A Haber - Haberler, Son Dakika Haberleri, A Haber Canlı Yayın
19 Aralık 2025, Cuma
  • CANLI YAYIN
  • Ziraat Türkiye Kupasi
  • TÜM MANŞETLER
  • SON DAKİKA
  • ÖZEL HABER
  • VİDEO
      • Programlar
      • Gündem
      • Yaşam
      • Dünya
      • Spor
      • Ekonomi
      • Kültür Sanat
      • Teknoloji
      • Otomobil
      Özel Video Arşivden Çıkan Gerçek Haber Özel Melih Altınok ile Sebep Sonuç Satır Arası Memleket Meselesi Canan Barlas ile Gündem Toplumsal Hafıza 15 Temmuz Bir insan bir hikaye Belgesel Kuşağı Klipler Portre Erkan Tan İle Sabah Ajansı Unutma Hatırla Perde Arkası Arka Plan Banu El İle Ajans Haktan Uysal İle A Haber'de Bugün Aklın Yolu Dünya Atlası
  • GALERİ
  • GÜNDEM
  • EKONOMİ
  • YAŞAM
  • DÜNYA
  • SPOR
  • ÖZEL HABER
  • MAGAZİN
  • VİRAL
  • ANALİZ
  • YAZARLAR
  • CANLI TV
    • Tv Yayınları
      • A Haber
      • A Spor
      • A Para
      • Vav TV
      • A News
      • ATV
      • A2TV
      • Minika Go
      • Minika Çocuk
      Radyo Yayınları
      • A Haber Radyo
      • A Spor Radyo
      • A Para Radyo
      • A News Radio
      • Radyo Turkuvaz
      • Turkuvaz Romantik
      • Turkuvaz Efsane
      • Vav Radyo
      • Radyo Soft
      • Radyo Energy
      • Turkuvaz Anadolu
      • Turkuvaz Musiki
      • Turkuvaz Nostalji
  • CANLI TV
    • TV YAYINLARI
      • A Haber
      • A Spor
      • A Para
      • Vav TV
      • A News
      • ATV
      • A2TV
      • Minika Go
      • Minika Çocuk
    • RADYO YAYINLARI
      • A Haber Radyo
      • A Spor Radyo
      • A Para Radyo
      • A News Radio
      • Radyo Turkuvaz
      • Turkuvaz Romantik
      • Turkuvaz Efsane
      • Vav Radyo
      • Radyo Soft
      • Radyo Energy
      • Turkuvaz Anadolu
      • Turkuvaz Musiki
      • Turkuvaz Nostalji
  • RESMİ İLAN
  • KLİPLER
  • ÖZEL VİDEO
  • A HABER RADYO
  • NAMAZ VAKİTLERİ
  • DİZİLER
    • Eski Diziler
      • Gül Masalı
      • Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz
      • Adı Sevgi
      • Kalp Yarası
      • Hercai
      • Beni Bırakma
      • Canevim
      • Gel Dese Aşk
      • Gençliğim Eyvah
      • Sen Anlat Karadeniz
      • Kimse Bilmez
      • Akıncı
      • Baş Belası
      • Bozkır Arslanı Celaleddin
      • İkimizin Sırrı
      • Maraşlı
      • Hakim
      • Bir Zamanlar Çukurova
      Kuruluş Osman
      Bir Gece Masalı
      Can Borcu
      Zembilli
      Kardelenler
      Sustalı Ceylan
      Başka Bir Gün
  • atv PROGRAMLARI
    • Müge Anlı ile Tatlı Sert Esra Erol' da Kim Milyoner Olmak İster
  • DİĞER
    • Son Dakika Özel Haber Özel Video Memurlar Yaşam Eğitim Magazin Viral Sağlık Televizyon Teknoloji Otomobil Din Tarih Klipler Analiz Portre Yazarlar
      Galeri Yıllar öncesinden sinyal veriyor! Uzmanlar tek tek sıraladı: Beyni içten içe tüketen altı belirti Hemen o ayarı değiştirin! Kurutma makinesindeki faturayı uçuran o detay Zihni genç tutmanın sırrı ondaymış! Kahvaltıların baş tacı: Bir dilim bile yetiyor 18 Aralık ATV yayın akışı! Kim Milyoner Olmak İster neden yok, yeni bölüm ne zaman? Evinizde bu eşyalar varsa dikkat! En masum görüneni bile hastalık saçıyor Titanic efsanesinin gizli hazinesi! Yönetmen James Comeron servetiyle gündem oldu 19 Aralık Cuma namazı saati | Cuma namazı saat kaçta? İstanbul, Ankara, İzmir… Tam bir şifa bombası çıktı! Dünyanın en sağlıklı meyvesi açıklandı: Gözümüzün önündeymiş
      RSS Künye Frekanslar Arşiv Yayın Akışı Gizlilik Bildirimi Ziraat Türkiye Kupası Bize Ulaşın
  • BİZE ULAŞIN

A Haber’i
Sosyal Medyada Takip Edin

  • Apple iTunes
  • Google Play
  • Huawei App Gallery
  • Bize Ulaşın
  • Künye/İletişim
  • Veri Politikası
  • Gizlilik Bildirimi
Copyright © 2024 Tüm hakları saklıdır.
Haberler Gündem Haberleri 15 Temmuz kahramanları 1 yıl sonra aynı yerde yaşadıklarını anlattı

15 Temmuz kahramanları 1 yıl sonra aynı yerde yaşadıklarını anlattı

Giriş: 15.07.2017 00:00 Güncelleme: 15.07.2017 14:20
15 Temmuz kahramanları 1 yıl sonra aynı yerde yaşadıklarını anlattı

15 Temmuz hain darbe girişiminde tanklara ve askerlere karşı koyarken yaralanan Safiye Bayat ve Hamit Hakan Yılmaztürk, 1 yıl sonra aynı yerde yaşadıklarını anlattı.

Fethullahçı Terör Örgütü (FETÖ) üyeleri tarafından 15 Temmuz gecesi yapılan darbe girişimi esnasında 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'nde tek başına darbeci askerlerin karşısına çıkan sonrasında açılan ateşle yaralanarak gazi olan 2 çocuk annesi Safiye Bayat, darbenin 1'inci yıl dönümünde o günleri anlattı.
1 yıl önce 15 Temmuz gecesinde darbeci askerlerin önüne dikildiği yerde yaşadıklarını anlatan Safiye Bayat, "Arkamda göreceksiniz bir polis kulübesi var. Yanına kadar ilerledim. Tam da tanklar oradaydı. Önüme rütbeli bir hain atıldı. Onunla konuşmaya çalıştım. Burada ne yapmaya çalışıyorsunuz, köprüyü neden kapattınız. Amacınız ne. Burayı neden kapatıyorsunuz. 'Burası bizim' dedim. 'Hayır, burası bizim' dediler. 'Evine dön burası artık bizim. Vururuz' dediler. Hayır dedim siz ne yaparsanız yapın boş, ben dönmeyeceğim. Sizi de dinlemiyorum. Tartaklamalar hırpalamalar tacizler. Bayağı bir taciz edildim. Bir bayana yapılmaması gereken hareketleri yaptılar" dedi.
Darbecilerin kendisini dinlemediğini anlatan Safiye Bayat, "Ne kadar konuşmama rağmen askerler yolundan dönmüyorlar. En sonunda ben de gitmiyorum. 'Vurmak istiyorsanız vurun' dedim. Yanağımın üzerinden ateş açtı o hain. Kılımın bile kıpırdamadığını görünce korktu. Burayı açacaksınız ben gitmeyeceğim dedim. Beni korkutmak için bayağı uğraştılar. Sonra elimdeki cep telefonunu fırlatıp attılar. Onlara asla zafere ulaşamayacaklarını söyledim. Geri döndüm" diye konuştu.

