Milli duruştan kimler rahatsız? "Persona non grata" ve "Osman Kavala" olayı ne? Perde arkasını A Haber'de anlattı: 10 ülkeye 11'inci CHP!

Başkan Recep Tayyip Erdoğan, 10 büyükelçinin istenmeyen adam ilan edilmesi talimatı verdi. 10 ülkenin büyükelçisi Başkan Erdoğan'ın talimatı ile yok sayılacak. Erdoğan, 'Osman Kavala Soros'un Türkiye şubesidir.' ifadelerini kullandı. 10 büyükelçinin istenmeyen adam ilan edilmesi çeşitli çevreleri rahatsız etti. Başta CHP olmak üzere muhalefet partileri her oalyda olduğu gibi Türkiye karşısında yerini aldı. Peki CHP milli duruştan neden rahatsız? CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Kavala bırakılsın çağrısına neden destek verdi? Milli duruş kimleri rahatsız ediyor? Öte yandan Cumhuriyet Gazetesi vakıfları terör örgütü gibi göstermeye çalıştı. Milli vakıflar neden hedefte? Hepsi kaos planının bir parçası mı? Emekli Tuğgeneral Prof. Dr. Esat Arslan, Akşam Gazetesi Ankara Temsilcisi Emin Pazarcı ve Sabah Gazetesi Yazarı Mahmut Övür, gündemin öne çıkan başlıklarıyla ilgili çarpıcı değerlendirmelerde bulundu. İşte o açıklamalardan satır başları; 'SİYASİ ZEMİNE TAŞIDILAR' Emekli Tuğgeneral Prof. Dr. Esat Arslan: Yargılama sürecine doğrudan doğruya müdahale, bir manifesto gibi. Muhtıra gibi sunmaları kelimelerle ifade etmek son derece zor. Büyükelçiler talimatla çalışır. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin almış olduğu kararı uygulatma gibi bir misyonu yoktur. Kendi başkentlerinden bunu almışlardır mutlaka. Bununla siyasal bir cephe açılmıştır. İşgüzarlıktır, hukuki zeminde kalması gereken bir konuyu siyasi zemine taşımışlardır. 'PERSONA NON GRATA' İstenmeyen şahıs ilan edebilir. Misyon kadrosunun herhangi bir başka üyesinin de kabule şayan olmadığını bildirebilir. Sözleşmeye göre aynen böyledir. Kararın gerekçesini de açıklama zorunluluğumuz yok. Benzer tutum geçmişte yaşanmıştır. Bu işe 'persona non grata' işine en çok tevessül eden ülke de ABD'dir. Rusya'dan 200 kişiden fazla kişiyi persona non grata ilan etti. 'BELİRLİ KONULAR SIRASIYLA OYNANIYOR' Bir restleşme olarak kabul etmemek lazım. 'Persona non grata' ilan etmenin hemen arkasından harp ilanına kadar getirecek bir evreyi ifade eden birçok çevre var, birçok baskıcı çevre var. Eski vesayetçilere adeta bakıyorsunuz belirli konular sırasıyla oynanıyor. Türkiye'nin elini görmeye bakan bir olguyu ortaya koyuyor. Bu son derece doğal bir şekilde karşılanması gereken bir harekettir. Bu büyükelçiler yepyeni bir siyasal bir cephe açmışlardır. Yaptıkları işgüzarlıktır, bilinçlidir. CUMHURİYET'İN KARANLIK GEÇMİŞİ VE BUGÜNÜ Akşam Gazetesi Ankara Temsilcisi Emin Pazarcı: Cumhuriyet Gazetesi aslında aynaya bakıp kendi suretini ortaya koymuş demek mümkün bu haberlerle ilgili. Bu gazetecilik değil bu hadsizlik, hedef göstermek, çarpıtmak ve karalamak. Geçmişine baktığımız zaman son derece karanlık bir tablo ortaya çıkıyor. Sabıkası yüksek. Terör örgütünden bahseden gazete geçmişte bir takım isimlerin adreslerini yazardı. Pek çok var mesela Necip Altınok Ankara