Şener Üşümezsoy A Haber'de açıkladı: Marmara'da 7'lik deprem beklentisi gerçek değil
New York Times’ın Science dergisinde yayımlanan bir makaleye dayandırdığı “Marmara’da büyük deprem olacak, İstanbul’a doğru ilerliyor” iddiası kamuoyunda tartışma yarattı. Konuyu A Haber’de değerlendiren Deprem Uzmanı Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, söz konusu haberin bilimsel bir dayanağı olmadığını vurgulayarak, “Marmara’da 7 büyüklüğünde bir deprem beklentisi gerçeklerle örtüşmüyor” dedi.
Deprem Bilimci Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, New York Times Gazetesinde çıkan Türkiye'de deprem yerlerine ilişkin yazıyı A Haber'de değerlendirdi. Peki İstanbul'da büyük bir deprem bekleniyor mu? İşte detaylar...
"Türkiye'deki bu Amerika'nın laflarına kulak kabartma mantığına çok tepkilim." diyen Üşümezsoy, New York Times'ın haberinin dayanağının olmadığını söyledi.
Üşümezsoy konuşmasının devamında Adalar ve İznik gölü fayının aktif olmadığını söyleyerek Marmara'da 7'lik deprem beklentisinin gerçek olmadığını bildirdi.
"BUNLAR TAMAMEN POPÜLİZM"
New York Times'ın dayandırdığı "Marmara'da büyük deprem olacak, İstanbul'a doğru ilerliyor" sözünü değerlendiren Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, yapılan haberin popülizm olduğunu belirterek şöyle konuştu:
"Tamamen popülizmi iplerini pazara çıkarırız. Ama önce şu bizim Türkiye'deki bu Amerika'nın laflarına kulak kabartma mantığına çok tepkiliyorum, Batılı. Bir tane mesela bizim gazeteciler var, ünlü de şimdi bahsetmeyelim. Sürekli Batı'daki, diyelim ki Türkiye'nin en ünlü gazetecisiyiz, ama Batı'da bir iki tane yerde kurumda çalışan gazeteciler çarşaf çarşaf yazılar yazıyorlar, çarşaf ve Türkiye'yle bağlantıları bile yok. Ama buradakilerin bir anlayışı var, "Batı'da makale çıksın" diyen bir yaklaşım var. Şimdi "Batı'da makale çıksın" dediği zaman Batı'da olmuş olması değil, altın harflerle yazılmış olması değil, en pırlanta kağıtlara basılmış olması değil (Papirüs'te de), söylenen lafın çıkıp çıkmaması.
(fotoğraf - ahaber.com.tr - ekran görüntüsü)
'99 depremi oldu. Ben dedim ki bundan sonra Marmara'da başka beklediğimiz büyük deprem yok. Aktüel vardı o zaman. Aktüel'de "Bu son beklediğimiz büyük depremdi" dedikten sonra iki hafta sonraydı bunu söylediğim. Ama ne dediler? Marmara'da fay doğudan batıya, bugünkü konuşma için de anlamlı, bugünkü yapılan... Doğudan batıya doğru ilerliyor. 17 Ağustos geldiği zaman '39'dan beri sırayla batıya geldi. Şimdi Adalar fayı, hemen arkasından onun kuzeyindeki, Silivri'nin kuzeyindeki kenar fayı, sonra Tekirdağ'daki fay. Nature diye (yani çok az kimsenin yayın yaptığı bir yerde) yayın çıktı. Deniyor ki: Üç tane 7'nin üzerinde deprem, 30 yıl içinde %67 risk var. Ya 30 yıl da geçti. Riski de daha sonra bizzat bu makale içinde, ikincisinde iki tane; biri Ada'nın ve Marmara Denizi'nin içinde çukurlar var, çukurların çevresindeki çevre faylar var. Ada'nın çevresinde bir tane olacak, bir tane de Tekirdağ'da olacak. Tekirdağlılar iyice paniklemişti. 30 yıl içinde %67 risk var. Bunun bizzat bu çalışmalarda, bu makalelerde yer alan Roland Armijo dedi ki: "Ben bu makalelerde yazarım, tektoniği yazıyorum. Ama biz ne fayları biliyorduk, ne fayların oluşan depremlerin sıralamasını biliyorduk, ama yazdık. Makineye de koyduk Coulomb stresi olarak, bugünkü yazı da Coulomb'dan. Orada üç tane deprem olacak" dedikten sonra, "Aaa, Nature'da çıktı, bak üç tane %67, nereden çıkarıyorsun?" Peki hepsi çöp oldu, ama toplumumuz hepsi onlarla, '99'dan sonra hepsi onlarla korka korka...
