Fenerbahçe - Çaykur Rizespor maçı sonrası hakem Burak Pakkan'a sert eleştiri: Acemi ve tecrübesiz
Süper Lig'de heyecan fırtınası sürerken, Fenerbahçe evinde konuk ettiği Çaykur Rizespor'u zor da olsa geçmesini bildi. Maç fazlasıyla Galatasaray'la olan puan farkını 3'e düşüren sarı-lacivertli ekipte galibiyeti getiren golleri Dzeko (2) ve En-Nesyri kaydetti. Maçta öne çıkan bir diğer unsur da hakem Burak Pakkan'ın kararları olurken, spor yazarları hakemi sert sözlerle eleştirdi.
Trendyol Süper Lig'in 22. haftasında konuk ettiği Çaykur Rizespor'u 2-0 geriye düştüğü ve rakibinin 9 kişi kaldığı müsabakada 3-2 yenen Fenerbahçe, zirveyle arasındaki puan farkını 3'e indirdi.
Ülker Stadı'nda oynanan müsabakaya önde baskılı başlayan sarı-lacivertliler, ani ataklarda arkada pozisyonlar verdi. Konuk ekip ilk etkili atağında 6. dakikada Ali Sowe ile öne geçerken, 13. dakikada aynı oyuncunun 2. golüyle şok yaşadı. 2-0'ın ardından baskısı artıran Fenerbahçe, 45+6. dakikada 10 kişi kalan rakibi karşısında 45+8. dakikada Edin Dzeko'nun penaltı vuruşundan kaydettiği golle farkı 1'e indirdi ve soyunma odasına misafir takımın 2-1 üstünlüğüyle gidildi.
Mücadelenin ikinci yarısının tamamını rakip yarı alanda oynayan Fenerbahçe, üst üste birçok fırsattan yararlanamadı. Sarı-lacivertlilerin 56 ve 76'ncı dakikalarda Edin Dzeko, 77. dakikada Oğuz Aydın ve 85. dakikada Anderson Talisca ile 4 topu direkten dönerken, maçın 78. dakikasında Çaykur Rizespor Rachid Ghezzal'ın kırmızı kart görmesiyle 9 kişi kaldı. Rakibinin 9 kişi kalmasının hemen ardından sarı-lacivertliler 79. dakikada yine Edin Dzeko ile beraberliği yakaladı.
Baskısını sürdüren Fenerbahçe, 89. dakikada Youssef En-Nesyri ile 3-2 öne geçti ve sahadan bu skorla galip ayrıldı.
Bu sonuçla puanını 51'e taşıyan sarı-lacivertliler, bir maçı eksik Galatasaray ile arasındaki puan farkını 3'e indirdi.
Karşılaşmanın ardından spor yazarları maçla ilgili değerlendirmelerde bulunurken, maçın hakemi Burak Pakkan'ın tartışma yaratan kararlarıyla ilgili de çarpıcı tespitler yapıldı.
İŞTE O YAZILAR
Maçın hakemi Burak Pakkan'ın kararları tartışma yarattı (AA)
MUSTAFA ÇULCU - PAKKAN ACEMİLİĞİ
Hakemliği bilmeyen MHK Başkanı ve akıl hocasının ülke hakemliğine ve futboluna verdiği zararı hala göremiyor muyuz? Yazık oluyor deneyimsiz tecrübesiz hakemlere. İlk defa bir Fenerbahçe maçına çıkan Burak Pakkan'ın acemiliği ve tecrübesizliği çok net görülüyor. Maçın ilk yarısında Ghezzal ve Skriniar'ın oyunu sarı kartsız tamamlaması mucize... Hakemin yetersizliği net gözüktü! Fenerbahçe'nin Skriniar ile attığı gol net ofsayt iptal doğru. Amrabat'a ve Mocsi'ye kontrolsüz girişleri nedeniyle çıkan sarı kartlar sınırları zorlayan sarı kartlar doğruydu.
İlk yarının uzatma dakikalarında Olawoyin'in Skriniar'ı sarıp sarmalaması net penaltı. Yapma kardeşim niye topu bırakıp sarılırsın? Hakemin bunu sahada görüp vermesi gerekirdi ama veremedi! VAR müdahalesi geldi. Avrupa'daki maçlarda bu tür sarılmalara VAR müdahalesinin geldiğini defalarca izledim. Biz de hala tartışılıyor bu tür müdahalelerde VAR devreye girer mi girmez mi diye... Esas eksik olan bu pozisyonda kornerden topun oyuna girip girmediğini göremedik. VAR bize göstermedi. Temel sorun VAR'ın kamuoyuna eksik bilgi sunumu. Protokol gereği göstermek zorunda.
