Başkan Erdoğan’dan Kılıçdaroğlu’na çok sert yanıt!

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde düzenlenen düzenlenecek 49. Muhtarlar Toplantısı'nda önemli mesajlar verdi.

Başkan Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle;

"MUHTARLARIMIZI ÜZEN BENİ DE ÜZER"
Devletin mahalle ve köy halkı üzerindeki gözü kolu, mahalle ve köy halkının da temsilcileri olarak sizlere çok önem veriyoruz. Muhtarlarımızı üzen beni de üzer. Muhtarlarımızı memnun eden beni de memnun eder. SGK primlerinin devlet tarafından ödenmesine imkan sağladık. Muhtar maaşlarını geçmişle kıyaslanmayacak seviyeye çıkardık.

ERDOĞAN'DAN KILIÇDAROĞLU'NA SERT YANIT
Bu salondaki Türkiye'nin demokrasinin tavanından tabanına nasıl aheng içinde işlediğinin ispatıdır. Milletim beni yüzde 52,6 oy verdi Sen yüzde 52,6'ya ihanet edemezsin. Bay Kemal, ben senin cumhurbaşkanın olmaya meraklı değilim, ben milletimin cumhurbaşkanı olarak seçildim. Bu zat ağzından çıkan sözün anlamını bilse bunu söylemek yerine kendini o kürsüden aşağı atar. Siyasi iktidarın meşruiyeti, yönetmeye talip olduğu toplumdan aldığı desteği ifade eder.

"TERÖRİSTLERLE EL ELE YÜRÜYENE BENİM MİLLETİM YÜRÜ DEMEZ"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nu eleştirerek, "Sen, yüzde 52,6'ya ihanet edemezsin. Bugüne kadar ettiğin için bir yaraya merhem olmadın. 31 Mart'ta da olamayacaksın. Teröristlerle el ele yürüyene benim milletim yürü demez." ifadelerini kullandı.

"BİZ TANKIN ÖNÜNDE DURURUZ, DARBELERİ 16 SAATTE BİTİRİRİZ"

Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü;
AK Parti olarak tesis ettiğimiz istikrar ve güven ortamının faydalarını görerek yeni yönetim sistemini en az yüzde 50+1 destek üzerine kurduk. Kılıçdaroğlu neden Cumhurbaşkanı adayı olmadın? Halkın gönlüne giremeyen halkın huzuruna çıkamaz.

(Kılıçdaroğlu) Seçimlerde 26 milyon 330 bin vatandaşımızın ortaya koyduğu iradeyi, yüzde 52,6'lık bir desteği meşru görmediğine göre demek ki bu zatın kafasında başka bir demokrasi tarifi bulunuyor. Onun için işte adamlarını ne yapıyor, 'dökülün sokaklara' diyor. Ama 15 Temmuz gecesinde de tankların arasından gelip geçip Bakırköy Belediyesi'ne sığınıyor ve o darbe girişimini tüm gece orada kahvesini yudumlayarak geçiriyor. Biz tankın önünde dururuz, darbeleri 16 saatte bitiririz.

Teröristlere 'arkadaşlar' demek, terör örgüne destek vermek, FETÖ gibi ihanet çetesinin taşeronluğuna soyunmak da bunların demokrasi anlayışının işaretidir. Demokrasinin bir bütün halinde uygulandığı az sayıdaki ülkelerden biriyiz. Böyle bir tablo dünyanın hiçbir ülkesinde yok.

"KILIÇDAROĞLU'NUN KAFASINA GÖRE HİÇBİRİNİZ MEŞRU DEĞİLSİNİZ"

Bunlara göre CHP'ye hizmet eden demokrasi meşrudur. Seçilmiş cumhurbaşkanını meşru görmeyen kafa sanıyor musunuz ki siz muhtarları meşru sayar? Kılıçdaroğlu'nun kafasına göre hiçbiriniz meşru değilsiniz. Maalesef böyle çarpık zihniyet ana muhalefeti temsil ediyor. Oysa muhtarların buradaki görüntüsünü milli iradenin sembolü olarak değerlendiriyoruz.

"CHP, İSTİKLAL MARŞI'NI DEĞİŞTİRMEK İSTEDİ"
CHP zihniyeti her iyi şeyde olduğu gibi Akif'in İstiklal Marşı'nda da boş durmamıştır. Ulus gazetesi Falih Rıfkı Atay'ın başını çektiği gazetede İstiklal Marşı'nı değiştirmek için adım atılmıştır. Bir de yarışma yapılmıştır. Şu anki güzel İstiklal Marşımızı bile CHP değiştirme yoluna gitmiştir. Biz de merhum Mehmet Akif gibi, 'Allah bir daha bu millete İstiklal Marşı yazdırmasın' diyoruz.

ERZİNCAN DEPREMİNİN YIL DÖNÜMÜ: "ALLAH'TAN RAHMET DİLİYORUM"
Erzincan depreminin bugün yıl dönümü. Depremin ardından Erzincan'da taş üstünde taş kalmadı. Van depreminden sonra biz tüm ekiplerimizle orada olduk. Van'da 20 katrilyona varan harcama yaptık. Erzincan depreminde hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet diliyorum.

Kimin ne dediğine değil milletimizin temsilcilerinin ne dediğine bakmakla mükellefiz.

"BELEDİYE BAŞKANLARIMIZA SÖYLÜYORUM..."

Yeni yönetim sisteminin ilk bütçesi kabul edildi. Göreve geldiğimizde her 100 liranın 86 lirası faize gidiyordu. Bu oranı yüzde 10'lara kadar düşürdük. Belediye başkanlarımıza söylüyorum, şehrinizde bir tane bile garip bulunuyorsa yaptığınız diğer işlerin hiçbir anlamız kalmaz. İnsana sahip çıkmayan devlet, bir avuç elite hizmet eder hale gelmiş demektir.

"BUNU YAPMIYORLARSA, ŞİKAYETLERİNİZİ YAZMALISINIZ"
Muhtar kardeşlerim, belediye başkanlarımız özellikle AK Partili belediye başkanları sizin emrinizdedir. Bunu yapmıyorlarsa, şikayetlerinizi yazmalısınız. Kaymakamlar sizin emrinizdedir.

Ülkemizin neresi olursa olsun, en doğu en batı en kuzey en güney, bu toprakları bölmeye yeltenenlere 31 Mart'ta en güzel cevabı sayenizde millet verecek.