Hemen bunun üzerine atladı Le Pichon ve cellatler: "Var, buradan geçiyor" anlattı, 7.6'lık. Ben dedim, "Yani siz daha evvel tam Marmara'nın ortasından geçen fay görmüşsünüz, 8.1'lik, olmaz öyle bir şey" ama öyle dediler. Onun üzerine dedim, "Ya biz desek ki Paris'in ortasından boydan boya bir fay geçiyor. Sonra da gelsek, desek ki yanılmışık, fay oradan değil, Aral Okay'ın anlattığı yerden geçiyor." Büyüklük önemli değil. Bunun üzerine Armijo bunu kanıtlamaya geldi, dedi ki, "Ya bu Le Pichon'un söylediği bu model (diğerleri de hepsi ona katılıyor, Le Pichon deyince hepsinin aklı, ortak aklı, üst aklı) ne tarihte böyle bir deprem olmuş (yani o gemide çalışan Armijo), ne de gelecekte böyle bir olabilir" diyerek Le Suiret'in yazısına şerh koydu. Şerh koyduktan sonra, kendisi... Bunu anlatmamın sebebi bugünkü makalenin iplerini pazara çıkarmak için. Ve Deniz Atalante gemisiyle geldi."
(fotoğraf - ahaber.com.tr - ekran görüntüsü)
İlk önce getirdiler onu, Armijo dedi ki, denizaltına daldı. Denizaltını inceledikten sonra, bu halkımız iyi anlasın diye söylüyorum, hep söylüyorum ama seninle anlatmamın sebebi, sen benim anlattığımı deşifre ediyorsun, anlaşılır hale çeviriyorsun ve insanların kafasında anlaşılır bir ifade çıkıyor. Yani burada geldi, dedi ki Armijo: "Burada biz yaptık bir çalışmayı ve gördük ki Marmara Denizi'nde 180 km, 170 km devam eden bir fay sistemi yok." Onun dışında 1894 yılında Yalova Çınarcık kıyısında 60 kilometrelik fay kırılmış. Devam etti. Bunun üzerine hemen modeli 170 kilometre (Ada Fayı + 50 kilometre Orta Marmara Fayı + 60 kilometre Fay Modeli) 170 kilometre, 7.7'likten Hürriyet Gazetesi'nde manşet çıkmıştı. Vazgeçildi. Yeşilköy'den başlandı, çünkü Ada Fayı devreden çıkmış.
Gaziköy'e kadar 110 kilometre. Bu sefer Aralokay'ın modeliydi. Aralokay Kuzey'deki Adalar Fayı'nın dediği zaman, onun 1894'te kırılmış dediği nokta geldiğinde bu sefer bu önemli olanı bu: Hepsi onu bıraktılar. 110 kilometre Yeşilköy'den başlıyor, Gaziköy'e kadar kırılıyor, 110 kilometre, 7 buçukluk deprem, 1766 depremi gerçekleşiyor. Daha evvelki 1509'du, büyük kıyametti. Onun üzerine Armijo deniz tabanına inerek baktıktan sonra Tekirdağ çukurunun güneyinde, Marmara Adası'nın önünden geçip, Ereğli sırtını kesen fay, 60 kilometre, 1912'de kırılmış. O zaman ortada kırılmayan 50 kilometrelik bir kesim kalmıştır, noktası gelince 3 tane 8.1'den 7.8'e, 7.4'ten 7'ye indi deprem büyüklüğü.
