İstiklal Marşı şairimiz merhum Mehmet Akif Ersoy, bilindiği üzere 27 Aralık 1936 tarihinde vefat etmişti. Aradan geçen zaman 81 yılı geride bıraktı. Ancak ne büyük bahtiyarlık ki o, yazdığı şiirleriyle, beyitleriyle, mısralarıyla gönlümüzde hala yaşıyor... Hayatına ve eserlerine baktığımızda elbette ki onun en çok insana, hayata ve eğitime dair sözleri ve görüşleri göze çarpar. Bugünkü yazımızda biz onun 'insan eğitimi'ne dair görüşlerini ele alacağız. EĞİTİM, DİNİ İNANÇ TEMELİ ÜZERİNDE YÜKSELMELİDİR Merhum Akif'e göre insanoğlunun dinden bağımsız yaşaması, hayatını inançsız bir şekilde devam ettirebilmesi mümkün değildir. Haddi zatında antropoloji ve sosyoloji bilimlerinin ta öteden beri ortaya koydukları ve günümüzde de gittikçe dallanıp budaklanan ilimlerin, -özellikle de psikolojinin- farklı zaman ve zeminlerde yaptıkları araştırmalar sonucunda artık kesin bir inanç ve yargı durumuna gelen bir gerçeklikle şuna inanılmaktadır ki, insanoğlu eskiden inançsız yaşamadığı gibi, bugün de dine ve dinî değerler dediğimiz 'mukaddesat'a muhtaçtır. Merhum Akif bu hakikati bir şiirinde şöyle dile getirir. 'Her cemaatten beş-on dinsiz zuhûr eyler. Bu hal pek tabiidir. Fakat ilhadı bir kavmin pek muhal. Hangi millettir ki, efradında yoktur hiss-i din En büyük akvama bir bak, dini her şeyden metin.' Evet, ona göre tarihte yaşamış ve iz bırakmış en büyük milletler, aynı zamanda dini duyguları en sağlam olanlardır. Bu sebeple Akif, yetişmekte olan neslimizi de aynı inanç doğrultusunda yetiştirmemiz gerektiğini şu beytiyle ortaya koyar. 'Evet. Ulûmunu asrın şebâbına öğretelim. Mukaddesata, fakat çokca ihtiram edelim.' Demek istiyordu ki, asrın, çağımızın gerektirdiği ilimleri, teknolojiyi gençlerimize öğretirken, onlara 'mukaddesat' dediğimiz kutsal değerlerimize saygıyı öğretmeyi de unutmayalım! YAZININ TAMAMI İÇİN TIKLAYIN