CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve kurmayları her fırsatta Mehmetçiği üzen açıklamalar yapıyor. Milli meselelerde Atatürk'ün partisinin herkesten önce tavır almasını beklerken, Türkiye karşıtlarının tezlerinin savunuculuğu yapıyor. Vatanın güvenliği sağlayıp milletin birliğini devam ettirmek için görevinin başında olan Mehmetçik, dosta güven düşmana korku veriyor. Suriye'de terör örgütlerine yönelik düzenlenen harekatlar, bölgede yeni bir terör devlet kurulmasının önüne geçti. Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı ve Barış Pınarı Harekatı ile Türkiye'nin sınır güvenliği sağlandı terör bölgelerinde barış ortamı oluşturuldu.

Irak'ın kuzeyinde de terör örgütü PKK'ya yönelik operasyonlara hız verildi. Yaz kış demeden teröristlere yönelik operasyonlar düzenleyen Mehmetçik, örgütün adeta belini kırdı, operasyon yapamaz hale getirdi. Türkiye; Ege ve Akdeniz'de de mavi vatan parolasıyla düşmana korku verdi. Türkiye'yi bölgede saf dışı bırakmak isteyen dış güçlerin planları, atılan adımlarla yerle bir edildi.

Sahada gösterilen askeri güç, Türkiye'nin karşısında yer alan ülkeleri dize getirdi. Türkiye, sınırları çevresindeki cephelerin yanı sıra Libya'da da dengelerin değişmemesi için mücadele veriyor. Libya ordusunun darbeci Hafter karşısında yetersiz kalmamasını isteyen Türkiye, Libya'daki durumu kontrol altına aldı.

Son olarak Türkiye, askeri gücünü Ermenistan ile Azerbaycan arasındaki çatışmalarda hissettirdi. Türkiye'den tam destek alan Azerbaycan, Türk SİHA'ları ile Ermeni güçlerine ağır darbeler vurdu. 1988 yılından beri çözümsüz bir şekilde günümüze kadar gelen ve donmuş bir çatışma olarak nitelendirilen Dağlık Karabağ, 32 yıl sonra Mehmetçiğin desteği ve Azerbaycan ordusunun başarılı operasyonuyla kısa bir süre içinde özgürlüğe kavuştu...

Ve Kemal Kılıçdaroğlu dönemi Ordu-CHP ilişkisi. Takvim yaprakları 2010 gösterdiğinde CHP'de yeni bir dönem başlıyordu. 2013 yılına gelindiğinde Türkiye'de yeni bir sürece girdi. Artık gündemi belirlenen değil gündem belirleyen bir Türkiye vardı. Mega projelere hız verdi. İşte tam da o noktada düğmeye basıldı. Bu kez Fetullahçı terör örgütü devreye sokuldu.

Provokasyonun adı GEZİ'ydi. Sokaklar alev alev yanmaya başladı. Ardından 17-25 aralık yargı darbesi yaşandı. Daha sonra PKK sokakları karıştırdı.15 Temmuz 2016 FETÖ darbesi adeta final oldu. Bu olaylar karşısından Kemal Kılıçdaroğlu'nun tavrı hep tartışıldı. CHP'nin Türk Silahlı Kuvvetleri ile algısı 1960'tan itibaren böyleydi. Ordu, CHP'nin iktidarda olmadığı zamanlarda iktidarda olanlar üzerinde baskı olarak CHP'nin "görünmeyen iktidar" olmasını sağlayan daha doğrusu "azınlık iktidarı" olmasını sağlayan bir kurum olarak görüldü. Muhtıralarla, darbelerle devlet hep CHP'nin istediği çizgiye getirildi.

15 Temmuz'un ardından Türk Silahlı Kuvvetlerinin yapısı, siyasetle ilişkileri ve tehditlere karşı yürüttüğü aktif mücadele bağlamında çok önemli değişimler yaşandı. Başkanlık sistemiyle birlikte son yıllarda yapılan düzenlemeyle ise TSK'nın nizamnamesi yeniden belirlendi ve darbeye gerekçe yapılan 35. madde değiştirildi. Böylelikle Türk ordusu olması gereken yere oturtuldu.

İşte ne olduysa o günden sonra oldu. CHP, orduyu hedef alarak Mehmetçiği siyasi malzeme konusu yaptı. Türkiye silahsız ve silahlı insansız hava araçları ile hem sınır ötesinde hem de yurt içinde birçok başarılı operasyona imza attı, atıyor. Türk mühendisler tarafından üretilen SİHA ve İHA'lar teröristlere göz açtırmıyor, Mehmetçiğin ise işini kolaylaştırıyordu. Ana muhalefet partisi ne mi yaptı. Yerli ve milli olana karşı çıkmaktan vagzeçmedi hiç bir zaman. Bunun adı kimi zaman köprü oldu kimi zaman yol kimi zaman da SİHa ve İHA.

Mehmetçiğin Suriye'de yaptığı operasyonlarda her zaman eleştirildi CHP tarafından. Onlar eleştirdikçe sahadaki Mehmetçiğin morali bozuldu. CHP, TSK ile sahada mücadele eden özgür suriye ordusunu hedef alırken, Mehmetçiğin mücadele ettiği teröristleri ise mutlu ediyordu. Yerli ve milli duruştan koşarcasına uzaklaşan CHP hep sınıfta kaldı. FETÖ'cü hainler 15 Temmuz 2016'da ülkeyi karanlık lobilere peşkeş çekerken de dik duramadı CHP.

En basit ifadeyle bu ayıptan dolayı yüzü kızarması gerekenler o gecenin kahramanlarına saldırmayı seçti. Öfkeden kudurmuşçasına saldırdılar. Mehmetçik sahada destan yazdıkça chp daha da hırçınlaşıyordu. Peygamber ocağında yetişen askere "AK Parti militanı" dediler, o da yetmedi "lejyoner" diyerek hakaret ettiler. O da yetmedi Türk ordusu "satılmıştır" diyecek kadar ileri gittiler.