(fotoğraf - ahaber.com.tr - ekran görüntüsü)
"7 İLE 8 ARASINDA 30 KAT ENERJİ FARKI VAR"
Ya burada bahsettiğim 7 ile 8 arasında 30 kat enerji farkı var. Yani bir bombanın yerine 30 tane bombanın patladığı nokta var. Şimdi bunlar hep bilimsel makale, makale, makale diye çıktı. Armijo'nun bu yaptığı detaylı çalışma yayınlatmadılar. O G3 diye bir dergide elektronik ortamda çıktı. Ama burada hani şey yapıyoruz. Daha sonra bunu takip ederek Armijo'nun dediğini en azından kabul etmek durumunda kaldılar. Kabul ettiklerinde ne diyorlardı? Armijo, Yeşilköy'le Silivri... Yeşilköy'le Silivri arasında gerçekten 50 kilometre ama onu 70 yaparak, 50 kilometre ise 7'lik deprem, 70 ise 7.2'lik deprem olacak dendiği zaman ayağa kalktılar 8'lik depremden sonra, "yanlış bu filan" diye. Ve Naci Görür de TÜBİTAK adına bunu açıkladığı zaman, o projeye katılmadan, sözcü olarak onların açıklamıştı, 7'lik bir deprem olabilir 50 kilometrelik lafına geldi. Ben o zaman dedim ki: "Bakın, burada bu fay böyle kırıldığı zaman, geçen size anlatmıştım, 70 kilometre, 7'lik deprem yapabilir. Ama bunu ortadan kırıp da şu parça bir kırılırsa 6.2 yapar, bu parça kırılırsa 6.2 yapar." Yani faylarda böyle uzun boylu oluşla, onun yarısı kadar oluşu arasındaki fark, aynı demin söylediğin gibi logaritmik bir fark oluşturuyor.
(fotoğraf - ahaber.com.tr - ekran görüntüsü)
"6,2'LİK DEPREMLE FAY KIRILDI"
Dolayısıyla orta sırttaki bu bahsettiğimiz Silivri ile Kumburgaz arasındaki 35 kilometrelik bir fay var. Ondan sonra boşluk var, Armijo'nun söylediği söylüyorum. Ondan sonra Büyükçekmece'den başlayıp Yeşilköy'e kadar giden ikinci fay var. Bunu söylediği halde: "Hayır, o kırıklı olduğu halde, bu sopa kırık olduğu zaman, bu bilardo oynadığı zaman kırıksa burada atmaz." Onu tek parça gibi gösterip öyle modeller yapmıştı. Bugünkü sapmanın sebebini de söyleyeyim. 7.2'lik deprem deyince, ama bak burada 6.2'lik deprem oldu, 30 tane daha 6.2'lik deprem var. Ama buradaki fay bu kadar kırıldı, 35 kilometre, bütün enerjisini bitirdi. Öbür tarafta ise biz... işte Namık Aysal rahmetli oldu yeni, Allah rahmet eylesin. Buradaki orta sırt dediğimiz, Marmara Adası'nın tam ortasında, Avcılar'ın karşısında bir sırt var, kambur gibi. Onu kesen bir fay yok. Dolayısıyla burada iki parçalı değil, tek parçalı, bu 35 kilometrelik fay Kumburgaz'daki yegâne fay diye vurguladık. Bunun üzerine kitaplar yazdı, sana verdim o mavi kitap bunun önderiydi. 5.7'lik, 6.8'lik deprem olduğu zaman 2018'de, hepsi dediler ki Ada Fayı arkasından Orta Sırt Fayı, topladığı zaman 70 + 60, 130 kilometrede bunu tetiklemiş. Ya bir trafik kazası oluyor Körfez'de diyelim ki. O kazanın implikasyonu, yan çarpışmaları o 130 kilometre oluyor. Olur mu dedim? Böyle değil. Ve bunun en tipik örneği de 99'dan sonra hepsi Adalar'da deprem olacak dediği zaman, fay Adalar'a doğru gitmiyor.