"BİR HANIMEFENDİ YARALANDI DEDİLER, ONA GİDERKEN BENİ KURŞUNLAYIP YARALADILAR"

Vurulma anını anlatan Bayat, "Yürüyerek geri döndüm. Polis panzerinin arkasında dua ettim. Sonra bir baktım halk akın akın geliyor. Halkla konuştuğumda abla kaçımızı öldürebilirler dediler. Sonra halk ilerledi. Beni de sürekli arkaya ittiler. Abla sen bir olay yaşamışsın diye. Sana bir şey olmasın diye. Onlarla ilerledik. 3-4 sıra öndeki hepsi yaralandı yaralıları taşıdık. Elimizden geldiği kadar yaralılara müdahale etmeye çalıştık. Bir hanım efendi yaralandı dediler. Ben ona giderken beni de bacağımdan kurşunlayıp yaraladılar" diye konuştu.
Hamit Hakan Yılmaztürk, o geceyi anlattı
15 Temmuz darbe girişiminde Boğaz Köprüsü'nde darbeci askerlere karşı verdiği mücadele esnasında yanağından ve burnundan yaralanan Hamit Hakan Yılmaztürk o geceyi anlattı.
Yılmaztürk, "Allah'a hamd ediyorum. O geceyi yüzüme bir şeref nişanesi olarak verdi. Tabi gönül isterdi ki, şehitlik mertebesine ulaşalım ama nasibimiz de gazilik varmış. O gece biz olayı duyduğumuzda Yuşa Tepesindeydik. Orada darbe olduğunun öğrendiğimiz zaman Kısıklı'ya geçtik. Kısıklı kalabalıktı, daha Cumhurbaşkanımız açıklama yapmamışken bu millet meydanlardaydı. Oradan köprüye yürüdük. Köprüdeki o olayı durdurmak bize nasip olsun diye köprüye doğru harekete geçtik. Tabi köprüye doğru ilerlerken silah seslerini duymaya başladık. Biz zannediyoruz ki havaya ateş açılıyor. Gişelere doğru yaklaştıkça oradan bu tarafa yaralıların geldiğini görünce işin daha başka boyutta olduğunu gördüğümüzde yoğun bir ateş altına alındık. Biz tekbirlerle bir de sloganlarla 'asker dışarı', 'asker silah bırak', 'asker kışlaya' diye. Elimize sopa yok, taş yok, silah yok. Hiçbir şey yok. Vatanım için onların karşısına dikildik. İlerliyorduk, yoğun ateş olduğu zaman kaçmıyorduk. Sadece siper alıyorduk. Böyle bir iki defa derken en sonunda ateş kesildi. Biz ayağa kalkarken yüzüme sert bir darbenin vurduğunu hissettim. Kurşun yanağımdan girip burnumun altından çıktı. Yine aynı olay olsa hiç tereddütsüz aynı şeyi yaparım. Çünkü o gece FETÖ'cüler tanklarıyla, tüfekleriyle geldi. Hesaba katmadıkları bir şey vardı. Karşılarında dirayetli bir topluluk vardı. O gece bu köprüde şehit olmak için binlerce kişi vardı" ifadelerini kullandı.
Tankın önüne yatan 15 Temmuz gazisi Sabri Ünal o geceyi anlattı!Tankın önüne yatan 15 Temmuz gazisi Sabri Ünal o geceyi anlattı! TANKIN ÖNÜNE YATAN 15 TEMMUZ GAZİSİ SABRİ ÜNAL O GECEYİ ANLATTI!

ÜSKÜDAR'DA TANKLARIN ÖNÜNE YATARAK GAZİ OLAN SABRİ ÜNAL, O ANLARI ANLATTI

15 Temmuz hain darbe girişiminde tankların önüne yatarak gazi olan Sabri Ünal, omzundan vurularak yaralanan Adviyye İsmailoğlu ile kalbinin 2 milim altından G-3 mermisiyle vurulan ve o mermiyle yaşayan Musa İlhan tam 1 yıl sonra gazi oldukları noktaya gelerek yaşananları anlattı.
15 Temmuz hain darbe girişimi sırasında Başbakan Binali Yıldırım'ın halka yaptığı çağrıyı duyar duymaz Pendik'teki evinden çıkan ve Üsküdar'a kadar otostop çekerek gelen Sabri Ünal, o gece tankları durdurmak için tankların önüne yatmış ancak bu sırada üzerinden geçen tankın kolunu ezmesi üzerine yaralanmıştı. O geceden sonra hastaneye kaldırılan ve farklı hastanelerde 3 ay tedavi gören Sabri Ünal, bir yıl geçtikten sonra yine aynı yerde yaşadıklarını anlattı.
Aynı yoldan neredeyse her gün geçtiğini ve olayı kanıksadığını ifade eden Ünal, "O günü tekrar yaşamıyorum. Çünkü neredeyse her gün bu yoldan geçiyorum. Kader, alıştık şimdi. Duygular olarak artık bir yıl geçti üzerinden. Aynı yoldan geçe geçe artık kanıksadık. Olayın olduğu yer burası. Bazen arkadaşlara gösteriyorum, ağabey ben burada yaralandım şeklinde. Yani kanıksadık artık" dedi.;
15 Temmuz gazisi Sabri Ünal, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüştü15 Temmuz gazisi Sabri Ünal, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüştü 15 TEMMUZ GAZİSİ SABRİ ÜNAL, CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN İLE GÖRÜŞTÜ
"KENDİMİ KORUMAK İÇİN PARKE TAŞLARINI TOPLADIM"

Pendik'teki evinden otostop çekerek Üsküdar'a kadar geldiğini anlatan Sabri Ünal, "O gün bu cadde üzerinde Bağlarbaşı Kültür Merkezi var. Bağlarbaşı Kültür Merkezi'nden buraya doğru yürüyüp, köşeden de köprüye dönecektim. Yolu olağanüstü bilmediğim için işte otostop çekerek buraya kadar gelmiştim. Adama da köprüye kadar bırak diyecek durumumuz yoktu. Buraya kadar geldim. İlerde bir yerde birkaç parke taşı çıkmıştı. Onları aldım elime. Onlarla işte köprüye geçersem elimde savunacak hiçbir şey yoktu elimde. Tam buraya geldim. Birisi ateş ediyorlar, yere yat dedi. İşte ben sağa sola baktım ateş eden kimse görmedim, silah sesi de duymadım" diye konuştu.
Bu sözlerin ardından tankların gelmekte olduğunu fark eden Ünal, " O arada tankların gelmekte olduğunu gördüm. İşte elimdeki taşlarla tanka karşılık verdim. İlk tanktan yara almadan kurtuldum. Tanktan sağa ya da sola kaçma imkanım kalmamıştı, tam ortasına yattım. Sonra ikinci tank geldi. İkinci tankı da sağ elimi kaldırarak durdurmaya çalıştım ama tank durmadı, yoluna devam etti. Yani İstanbul trafiği gibi tanklar da durmuyor" ifadelerini kullandı.
Kahraman gazi Sabri Ünal o anları A Habere anlattıKahraman gazi Sabri Ünal o anları A Habere anlattı KAHRAMAN GAZİ SABRİ ÜNAL O ANLARI A HABER'E ANLATTI
"TANKLARI ÇIPLAK ELLERLE BERTARAF ETTİK"

Tankların üzerinden geçtiği sırada yaralandığını ifade eden Ünal, "Buradan en yakın hastaneye götürdüler. Sonra oradan yeterli donanım olmadığı için Haydarpaşa Numune Hastanesi'ne gittik. Orada ameliyata aldılar. Gece saat 02.30 gibi ameliyata aldılar, sabah 05.00 gibi kalktığımda, uyandığımda artık köprüde askerler teslim oluyordu. Allah'ın izni ile biz bu darbecileri, çıplak ellerimizle bertaraf etmeyi başarmıştık" şeklinde konuştu.
15 Temmuz hain darbe girişimi ile ilgili devam eden davaları da takip ettiğini vurgulayan Ünal, "Bizim Üsküdar ile ilgili dava yeni başladı. Dokuzuncu ayda ilk duruşması var. 600 sayfa iddianame var. Onda bile daha bir çok aydınlatılmamış konu var. Yani yavaş ilerleyecek, uzun sürecek. Klasik yalanlarını savunacaklar, görmedik, duymadık, bilmiyoruz, o tankın içinden çıkan ben değildim diyecekler hatta. Onlar inkar edecekler ama yargıda Allah'ın izni ile hak ettikleri cezayı almalarını sağlayacak" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan Sabri Ünal ile anısını anlattı!Cumhurbaşkanı Erdoğan Sabri Ünal ile anısını anlattı! CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN SABRİ ÜNAL İLE ANISINI ANLATTI!
15 TEMMUZ'UN GENÇ GAZİSİ ADVİYYE İSMAİLOĞLU, VURULDUĞU YERDE O GECEYİ ANLATTI

15 Temmuz hain darbe girişiminde İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ni (İBB) işgal etmeye gelen darbeci askerlerle verilen mücadele sırasında Saraçhane Parkı'nda sol omzundan vurularak yaralanan ve 15 Temmuz'un genç gazilerinden biri olan Adviyye İsmailoğlu, gazi olduğu yere annesi ve ablasıyla birlikte 1 yıl sonra yeniden geldi. İhlas Haber Ajansı'na, vurulduğu yerde o geceyi anlatan genç gazi, yeniden Saraçhane'de bulunmanın hissettirdiklerinden de bahsetti. Yaşıtlarına örnek olacak mesajlar veren Adviyye, 15 Temmuz'u "Başı karanlık, sonu aydınlık bir geceydi" sözleriyle nitelendirdi.

