Türkiye'nin iniş ve çıkışlarla dolu AB serüveni: 62 yıl sonra yeni bir dönemece giriliyor

Türkiye Cumhuriyeti kuruluşundan itibaren çağdaş medeniyetler seviyesine ulaşma yolunda uluslararası konjonktürdeki gelişmeleri yakından takip etmiş ve OECD, NATO gibi uluslararası örgütlenmelerin etkin bir üyesi olmuştur. Bu doğrultuda, insanlık tarihinin en büyük barış projesi olarak nitelendirilen Avrupa Ekonomik Topluluğu'nun (AET) 1958 yılında kurulmasından kısa bir süre sonra Türkiye, 31 Temmuz 1959'da Topluluğa ortaklık başvurusunda bulunmuştur. Türkiye adına bu başvuruyu, dönemin Demokrat Parti lideri ve Başbakanı Adnan Menderes yapmıştır. 62 yıl sonra Türkiye -Avrupa birliği ilişkileri tarihi bir dönemece giriyor. İşte iniş-çıkışlarla dolu Türkiye ve Avrupa Birliği ilişkileri...


Türkiye'nin 1959 yılında başlayıp günümüze kadar uzanan yarım yüzyılı aşmış AB üyelik süreci, oldukça uzun bir süreyi kapsamakla kalmayıp önemli ölçüde dalgalı seyretti.

EN ÇOK TARTIŞILAN KONU OLMUŞTU

Bu uzun adaylık ve müzakere süreci ile Türkiye, Avrupa Birliği aday ülkeleri arasında geçilmesi zor olan bir rekora imza attı. Bu durumu ile de Türkiye kamuoyunda sıkça "Türkiye AB'ye girecek mi? Giremeyecek mi ?" soruları ile gündeme getirildi.

İKİNCİ DÜNYA SONRASI ADIM ATILDI

İkinci Dünya Savaşı, Avrupa için büyük bir yıkımdı. 1939'da başlayıp 1945 yılında sona eren savaşta yaklaşık 50 milyon insan hayatını kaybetti. Bu acı tecrübenin tekrarlanmaması için yaşlı kıta ülkeleri işbirliğine gitmeye karar verdi. Çok geçmeden bu yönde adımlar atılmaya başlandı. Takvim yaprakları 18 Nisan 1951'i gösterirken bir anlaşmaya imza atıldı. Paris'te imzalanan o anlaşmanın tarafları Fransa, Batı Almanya, İtalya, Belçika, Hollanda ve Lüksemburg'du. Anlaşmayla Avrupa Kömür ve Çelik Topluluğu oluştu. 1957'de ikinci bir adım atıldı. Aynı ülkeler bu kez Roma'da bir araya geldi. Avrupa Ekonomik Topluluğu ve Avrupa Atom Enerjisi Topluluğu'nu kuran Roma antlaşması imzalandı.

SAVAŞ SONRASI YENİ DÜZEN

Türkiye ise Avrupa ülkelerinin aksine 2. Dünya Savaşından uzak duran bir politika izledi. Savaş sonrası yeni bir dünya düzeni kuruldu. Türkiye o dünyada yerini almak için büyük bir çaba içine girdi. Soğuk savaş yıllarıydı ve Türkiye tehditlere karşı yeni ittifaklar arayışı içindeydi. 1. Dünya Savaşında karşı karşıya gelinen batı'ya yaklaşma stratejisi benimsendi. NATO'ya girme hedefi doğrultusunda Kore'ye asker gönderildi ve 1951'de NATO'ya kabul geldi . Türkiye bir yandan da OECD'ye üye oldu.

TÜRKİYE'NİN BAŞVURUSU

Dönemin Başbakanı Adnan Menderes tarafından 31 temmuz 1959'da topluluğa girmek için başvuru yapıldı. Türkiye'nin başvurusu kabul edildi. Üyelik koşulları gerçekleşinceye kadar geçerli olacak bir ortaklık anlaşması imzalanması gündeme geldi. Bu çerçevede 12 Eylül 1963 tarihinde imzalanan Ankara Anlaşması 1 Aralık 1964 tarihinde yürürlüğe girdi. İmza töreninde konuşan komisyon başkanı Prof. Walter Hallstein çarpıcı sözler söylemişti. "Türkiye, Avrupa'ya aittir. yani Avrupa'nın bir parçasıdır. Türkiye'yi Avrupa ailesinin içinde görmekten çok mutluyum" demişti.. Ancak 1960 darbesi Türkiye'nin Avrupa Birliği macerasına büyük sekte vurmuştu.

A HABER UYGULAMASINI İNDİRMEK İÇİN TIKLAYIN

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.