İsrail İran savaşında ABD dizaynı! Trump alkış istiyor
İsrail ve İran arasındaki savaş aslında süresine ve kapsamına ABD'nin karar verdiği bir savaştı. Başkan Trump, bir yandan İsrail yanlısı lobilerin gönlünü alırken diğer yandan NATO Zirvesi'ne "barışı getiren lider" olarak gitmek için ateşi sonlandırdı. Peki savaşın bilançosu ne? Ağır yara alan İran'ın nükleer altyapısı ve prestiji sarsılırken İsrail'in "Demir Kubbe" efsanesi de büyük bir darbe aldı. Gelişmeleri A Haber Ankara Temsilcisi Murat Akgün değerlendirdi.
İsrail ve İran arasındaki savaş 12 önce başladı ve bugün ateşkes kararı verildi. Ateşkes kararını ABD Başkanı Trump duyurdu. Gelişmeleri A Haber canlı yayında değerlendiren A Haber Ankara Temsilcisi Murat Akgün savaşı başlatanın ve bitirenin ABD olduğuna ve Trump'ın barışı getiren lider olarak alkış istediğini söyledi.
Murat Akgün savaşta hem İran'ın hem İsrail'in büyük zararlar gördüğünü ancak İran'ın psikolojik kayıplarının daha fazla olduğuna dikkat çekerek Mossad efsanesi olan Demir Kubbe'nin çöktüğünü ve delik deşik olduğunu söyledi.
Ekran görüntüsü / A Haber
ABD BU SAVAŞI BAŞLATTI VE BİTİRDİ
A Haber Ankara Temsilcisi Murat Akgün: Amerika Birleşik Devletleri'nin başlattığı ve süresine, kapsamına karar verdiği ve neticesinde de sona erdirmeye karar verdiği bir savaş izledik. Niye böyle söylüyorum? Çünkü hesapça İsrail'in İran hedeflerini vurmasıyla bir savaş başlamıştı. Ancak artık cümle alem biliyor ki eğer Amerika Birleşik Devletleri'nin onayı ve desteği olmasaydı İsrail bu savaşı ne başlatabilirdi ne de sürdürebilirdi. Dolayısıyla Amerika Birleşik Devletleri'nin başlattığı ve bitirdiği bir savaştan bahsediyoruz.
Ekran görüntüsü / A Haber
SAVAŞA SINIRLI KATILIM
Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Trump bana kalırsa Orta Doğu'ya çok fazla müdahil olmak istemedi, hiçbir zaman istemedi. Ama Washington'da radikal olarak tabir edebileceğim bir İsrail yanlısı grup var ve hem yönetimde hem de kendisinin seçimleri kazanmasında destek olan. İşte onların da gönlünü almak için sınırlı bir katılım gösterdi Trump savaşa ve ardından da yine savaşın bitmesi gerektiğine karar verdi.
Ekran görüntüsü / A Haber
TRUMP ALKIŞ HAYALİ KURUYOR
Niye bu zaman diyecek olursak malum bugün ve yarın Hollanda'nın Lahey kentinde NATO Zirvesi var ve tahmin ediyorum ki, bu tabii benim kişisel görüşüm Başkan Trump oraya Orta Doğu'ya barışı getiren lider pozisyonunda gitmek istedi.
Kendi kafasında böyle bir kahraman profili yaratmış vaziyette kendisiyle ilgili ve bunun için de en uygun uygulama anı olarak da NATO Zirvesi'ni gösterdi, gördü. Oraya gittiğinde herkesten savaşı bitiren lider olarak alkış almayı hayal ediyor.
Ekran görüntüsü / A Haber
DEMİR KUBBE DELİK DEŞİK OLDU
Hem İsrail'in hem İran'ın büyük darbe aldığı bir savaştan bahsediyoruz. İran'ın nükleer altyapısı çok büyük oranda tahribat gördü. Bilim adamları ve komutanları öldürüldü. Bunların yerini doldurmak hiç kolay olmayacak. Beri taraftan İsrail'in herhalde bir Mossad efsanesi olarak değerlendirilebilecek olan Demir Kubbe'sinin de çöküşüne tanık olduk.
Çünkü başta İsrail halkı olmak üzere dünyanın birçok yerindeki insanlar Demir Kubbe'nin aşılmaz olduğunu düşünüyorlardı. Ancak Demir Kubbe'nin güçlü saldırılar karşısında delik deşik olduğunu da gördük.