"BURADA BULUNDUKÇA O GECEYİ SANKİ YENİDEN YAŞIYORUM"

Gazi olduğu yerde, vurulduğu noktanın tam üzerinde yeniden bulunmanın hissettirdiklerinden bahsederek başlayan Adviyye İsmailoğlu, "15 Temmuz bizim için, bu ülke için çok büyük bir sınavdı. Burada bulundukça o geceyi sanki yeniden yaşıyorum. Bu bana üzüntü vermekten çok, o gece geçtiğimiz sınavı yeniden hatırlatıyor. Başı karanlık, sonu aydınlık bir geceydi. Bana bunu anımsatıyor. Ben haberi alır almaz hemen dışarıya çıkmak istedim. Hepimiz şaşırdık. Sadece dışarı çıkmak istedim. Cumhurbaşkanımız da çağrıda bulununca, ailemle birlikte abdestlerimizi aldık. Birbirimizle helalleştik, hazırlandık ve çıktık. Aslında Emniyet Müdürlüğü'ne gitmeyi planlıyorduk, ama kader bizi buraya getirdi diyebilirim. O gece bence herkes bulunması gereken yere doğru geliyordu. Bulunmam gereken yerdeydim ben de. Nasibim buradaymış, nasibimi almaya geldim. Belirsiz bir ses belki de bizi buraya itti" dedi.

"VATANIMIZI VE BAYRAĞIMIZI SAVUNMAK İÇİN ÇIKMIŞTIK"

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın çağrısıyla sokağa çıktıklarını, amaçlarının vatan savunması olduğunu ve vurulduğu anları anlatarak devam eden genç gazi, "Buraya geldiğimizde, arkamdaki caddedeki trafik ışıklarının olduğu yerde yaklaşık 20 tane asker kılığında hain gördük. Asker diyemiyorum ben onlara. Caddede çöp arabaları yolu kapatmıştı, tankların geçmemesi için. Yaklaşık 200-300 kişi, darbecilerin kurduğu barikatı geçmeye çalışıyordu. Biz de o insanların arasına girdik, en sıralara kadar geldik. Annem, ablam, babam ve ben, ailecek çıkmıştık. Annemle ben en önlere kadar gittik, babamlar bizi zor tutuyordu, az daha geride duralım diye. Ama biz o gece geride durmak için değil, vatanımızı ve bayrağımızı savunmak için dışarı çıkmıştık. Elimizde tek bir silahımız yoktu, sadece başımıza taktığımız, elime aldığımız bayraklarımız vardı. O bayraklarla, 'Allah-ü ekber' nidalarıyla üstlerine yürüdük. Bahsettiğim asker kılıklı hainler, cadde boyunca dizilmiş, insanları tarıyorlardı. Sonradan öğrendim ki bir de keskin nişancı varmış. Beni keskin nişancı vurmuş. İleride biri vurulmuştu, ağacın altında yatıyordu. Ona bakmak için doğruldum ve vuruldum" diye konuştu.

"O GECEDEN DERS ALMALIYIZ"

Son olarak, yaşıtlarına örnek olacak nitelikte mesajlar veren İsmailoğlu, "Biz o gece çok büyük bir sınav atlattık. Bundan sonra yeniden yaşanmaması için elimizden geleni yapmalıyız. O geceden ders almalıyız. Geçmişten ders almalı, geleceğe de bu şekilde yön vermeliyiz. 15 Temmuz'da bizi yenilmez kılan iman gücümüzün yanı sıra birlik ve beraberliğimizi hiçbir zaman unutmamamız gerektiğini düşünüyorum" diyerek, hain darbe girişimi hakkındaki sözlerini tamamladı.

5 TEMMUZ RUHUNU KALBİNDEKİ MERMİYLE YAŞATAN GAZİ MUSA İLHAN, VURULDUĞU YERE İLK KEZ GELDİ

15 Temmuz hain darbe girişimi sırasında Afet Koordinasyon Merkezi'ni (AKOM) işgal etmeye gelen darbeci askerleri püskürtmek için AKOM'a gelen vatandaşlardan birisi de Musa İlhan'dı. AKOM'a gelen ilk kişi olan İlhan, binayı kuşatan askerlerin açtığı ateş sonucu kalbinin 2 milim altına isabet eden mermiyle vurulmuş ve gazi olmuştu. Gazi İlhan, tedavi sürecinin ardından hayatına kaldığı yerden devam etti, ancak kalbinde 'nişane' olarak gördüğü o mermiyle yaşıyor ve 15 Temmuz ruhunu kalbinde o mermiyle yaşatıyor. Karanlık gecenin yıl dönümünde, vurulduğu yere 1 yıl sonra ilk kez gelen İlhan, o gece AKOM'da yaşananları ve vurulduğu yerde yeniden bulunmanın hissiyatını İhlas Haber Ajansı'na (İHA) anlattı.
‘İhanet yürüyüşü mermiden ağır’‘İhanet yürüyüşü mermiden ağır’ 'İHANET YÜRÜYÜŞÜ MERMİDEN AĞIR'
"CUMHURBAŞKANIMIZDAN BİR ÇAĞRI BEKLEDİM"

Darbe girişiminden nasıl haberdar olduğundan başlayarak, o geceyi anlatan Gazi İlhan, "Bir tankın havaalanına doğru gittiğini gördüm, ama bir terör saldırısı için önlem alındığını falan düşündüm. Bir zaman sonra köprünün de trafiğe kapatıldığını duydum. Dedim, herhalde bir sıkıntı var. Radyodan Başbakanımızın, 'Bu, bir kalkışmadır' açıklamasını dinledikten sonra eve gitmekten vazgeçtim. Cumhurbaşkanımızdan da bir çağrı bekledim" dedi.

"AHİRETE GÖTÜRECEĞİMİZ BİR NİŞANEMİZ OLDU"

Başbakan'ın ve Cumhurbaşkanı'nın çağrılarının ardından, işgal edilen noktalardan kendisine en yakın olan AKOM'a geldiğini anlatan İlhan, kalbinde taşıdığı merminin ahrete götüreceği nişanesi olduğunu ifade ederek, "AKOM'a geldim. İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), köprü ve Afet Koordinasyon Merkezi'ni (AKOM) duydum ben. Kapıda güvenlik vardı. Bina girişinde ve çatıda askerler vardı. İşin gerçeği, Allah bir anda o korkuyu aldı. TRT spikerinin o halini gördükten sonra, insanın aklına başka hiçbir şey gelmiyor. 'Beni vuracaksan vur, hadi' dedim. İsabet eden mermi kalbimin 2 milim altında kaldı. 3 buçuk santim boyunda. Riskli olduğu için çıkarmadılar. O gece bir kahramanlık öyküsü yazıldı, biz de bu öykünün bir sayfasında yer aldık. Ahirete götüreceğimiz bir nişanemiz oldu. O gecenin en büyük kahramanı Cumhurbaşkanımızdır, Başbakanımızdır. Halkı sokağa çağırdıktan sonra zaten milyonlar aktı" diye konuştu.

"O GECE VURULUP AL KANIMIZIN AKTIĞI YERDE ŞİMDİ KIRMIZI GÜLLER AÇMIŞ"

Vurularak gazi olduğu noktada ilk kez, yeniden bulunmanın verdiği hissi anlatan İlhan, önemli vurgular yaparak, "O gece gazaya çıkan herkes gazidir. Vatanımız sağ olduğu sürece, bayrağımız dalgalandığı sürece, biz bir kurşun yemişiz, isterse bin kurşun yiyelim. Bizim gibi binlerce Musa gelir. 250 bin tane dedemiz Çanakkale'de yatıyor. 250 bin değil, belki o gece 1 milyon şehit verebilirdik, ama bu vatanı asla teslim etmezdik. O gece vurulup al kanımızın aktığı yerde şimdi kırmızı güller açmış. 1 yıl oldu, ilk kez geldim. Bu da sizin vesilenizle oldu. İster istemez o anı yaşadım. Zor bir durum" ifadelerini kullandı.

15 TEMMUZ GAZİLERİ, 1 YIL SONRA VURULDUKLARI NOKTADA YAŞADIKLARINI ANLATTI

15 Temmuz darbe girişimi sırasında, darbeci askerlerin ateşi sonucunda bir kolunu kaybeden gazi Üzeyir Civan ile vurularak uzun süre çok ağır ameliyatlar geçiren gazi Sabri Gündüz, 1 yıl sonra aynı noktada yaşananları anlattı.
Darbe girişimi gecesi Tuzla Orhanlı gişelerde hain askerlerin açtığı ateş sonucu bir kolunu kaybeden Üzeyir Civan o kanlı gecenin olduğu yere bir yıl sonra tekrar geldi. O akşam bu vatana, bu bayrağa sahip çıkabilmek için buraya geldiğini belirten Gazi Üzeyir Civan, "15 Temmuz gecesi gazi olan kardeşlerinizden, vatan evlatlarınızdan bir tanesiyim. O akşam bu vatana, bu bayrağa sahip çıkabilmek için buraya geldik. Burada kardeşlerimizle birlikte mücadele ettik. Biz burada gişelerin olduğu mevkide 6-7 tane kardeşimizi şehit verdik. 50 ile 60'a yakında kardeşimiz gazi olma şerefine eriştiler. Elhamdülillah o gece ben kolumun bir tanesini burada bıraktım. Ve aynı şekilde sağ elimden yaralandım, parmağım sakat kaldı. Ama ben bu hususta sevinçliyim. Çünkü giden kolum vatanım için gitmişti. Bu bayrak bu vatan için gitmişti" dedi.

"ASKER POLİS KARDEŞTİR' DİYE 3- 4 SEFER SLOGAN ATMIŞTIM"

Slogan atarak askerlerin yanına yaklaşmaya çalıştığını söyleyen Civan, "O hainlerin emellerine alet olan insanlar orada bulunan o hainler sesimi duydular, duymadılar bilmiyorum. O heyecanla beraber iki elim havada yanlarına koşarak gidiyordum. 'Durun yapmayın silahlarınızı bırakın, hepimiz kardeşiz' diye bağırarak onların bulunmuş olduğu çimlere kadar ulaşmıştım ki, o güne kadar duymadığım yoğunlukta çınlama sesi duydum. Sanki sol kolumu da elektrik çarpmıştı. Ne oluyor demiştim. Hafiften bir eğilmiştim. Ve sonrasında da vurulmamak niyetiyle, gayretiyle yere uzanmıştım tamamıyla. Ve yere uzandıktan kısa süre sonra ilk önce sağ elimi havaya kaldırmıştım ki, orta parmağımın üzerinde bir kan pıhtısı bir şarapnel parçası gibi bir şey var. Sol kolumun yukarı kaldırmak istediğim esnada bir de baktım ki sol kolumda bir ağırlık var. Ve kolumun o esnada sarktığını gördüm" ifadelerini kullandı.

15 TEMMUZ GAZİSİ SABRİ GÜNDÜZ, 1 SENE SONRA AYNI YERDE

15 Temmuz hain darbe girişimi sırasında kundaktaki bebeğini öperek evden çıkan ve 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'ne giden Sabri Gündüz, 1 sene sonra çocuğuyla birlikte vurulduğu yere geldi. O gece yaşananları anlatan Gündüz, "O gece bize cehennemi yaşattılar ama el birliğiyle şükürler olsun, cehennemi cennete çevirdik" dedi.

"İNANILMAZ BİR ŞEKİLDE ARKAMIZA KURŞUN SEKMEYE BAŞLADI"

"Olayın haberini ilk aldıktan sonra arkadaş ile buluştum ve direkt buraya doğru yola çıktık. Nereye gideceğimiz hakkında kararsızdık" diyen Gündüz, "Eşim beni telefonla arayarak köprüde durumun ciddi olduğunu ve yaralıların olduğunu söyleyerek buraya yönlendirdi. İlk girdiğimizde biz Avrupa yakasından geldiğimiz için görüntü yoktu sadece ses geliyordu. Olay Anadolu kısmında yaşandığı için bir şey göremiyorduk. Anadolu'dan Avrupa yakasından geçişin tamamen boş olduğunu gördük. Sonra diğer şeride geçerek yürümeye başladık. Sonrasında inanılmaz bir şekilde arkamıza kurşun sekmeye başladı. Köprünün girişinde zaten durum kendini belli ediyordu" şeklinde konuştu.

"15 AYLIK ÇOCUĞUMU BEŞİKTE ÖPÜP EVDEN ÇIKTIM"

15 aylık bebeğini öpüp evden çıktığını söyleyen Sabri Gündüz, "Uyandığımda eşim bir şey oluyor dedi. Telefonu açtığımda darbe girişimi olduğunu gördüm ve uyanır uyanmaz direkt sokağa çıkmış oldum, yani bekleme tereddüdüm olmadı. Çıkmadan bir abdest aldım, çocuğum o zaman 15 aylıktı ve beşiğinde yatıyordu. Onu öperek evden çıktım. Şu yaşadığım olayı kıyaslarsanız, bir kefeye her şeyi koyun diğer kefeye de kızımı öpüp gitmeyi koyun, bütün içimin parçalandığı andı. Çünkü çıkacaksınız ve gideceksiniz, akıbetiniz ne olacağını bilemiyorsunuz. Bu yolda hani ölmek, yaralanmak, hapse girmek var. Her şey başınıza gelebilir. Neyin ne olduğunu bilemiyorsunuz. İnsanın evladı da çok farklı oluyor" ifadelerini kullandı.

"EĞER OTURURSAM GÖĞÜSTEN YERİM AYAĞA KALKAYIM DİYE DÜŞÜNDÜM"

Gündüz, "Köprünün üzerinden ateş hattına girmesi çok zordu. Yolda yürürken bir mermiyle gidebildik. Hiç bir şey yapmadan vurulmakta vardı. Orada korkup, endişelenmiştik. Köprünün üzerine geldiğimizde askerin 50 metre kadar yakınına yaklaştık. Orada içimizde bir korku kalmadı. Bize ciddi bir şekilde küfür edip, bağırıp çağırdılar. Mesela ben yolun ortasına oturdu, hatta 1 tane de sigara içtim. Onlar bana sürekli bağırdığı halde olduğum yede duruyordum. Sonra olayın ciddiyetini kavrayınca bir baktım ki mermiler aşağıdan geliyordu. Eğer oturursam göğüsten yerim ayağa kalkayım diye düşündüm" ifadelerini kullandı.

"HANGİ CESARETLE GİTTİNİZ DİYENLERE BENİM ADIM TARİHTE OLACAK DEDİM"

Vurulma anını anlatan Gündüz, "Hani bir ressamın bir eseri vardır tablo için uğraşır, tuvale geçer karşısında günlerini belki aylarını harcar, emek verir terini akıtır ya bizim ki de o şekilde. Sonra da sergiye çıkartır ya bu da bizim eserimiz. Bu eser nesilden nesle anlatılacağı için çok güzel bir şey. Bana biri hangi cesaretle gittiniz demişti. Ben de o yüzden benim adım tarihte olacak senin adın tarihte olmayacak dedim. Benim altına imza attığım bir eser tarihte var olacak. Bu inanılmaz bir gurur, o gece çıkan gazilerle görüşün hiçbirinde bir pişmanlık göremezsiniz. Endişe ve korkuları da yoktu, çünkü ne yapmak istediklerinden eminlerdi. Hani yağmur yağarken aracın kaportasına düşen damlalar ses çıkartır ya o şekilde aracın üzerine mermi yağıyordu. Darbe askerlerden rütbeli olanı 'Vurun şu şerefsizleri' dedi. O an dondum kaldım ve ilk vurulan da bendim" dedi.