Küçükesat'ta evinin önünde kurşunlanarak öldürüldü. Neden çünkü Cumhuriyet Gazetesi hedef göstermişti ev adresini vermişti. Bu tamamen bir tetikçilik. Daha düne kadar teröristlere 'çiçek çocuklar' diyen onların demeçlerine yer veren bugün de terör örgütünün uzantısı HDP'nin başındaki Selahattin Demirtaş'ın adeta bülteni haline gelmiş onun sözlerini sürekli olarak yayınlayan bir gazeteden bahsediyoruz. Meşrebinin gereğini yerine getiriyor. Bir takım çevreleri karalıyor. Haberine itibar etmek mümkün değil. Zaten bu habercilik de değil. 10 ÜLKEYE 11'İNCİ CHP! Yadırganması gereken bu 10 ülkeye 11'inci ülke olarak adeta CHP'nin katılması. Kılıçdaroğlu'nun dış politika danışmanı Ünal Çeviköz'ün de 11'inci büyükelçi gibi bunlara destek vermesi. Vahim olan budur aslında. CHP bugün maalesef bu emperyalist Türkiye'ye ayar vermeye çalışan bağımsızlığını ayaklar altına alan ülkelere destek veriyor. Burada bir garabet var. Maalesef yine kendisine 'Kemalist' ya da 'Atatürkçü' diyen bir takım çevreler de bunun peşinde koşuyorlar. 'FETÖ'NÜN SÖZCÜSÜ' Sabah Gazetesi Yazarı Mahmut Övür: Cumhuriyet Gazetesine bakınca gazetenin öyküsü aslında Türkiye'deki bu jakoben yaklaşımın cuntacı yaklaşımın nasıl bir rol oynadığını görüyoruz. Kurulduktan sonra İtalyan ve Alman faşizmine övgüler dizen bir gazeteden bahsediyoruz. Bugün solcu diye geçinen o gazete o dönemlerde bugün sahip çıktıkları Nazım Hikmet'i mahkum eden 'yüzüne tükürülmesi gereken bir şair' diye sunan bir gazete. Böyle bir geçmişe sahip bir gazeteden bahsediyoruz. Son dönemlerde bu gazete cuntaları destekleyen, darbe yapmaya çalışan, AK Parti döneminde de bırakın destek vermeyi kendisi darbe yapmaya çalışan bir gazete haline gelmiştir. 2013'ten sonra da bir FETÖ gerçeği ile karşı karşıya kaldık. FETÖ'nün neredeyse Türkiye şubesi gibi hareket etmeye çalıştı ki Can Dündar vasıtasıyla bunu çok net yaptılar. FETÖ'nün sözcüsü durumuna geldi. ASIL HEDEF TÜRKİYE! PKK'nın ve diğer örgütlerin de sözcüsü durumuna geldi. Türkiye'nin gündemini zehirlemeye çalışıyorlar. Yalan üzerine kurulu bir yaklaşımla bu vakıfları itibarsızlaştırmaya çalışıyor. Asıl hedefte bütün bu küresel kuşatmanın bir parçası olarak AK Parti iktidarına yönelik saldırının zeminini hazırlamak. Türkiye'yi sıkıştırmak için yapılıyor. Sadece TÜGVA meselesi değil Ensar Vakfı meselesi değil onlar üzerinden Türkiye'nin bu yolculuğunu durdurmaya çalışan bir yaklaşım var. Cumhuriyet Gazetesi de burada o yaklaşımın şubesi gibi hareket ediyor. CHP'DEN YÜKSELEN ABD'NİN SESİ Bütün dertleri Türkiye'nin bağımsız siyaset üretmesi. Öylesine sızmış bir Batı var ki neredeyse sömürge muamelesi gördüğümüz bir noktadayız. İstihbaratımızdan ekonomimize kadar her şeyi belirleyen bir Batı vardı. Dediklerini yaptıran Batı şimdi kolay kolay bu ülkeyi bırakır mı? Bırakmaz. İçeride kendi ayaklarını da oluşturdular. Zihinleri işgal edilmiş bir siyasal aktörler topluluğu var. Amerika'nın sesi gibi CHP'den bir ses yükseliyor. '10 ÜLKEYE 11'İNCİ CHP!' OSMAN KAVALA KİMDİR? A HABER UYGULAMASINI İNDİRMEK İÇİN TIKLAYIN