"DEPREM OLACAKSA DÜZCE'DE OLACAK"
Yalova Çınarcık kıyısından gidiyor ve bundan sonra deprem olacaksa Düzce'de olacak dedim. Ve kimsenin aklında yok. Hepsi şartlanmışlar. Kaç tane bilim adamı bunu konuşuyor? Amerikan başkanları geliyor, dışişleri bakanları alıyor o haritayı, canlı yayınlar yapıyordu NTV'de şeyde. Biz de hemhâl koyuyoruz, orada itirazcı bir adam diye bakıyor. Bir tek orada, dediğim gibi eğer Halit Kakınç, şimdi rahatsız, şifalar dilerim. Ve onun yanında da işte bizim Yılmaz Özdil'in yazdığı yazılar var. Hani ben fay diyorum ki, "Yalnız Düzce'de, orada deprem oluyor bir ay sonra." Ve böyle olunca bir göze çıktık. Ondan sonra ikincisi ise yalnızca fay Kumburgaz çukurundadır, 30 kilometredir, 2003'ten beri söylediğimiz Çubuklu gemisinin yaptığı batimetri ve sismik kesitlerle bunu söylemiştik. Dolayısıyla yüzlerce paper... tam da kağıt, İngilizcesi olan paper'ların hepsi çöpe atıldı. Ama benim o bahsettiğim 4 tane kitabım, bugün sende ki, sonu 5. Hepsinde somut olarak ayakta kalan bir hikâye vardı.
"STRES SİLİVRİ ÇUKURUNDA BOŞALDI"
Bakın, şurada bahsettiğimiz kesim, burası Büyükçekmece'nin olduğu yer. Şurada yukarıda. Şurası Küçükçekmece'nin olduğu yer. Benim yalnızca kırılacak dediğim yer, şu, şurada nokta nokta var ya. Şuraya kadar kırıldı ve Silivri ve Kumburgaz Fayı dediğim yerde kırıldı ve olan bütün depremler, bir fay kırıldığı zaman onun üzerinde sıkıştırma gücü ve makaslama gücü vardır. Makaslama gücü sıkıştırma gücünü yendiği zaman, normal gücü, o zaman deprem olur. Ama orada stres düşünce atım miktarıyla belirlenen streste hemen yankayağa, buraya geçer stres. Ve eğer orada fay varsa, bundan etkilenir, buraya geçer. Fakat buradaki stres gördüğümüz gibi tümüyle boşalmış, mavi. Tümüyle boşaldıktan sonra şu gördüğümüz hat, ama şuradan başlayıp bu tarafa geçmemiş. Bakın bu şeyde. Bu fay hattından buraya doğru giden, bakın burası Küçükçekmece, Yeşilköy'e doğru gidiyor, biraz haritayı çarptırmışlar, burayı büyütmek için. Buradan buraya kadar giden bu fay hattında hiçbir artçı olmadı. Ya bu da gösteriyor ki, burada bu fay yok, bizim baştan beri olmadığını söylediğimiz kesim. Ama burada yapılan bu modele bile baktığın zaman, burada stres düşmüş, şurada gördüğünüz gibi Silivri çukurunda, Kumburgaz'da. Ama bu tarafta stres artmamış. Eğer burada stres artsaydı, burası kırmızı olacaktı.
(fotoğraf - ahaber.com.tr - ekran görüntüsü)
"BAĞIRA BAĞIRA SÖYLEDİM: İSTANBUL'A DOĞRU GİTMİYOR"
Geçelim şimdi öbür şekle. Burada baktığımız zaman, bu Armijo'nun, bunlar Armijo'nun haritasını alıyorlar, orada parçalar filan. Armijo'nun orijinal haritası bu. Belge olarak şimdi birçok televizyonda, bu görsel olarak güzel değil diye, aman bunu koymayın diye rejide iptal ediyor. Yani tarihsel bir belge olsa bile eski kitapta yazar, güzel okunmuyor'u koymamak mantığı var. Şimdi burada baktığımız zaman bakın, şurası benim Kumburgaz çukurundaki fayımız. Ama bakın burada nokta nokta nokta alan var. Burada fay yok. Deprem burada kırıldığı zaman burada geldi, durdu, Büyükçekmece'ye geçmedi. O gece Büyükçekmece'de ikinci bir depremde uçta, "eyvah İstanbul'a doğru gidiyor" diyerek insanlar sokağa kadar çıkıyorlardı. Ben de televizyonda bağıra bağıra çıktım, "Ya burayı bilmiyorsunuz, bilmeden konuşuyorsunuz, dur boydan boya böyle uzatıyorlar." Buradan sonra bakın, ikinci Armijo'nun ben katılmıyorum. Armijo'nun ikinci fayı, Büyükçekmece'den başlıyor, Yeşilköy'e kadar giden bu fay, Küçükçekmece'ye kadar gelen bu fay, 20 kilometre, 30 kilometre. O fayda hiçbir artçı gelmediği gibi, o fayda hiçbir stres yok. O fayda deprem canı yok. Ama orası deprem yapsa bile en fazla 6.0 yapar. Çünkü 10 kilometre derin. Ha, 10 kilometre, alan çok küçük. Dediğin gibi 20 kilometre, 300 kilometre, 200 kilometrekarelik bir yer 6.1 yapar. Ama bunu ikisini birlikte aldığımız zaman 7 yapar, bu iki seferde kırılınca stresi 30 kat düşüyor. İşte burada böyle bir fay yok. Bunun adı Avcılar Fayı diyorlar. Şimdi gelelim. Avcılar Fayı, ama Armijo bakın şurasını tarak tarak yapmış. Bu normal faydır.
(fotoğraf - ahaber.com.tr - ekran görüntüsü)
"1894'TE KIRILAN BİR FAYDAN 7'LİK DEPREM ÇIKMAZ"
1894'te Yalova Çınarcık kıyısı kırıldı. Bu fayda hiçbir stres yok. Hem de bu fay normal faydır. Kuzey Anadolu Fayı'nın kolu değildir demesine rağmen Armijo'nun modelini almış gibi yapıp bu fayı artırıp bununla birleştirerek 80 kilometre bir fay, işte 7'lik deprem diyorlar. Ama bunu bizzat Ara Lokal'i bu fayı koymuştu. Ve Lepichon ve Şengör karşı çıkıyordu. Ara Lokal bu 1894'te kırılmış deyip buradan itibaren aldım Yeşilköy'den böyle giden fay vardı. Keza Armijo depremin 1894 depreminin burada olduğu ve bu bölgede, şurası İstanbul blokası, burası Anadolu blokası, ikisi arasında plaka sınırı, bu bu tarafa doğru gidiyor, bu tarafa doğru gidiyor. Burada sürtünme birbirine yapıştığı için gerilme artıyor, artıyor, artıyor ve sonra 1894'te kırıldığı için burada artık deprem yakın zaman stres yapacak deprem yok. Hatta 99'da bu geldi, Yalova Çınarcık Fayı, Esenkaya'ya kadar doğru gitti. Buradaki fay, Yalovalılar bunu çok şey yapıyor, bunun boyu, posu, potansiyel olarak bir bardak düşünelim, 2 CC su alır. Ama su alınıp dolduğu zaman bu bardak dolu olur, tüp telefonu gibi. Kapasite başka şey, oradaki stres başka şey. Deprem olması için stresin artması, makaslama gücünün normal kuvveti yenmesi gerekir.