Penaltıyı verirsen Olawoyin'in ikinci sarıdan ihracı doğru. Ancak ilk sarıyı aldatmadan görmüştü, baskıdan dolayı çıkan o sarı gereksiz bir sarıydı. Hakemlerin sarı kartları gösterirken çok dikkatli olması gerekiyor. Sarısı olan Ghezzal'a ikinci sarı muhtemelen hakeme sözlü tepkiden dolayı çıktı. Doğrusu yanlışı ile çok tartışılacak kararlar maça damga vurdu. Bu beceriksizlik hakemden daha çok onu bu maça atayan VeTAS mı FerTAS mı? ne olduğu bilinmeyen manuel uygulamalı otomatik sistem de...
Burak Pakkan; Çaykur Rizesporlu Olawoyin ve Ghezzal'ı kırmızı kartla oyun dışı bıraktı (İHA)
AHMET ÇAKAR - TÜRK HAKEMLİĞİ BEKA SORUNUDUR
Kadıköy'de Türk futbol tarihinin ve dolayısıyla Türk hakemliğinin kötü niyetli, en kara gecelerinden birini izledik. Bir hakem nasıl hak yer, maçı bir taraftan alıp öbür tarafa nasıl verir Türkiye canlı canlı izledi. Rizespor oyuna çok iyi başlamıştı, art arda iki gol buldu ve yapı 45+7'de ortaya çıkıverdi. Bir kornerde Skriniar sözüm ona tutulup çekiliyor. Tutulduğu doğru ama oyuncu kendini yere bırakıyor. Böyle pozisyonlar dünya futbolunda her hafta yüzlerce kez yaşanıyor. VAR çağırdı, penaltıyı verdirdi, penaltıyı yapan oyuncu ikinci sarıdan oyundan atıldı ve devre bitti.
İkinci yarı yine Rizespor direndi. Fenerbahçe hiçbir zaman tempo yapamadı. Önemli pozisyonlar yakalamış olsalar da bir türlü beraberliği bulamazken sahneye Burak Pakkan tekrar çıktı. Oyuncu değişikliği yapılırken Ghezzal'a ikinci sarıyı gösterdi ve oyundan attı. Artık Rize 9 kişiydi. 9 kişi ile 10 kişi arasında çok ciddi fark var. Nitekim de öyle oldu. Dzeko ve En-Nesyri'nin golleriyle Fenerbahçe maçı koparttı.
Dün gece gördük ki Türk hakemliği, Türk futbolu için değil sosyal barış için de bir beka sorunudur. Eğer bu durum yetersizlik ve kabiliyetsizlikten kaynaklanıyorsa durum çok vahim. Yok hakemler manipüle ediliyorsa durum düşündüğünüzden daha vahimdir.
Fenerbahçe'de Amrabat devre arasında Mourinho tarafından oyundan alındı (İHA)
ÖMER ÜRÜNDÜL - TEK DOĞRUSU AMRABAT'I ÇIKARMAKTI
Mourinho, inanılmaz teknik adam yanlışlarına ısrarla devam ediyor. Dünyanın neresinde görülmüş, iki yeni stoper transferi yapmışsın, ikisi de fizik açıdan hiç hazır değil. Üstelik hem takım arkadaşlarını hem birbirlerini tanımıyorlar. İkisini birden görevlendiriyorsun, olacak iş değil. Kendine bakmadığı her hafta gösterdiği düşüşle belli olan Amrabat da üçüncü ağır tank olunca F.Bahçe iki gol birden yedi. Üçüncü golü de İrfan Can kurtardı. İşler tam çıkmaza giriyordu ki devre sonunda Olawoyin kırmızı kart görüp takımını 10 kişi bıraktı ve gereksiz bir penaltı hediye etti. Penaltı da gol olunca ikinci yarı saha içi dengeleri tamamen Fenerbahçe lehine döndü. Sonra Rize 9 kişi kaldı. Müthiş bir baskı, rakip nefes alamıyor, kaçan goller, rekor direkten dönen toplar ve uzun süre sonra beraberlik Dzeko ile geldi. Çok kaçıran En-Nesyri jeneriklik golle galibiyeti getirdi. Dünkü maç büyük bir kaosla neticelenebilirdi ama Mourinho hatalarından hâlâ ders çıkarmıyor. Bir yanlışı daha var. Yeri geldikçe vurguladım. Oğuz'un yapısına uygun görev yeri ileride kanat forveti. 3-5- 2'de kenarda görev alırsa hem defansif görevi yetersiz kalır hem de hücuma katkısı. Talisca iyi futbolcu ama fizik olarak hiç hazır değil. Mourinho'nun son değişiklikleri için bir şey söylemiyorum. Rakip eksik kalınca herkesi aldı. Yalnız bir tane doğrusu vardı, o da Amrabat'ı devrede çıkarmak. Takımın durumu iyi değil. Mourinho'nun düşünmesi gereken çok önemli bir konu daha var. Dzeko ve En-Nesyri'den başka gol atan oyuncu yok haftalardır.