"BİZE O GECE CEHENNEMİ YAŞATTILAR AMA BURAYI CENNETE ÇEVİRDİK"

Benim sürecim aslında vurulduktan sonra başladı. 43 gün kadar hastanede yattım. 17 kadar ameliyata girdim. Sonra özel bir hastaneye sevk edildim. Orada da 30 a yakın ameliyata girdim. Toplamda 46 kez ameliyat oldum. Çok ciddi ve can acıtıcı bir süreçti. Normalde buradan geçmiş olsaydım hiç bir şey hissetmezdim. Sıradan bir yürüyüş olurdu. Bir bedel ödediğiniz zaman o sizin için eşsiz bir durum oluyor ve onu anlatacak bir kelime bulamıyorsunuz. Herkes kendi yaşadığından bilir. Benim için her şeyin başladığı yerde burası ama bittiği yer değil. Her geçtiğimiz de hüzünle gurur arasında bir şey oluşuyor. Televizyonda gördüğün ile burası çok farklıydı. Çünkü gerçek anlamda bize cehennemi yaşattılar. 2 kişinin üzerine bine yakın mermi attılar. Öyle bir tarıyor ki sadece duruyorsun. O gece bize cehennemi yaşattılar ama el birliğiyle şükürler olsun, cehennemi cennete çevirdik. Bu ihanetin ardı arkası kesilmeyecek, devamı da gelecek. Bizi tetikleyen hazır tutan bir etken oldu" diye konuştu.

TANLARIN ÖNÜNE YATAN METİN DOĞAN VE O ANI FOTOĞRAFLAYAN İSMAİL COŞKUN 1 YIL SONRA AYNI YERDE

15 Temmuz hain darbe girişimi gecesinde Atatürk Havalimanı'nda canı pahasına tankın önüne yatmasıyla 15 Temmuz'un simge isimleri arasında yerini alan Metin Doğan o gece kendisini fotoğraflayarak milyonlara tanıtan İhlas Haber Ajansı Foto Muhabiri İsmail Coşkun ile kalkışmadan 1 yıl sonra aynı yerde ilk kez bir araya geldi. Darbecilerden ele geçirilen tankı kullanan kamyon şoförü Mehmet Köse de o gün yaşadıklarını anlattı.
Türkiye'nin dört bir yanında hain darbe girişimine karşı vatandaşların sokaklara döküldüğü gece Atatürk Havalimanı'nda ilerlemek isteyen tankın altına yatan Metin Doğan, 15 Temmuz'un simge isimlerinden hale geldi. FETÖ'nün darbe girişimi haberini alır almaz havalimanına koşan Doğan, canını hiçe sayarak o gece tankın havalimanında ilerlemesine izin vermedi. Doğan, 15 Temmuz'un yıl dönümünde darbecilerin ele geçirmeye çalıştıkları önemli hedeflerden biri olan Atatürk Havalimanı'na geldi ve o gece yaşananları kalkışmadan 1 yıl sonra aynı yerde anlattı. 1 yılın ardından tankların önüne yattığı yerde özgürce dolaşabildiği için çok mutlu olduğunu ifade eden Doğan, darbe girişimlerine karşı birlik ve beraberlik çağrısı yaptı.

15 Temmuz gecesi Atatürk Havalimanı'na koşan Metin Doğan'ın tankın paletlerinin altına yattığı anın fotoğrafı tüm dünyada birçok insana ulaşmıştı. Doğan, havalimanında o gece kendisini fotoğraflayan İhlas Haber Ajansı Foto Muhabiri İsmail Coşkun'la da 1 yıl sonra ilk kez burada bir araya geldi. Coşkun'a "Kahramanım" diye hitap eden Doğan, birçok kişinin kaçtığı bir zamanda Coşkun'un askerlerin arasındayken o fotoğrafı çekerek büyük cesaret gösterdiğini belirtti. Coşkun, 1 yılın ardından aynı yerde tanklara meydan okuyan Doğan'ı yeniden fotoğraflarken ikili birlikte fotoğraf çektirmeyi de ihmal etmedi.

"NAMAZ KILAN BİRİYİM AMA BUGÜNE KADAR ŞEHİT OLAYIM DİYE DUA ETMEDİM"

Tankın altına yatarak insanların darbe girişimini engelleme noktasında dikkatlerini çekebileceğini düşündüğünü belirten Metin Doğan, "Canlı yayında görmüş olduğum paletlerin altında birinin ezilmiş olduğunu insanlar izlerse hemen o şoktan çıkıp durumun vahametini anlayıp hızlı bir şekilde sokaklara dökülürler diye düşündüm. Namaz kılan biriyim ama bugüne kadar Allah'ım şehit olayım diye dua etmedim sadece buradaki ölümüm bir işe yarayacaktı. O tankın üzerine çıkmayı da bilirdim tankın altına yatma nedenin ezildiğimi insanlar görsünler ve hızlı bir şekilde sokaklara dökülsün diyeydi. Kendi kişisel aracım yoktu, taksiler dolu geçiyordu, boşları durmuyordu. Havalimanına gelmek için koşarak yoluma devam ediyordum o sırada bir tane motosiklet köşeyi dönüyordu. Elimi değdirerek durdurdum motosikleti benim son şansımdı başka şansım yoktu. Bu güne kadar kimseyi gasp etmedim ama o sırada bir tokat atıp motosikletini almak da istedim. Vazgeçtim çocuğun gözlerine bakarak Allah rızası için beni Havalimanına götürür müsün dedim oda bir saniye bile düşünmeden atla abi dedi" dedi.

"BEN BURAYA ÖLMEYE GELDİM PARA BENİM İŞİME YARAMAZ DEDİM"

15 Temmuz gecesi havalimanına giderken öleceğini düşündüğü için bütün parasını kendini götüren gence vermek istediğini ifade eden Doğan, "Buraya geldiğimde durmasını istedim, öleceğim için para vermek istedim. Çocuğa, sen tedirgin olmayasın diye demedim ama ben buraya ölmeye geldim dedim, büyük ihtimal de öleceğim dedim, artık para benim işime yaramaz dedim. Onlarla karşılaştığım zaman ne diyeceğimi hiç düşünmemiştim. O sırada spontane ağzımdan çıkmaya başladı. Tüm gücümle de bağırıyordum ben Türk askeriyim siz kimin askerisiniz diye o şekilde geldim tankı durdurdum. O ruh hali anlatılamaz ben 40 yaşına kadar o kadar bağırmamıştım, 1 saniye sonra sizi Yaradan ile buluşacaksınız" diye konuştu.

"O GÜN ARTIK HER ŞEYİN BİTTİĞİNİ DÜŞÜNÜYORDUM"

Darbe gecesi her şeyin son bulduğunu düşündüğü için 1 yıl sonra havalimanında olmanın kendisi için büyük bir şans olduğunu dile getiren Doğan, "Allah bana bu dünyadaki en büyük ödülü verdi, vicdanlı insanların sevgilisi yaptı beni. En önemlisi herkesin birbirini önemsemesi gerekir. Birbirleriyle dost olmasalar da düşman olmamayı öğrenmeliler. Karşı tarafı ötekileştirmek yerine birlikte aynı hedefe doğru yürüyüp başarılı olabileceği gerçeğini kafalarına yerleştirdikten sonra bir de Cumhurbaşkanımızın milli seferberlik çağrısından feyz alarak herkes üzerine düşeni yaptığı zaman güçlü Türkiye'nin doğduğu gün olacak. Rüya gibi o gün artık her şeyin bittiğini düşünüyordum böyle Allah'ımızın bize verdiği bir şans" şeklinde konuştu.

"O DA BENİM KAHRAMANIM, HERKES KAÇMIŞKEN O KAÇMADI"

1 sene önce tankın altına yattığı halini fotoğraflayarak kendisini milyonlarca insanın tanımasını sağlayan foto muhabiriyle tanışan Metin Doğan, "Bu normal bir fotoğraf değil yani otomobilinde rahat otururken çekmiş olduğu bir şey değil. Hemen hemen benim aldığım riskin kendisi de o kadar bir risk alarak öyle tanka yakın bir mesafede yatarak çekmiş olduğu bir resim. O da benim kahramanım cesaretinden dolayı da çok kutluyorum. Herkes kaçmışken o kaçmadı ve o fotoğrafı çekmiş" dedi.