"FAYDA TESİSAT VAR, CEREYAN YOK"
Şimdi burada baktığımız zaman 99'dan sonra bu fayın potansiyel olarak 6 buçukluk deprem yapma potansiyeli var. Ama bu fayda stres yok. Şöyle ifade ettim komik olsun diye: Fayda tesisat var ama cereyan yok. 1894 bırakılmış. Şimdi Armijo'nun modelini alıp da buradan böyle geldi, buradan gidiyor, şuresinden birleştiriyorlar, tek parça gibi. Ve bizim mesela teknik üniversiteler sözcüleri olarak Okan'ın sözleri, diyor ki burada diyor bak burada 7.2'lik deprem vardı. 6.2'lik deprem oldu. 30 tane daha 6.2'lik olması lazım. Bu mantıkla geliyor. Oysa fay iki parça kırıldığı zaman ve bütün stresini o fay üzerine boşaltınca o faydaki bütün enerji boşalmış. Bunun bir daha bunla beraber kırılması da mümkün değil. Hani benim bir benzetmem vardı: Trene biniyoruz, raylar bitiyor burada. İneriz paketlerimize, alıp sonra buna geçeriz. Tren zırt diye havada uçup gitmez, fay da öyle kırılır. Geçelim öbürüne.
(fotoğraf - ahaber.com.tr - ekran görüntüsü)
"50 KİLOMETRELİK KIRILMAYAN FAY VAR"
Mesela bunu ben dergide çıktı 2005'te. Burası 1912'de kırılan fay hattı. Tekirdağ, bravo. Burası 1894'te kırılan fay hattı. Ama ortada kalan kesim dediğimiz kesimin iki parçadır. Biri Silivri Kumburgaz Fayı, arada boşluk var. Öbürü Avcılar'daki fay dediğimiz kesim. Ama o fayda bu fayın devamı olarak koyuyoruz. Yani bakın burada 1999'da kırılmış, burası 1894'te kırılmış, burası 1912'de kırılmış. O zaman burada kırılmayan 50 kilometrelik fay var. Ama orada tek parça değil, ikiye bölüneceği için ve bir ikinin bir parçası önemli olarak kırıldı, öbürü tek başına kaldı ve onda da hiçbir artçı yok. Demek ki orada fay da yok. Geçelim bunu. Sen girebilirsin anladığın şekilde. Ya biz bunu başından beri o kadar ilgili şekilde ki, Çubuklu gemisinden sonra buraya odaklandık. Bakın bu Kumburgaz çukuru fayı. Burada fay vardır diyoruz. 2002'de kitapta. Bu da Orta Sırt. Yani bu Avcılar Büyükçekmece'yle Küçükçekmece arasında bir sırt var. O sırtı böyle bir fay geçiyor diyorlardı. Ama o fayı geçmediğini çok detaylı inceledik. O Orta Sırt, yani dediğimiz tek fay budur. Armijo'nun söylediği de 50 kilometre, 70 kilometre yoktur, 35 kilometredir diye geldik ve deprem tabiat da bizim söylediğimiz dinledi. Devam edelim. Bakın orada göreceksiniz. İşte bizim o çizdiğimiz yeri, bu Amerika'daki o Science'ın aldığı bizim şeyden.
"TARİHTE BÖYLE BİR DEPREM YOK"
İstanbul, "Next step is İstanbul" dendiği zaman sürekli İstanbul'da bir sürü kampanyalar geliştiriliyor. Önce büyük inşaatlar falan. İkinci aşamaya geldi. İşte bu büyük boydan boya kırılan Lepichon'un modeli. Burada sağduyu var. Ama bizimkiler o sağduyuları almıyor. Geliyor Lepichon. 8'lik deprem, fay boydan boya gidecek diyor. Onun üzerine Nicholas Ambraseys diyor ki: "Tarihte böyle bir deprem olmamış." Eğer büyük kıyamet 1509'da 8'lik dediğiniz gibi deprem olsaydı, İstanbul olmayacaktı, güneydeki şehirler de olmayacaktı, Bursa da olmayacaktı. Ve İstanbul'da da ben inceledim. Galata Kulesi'ni ve Rumeli Hisarı'nı böyle bir olgu yok. Daha sonra Haliç'te tsunamiler oldu diyorlar. Haliç'te tsunami'yi anlatanlar 300 yıl sonra görüp de anlatılmış, 1509'la ilgili. Daha sonra iptal edildi.
GÜNÜN MANŞETLERİ İÇİN TIKLAYIN