Ege Denizi'nde Santorini Adası açıklarında peş peşe meydana gelen depremler bölgedeki sismik faaliyetlere dair endişeleri artırdı. Bu durum Helen Yayı Fay Hattı'nın geçtiği alanların yeniden gündeme gelmesine yol açtı. Özellikle "Helen Yayı Fay Hattı nereden geçiyor?" sorusu, sorgulanan bir konu haline geldi. Detayları haberimizde bulabilirsiniz.
Ege Denizi'nde son dönemde meydana gelen depremler, bölgenin aktif fay hatları ve tektonik yapısı hakkında merak uyandırmaya devam ediyor. Bu bağlamda, özellikle Helen Yayı Fay Hattı'nın geçtiği alan ve oluşturduğu riskler yeniden gündeme geldi. Peki, Helen Yayı Fay Hattı nereden geçiyor? Türkiye için ne gibi tehlikeler barındırıyor?
Helen Yayı Fay Hattı Nedir?
Helen Yayı (diğer adıyla Girit Yayı), Afrika Levhası'nın Ege Denizi altına daldığı alanda aktif deprem ve volkanik etkinliklerin görüldüğü büyük bir tektonik kuşağı ifade eder. Bu fay hattı, Yunanistan'ın güneybatısındaki İyon Denizi'nden başlayıp, Girit Adası'nın güneyinden geçerek Türkiye'ye doğru ilerler.
Ege ve Akdeniz kıyıları boyunca uzanan bu yay, büyük bir tehlike oluşturuyor. Helen Yayı, çok geniş bir fay zonuna sahiptir ve bu bölge üzerinde sıklıkla sismik hareketler gözlemlenir.
Helen Yayı'nın Geçiş Yolu
Helen Yayı, Girit Adası'nın güneyinden başlayarak Fethiye-Burdur fayına bağlanır ve Anadolu karasına doğru ilerler. Fay hattı, Batı Anadolu'nun güneydoğusundan başlayıp, Akdeniz kıyıları boyunca uzanır. Bölgedeki fay hatları arasında Kuzey Anadolu Fayı, Ölüdeniz Fayı, Yunan kesme zonu ve Batı Anadolu'nun GB yönlü açılma hareketi gibi büyük etkileşimler bulunmaktadır. Bu etkileşimler, sismik aktivitelerin yoğunluğunu artıran önemli faktörlerdir.
Anadolu Levhası ve Afrika Levhası'nın Çatışması
Anadolu Levhası'nın batıya doğru yılda yaklaşık 23 mm hızla hareket etmesi ve Ege Bloğu'nun Helen Yayı boyunca yılda 35 mm hızla Afrika Levhası'nın üzerine binmesi, bu bölgedeki gerilimleri artıran önemli bir faktördür. Bu hareketlilik, depremlerle birlikte tsunami gibi sismik dalgaların da meydana gelmesine yol açabilir. Afrika Levhası'nın kuzeye hareketi ile birlikte Akdeniz tabanı sıkışmakta ve Helen Yayı boyunca kuzeydeki Avrasya tabanı altına dalarak yok olmaktadır. Bu yer altı hareketi, magmanın yüzeye çıkmasına ve volkanik patlamalara neden olabilmektedir.
Volkanik Ada Oluşumu ve Tehlikeler
Helen Yayı boyunca yaşanan bu hareketler, bölgedeki volkanik faaliyetleri de tetikler. Bölgedeki hareketlilik, 12 volkanik adanın oluşmasına yol açmıştır. Bu adalar, bölgedeki tektonik faaliyetlerin ne denli yoğun olduğunu gözler önüne seriyor. Özellikle Girit'in güneyinden başlayan ve Fethiye Körfezi'ne kadar uzanan bu fay hattı, ters fay bileşenleriyle, sol yönlü doğrultu atımlı fay karakterine sahiptir. Fay hattı, aynı zamanda Kıbrıs'ın kuzeyinden İskenderun Körfezi'ne kadar uzanır.
HELEN-KIBRIS YAYI ÜZERİNDE MEYDANA GELEN YIKICI DEPREMLER
1741 Rodos depremi
1743 Antalya depremi
1922 Karpathos depremi
1926 Rodos depremi Ms:7.0
1926 Finike depremi Ms:6.8
1941 Kıbrıs depremi Ms:5.9
1949 Karpathos depremi Ms: 7.2
1953 Papos depremi (Kıbrıs)Ms:6.1
1957 Fethiye depremi Ms:7.2
1959 Köyceğiz depremi Ms:5.7
1969 Kastellorizo depremi Ms:6.3
1996 Paphos depremi Ms:6.2
2003 Antalya depremi Ms:4.8
2005 Kaş, Antalya depremi Ms:5.5
2009 Girit depremi Ms:6.2
2011 Girit depremi Ms:6.3
2020 Girit depremi Mw:6.4