"FOTOĞRAFLADIKTAN SONRA ÇOK ÖNEMLİ BİR FOTOĞRAF ÇEKTİĞİMİN BİLİNCİNDEYDİM"

1 sene önce 15 Temmuz hain darbe girişimi gecesi Atatürk Havalimanı'nda Metin Doğan'ın tankın önüne yattığı önemli kareyi çekerek insanlara ulaşmasını sağlayan İhlas Haber Ajansı Foto Muhabiri İsmail Coşkun, "Bağırarak gelen bir adam gördüm. Tahmin etmiyordum altına gireceğini önce tanka karşı koymaya başladı ardından tankın paletlerinin altına yattı. Öyle fotoğraf çektim ekrana baktıktan sonra istediğimi fotoğrafı aldığımı gördüm. O an tabi ki istiyorsunuz onu oradan almak zaten bir süre sonra ikna ettiler. Kendisi de kalktı kalkmasa fotoğrafın çok daha farklı bir hikayesi olacaktı. Fotoğrafladıktan sonra çok önemli bir fotoğraf çektiğimin bilincindeydim. Hemen makineden kartımı çıkartıp sakladım yolda başına herhangi bir şey gelmesin diye. İlk hedefim o fotoğrafı bir an önce servis etmemdi çünkü henüz daha halk bile sokağa dökülmemişti. O günden sonra Metin Bey'i ilk defa görüyorum. Bir an o geceye gittim ve yine hatırladım" ifadelerini kullandı.

15 TEMMUZ'DA 5 DAKİKADA TANK KULLANMAYI ÖĞRENEN MEHMET KÖSE O ANLARI ANLATTI

Darbecilerden ele geçirilen tankı kullanarak 15 Temmuz'un sembollerinden birisi olan kamyon şoförü Mehmet Köse darbe girişiminde bir yıl sonra o günü anlattı. E-5 Göztepe güzergahında vatandaşların ele geçirdiği tankın önce vinçle kaldırılmaya çalışıldığını söyleyen Köse, bunun işe yaramadığını görünce tankın içine girdiğini ifade etti. Tankın içine girince kullanmaya karara verdiğini belirten Köse, 5 dakikada tankı çalıştırarak götürdüğünü anlattı.
E-5 Kadıköy Uzunçayır mevkiinde darbe girişiminde bulunan askerlerin bıraktığı tankı kullanarak tarihe geçen Mehmet Köse, " 15 Temmuz gecesi hain saldırı yapıldığı gecede biz göreve çağrıldık, göreve gittik. Büyükşehir belediyesinde yol bakım ve onarım müdürlüğümde çalışıyorum. E-5 Göztepe güzergahında vatandaşlarımızın ele geçirdiği tank vardı. Büyükşehir belediyesi oraya vinç gönderdi. Biz de oraya gittik. Vincin tankı kaldıramayacağını hesap ettik. Ne yapalım diye çözüm üretmeye çalıştık. Tankın içine girdik. Kullanmaya karar verdik. Anahtarları komiserde istedik. 5 dakika da tankı aldık götürdük. Hasanpaşa İETT garajına teslim ettik. Vatanımız, milletimiz için görevimizi yapmış olduk" dedi.
O gecenin atmosferinin farklı olduğunu belirten Köse: "Vatanı için, milleti için şehit olan kardeşlerimiz var, gazilerimiz var Allah hepsinden razı olsun. O gün tankları sürmemek alnımıza kara bir leke olurdu. Cenabı Mevlam yardım etti, sürdük. Heyecanlı mıydı, heyecanlıydı" şeklinde konuştu.
Başbakan Yıldırım: 15 Temmuzda meydanlara inenlerin yüzde 51’i kadındırBaşbakan Yıldırım: 15 Temmuzda meydanlara inenlerin yüzde 51’i kadındır BAŞBAKAN YILDIRIM: 15 TEMMUZ'DA MEYDANLARA İNENLERİN YÜZDE 51'İ KADINDIR

TANKIN ÖNÜNDE DURAN 15 TEMMUZ GAZİSİ VASFİ YILMAZ, 1 YIL SONRA AYNI YERDE

15 Temmuz darbe girişimi sırasında Atatürk Havalimanı'nda önüne geçtiği tankın altında kalan Vasfi Yılmaz ile darbecilere karşı 15 Temmuz Şehitler Köprüsünde direnen Şerife Boz, 1 yıl sonra aynı noktada o gün yaşananları anlattı.
Geçtiğimiz yıl 15 Temmuz gecesi FETÖ'cülerin darbe girişimi sırasında Atatürk Havalimanı'nda kuleye gitmek isteyen darbecilere engel olmak için tankın önünde duran Vasfi Yılmaz, kalkışmadan bir yıl sonra yine aynı yere geldi. Darbecilerin kuleye gitmesini engellemek için önünde durduğu tankın altında kalan Yılmaz, aynı noktaya gelerek yaşadıklarını bir kez daha anlattı. Yılmaz,"Geçen bir yıllık süre zarfında havalimanına gelip gittiğimde yüzümde tatlı bir tebessüm oluyor. Bu kadar insanın huzur ve güven içinde buradan gelip gidenleri gördüğüm zaman içime bir huzur doluyor. Memleketimize sahip çıktık ve sonrasındaki heyecan hala dinmiş değil. İnsanların özgürce bu topraklarda dolaşmasından dolayı çok da mutluyum" diye konuştu.

"O GECE İNSANLARIN YÜREKLERİNDEN KORKU ALINMIŞTI"

Kalkışmanın yaşandığı gece darbecileri engellemek için Atatürk Havalimanı'na geldiğini belirten Vasfi Yılmaz,"Benim tankın önüne geçmemdeki amacım; havalimanına geldiğimizde özel harekat polisleriyle ne yapmamız gerektiğini konuştuğumuzda bir şey yapmak istiyorsanız havalimanının kule önünün tutulması gerektiğini, hainlerin kulede olduğunu, kulenin dış emniyetini almamaları gerektiğini söylediler. Biz de 100-150 kişilik bir grupla kulenin önüne dizilmiştik. Silah sesleri duyuldu. Silah sıkarak buraya geldiklerini görünce bu sese doğru hamle yaptık. Normalde silah sesini duyan insanlar yere yatar, sağa sola kaçar. O gece öyle bir şey yoktu, insanların yüreklerinden korku alınmıştı. Tek korku da vatanı kaybetme korkusuydu" dedi.

FETÖ'CÜLERİ ENGELLEMEK İÇİN TANKIN ÖNÜNDE DURDU

Tankın kuleye gitmesini engellemek için tankın önünde duran ve tankın altında kalarak yaralanan Yılmaz, "Silah seslerine doğru yürüdük. Orada bir kamyon bir arkadaşımızın ayaklarının üzerinden geçti. Onu kenara yere bıraktım. Dönüp baktığımda kule yolunun açık olduğunu gördüm. Yapmam gereken bir şey vardı, o tankın oraya gitmemesiydi. Ben bedenimle karşı durmam gerektiğini düşündüm. Yapacak başka bir şeyim yoktu. İnsanların elinde sadece bayrak vardı. Yani taş bile yoktu. Ama şunu düşündüm, 'ya ölürsün ya da sağ kalırsın, sakat kalırsın.' O esnada bir mesaj geliyor 'Sen yapman gerekeni yap, durman gereken yerde dur gerisini düşünme.' Bir an içinizdeki bütün korku alınıyor. O güvenle tankın önüne geçip durdum. Daha sonrasında yaralandım ama baygınlık geçirmedim" şeklinde konuştu.

"BUGÜN OLSA AYNISINI VATAN İÇİN YAPARIM"

Darbecileri durdurmak için ellerinden gelen çabayı gösterdiklerini ve başarıya ulaştıklarını dile getiren Vasfi Yılmaz," Rutin bir şekilde hayatıma devam ediyorum. Benim için fazla bir değişiklik olmadı. Bugün olsa aynısını vatan için yaparım. Bizim için değişen bir şey olmaz" diye konuştu.
Kamyonuyla darbeye direnen Şerife Boz, 1 yıl sonra yaşananları anlattı
15 Temmuz hain darbe girişiminin yaşandığı gece 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'ne koşan Şerife Boz, bir gün sonrasında da kullandığı kamyonla mahalleliyi toplayarak, Taksim Meydanı'na gelişiyle simge isimlerden biri haline geldi. Boz, Demokrasi Nöbeti'ne gelebilmek için çocukları, torunları ve birçok mahalleliyi arkasına aldığı kamyondaki görüntüleriyle hafızalara kazındı. Meydanlarda olan ve evde kalmasını tembih eden eşinden habersiz hafriyat kamyonuyla Taksim Meydanı'na gelen Şerife Boz için Başbakan Binali Yıldırım da duygulandığını ifade etmişti. Boz, 1 yıl sonra 15 Temmuz'un yıl dönümünde eşiyle birlikte Taksim Meydanı'na geldi. O gece büyük cesaret göstererek ehliyeti olmamasına rağmen kullandığı kamyonla geçtiği yerleri anlatan Boz, 16 Temmuz gecesi yaşananları 1 yıl sonra yerinde anlattı. Boz, bir daha darbe girişimlerinin yaşanmaması için dua ettiğini ifade etti.

