DİYANET Cuma Hutbesi 14 Haziran 2024 | Bu haftaki Cuma hutbesinin konusu ne? Kurban Bayramı öncesi...
Diyanet İşleri Başkanlığı, bu haftanın cuma hutbesini yayımladı. Her hafta olduğu gibi bu hafta da dikkatleri üzerine çeken hutbe, 'İnsanı ihya, toplumu inşa eden ibadet: Hac' konusunu ele alıyor. 14 Haziran Cuma hutbesi, ibadetin önemine ve toplumsal değerlere vurgu yaparak cemaati bilgilendirmeyi hedefliyor.
Cuma hutbesi, İslam dininde önemli bir ibadet olan Cuma namazından önce imam tarafından cemaatin huzurunda verilen dini öğüt ve nasihat içerikli konuşmayı ifade eder. Bu hafta da müminlerin manevi iklimini güçlendirmek amacıyla Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından hazırlanan cuma hutbesi, dini konular hakkında bilgi vermek ve toplumu bilinçlendirmek için önemli bir araç olarak kullanılıyor. Hutbe, İslam'ın temel prensipleri ve günlük yaşamla ilişkilendirilmiş dini mesajlar içerirken, cemaati manevi olarak desteklemeyi hedefliyor.
İNSANI İHYA, TOPLUMU İNŞA EDEN İBADET: HAC
Muhterem Müslümanlar!
Bugün, Zilhicce'nin sekizi, Terviye günü. Terviye, Rahman'ın misafirlerinin Arafat'a gitmek üzere Mekke'den yola çıktıkları gündür. Yarın ise arefe. Yarın, bütün hacılar Arafat'ta vakfeye duracaklar. Dualarını Allah'a arz edecekler. Yüce Rabbim, kardeşlerimizin haclarını mebrur, dualarını makbul eylesin.
Aziz Müminler!
Hac, içinde pek çok ilahi hikmet ve bereketi barındıran; insanı ihya, toplumu inşa eden bir ibadettir. Hac, İslam'ın beş esasından biridir. Dünya Müslümanlarının birbirleriyle kaynaştığı kardeşlik buluşmasıdır. Hac; kıyamdır, diriliştir. Nitekim Yüce Rabbimiz bu hakikati şöyle ifade etmektedir: "Allah, Kâbe'yi Beytü'l-harâm'ı insanlar için bir kıyam, bir diriliş vesilesi kıldı…" 1
Kıymetli Müslümanlar!
Sevgili Peygamberimiz (s.a.s)'in, "Allah katında kabul olunan haccın karşılığı ancak cennettir."2 müjdesine nail olmak isteyen mümin, önce ihrama girer. İhram; günah ve haram olan her şeyi terk edip takva elbisesine bürünmektir. İhram; bizlere, dünyevi hırs ve arzulardan, makam ve mevkiden, şan ve şöhretten arınmamızı öğütler. Kin, nefret, öfke ve şiddet gibi manevi hastalıklardan sakınmamızı öğretir. Dili yalandan, kulağı gıybetten, gözü haramdan, kalbi hasetten uzak tutmamızı hatırlatır.
İhrama bürünen mümin, haccın farzını eda etmek üzere Arafat'a çıkar. Arafat; insanı ve toplumu ifsat eden kötülüklerin ayaklar atına alındığı, huzur ve barışı sağlayan insani ve vicdani değerlerin dünyaya ilan edildiği yerdir. Arafat; ölümü, dirilişi ve mahşeri tefekkür etmeyi haber verir. Ümmet bilincini kuşanmamızı; birlik ve beraberlikten asla ödün vermememiz gerektiğini bildirir. Tevhidin yani Allah'ın birliğine inanmanın vazgeçilmez olduğunu vurguladığı gibi, vahdetin yani ümmetin birliğini muhafaza etmenin de vazgeçilemez olduğunu vurgular. Nitekim Yüce Rabbimiz, "Sizin ümmetiniz, tek bir ümmettir. Ben de sizin Rabbinizim. Öyleyse bana ibadet edin."3 ayetiyle bu hakikati bizlere haber verir.