Ekran görüntüsü / A Haber
İRAN'IN PSİKOLOJİK KAYIPLARI
İsrail'de İran'daki kadar olmasa da ciddi tahribat olduğu gözüküyor. Bunun bir müddet sonra İsrail iç politikasında da yansımalarını göreceğiz. Çünkü taraflar her ne kadar birbirlerine gereken cezayı kestiklerini, diz çöktürdüklerini söyleseler de bugün itibariyle ne İran haritadan silinme noktasına geldi, diz çöktü ne de İsrail perişan oldu. Dolayısıyla iki tarafın da kendilerine göre şimdi bilançolar yapacaklarını biliyoruz.
İki taraf da kendilerinin kazancını daha üstün gösterecekler. Karşı tarafı daha zor durumda gösterecekler. Ancak iki taraf da birçok açıdan büyük yara aldı. Ancak ortada bir gerçek var. Bu savaştan daha zararlı çıkan İran tarafı oldu. Çünkü biraz evvel de söylediğim gibi, İran çok ciddi miktarda komutanlarını kaybetti, üst düzey yetkililerini kaybetti ve öyle bir hava yaratıldı ki eğer karşı taraf isteseydi İran dini lideri Hamaney bile öldürülebilirdi. Bunun, doğru ya da yanlış ama bunun psikolojik etkilerini silmek de bir vakit alacak.
Ekran görüntüsü / A Haber
PRESJTİJ KAYIPLARI BÜYÜK OLDU
İran çok uzun zamandan beri üst üste darbelerle prestij yiyen bir ülke konumunda. Eğer hatırlayacak olursak Kudüs Muhafızları Komutanı Kasım Süleymani'nin'nın öldürülmesinin ardından ciddi bir başka darbe de Hamas liderinin Haniye'nin Tahran'ın göbeğinde güvenli bölgede öldürülmesiydi. Sonra Suriye'de yaşananlar ve şimdi hava savunma sisteminin tamamen tahrip edilmesi, nükleer sisteminin, nükleer altyapısının çok ciddi oranda tahrip olması. Bütün bu prestij kaybının, güç kaybının giderilmesi herhalde İran için büyük zaman alacaktır. Giderilmez demiyorum ama büyük zaman alacaktır.
Ekran görüntüsü / A Haber
URANYUM BİLMECESİ
Eğer İran'a kağıttan kaplan yakıştırması yapılıyorsa İsrail'in de çok daha güçlü bir konumda olmadığı ortaya çıktı. Eğer arkasında Amerika Birleşik Devletleri olmasaydı bugünün yaşanan noktaya gelmeleri mümkün olmayacaktı. İran'ın malum zenginleştirdiği, yüzde 60 oranında zenginleştirdiği bir uranyum vardı ve bu uranyum Amerikalı yetkililerin ifadelerine göre 8-9 nükleer silah yapımına yetecek miktardaydı. Şimdi bu uranyum ne oldu? Çeşitli iddialar var yurt dışına kaçırıldığına dair. Eğer doğruysa nereye kaçırıldı? Dönüşü hangi şartlarda gerçekleşecek? Yok eğer vakit yetmediyse İran bunları kaçıramadıysa bunun ne kadarı tahrip oldu? Unutmamak lazım ki İran Atom Enerjisi Kurumuyla olan ilişkisini kesti.
Ekran görüntüsü / A Haber
ARTIK DENETİM SÖZ KONUSU DEĞİL
Yani bundan sonra çok yüzeysel bile olsa orada bir denetim söz konusu olmayacak. Dolayısıyla biz veyahut bütün dünya İran'ın nükleer tesislerinin ne kadar zarar gördü, zenginleştirilmiş uranyumu nerede, ne vaziyette? Bunları an itibariyle bilmiyoruz. Belki uzun süre de bilemeyeceğiz.
İki tarafın yani hem İsrail'in hem İran'ın büyük darbeler aldığı, hem prestij açısından hem askeri, ekonomik açıdan büyük darbeler aldığı bir savaş an itibariyle ateşkese ulaşmış gibi gözüküyor. Kırılgan bir ateşkes. Çünkü iki taraf da diken üstünde. İki taraf da son darbeyi kendilerinin vurduğu, vurmuş olduğu iddiasında.
GÜNÜN MANŞETLERİ İÇİN TIKLAYIN