KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar A Haber'de: Güney Kıbrıs silah deposuna döndü
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti 19 Ekim'de cumhurbaşkanlığı seçimi için sandığa gidiyor. Seçime sayılı günler kaldı. KKTC Cumhurbaşkanı ve cumhurbaşkanı adayı Ersin Tatar seçim öncesi A Haber'e konuştu. Ersin Tatar, “KKTC'de varlık mücadelesi veriyoruz. Buradaki barışın güvencesi anavatan Türkiye’dir. Karşımızdaki zihniyet Türkiye'nin çekilmesini savunuyor. Güney Kıbrıs silah deposuna döndü.” dedi.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti 19 Ekim'de cumhurbaşkanlığı seçimi için sandığa gidiyor. KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar seçime sayılı günler kala A Haber'e özel açıklamalarda bulundu.
Muhalefetin aklında KKTC'yi ortadan kaldırıp Rumlarla federasyon kurmak olduğunu söyleyen Ersin Tatar, rakibi Erhürman'ın Türk askerinin çekilmesini de savunduğunu söyledi. Tatar, Güney Kıbrıs'ın silah deposuna döndüğünü bu günlerde Türkiye ile iş birliği halinde Mavi Vatan'ın güçlendireceklerini belirtti.
Ekran görüntüsü / A Haber
"KIBRIS TÜRKÜ ERDOĞAN'I DİNLEMELİ"
Ersin Tatar A Haber'e yaptığı açıklamada, "KKTC'de varlık mücadelesi veriyoruz. Buradaki barışın güvencesi anavatan Türkiye'dir. Bir tarafta hayaller, diğer tarafta gerçekler var. Gazze'nin küçüğü 1960'larda burada yaşandı. Kıbrıs Türkleri 11 sene soykırıma uğradı. Karşımızdaki zihniyet Türkiye'nin çekilmesini savunuyor. İki devletli çözüme Erdoğan sahip çıktı. Çoğu yerde KKTC olarak varlığımızı sürdürüyoruz. Federasyonu tartışmak artık abesle iştigal. Federasyon görüşmeleri çöktü, fırsatlar tüketildi. Kıbrıs Türk halkı Erdoğan'ın mesajını dinlemelidir." ifadelerini kullandı.
Ekran görüntüsü / A Haber
"RUM KESİMİ SİLAH DEPOSUNA DÖNDÜ"
Seçimde rakibi olan ve federasyonu savunan Erdhürman'a eleştirilerde bulunan Tatar, "Erhürman'a oy verip federasyonun hortlatılmamalı. Türkiye Cumhuriyeti devleti burada kalacaktır. Erhürman KKTC cumhurbaşkanı adayıyım diyemiyor. Erhürman'ın kafasında KKTC'yi ortadan kaldırmak var. Milli menfaatlerimiz KKTC'nin geleceğine bağlıdır. Güney Kıbrıs silah deposuna döndü. Türkiye ile Mavi Vatan'ı daha da güçlendirmeliyiz." şeklinde konuştu.
Ekran görüntüsü / A Haber
VARLIK MÜCADELESİ! TÜRK ASKERİ ŞART
Ersin Tatar'ın A Haber'e yaptığı açıklamalar şöyle: Burada bir varlık mücadelesi var. Yıllardan beridir Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ni güçlendirmek için anavatanla münasebetlerimizi artırılması için büyük çabalar, büyük gayretler ve buradaki barışın, huzurun teminatı güvencesi anavatan Türkiye Cumhuriyeti. Ben hep hayatım boyunca çocukluğumdan ve daha sonra Rauf Raif Denktaş'lardan ve Doktor Dervişeroğlu'lardan, bu siyasetin liderlerinden hep öğrendiğim. Esasında Doktor Fazıl Küçük de aynı şeyi söylerdi ama onunla pek sohbetim olmadı. Çok o daha yaşlıydı tabii. Dolayısıyla benim buradan vereceğim mesaj, ben Kıbrıs Türk halkının devletine ve egemenliğine çok önem veriyorum. Bu hep öyleydi. Ailemden öyle duydum. Doktor Fazıl Küçük'ün söyledikleri böyleydi. Rauf Denktaş'ın söyledikleri böyleydi. Doktor Dervişoğlu'nun söyledikleri böyle ve şu anda baktığımızda işin gerçeğine, bir taraftan hayal üretenler, bir taraftan gerçekçi olanlar. Bir gerçekçilik hakikattir. Hakikat Kıbrıs Türk'ünün bu topraklarda varlığı devam edebilmesi için mutlak suretle kendi devletine sahip çıkması lazım ve anavatanın bunun garantörü olarak ve Türk Silahlı Kuvvetleri buranın barışının, huzurunun, güvenliğinin, istikrarının devamı için burada bulunması lazım.