Anderson Talisca, Fenerbahçe formasıyla ilk maçına çıktı (AA)
EMRE BOL - BÜTÜN TUŞLARA BASTI!
Tam Mourinho ligimizi tanıdı artık fazla hata yapmaz derken yeni bir sıkıntıyla karşılaşıyoruz. Takımla 2 idman bile yapmayan ve zaten Fenerbahçe'nin en problemli bölgesi olan stoper hattını yeni transfere teslim etmek büyük hataydı aslında… Bunu daha ilk dakikadan farkeden Rize'nin hücumcuları akın akın gelmeye başladı. 2-3 pasla kolayca Fenerbahçe ceza sahasına girdiler.
Sarı- lacivertliler ise önde oynayıp, baskı kurup hiçbir şey yapamadı.
Soranlar olacak mutlaka; Skrinar'ın pozisyonu çok net penaltı. Hakem görmedi ama neyseki yabancı VAR pozisyonu süzebildi.
Arkasından Olawoyin'in kendi saçmalalıkları yüzünden gördüğü kırmızı kart olmasa Fenerbahçe'nin işi çok zordu. Mourinho'nun dün gece rakip eksildikten sonra ne yaptığını anlayan varsa beri gelsin. İnanın bir ara kimin nerede oynadığını anlayamadım. Bence sahadaki oyuncularında kafası karışmıştır. Hele son dakikalarda top yekün ofansif bir kadroya dönmek aslında bir teknik direktör dehası değil intihardı. 2 eksikle oynayan Rizespor'un imdadına direkler yetişti desek yeridir. Bu kadar çok topun direkten döndüğü başka bir maç hatırlamıyorum.
Bütün tuşlara basan Mourinho şampiyonluk için çok önemli karşılaşmadan galip ayrıldı. Fakat Fenerbahçe'nin oyununda hala bir gelişme yok. Çılgınca eksik rakibine plansız saldıran bir takım şampiyon olamaz. Puan farkı bugün itibarıyla 3'e düştü. Lakin Fenerbahçe'ye şampiyonluk için bir oyun gerekiyor.
O oyun bu oyun değil!
Fenerbahçe'ye galibiyeti getiren golü atan En-Nesyri sevincini böyle yaşadı. (AA)
GÜRCAN BİLGİÇ - TARİH VE TEKERRÜR
Benzeri 24 sene önce yaşandı.
2001 şampiyonluğunu getiren maçtı. 3-0 öne geçmişti Gaziantep, ikinci 45'te Kadıköy'den dört gol çıktı. Rapaic "rap rap" oldu.
Camia bir bütün haline geldi.
Dünün adını koymak gerekirse mesaj geçmişten gelendir.
Rizespor'un ilk iki atağından da gol çıkarması bir yana, maçın bütününde Fenerbahçe'nin vücut dili maçı kazanacağının habercisiydi. Uzun süredir göstermedikleri gibi rakibi kendi alanına itip, yüksek toplarla pozisyon peşine düştüler. Üç gol atıldı, iki gol VAR'dan ofsayta takıldı, dört şutta üst direk kurtarışı yaptı.
Mourinho'nun ilk on biri, üçlüsü yine çuvalladı esasında. Tüm maç vazgeçmedi bundan, sadece oyuncuları veya yerlerini değiştirerek hamlelerini yaptı. Yine de maçı çözen, Fenerbahçe'ye getiren Rizespor'un iki kırmızı ile eksilmesi oldu. "İki Kule"ye, önce Talisca'yı, sonra Cenk Tosun'u ekledi. Tek stoper'e döndü. Kulübesinde topu "gol" için kullanacak tüm oyuncuları sahaya attı.
Öyle ki; Oğuz Aydın sağ kanatta başladı, sol ön oldu, sonda sol stoper, ardından sağ stoper. Tam tur attı sahada. Ancak geriye bu hamleler, pozisyonlar, direkler kalmayacak; haklı kartlarla rakibin dokuz kişi oynaması konuşulacak; yazık… İlk defa yan yana gelen defans üçlüsünün adam paylaşamaması, şuta izin vermesi de Mourinho'yu galibiyet şemsiyesinin altına çekecek. Rizespor'un orta saha organizasyonu, baskısı, rakibini topun peşinde koşturması da O'nu ilgilendirmeyecek. İlgilendirse, bugüne kadar düzeltirdi.
Yalnız, son maçlarda tel tel dökülen Amrabat'tan rakip eksik kaldığı için mi, yoksa beklentileri bittiği için mi vazgeçti; bilemeyeceğiz.
Şimdi puan farkını üçe indirdiler, yükü bir gün sonra oynanacak Galatasaray takımının üstüne verdiler.
GÜNÜN MANŞETLERİ İÇİN TIKLAYIN