Günlük hayatta çoğu kişi merdiven altından geçmekten kaçınır. Kimi uğursuzluk getireceğine inandığı için, kimi ise tamamen alışkanlık gereği… Yüzyıllardır uğursuzlukla ilişkilendirilen "merdiven altından geçmek" inancı, antik Mısır'dan Orta Çağ Avrupa'sına uzanan derin bir geçmişe sahip. Peki bu inanışın ardında mitlerin kökeni nereye uzanıyor, merdiven altından geçmek neden uğursuzluk sayılıyor?
Merdiven Altından Geçmek Neden Uğursuzluk Sayılır?
Merdiven altından geçmenin uğursuzluk getirdiği düşüncesi, hem pratik hem de mistik sebeplere dayanır. Öncelikle güvenlik açısından bakıldığında, merdiven altından geçmek, başınıza bir eşyanın düşmesine ya da merdivende çalışan birinin dengesini bozmanıza yol açabilir. Bu batıl inancın kökeni sadece güvenlikle sınırlı değil.
Antik Mısırlılar, duvara yaslanan bir merdivenin oluşturduğu üçgen şekli kutsal kabul ederdi. Bu üçgenin hem iyi hem de kötü ruhları barındırdığına inanılır. Bu nedenle merdiven altından geçmek ruhları rahatsız etmek anlamına gelirdi. Hristiyanlıkta ise üçgen, Kutsal Üçlü'nün sembolüydü ve bozulmasının uğursuzluk getireceği düşünülürdü.
Orta Çağ'da Korku ve Darağacı Sembolü
Orta Çağ'da bu inanış daha da güçlendi. Merdiven altından geçmek yalnızca dini bir saygısızlık değil, darağacını çağrıştıran bir hareket olarak da görülürdü. Bu nedenle, böyle bir davranışın kendi ölümünüzü davet ettiği düşünülürdü.
Uğursuzluğu Bozma Ritüelleri
Midland Ladders makalesine göre, İngiltere'de her 6 kişiden 1'i hala bu inanışa sahip. Tarih boyunca insanlar bu uğursuzluğu bozmak için çeşitli yöntemler geliştirdi. Günümüzde ise bazıları bunu pozitif bir inanca dönüştürerek, merdiven altından geçerken dilek tutuyor. Uğursuzluğu bozma ritüelleri arasında ise şunlar yer alıyor: