FMV Işık Anaokulu’nda cinsel istismar skandalı! Okul aileyi tehdit etti

İstanbul'da yaşayan 4 yaşındaki M.'nin ailesi, çocuklarının Nişantaşı FMV Işık Anaokulu'nda cinsel istismara uğradığı iddiasıyla okulun temizlik görevlisini şikâyet etti. Savcılık, Adli Tıp Kurumu'ndan rapor istedi. Gelen raporda çocuğun şikâyeti doğrultusunda vücudunun özel bölgelerinde ekimozlar tespit edildi. Çocuk da kendisini istismar etmekle suçladığı temizlik görevlisini teşhis etti. Bunun üzerine şikâyet edilen temizlik görevlisi E.A. hakkında 'çocuğun nitelikli cinsel istismarı' suçlamasıyla dava açıldı.

AİLENİN AVUKATI İSYAN ETTİ: OKUL OLAYIN ÜSTÜNÜ KAPATMAYA ÇALIŞTI

Ailenin avukatı Zeynep Serim sosyal medya hesabı Twitter'dan skandal olayı duyurdu ve davanın detaylarını aktardı. Avukat Serim şu ifadeleri kullandı:

"BU DAVANIN TAKİPÇİSİ OLMAK BİR VATANDAŞLIK GÖREVİDİR"
Merhaba, Ben Av. Zeynep Serim. FMV Işık Anaokulu'nda yaşanan cinsel istismar olayı ile ilgili, kamuoyunu da ilgilendiren önemli davada 4 yaşındaki mağdur ve ailesinin avukatıyım. Size okulun üzerini kapatmaya çalıştığı bu olayı duyurmak istiyorum.

Maalesef mağdurun ifadeleri, sanığı açık teşhisi ve istismarı belgeleyen Adli Tıp Çocuk İnceleme Merkezi Raporuna rağmen mahkeme tarafından beraat kararı verildi! Bu davanın takipçisi olmak bir vatandaşlık görevidir.

Ekimozu belgeleyen Adli Tıp Raporu'na iddianamede de yer veriliyordu.

"ÇOCUĞUN VÜCUDUNDA İSTİSMARIN YARATTIĞI EKİMOZLAR DA BELGELENİYOR"

Bu vahim olay Mayıs 2019 tarihinde,Teşvikiye FMV Işık Anaokulu'nda yaşandı.4 yaşında küçücük bir kız çocuğu,okuldaki kadın bir temizlik görevlisi tarafından cinsel istismara uğradığını ağlayarak annesine anlatıyor. Çocuğun vücudunda istismarın yarattığı ekimozlar da belgeleniyor.

Psikolog ve jinekolog raporu da istismarı açıkça gösteriyor. Aynı okulda cinsel istismara uğrayan başka bir çocuk da var ne yazık ki...

"ÇOCUK TÜM TEŞHİSLERDE SANIĞI AÇIKÇA TESPİT ETTİ"

Takiben müvekkiller ile derhal yasal işlem başlattık. Çocuk tüm teşhislerde sanığı açıkça tespit etti. Şüpheli adli kontrol altına alındı. İddianame ile de kuvvetli suç şüphesi tüm gerçekliğiyle ortaya konmuştu!

Okul yönetimi de bu mağduriyete başından beri tamamen kayıtsız kalıyor. Müvekkil, şikayet toplantısına ilişkin tutanak tutulması talebinde bulunmasına rağmen okul müdürü ve okul yöneticisi tarafından bu talep tüm katılımcıların önünde reddedilmişti.

OKUL AİLEYİ TEHDİT ETTİ

Okul şöyle dedi: "ispat edemeyeceğiniz iddialar ile bizim huzurumuzu bozmayın. Size öyle iftiralar atar ve attırırız ki 130 yıllık bir kurumun ve makam sahibi itibarlı mezunlarının gücünün altında ezilirsiniz, tacize uğramış çocuk ebeveynleri olarak damgalanmaya hazır mısınız?"

Zira mahkemede de okul avukatı iddialar hayal ürünü diyerek sanığın yanında oldu!

Sanık avukatı da "Oyun oynarken herhangi bir yere çarpmış da olabilir" şeklinde savunma (!) yapıyor. Savcılık çocuğun ifadelerinde çelişkiler bulunduğunu belirterek sanığın beraatini istiyor. Mahkeme de sanığın beraatine kararı veriyor.

