygulama test edildikten sonra zamanla tüm Adalar'daki toplu taşıma hizmetinin, elektrikli araçlarla yapılması planlanıyor.
OTELDEN ATILAN PARA İZDİHAMA YOL AÇTI
İstanbul Beyoğlu'nda bir otelin üst katlarından para atıldığını gören vatandaşlar, bir anda izdihama neden oldu. Taksim'de akşam saatlerinde kimliği henüz bilinmeyen bir vatandaş, Çin parası olan Renminbi'yi otelin üst katlarından aşağıya atmaya başladı. Olayı gören vatandaşlar, bir anda toplandı. Cadde üzerinde yere düşen paraları toplamak isteyen vatandaşlar izdihama neden olurken, caddede trafik oluşması nedeniyle polis ekipleri geldi.
Parayı kimin neden attığı bilinmezken yaşanan olaylar cep telefonu kamerası ile kaydedildi.
SARHOŞ KİRPİLERE 'GÖZALTI'
Almanya'da sarhoş olup sızan iki kirpi, polis tarafından hayvanat bahçesine götürüldü.
Almanya'nın Erfurt kentinde, çöpte ağzı açık bir içki şişesi bulan iki kirpi, meraklarına engel olamayarak, buradaki likörü içti. Daha sonra sarhoş olan hayvanlar, bir oyun parkında sızdı.
İhbar üzerine olay yerine gelen polis, iki kirpiyi bakım için hayvanat bahçesine götürdü. Hayvanların sağlık durumlarında sıkıntı görülmediği açıklandı.
İSTANBUL'DA MEZAR YERİ SIKINTISI
İstanbul'da yeni mezarlıklar açılmaz ise yaklaşık 2,5 yıl sonra mezar kalmayacak.
Şehir içerisindeki mezarlıklarda boş yer neredeyse hiç bulunmuyor. Zira Aşiyan, Edirnekapı, Karacaahmet ve Zincirlikuyu gibi mezarlıkların doluluk oranı yüzde 100'e yaklaştı. Boş mezar yerleri ise şehir merkezinden uzak yeni mezarlıklarda bulunabiliyor. En pahalı mezar yeri Zincirlikuyu'da. Zincirlikuyu'da defnedilecek cenaze için 6 bin lira, hayatta olan kişinin boş mezar yeri talep etmesi durumunda 25 bin lira ücret alınıyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Mezarlıklar Daire Başkanlığı'nın verilerine göre, Avrupa Yakası'nda yaklaşık 102 bin 904, Anadolu Yakası'nda 74 bin 268 boş mezar yeri bulunuyor. Toplam boş mezar yeri sayısının 177 bin 172 olduğu tahmin ediliyor. Ancak boş yerler, yeni açılan mezar yerlerinde bulunurken, şehir içerisindeki tarihi mezarlıklarda boş yer neredeyse hiç bulunmuyor. Zira Aşiyan, Edirnekapı, Karacaahmet ve Zincirlikuyu gibi mezarlıkların doluluk oranı yüzde 100 seviyesine yaklaştı. Buralarda sadece aile kabri bulunanların cenazeleri defnedilebiliyor.
ZİNCİRLİKUYU 25 BİN LİRA
Edinilen bilgiye göre, Eyüp'te defnedilecek bir cenaze için bin 100 lira istenirken, mezar yerini hayatta olan kişi talep ederse bu miktar 10 bin liraya çıkıyor. Ayazağa ve Kilyos mezarlıklarında yer tahsisi için 100 lira alınırken, bunu hayatta olan kişiler talep ederse rakam 4 bin liraya ulaşıyor. Göktürk ve Bahçeköy'de defnedilen kişi için 100 lira talep edilirken, hayatta olan kişi kendisine mezar yeri tahsis etmek isterse, 2 bin lira karşılığında bu işlemi gerçekleştirebiliyor. En yüksek bedelin istendiği Zincirlikuyu'da defnedilecek cenaze için 6 bin lira, hayatta olan kişinin boş mezar yeri talep etmesi durumunda 25 bin lira ücret alınıyor
HAYALET KASABA 925 BİN DOLARA SATILIK
ABD'nin Kaliforniya eyaletindeki 19'uncu yüzyıldan kalma hayalet bir kasaba, içindeki terk edilmiş otelle birlikte 925 bin dolardan (yaklaşık 4 milyon 363 bin TL) satışa çıktı.
Cerro Gordo isimli bin 200 kilometre karelik kasabada aralarında kilise de bulunan 22 terk edilmiş bina bulunuyor. 1870'lerde 4 bin 800 kişinin yaşadığı Cerro Gardo en parlak döneminde Kaliforniya'nın en büyük gümüş ve altın üreticisiydi. Bir ailenin sahibi olduğu kasaba, emlakçı Jake Rasmuson aracılığıyla ghosttownforsale.com adresinde bu ay satışa çıkmıştı. Rasmussun, "Kasaba Vahşi Batı ve Amerikan tarihinin gerçek bir parçasına sahip olmak isteyenler için gerçek bir fırsat" dedi.
KENT ORMANI BOTANİK PARKLA BÜYÜYECEK
Sultangazi'de 2010'da yapımına başlanan bin 620 dönümlük kent ormanına botanik park yapılacak. Yılda 2.5 milyon kişinin gittiği bölgede spor sahaları, çocuk oyun alanları ve kafeteryalar olacak.
İstanbul'un su havzalarından biriyken ormanları ve doğal dokusuyla halkın hizmetine sunulan Sultangazi kent ormanına botanik park yapılacak. Yılda 2.5 milyon kişinin aileleriyle birlikte piknik amacıyla geldiği kent ormanının devamı niteliğindeki alan da botanik parka dönüştürülüyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile Sultangazi Belediyesi işbirliğiyle yapılacak proje kapsamında, 38 dönüm yeşil alan, futbol sahası, basketbol sahası, çocuk oyun alanları ve kafeteryalar yer alacak. Özellikle hafta sonları İstanbul dışından vatandaşların da kullandığı mesire alanı, yeni projeyle genişletilmiş olacak. Proje için Alibey barajının yanında kullanılmayan atıl bölge seçildi. Proje yapılırken Kırkçeşme Su Galerisi'nin tarihi yolları da korunacak.
ÖRNEK PROJE SEÇİLDİ
2010'da 820 dönüm olarak ilk etabı yapılan kent ormanı toplam bin 620 dönümden oluşuyor. Halktan yoğun ilgi görünce çevredeki atıl alanların da kent ormanına dahil edilmesi kararlaştırıldı. Hacı Bektaş Veli ve Mimar Sinan isimleri verilen kent ormanları, Orman ve Su İşleri Bakanlığı tarafından örnek proje seçildi. Projeyle Atıl bölgelere hafriyat dökülmesinin de önüne geçilecek.
BOTANİK PARK 6 AYDA TAMAMLANACAK
Temmuz 2018'de yapımına başlanacak proje, 6 ay içinde tamamlanarak İstanbulluların hizmetine sunulacak.