Ekran görüntüsü / A Haber
11 SENE SOYKIRIM YAŞANDI
Gazze'de olanlar, bitenlerin küçüğü burada 1960'lı yıllarda oldu. 1974'e kadar Kıbrıs Türkleri 11 sene atıldık, itildik, kakıldık, soykırımdan geçtik. Her türlüsüyle ve 15 Temmuz 1974 Yunanistan desteğiyle burada yapılan darbe Makarios'a karşı o tarihte burayı Yunanistan'a bağlamak ve bir süre sonra bütün Türkleri buradan imha etmekti. Şimdi böyle bir tehlikeyi atlatan bir toplum, bir halk daha sonra 20 Temmuz Kıbrıs Barış Harekatıyla bağımsızlığa, özgürlüğe kavuşmuş. O günden bugüne federasyon görüşmeleriyle burada federal çerçevede bir ortaklık ve Türkiye'nin buradan çekilmesi. Şimdi karşımızdaki zihniyet hala da bunu savunuyor. Bakınız, buna daha önceden de şans verildi.
Ekran görüntüsü / A Haber
"İKİ DEVLETLİ ÇÖZÜM ESASTIR"
En önemlisi Annan Planı zamanında bu şans verildi. Crans-Montana'da yine şans verildi ve tabii bizler hep karşı çıktık. Ama Mehmet Ali Talat'lar, Mustafa Akıncı'lar hep gerektiğinde taviz de vererek, gerektiğinde en son açık ve net Mustafa Akıncı "garantörlük tabu değildir" dedi ve o şekilde bir anlayışla bu müzakere masasına oturdu. İşte son anda bazıları devreye girdi. Türkiye tabii garantörlük hakkı Türkiye'nin. Yani sıfır asker, sıfır garantiyi kolay kolay Türkiye kabul etmez ve o söz hakkı zaten Türkiye hükümetinin. Dolayısıyla ben bu makamda her boyutuyla Türkiye ile istişare ve uyum içerisinde bu siyaseti son beş yıldır yürüttüm ve ne mutlu bana ki gerçekten hem Cumhurbaşkanı Erdoğan iki devlete sahip çıkmıştır. Birleşmiş Milletler kürsüsünde bunu defalarca, en son eylül ayında yine o 80. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda ifade etmiştir. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti bir gerçektir. İki devlet çözüm esastır. Federasyon defteri kapanmıştır.
Ekran görüntüsü / A Haber
FEDERASYON GÖRÜŞMELERİ ÇÖKMÜŞTÜR
Kıbrıs Türk halkının üzerinde o hala daha uygulanmakta olan izolasyonların kalkması gerektiğidir. Bu söylemlerle bunları bütün dünyaya duyurabilmişiz. Türk dünyasına gözlemci olarak kabul edildik. Ekonomik ve iktisadi işbirliği toplantılarında varız. İslam dünyasında varız. Çoğu yerde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti olarak varlığımızı sürdürmekteyiz. Ta bu günlere gelene kadar çok büyük acılar çektik, şehitler verdik, büyük çabalarımız oldu. Bu saatten sonra tekrar federasyon ve tekrar Rumlarla ortaklık ve Türkiye'nin buradan çıkmasını artık tartışmak abesle iştigaldir. O çoktan bitmiştir, çoktan geçmiştir. Fırsatlar tüketilmiştir. Federasyon görüşmeleri çökmüştür, bitmiştir ve yeni yola girilmiştir ve benim anavatanım ve garantör ülke ve bu bölgenin tartışmasız en büyük, en güçlü ülkesi Türkiye Cumhuriyeti. Kurum ve kuruluşlarıyla, Milli Güvenlik Kuruluyla, Meclis kararıyla Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın konuşmalarıyla hepsi iki devlet siyaseti esastır dediklerinde artık Kıbrıs Türk halkı bunu dinlemelidir. Kıbrıs Türk halkı bu mesaja bakmalıdır. Kıbrıs Türk halkı o veya bu nedenle rakibe, Erhürman'a oy verip burada tekrar federasyonun hortlamasının hiçbir anlamı yoktur, hiçbir gerekçesi yoktur. Dolayısıyla cumhurbaşkanı seçimi bu bakımdan çok önemlidir. Varoluş seçimidir.