"AİLE BAKANLIĞI DA DOSYAYA MÜDAHİL OLDU"

Aile Bakanlığı da dosyaya müdahil oldu ve bizimle birlikte karara itiraz etti. Dosya istinafa gidiyor. @fmvışıkokulları ise üç maymunu oynuyor. Hukuk mücadelemizde desteklerinizi esirgemeyin!

Biz de doğal olarak bu ne acele diyoruz? Jet beraat kararı bu ceza hukukunun temel prensiplerine dahi aykırıdır. Bakınız tüm ara kararlardan dönülmüş.Ancak en önemlisi, acaba @fmvisikokullari yöneticilerinin vicdanları rahat mı? Aile ile iletişime dahi geçilmedi!

"OKULUN SANIĞIN YANINDA OLMASI VE SANIĞI SAVUNMASI DA AYRI BİR SKANDAL"

Mahkeme, delillerin toplanmasından alelacele vazgeçiyor, "olayı görmediler" diyerek tanıkları dinlemiyor. Okulun avukatı da mahkemede sanık lehine ifade veriyor, olayı "hayal ürünü" olarak nitelendiriyor. Okulun sanığın yanında olması ve sanığı savunması da ayrı bir skandal.

Mahkemede çocuk da dinleniyor. Pedagog, bu kadar üst üste aynı sorunun çocuğa sorulmasını yaşadığı travmayı arttıracağı yönünde uyarıda bulunmasına rağmen mahkeme başkanı, olayı çocuğa üç kez soruyor! Çocuk, aradan çok uzun zaman geçmesine rağmen olayı tam üç kez tekrar anlatıyor!

17 Aralık 2019 tarihli duruşma günü. Henüz ilk celse. Mahkemenin önceden toplamaya karar verdiği deliller var, tanıklar var, "tuvalete kimin çıkıp girdiğini gösteren kamera kayıtlarının istenmesi" gibi mahkemenin toplamasını istediğimiz deliller var. Ancak hiçbiri dikkate alınmadı.

"BU TARZ TEHDİTLER İLE SİNDİRİLMEMİZ MÜMKÜN DEĞİLDİR"

Okulun deyimiyle, biz hiç bir şeyden "damgalanmaktan" korkmuyoruz. Bu tarz tehditler ile sindirilmemiz mümkün değildir. Asıl utanması gereken FMV Işık Anaokulu'dur. Anlatıyoruz ki başka bir çocuğumuzun daha başına bu vahim olay gelmesin!
KAMERA KAYITLARI TAHRİP EDİLMEMİŞSE BİR ÇOK KEZ ÇOCUKLARIN TUVALETE GÖTÜRÜLDÜĞÜ İSPATLANACAKTIR!

Eğer son 2 yılın kamera kayıtları tahrip edilmemişse (uzman incelemesi istenecek) sanık tarafından bir çok kez çocukların tuvalete götürüldüğü ispatlanacaktır!

Ayni kayıtlarda, MEB Yönetmeliği uyarınca sınıf öğretmenlerinin çocuklara neredeyse asla yardımcı olmak icin tuvalete girmediğini de göreceksiniz!

Zira içerde, okul tarafından görevlendirilmiş sanık alt temizliği yapmaktadır!

FMV Işık Okul Yönetiminin olay hakkında velilerle ne tür çarpıtma bilgileri kimlerin ağzından paylaştığı da soruşturulmalıdır!

İSTEK VAKFI OKULUNDA DA AYNI CİNSEL İSTİSMAR YAŞANMIŞ VE OKUL OLAYIN ÜSTÜNÜ KAPATMAYA ÇALIŞMIŞTI

1985 yılında Bedrettin Dalan'ın kurduğu İstek Vakfı'nda 5 yaşında bir kız çocuğunun tacize uğramıştı. Ailenin avukatı Betül Altınsoy, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, bu konunun duyrulması için sosyal medya kullanıcılarından yardım istedi. Altınsoy aynı zamanda İstek Vakfı'nın olayın üzerini kapatmaya çalıştığını da ifade etmişti.

MAĞDUR AİLENİN AVUKATI ZEYNEP SERİM'İN TWEETLERİ ŞU ŞEKİLDE: