29 Nisan 1916'da Irak Cephesi'nde Osmanlı ordusunun İngilizlere karşı kazandığı zafer Birinci Dünya Savaşı'nın en önemli dönüm noktalarından biri olarak tarihe geçti. Halil Paşa'nın, İngiliz General Charles Townshend komutasındaki 13 bin 300 kişilik orduyu teslim alması, Türk askeri tarihinin gurur verici zaferlerinden biri oldu.
İngilizlerin Kuşatılması ve Türk Stratejisi
Kut'ül Amare Savaşı, İngilizlerin Bağdat'a ilerlerken büyük kayıplar vererek geri çekilmesinin ardından Osmanlı ordusunun şehri kuşatmasıyla başladı. 27 Aralık 1915'te Kut, Osmanlı birlikleri tarafından çevrilmişti. İngilizler, şehri kurtarmak için çareler aradıysa da Osmanlı ordusunun direnişi karşısında başarılı olamayacaklardı.
Çeşitli çarpışmalar, özellikle Şeyh Saad ve Sabis mevkilerindeki yenilgiler, İngilizleri zor durumda bıraktı. Mart ayında, İngilizler son bir hamleyle Kut'a yardım göndermeye çalıştı ancak bu da başarısız oldu. Ardından, 19 Nisan 1916'da Halil Paşa'nın komutanlığa gelmesiyle, İngilizlerin teslim olması için son adımlar atıldı.
İngilizlerin Teklifi ve Osmanlı Kararlılığı
General Townshend, Türk komutanlarına teslim olmayı kabul ederken, Osmanlı'dan ordusunun Hindistan'a gitmesine izin verilmesi için bir teklifte bulundu. Townshend, ordusunun 1 milyon İngiliz lirası karşılığında serbest bırakılmasını istemişti. Ancak Osmanlı, bu tür bir anlaşmayı reddederek, yalnızca şartlı teslimiyeti kabul etti. General Townshend'in tüm talepleri, Türk komutanları tarafından geri çevrildi.
İngiliz Komutanın Teslimiyet Mektubu
Townshend, son çare olarak Halil Paşa'ya bir mektup göndererek, açlık nedeniyle teslim olmak zorunda kaldığını belirtti. Mektubunda, askerlerinin cesaretini ve görevlerini yerine getirdiklerini vurguladı. Townshend, Kut'ül Amare'nin tesliminden sonra İstanbul'a gönderilmek üzere serbest bırakılmak istediğini de ifade etti. Ancak Osmanlı, sadece şartlı teslimiyet kabul edeceğini belirterek, General'in ordusuyla birlikte teslim olmasını istedi.