"15 TEMMUZ OLMASA BU HAİNLER MEYDANA ÇIKMAZDI"

Babası ve eşinden ötürü kamyon kullanmaya uzak olmadığını o gece düşünmeden kamyonu kullanarak Taksim'e gitmeye çalıştığını ifade eden Şerife Boz, "15 Temmuz'dan beri il il dolaştık. Rabbim bir daha yaşatmasın çocuklara anlattım. 15 Temmuz unutulmasın diye okullara gittim. Bilmeyenlere anlattım, çok güzel geçti, bu günlere geldik. 15 Temmuz gecesi benim için çok anlamlı çok karanlık bir gece yani o yaşanır hiç anlatılacak gibi değil. Çok yoğun duygularla çıktım ben hiç kendimde değildim reisimiz çağrı yapınca hemen zaten çarşafımı giyer giymez kendimi köprüde buldum. İkinci günü Taksim'e geldim. Çocuklarımı, torunlarımı alarak gerçekten korkmadan Cihad'a gittik. Evden çıkar çıkmaz herkes arabama bindi, çok kalabalıktı belki 200 kişi vardı. Arabanın önü bile doluydu. Vatan söz konusu olunca canla başla mücadele verdik.15 Temmuz olmasa bu hainler meydana çıkmazdı. Araçla ilk evden çıktım, Beşiktaş'tan aşağıya geldim. Stadın önünden buraya çıktım. Başımı arabadan dışarı çıkarak Allah u Ekber diye bağırdım. Herkes yanıma geldi, çok güzeldi, herkes vatanına sahip çıktı. Türk halkından Allah razı olsun, hamd olsun. Tabi ki emellerine ulaşsalar bizler burada olmayacaktık. Annem kardeşlerim çok mutlu oldular, herkes tebrik etti beni bende mutlu oldum. Vatanım, milletim, bayrağım için böyle bir iş yaptığım için bende mutlu oldum" dedi.

"AĞIR VASITA BİR KAMYON SÜRÜCÜSÜNÜN TAKSİM MEYDANI'NA GİRMESİ MUCİZE"

Karısına evde kalmasını söylemesine rağmen dışarı çıkarak 16 Temmuz gecesi kamyonla insanları Taksim'e taşıdığı için gurur duyduğunu dile getiren Şenol Boz, " Eşimin o gece öyle bir şey yapacağını, oraya kamyonla geleceğini hiç tahmin etmiyordum. Fakat birinci gece bana çok yalvardı bu hainler durmaz dedi. Bunlar nasıl Mısır'da darbeyi ikinci gece yaptılarsa burada da yaparlar biz hiç uyumadan kamyonla Taksim'e çıkalım dedi. Çünkü o şartlarda darbenin ilk günüde ağar vasıta bir kamyon sürücüsünün Taksim Meydanı'na girmesi mucize. Ben 45 senelik ağar vasıta şoförüyüm cesaret edemezdim etmem de yani. Gelip Taksim'de gördüğüm zaman eşimle gururlandım. Eşime ilk sözüm sen bu arabayı buraya nasıl getirdin dedim. Hatta kapısını açtım bir şey tembih edecektim polisler bırakmadı. 'Ablayı bırak bize emanet' dedi. 'Eğer bir abla buraya bir kamyon dolusu insan getirdiyse o bizim korumamız altında' dediler eşiyim dedim inanmadılar. O gün kamyonun üzerinde benim 3 tane kızım 1 oğlum 2 torunum vardı. Eşimle de ailemle de gurur duyuyorum. Herkes de duyuyor. Bir Türk, Osmanlı kadını olarak nasıl Kurtuluş Savaşı'nda Nene Hatunlar, Şerife Bacılar cepheye mermi taşıdılarsa bugünün şartlarında benim eşimde kamyonla insan taşıdı. Yarınki şartlarda çocuklarımız belki uçaklarla taşır" ifadelerini kullandı.

ŞEHİT BABALARI, 15 TEMMUZ'DA OĞULLARININ ŞEHİT OLDUĞU YERDE O GECEYİ ANLATTI

15 Temmuz hain darbe girişiminde şehit olan Onur Ersan Ayanoğlu'nun babası İhsan Ayanoğlu ve Murat Kocatürk'ün babası Mehmet Kocatürk oğullarının şehit olduğu noktaya gelerek o geceyi anlattı.
15 Temmuz'da FETÖ'cü bir grup askerin hain darbe girişimine karşı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'dan vatandaşlara 'sokağa çıkın' çağrısı gelmişti. Erdoğan'ın çağrısının ardından milyonlar sokağa dökülmüş başta İstanbul, Ankara olmak üzere tüm illerde hain darbe girişime karşı göğüs germişti. 249 şehidin olduğu darbe girişiminde, şehit olan Onur Ersan Ayanoğlu'nun babası İhsan Ayanoğlu ve Murat Kocatürk'ün babası Mehmet Kocatürk oğullarının şehit olduğu noktaya gelerek 15 Temmuz hain darbe girişiminde yaşadıklarını anlattı.
15 Temmuz darbe girişimin üzerinden 1 yıl geçti. Darbeci askerlere karşı koymak için vatandaşlar sokaklara indi. Sokağa inenlerden birileri de İhsan Ayanoğlu'nun 2 oğluydu. Şehit ve gazi babası olan İhsan Ayanoğlu, şehit oğlunun isminin verildiği Üsküdar Çamlıca'da bulunan Büyük Çamlıca Şehit Onur Ersan Ayanoğlu Camii'nin önüne gelerek 1 yıl sonra yaşadıklarını anlattı.
Memlekete sahip çıkılması gerektiğini vurgu yapan ve çocuklarını hastanede nasıl bulduğunu anlatan şehit ve gazi babası İhsan Ayanoğlu, "249 tane vatan evladı bu memleketi bize sıfırdan hediye ettiler. Bize düşen görev bu memlekete sahip çıkmak. Millet olarak bu vatana hep birlikte sahip çıkmak zorundayız. Bu Topraklarda doğduk bu topaklarda öleceğiz. Allah'ın izniyle. Bu millet, o kadar aziz bir millet ki 15 Temmuz gecesi bu hainlere vatana, millete, namusa, bayrağa, ezana nasıl sahip çıkılacağını dünyaya canlı olarak gösterdi, izletti" diye konuştu.

"BEN BİR EVLADIMI ŞEHİT, BİR EVLADIMI GAZİ VERDİM"

"Ben bir evladımı şehit, bir evladımı gazi verdim" diyen Ayanoğlu, "Bir baba için acılardan en büyüğünü yaşadım. Gururunda en büyüğünü yaşadım. Oğlumun şehit düştüğü gecenin akşamında saat 09.15'de olayları televizyondan takip etiğim kadarıyla hemen çocuklarımı aradım. 'Oğlum neredesiniz' dedim. 'Baba yoldayız geliyoruz' dediler. Mahalleye kadar geldiler. Fakat eve girmediler. Mahalleye geldiklerini öğrenince bir baba olarak rahatladım. Fakat 00.15'da rahmetli oğlum bana telefon etti. 'Baba bizim şarjımız bitiyor. Bize şarj cihazını getirir misin' dedi. 'Oğlum neredesin' dedim. 'Kısıklıda reisin evinin önündeyim' dedi. 'Tamam oğlum' dedim. Eşimi de aldım. Bende Kısıklı'ya gittim. O kalabalığı gördüm de bende irkildim. Bir şeylerin yolunda gitmediğini orada canlı olarak gördüm. Oğluma şarj cihazını verdim. Orada bana annesine sarıldı. Şarj cihazını aldı, daldı kalabalığın içerisine canlı olarak en son orada gördüm oğlumu" şeklinde konuştu.