Ekran görüntüsü / A Haber
ERHÜRMAN KKTC'Yİ ORTADAN KALDIRMAK İSTİYOR
Bir taraftan Rumlarla hala daha ortaklığı öyle veya böyle ve Türkiye'nin buradan çıkmasına kadar gidecek süreçte o kapıyı açanlarla bu taraftan da devletine, cumhuriyetine ve kesinlikle ve kesinlikle bir çözüm olduğunda bu çözüm iki devletin işbirliği olacaktır ve Türkiye Cumhuriyeti burada kalacaktır. Hem garantörlük devam edecektir, hem Türk Silahlı Kuvvetleri burada kalacaktır. Milli siyaset, beka meselesi budur. Tufan Erhürman şu anda ilanlarına, afişlerine, reklamlarına bakınız cumhurbaşkanı adayımız diyor. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ni bulaman orada. Evet. Bak bu çok vahimdir. Yani kendisi, ekipleri, partisi her türlü bu işleri yürütenler, kampanya ekipleri zaten bir kısmının da Türkiye'ye giriş yasağı var. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti cumhurbaşkanı adayım diyemiyor adam. Kafasında ve niyetinde kendini yönetenler de olabilir arka planda. Niyetleri Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin ortadan kaldırılmasıyla bir federasyon ama federasyon esasında üniter devlettir.
Ekran görüntüsü / A Haber
TÜRKLERİ ORAYA YAMAYA ÇALIŞACAKLAR
Bu vahim bir gelişmedir. Bunlar federasyon diye insanlara güya eşitlik temelinde bir anlaşma olacak. O hiçbir zaman olmadı. Rumlar hiçbir zaman kabul etmedi. Ama vahim şudur; Rum tarafı açık ve net söylüyor ve bunu halktan gizliyorlar. Rum tarafı diyor ki Kıbrıs Cumhuriyeti devam edecek. Kıbrıs Cumhuriyeti tanınmış devlettir. Kıbrıs Cumhuriyeti Avrupa Birliği içerisinde bir devlettir ve dolayısıyla bunun ortadan kalkması söz konusu değildir. Yani bunların federasyonu iki kurucu devlet dedikleri tam bir yalandır. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin ortadan kaldırılmasıyla ki afişinde yazmıyor işte, çünkü niyet o ve Kıbrıs Türkleri o Kıbrıs Cumhuriyeti'ne sadece anayasal bir değişiklikle adını değiştirecekler. Kıbrıs Federal Cumhuriyeti, Türkleri oraya yamayacaklar. Yani benim sloganım odur. O Türkleri oraya yamayacaklar ve azınlık statüsünde zaman içerisinde çünkü ekonomik güç onda, nüfus çoğunluğunda bu adaya hakim olacaklar kuzeyine ve güneyine ve Türkiye'de bir süre sonra buradan çıkacak. Şimdi bu siyaseti nasıl savunursunuz siz bu çağda? Bizim milli menfaat ve değerlerimiz, halkımızın geleceği, gelecek nesillerin buradaki bekası, varlığı hepsi Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin geleceğine bağlıdır.
Ekran görüntüsü / A Haber
RUM KESİMİ SİLAH DEPOSU OLDU
Onun için benim dileğim, arzum insanlarımızın meseleyi bu ciddiyetle değerlendirebilmesi ve bu ciddiyetle elini vicdanına koyup oyunu vermesi. Şimdi şu anda Güney Kıbrıs'ta aşırı silahlanma vardır. Bunların finanse edenler vardır. Orayı kullananlar vardır. Şimdi orada İsrail var, Fransa var, Amerika lojistik olarak özellikle bu Orta Doğu'ya hakim olmak için kullanıyor. İngiltere'nin iki tane üssü var. Orası bir silah deposu. Şimdi hal böyleyken Türkiye nereye gidecek? Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ni sonuna kadar korumalıyız, güçlendirmeliyiz ve burada Doğu Akdeniz'de, Mavi Vatan'da anavatan Türkiye Cumhuriyeti ile işbirliği içerisinde burayı daha fazla güçlendirip, burada maneviyatımızla, milli değerlerimizle, bütün bu coğrafyanın nimetlerine sahip çıkmak ve gelecek nesillere Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde daha onurlu bir yaşamı sağlayabilmek için mücadelemizi bu anlayışla sürdürmeliyiz.
GÜNÜN MANŞETLERİ İÇİN TIKLAYIN