A HABER GALERİ
Loch Ness Gölü Canavarı bulundu mu? Söylentiler sosyal medyayı salladı!
Loch Ness Gölü'nün efsanevi canavarı yüzyıllardır tartışılıyor. Hakkında çok fazla komplo teorisi var. Sözde canavara ait olduğu iddia edilen fotoğraflar ve videolar da yayınlandı. Şimdi ise bu yaratık hakkında yeni bir iddia ileri sürüldü.
Loch Ness Gölü'nde yaşayan canavar çözülemeyen sırlardan biri. Kimi gerçek olduğunu kimi ise tamamen yalan olduğu belirtiyor.
Gölde birçok kez gözlem yapıldı. Loch Ness Sightings sitesine göre canavar, 2017'de tam 11 kez görülmüş. Hatta görülme sayısında rekor bir yıl olmuş.
İsveç'te Storsjöodjuret isimli canavarın (Büyük Göl Canavarı anlamına geliyor) Storsjön Gölü'nde yaşadığından söz edilir. İsveç hükümeti 1986 yılında Storsjöodjuret ve yavrularının koruma altına alan yasa çıkarmıştı. Ancak bu yasa 2005'te daha sonra iptal edildi. Loch Ness Canavarı için de böyle bir girişim olduğu söyleniyor.
Söz konusu kaynak, hükümetin Loch Ness Canavarı'nı herhangi bir tehdide karşı korumak için özel bir yasa teklif ettiğini ileri sürüyor.
Kim oldukları ya da nereden geldikleri hala büyük bir muamma. MÖ. 1200 dolaylarında Yunan yarımadası, Ege ve Akdeniz kıyıları, Anadolu, Suriye, Fenike, Filistin'deki tüm şehirleri yakıp yıkarak üzerinden geçmişler, Antik Mısır'ın içlerine kadar ilerlemişler.
Doğu Akdeniz'deki medeniyetler, Hititler, Yunanlar ve Minos Uygarlığı gibi pek çok uygarlığın ya çökmesine ya da gerilemesine yol açmışlar, Troya kenti tümüyle yok olmuş, Ugarit şehri düşmüş örneğin...
Tunç Çağı'nı kapatan bu istilanın önünde hiçbir güç duramamış ve uygarlık yaklaşık bin yıl geriye sarmış.
Ege Göçleri'nin ve konuyla ilgili çalışmaların bir başka özelliği ise, 13. yy sonlarındaki tüm Yakındoğu'nun Tunç Çağ kültürleri ve göçler sırasında adı geçen halk, devlet ve ülke isimleriyle, olayların gerçekleştiği dönemden sonraki gelişmeleri "Karanlık Çağlar" ve hatta 400 500 yıl sonrasındaki Frig, Muşki, Lydia vb. uygarlıkların tarihini ve onlarla ilgili bazı sırları da ilgilendiriyor olmasıdır.
Tarihin bir evresinde hem de hiçbir geçiş döneminin izine rastlanmadan; bundan yaklaşık 40 ila 70 bin yıl önce insanlık aniden mağara resimleri çizmeye, şarkılar söylemeye, mücevherler tasarlamaya, taştan aletler yapmaya başlıyor… İletişimle ortaya çıkan dillerin buna sebep olduğu düşünülse de insanlığın evriminde bu sıçrayışın nasıl mümkün olduğu hala çözülebilmiş değil! Birdenbire nasıl olmuştu bu, hala merak konusu...
Bir nevi analog bir bilgisayar düşünün ama iki bin yıllık olsun! Keşfedildiği 1901'den beri nasıl çalıştığını anlamak amacıyla pek çok kopyası yapılsa da işleyişi hala çözülebilmiş değil.
Düzenek, bir ayakkabı kutusu büyüklüğünde ahşap bir kasa içinde yer alan bir grup pirinç dişliden meydana geliyor.
İki bin yıl önce batmış bir gemide bulunan Antikythera düzeneğinin, gezegenlerin konumu ve Güneş tutulması vaktinin tahmin edilmesi hatta olimpiyat oyunlarının zamanlarını da dört yıla kadar gösterebilen mekanik bir hesap makinesi olduğu keşfedilse de nasıl çalıştığıyla ilgili araştırmalar sürüyor.