"BİR OĞLUMU MORGDA BİR OĞLUMU AMELİYATHANEDE BULDUM"

Darbe girişimi gecesi oğullarını nasıl bulduğunu anlatan Şehit babası İhsan Ayanoğlu, "Beylerbeyi metrobüs durağına kadar indiğimde 15, 20 saniye ateş edildi. O zaman aklıma geldi. Hemen şehit oğlumu aradım. Konuştum 'neredesin' dedim. 'Gişelerin altındayız' dedi. 'Oğlum bak ateş ediyorlar bir şey olur herhangi bir şey olur beraber olalım' dedim. Ben Beylerbeyi metrobüs durağındayım geri gelin biraz dedim. 'Tamam baba' dedi. Sekiz on dakika sonra kıyamet ateşi bir başladı ki resmen biz orada kıyamet günü yaşadık. Can pazarına düştü herkes canının derdine düştü. Bende asfalta kapaklandım. Kalktığımda oğlumu bir daha aradım oğlumun telefonuna başkası baktı. Onur dedim 'abi ben Onur değilim. Telefonun sahibi vuruldu. Telefonu yere fırladı telefonu ben açtım' dedi. 'Oğlum ben babasıyım nerede oğlum dedim polisler onu hastaneye götürdü. Hangi hastane olduğunu bilmiyorum' dedi. Peşinden küçük oğlumu aradım. Küçük oğlum telefonuna bakmadı. İki defa aradım bakmadı. Akabinde arkadaşlarını aradım. Arkadaşları söylediler 'Onur vurulmuş sen Başkent Hastanesine git' dediler. Hastaneye vardığımda bir oğlumu morgda bir oğlumu ameliyathanede buldum" dedi.

ŞEHİT MURAT KOCATÜRK'ÜN BABASI 15 TEMMUZ GECESİNİ ANLATTI

15 Temmuz şehidi Murat Kocatürk'ün babası Mehmet Kocatürk, aradan geçen bir seneye rağmen içindeki acının dinmediğini söyledi. O gece yaşadıklarını anlatan Şehit babası Kocatürk, "Terasta oturuyordum. Oğlum geldi ve darbe girişimi olduğunu söyledi. Televizyonun başına geçtim. Televizyondan gelişmelere baktım. Televizyon saraçhanedeki olayları gösteriyordu. Cumhurbaşkanımız herkesi demokrasiye sahip çıkmak üzere meydanlara çağırınca oğlum abdest alıp dışarı çıktı. Oğlum evden gülerek ayrıldı. Sonra bende dışarı çıktım. Saraçhaneye geldim ve sadece siyah kareli gömlek arıyordum. Oğlumun Saraçhaneye geldiğini bilmiyordum. Ama ben onu burada arıyordum. Bir kişi vuruldu diye seslendiler. Vurulanı taşırlarken oğlumu gördüm. Göğsünden vurmuşlar. O an beynimden vuruldum. Oğlum Murat'ım diye bağırdım. O an bana yanlış kimlik verdiler. Başka vurulanlar da vardı. Oğlum hastaneye gönderildi. Ben eve gidip çatıya çıktım ve dua ettim. Ertesi gün haber verdiler. Karakola gittim. Orada bir komiser oğlumun şehit olduğunu söyledi. O an başım öne düştü kendimi tutamadım ağladım. Ertesi gün adli tıpa gittim. Oğlumu gösterdiler. Bana bakıyordu. Yüzü gülüyordu. Sanki ölmemiş gibiydi. Sarıldım ama bedeni buz gibiydi" dedi.

Muhabirin '15 Temmuz'un üzerinden bir sene geçti. Neler hissediyorsunuz?' Sorusuna acılı baba Kocatürk, "Bir sene mi geçmiş? Ben farkında değilim. Her gece oğlumlayım. Her an onunlayım. Benim için hiç bir şey geçmedi. Allah'ın laneti o hain teröristlerin üzerine olsun. Onların biran önce en ağır şekilde cezalandırılmasını istiyoruz. Benim ciğerim hala yanıyor. Benim ve şehit ailelerinin tek tesellisi çocuklarımızın şehit olmasıdır. Allah bir daha 15 Temmuzları göstermesin. Biz zaten 15 Temmuzda meydanlarda olacağız. Olur da bir daha aynı şeye kalkışan olursa bunun karşılığını bu sefer fazlasıyla alır. Bizler buradayız. Vatanımızın nöbetindeyiz" diye konuştu. İHA

Günün Manşetleri GÜNÜN MANŞETLERİ İÇİN TIKLAYIN
  • ABONE OL
DİĞER
Fotoğraf ödülü Gazze’de çalışan Ali Jadallah’ın! İsrail engeliyle katılamadı ödülünü ailesi aldı | İşte ödül alan isimler
İDEFİX REKLAM
Finans
ahaber.com.tr
  • VİDEO
  • CANLI YAYIN
  • PROGRAMLAR
    • Düşünce Atlası
    • Yaz Boz
    • Kadraj
    • Toplumsal Hafıza
    • Canan Barlas ile Gündem
    • Arka Plan
    • Memleket Meselesi
    • Seyahatname
    • Belgesel Kuşağı
    • Diplomasi
    • Söz Teması
    • Medya Dünyası
    • İş'in sırrı
    • Dijital Çağ
    • Z Raporu
    • 1.Sayfa
  • Üye Girişi
  • Üye Ol
  • A HABER ÖZEL
  • GÜNDEM
  • EKONOMİ
  • SON DAKİKA
  • YAŞAM
  • DÜNYA
  • SPOR
  • MAGAZİN
  • VİRAL
  • TEKNOLOJİ
  • OTOMOBİL
  • DİN
  • TARİH
  • SAĞLIK
  • YAZARLAR
  • VİDEO
    • Programlar
    • Gündem
    • Yaşam
    • Dünya
    • Spor
    • Ekonomi
    • Kültür Sanat
    • Teknoloji
    • Otomobil
  • GALERİ
    • En Yeniler
    • Gündem
    • Yaşam
    • Dünya
    • Ekonomi
    • Magazin
    • Viral
    • Spor
    • Otomobil
    • Teknoloji
  • İNTERNET REKLAM
  • RSS
  • BİZE ULAŞIN
  • KÜNYE/İLETİŞİM
  • VERİ POLİTİKASI
  • KARİYER
  • FREKANSLAR
  • ARŞİV
  • YAYIN AKIŞI
  • GİZLİLİK BİLDİRİMİ
Daha Fazla Gör
  • Son dakika video izle
  • Son dakika haberleri
  • A Haber analiz
  • Gündem haberleri
  • Ekonomi haberleri
  • Otomobil haberleri
  • Namaz vakitleri
  • Hava durumu
  • İstanbul Yol durumu
  • Atv canlı yayın izle
  • Spor haberleri
  • Foto galeri
  • Son dakika emekli haberleri
  • Teknoloji haberleri
  • A Haber programlar
  • Sabah – Takvim yazarları oku
  • Kuruluş Osman izle
  • Gazete manşetleri
  • Instagram dondurma
  • Yıllar öncesinden sinyal veriyor! Uzmanlar tek tek sıraladı: Beyni içten içe tüketen altı belirti
  • Hemen o ayarı değiştirin! Kurutma makinesindeki faturayı uçuran o detay
  • Zihni genç tutmanın sırrı ondaymış! Kahvaltıların baş tacı: Bir dilim bile yetiyor
  • 18 Aralık ATV yayın akışı! Kim Milyoner Olmak İster neden yok, yeni bölüm ne zaman?
  • Evinizde bu eşyalar varsa dikkat! En masum görüneni bile hastalık saçıyor
  • Titanic efsanesinin gizli hazinesi! Yönetmen James Comeron servetiyle gündem oldu
  • 19 Aralık Cuma namazı saati | Cuma namazı saat kaçta? İstanbul, Ankara, İzmir…
  • Tam bir şifa bombası çıktı! Dünyanın en sağlıklı meyvesi açıklandı: Gözümüzün önündeymiş
  • Her şeyi kendi lehine çevirebilen 3 burç: Çıkarlarını hep ön planda tutarlar
  • 19 Aralık Cuma hutbesi konusu ve tam metni: “Her Anımızı Ebedi Kazanca Dönüştürebiliriz”
  • Lekeler bile çağa ayak uydurdu! Temizlikte bilmediğiniz büyük değişim
  • DSİ 328 personel alımı başvuru ekranı: Başvuru şartları neler, kadro dağılımı belli mi?
  • A Haber
  • iPhone iPhone
  • Android Android
  • Facebook
  • X
  • Instagram
  • Flipboard Flipboard
  • Youtube
  • RSS