Türkiye'de emeklilik sistemi, sigorta giriş tarihine göre şekilleniyor. Eğer 8 Eylül 1999'dan önce sigortalı olduysanız, Emeklilikte Yaşa Takılanlar (EYT) kapsamında değerlendiriliyorsunuz. Bu durumda kadınlar için 20, erkekler içinse 25 yıllık sigortalılık süresi ve belirli bir prim günü yeterli sayılıyor. Yaş şartı aranmadığı için, sadece prim ve süreyi tamamlayanlar doğrudan emekli olabiliyor.
Ancak bu tarihten sonra sigortalı olanlar için tablo farklı. Emeklilik için hem belirli sayıda prim günü hem de yaş sınırı şartı devreye giriyor. Bu nedenle sigortalının işe giriş tarihi emeklilik planlamasının en kritik noktası haline geliyor.İşte konuya ilişkin Takvim Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Faruk Erdem'in haberi...
PRİM ÖDEME YOLLARI: KİM, HANGİ STATÜDE SİGORTALI?
Emekli olabilmek için yeterli prim gününü tamamlamak şart. Bunun ise birden fazla yolu bulunuyor:
4A (SSK): Hizmet akdi ile bir iş yerinde çalışanların primleri işveren tarafından SGK'ya yatırılıyor.
4B (Bağ-Kur): Kendi işini yapanlar veya şirket ortağı olanlar, primlerini kendileri ödüyor.
İsteğe Bağlı Sigorta: Çalışma imkanı olmayanlar için prim ödeme yöntemi. Bağ-Kur kapsamında değerlendiriliyor.
4C (Emekli Sandığı): Kamu çalışanları, devletin yatırdığı primlerle emekliliğe hazırlanıyor.
Bu sistemde, geçmişe dönük çalışılmayan günleri topluca ödeme şansı bulunmasa da "borçlanma" adı verilen yöntemle belirli şartlarda prim satın almak mümkün.
Borçlanma: Emeklilikte Alternatif Bir Yol
Geçmişe dönük çalışılmayan günler için toplu prim ödemesi yapılamıyor. Ancak yasalar prim borçlanmasına imkân tanıyor. Borçlanma, sigortalılık süresine dahil edilmek üzere prim satın alınması anlamına geliyor. Borçlanma seçenekleri Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun 41. maddesinde açıkça düzenlenmiş durumda.