Mis gibi kokusuyla gönlünüzü fethedecek Osmanlı köftesi! Bayılarak yediğimiz İsveç tarifi de meğer bizim
Mis gibi kokusu ve muazzam lezzetiyle gönüllerinize taht kuracak Osmanlı köftesi tarifine bayılacaksınız. İsveç köftesi olarak tanıtılan ve yeni bir lezzet gibi hayatımıza giren bu tarif aslında hep bizimdi. Haşlanmış patates, dağ kızılcığı reçeli ve krema sos ile servis edilebilen bu misket köftelerin geçmişi sizi şaşırtacak. İşte gönlünüzü fethedecek Osmanlı köftesi...
Mis gibi kokusu ve muazzam lezzetiyle gönüllerinize taht kuracak Osmanlı köftesi tarifine bayılacaksınız. İsveç köftesi olarak tanıtılan ve yeni bir lezzet gibi hayatımıza giren bu tarif aslında hep bizimdi. Haşlanmış patates, dağ kızılcığı reçeli ve krema sos ile servis edilebilen bu misket köftelerin geçmişi sizi şaşırtacak. İşte gönlünüzü fethedecek Osmanlı köftesi...
İsveç Kralı Karl XII, 1709 yılında Rusya'ya saldırmak ve savaşmak amacıyla harekete geçti, ancak sonunda hedeflerine ulaşamadı ve mağlup oldu. Yenilginin ardından Borçlarıyla boğuşan Kral, Osmanlı topraklarına sığındı. Bu süre içinde Kral, Osmanlı kültürünü ve özellikle Osmanlı mutfağını tanıma fırsatı buldu. Daha önce tatmadığı yemekleri denedi, etin, pirincin ve yağın muhteşem lezzetlerini keşfetti. Kışkırtmalarına devam ettiği için gerekçesiyle Demirbaş Şarl, dönemin Osmanlı Padişahı Ahmed tarafından ülkesine geri gönderildi.
Buradan sonra ise iki rivayet bulunmaktadır.
Gönderilen Kral giderken Osmanlı'dan birkaç aşçıyı da yanında götürdü. Bu aşçılar, İsveç Kralı'na bugünkü sarma, dolma ve köfte tariflerini öğrettiler.
Diğer rivayete göre ise Kral İsveç'e dönerken, Osmanlı'da tatmış olduğu bazı yemeklerin tariflerini de yanında götürdü. Bu tarifler arasında reçel, lahana sarması, kahve ve köfte gibi lezzetler yer aldı.
Her iki rivayette de yemeklerin Osmanlı'dan İsveç'e transfer edildiğini rahatlıkla söyleyebiliriz. İsveç Kralı Karl XII'nin Osmanlı'da yaşadığı deneyimler ve Osmanlı mutfağına olan hayranlığı, günümüzde bile İsveç mutfağının bir parçası haline gelmiştir.