PKK’nın fesih kongresi kararı Doğu ve Güneydoğu’da nasıl yankılandı?

Terör örgütü PKK fesih kongresini 5-7 Mayıs’ta topladığını açıkladı. Peki bu açıklama Doğu ve Güneydoğu'da nasıl karşılık buldu? A Haber muhabiri Sinan Yılmaz konuğu olan kanaat önderi Muhammed Akar ile değerlendirdi.
Terör örgütü PKK, 12. Kongresi'ni topladı. PKK yaptığı açıklama ile 5-7 Mayıs'ta kongreyi topladıklarını ve kararlar aldıklarını duyurdu. Kongrede alınan kararların kısa sürede açıklaması bekleniyor.
DEM PARTİ AÇIKLAMA YAPMIŞTI
DEM Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan, öğle saatlerinde yaptıkları açıklamada, PKK'nın kongreyi topladıklarını duyurmasının an meselesi olduğunu açıklamıştı. Doğan, yaptığı açıklamada "Bu tarihi adımın tarihi fırsata dönüşmesini bekliyoruz." demişti. Peki bu açıklama Doğu ve Güneydoğu'da nasıl karşılık buldu? A Haber muhabiri Sinan Yılmaz konuğu olan kanaat önderi Muhammed Akar ile değerlendirdi.
ARTIK TÜM TÜRKİYE BİLİYOR
Muhammed Akar: Öncelikle bu süreç hayırlı olsun. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan dün çok yakında hayırlı sürecin hayırlı kararın açıklanacağına dair beyanda bulunması üzerine zaten bütün bölgede ve Türkiye'de nefesler tutulmuş ve bu kongre kararının açıklanmasını bekliyordu. Bu sabah da DEM Parti çevrelerinden benzer bir açıklama geldi. An meselesi dendi ve bugün an itibariyle örgütün kongresini topladığı ve fesih kararı aldığı yönünde haber bütün medyada ve kamuoyunda artık bilinir bir meseledir.
Ekran görüntüsü / A Haber
ÇOK ACILAR YAŞANDI
Belki kendileri bir açıklama yapıp bugün yarın önümüzdeki saatlerde teknik meselelere ilişkin açıklamaları da yapacaklar. Bir taraftan doğrusu çok mutluyuz. Diyarbakırlı olarak bölge insanı olarak bir taraftan da çok duyguluyum doğrusu. 40 yılın sonunda bugünü göreceğimizi tahmin etmiyorduk. Çok acılar yaşandı. Bakın tesadüf değil bizim burada olmamız. Burası Diyarbakır'ın Sur ilçesi. Hatırlarsanız 2015-16 yılları arasında burası da 10 yıl önce çukurlar açılıp içerisine patlayıcılar yerleştirildi ve vatandaşların yaşamı hedef alındı. Binlerce insan burada tabii ki mağdur oldu evlerinden oldu.
Ekran görüntüsü / A Haber
ŞEHİTLERİMİZİ YAS EDİYORUM
Ben o dönem 2015'te AK Parti Diyarbakır İl Başkanlığı yaptığım dönemde bu çatışmalar ve hendek olayları başlamıştı. Doğrusu çok kişiyi kaybettik. O evlatlarımızı, asker polis şehitlerimizin ben hatıralarını yad ediyorum. Dört Ayaklı Minare'nin orada rahmetli Tahir Elçi'yi kaybetmiştik ve Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi daha olaylar yeni başlamışken burada açıklama yapıp şiddetin, terörün son bulması, silahların bırakılması çağrısı yapmıştı ve maalesef hayatıyla bunu ödedi.
Ardından tabii aylarca çatışmalar devam etti. Diyarbakır Sur'da, bu sokaklarda, buralarda çok acılar yaşandı. Ben bunlara tanık oldum maalesef ve birçok insanın, sivil insanın buradan tahliyesini beraber sağladık. O dönem sivil toplum kuruluşlarıyla, devlet yetkilileriyle.
Ekran görüntüsü / A Haber
BU İŞİN MİMARI ERDOĞAN!
10 yıl önce çatışma seslerinin, bomba seslerinin, helikopter seslerinin olduğu buralarda, artık müzik var. Kurmancaa, Zazaca, Türkçe, Arapça şarkılar, coşkulu bir şekilde birbirine karışmış. Hemen bu tarafta bakın, kiliseler var. Evet. Burada da cami var. Bunların hepsi tahrip olmuştu. Kilise, cami hepsi ama bugün doğrusu barışı ve barışın şarkılarını konuşuyoruz an itibariyle. Ben bu manada Türkiye Cumhuriyeti Devleti Başkanı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a minnet ve şükranlarımı dile getirmeyi bir borç biliyorum. Bir Diyarbakırlı Kürt vatandaşı olarak.
Çünkü bu işin mimarı Erdoğan. Bütün iktidarı döneminde Erdoğan zaten yasakları ortadan kaldırarak Kürt sorununu çözümünü çok büyük oranda gerçekleştirerek bugünleri hazırladı. Dolayısıyla örgütün istismar edeceği bir konu kalmamıştı ve elbette ki operasyonlar ve diğer güvenlik tedbirleriyle de bugüne gelmiş olduk.
Ekran görüntüsü / A Haber
NOBEL BARIŞ ÖDÜLÜ'NÜ HAK EDİYOR
Ben açıkçası Erdoğan'ın Nobel Barış Ödülü'nü almayı hak ettiğini düşünen bir insanım. Ve bu iradeyi kendisi göstermiştir. Bakın 40 yıllık çatışmada birçok hükümet, birçok başbakan, devlet başkanı girişimde bulundu. Fakat Terörsüz Türkiye ve büyük barışı sağlayan Erdoğan'dır. Ben gerek Erdoğan'a gerek Devlet Bahçeli'ye teşekkür ediyorum. DEM Parti doğrusu çok olumlu bir katkı sundu.
Ekran görüntüsü / A Haber
ARTIK KAN VE ŞİDDETE YER YOK
Evet, iyimser konuşuyorum. Ben bundan sonra gerek dışarıdan, gerek bölge ülkelerinden veyahut da içeriden bu işi sabote etmek isteyenlerin başarılı olamayacağını söylüyorum. Çünkü artık tarih bu hükmü vermiştir. Bir daha bu topraklarda, bu coğrafyada, bizim yaşadığımız bu medeniyet coğrafyasında kan ve şiddetin olmasının ihtimali yok. Kimse endişe etmesin. Bu mesele bu manada bence başarıya erişmiştir.
