A HABER GALERİ
İlk kez üretildi! Türkiye'ye para yağdıracak...
Günümüze kadar denizaltı, helikopter, uçak simülatörlerine imza atan HAVELSAN, ilk kez bir kara aracı simülatörü üretirken, Malezya Kara Kuvvetleri'nin bel kemiğini oluşturan araçlar için geliştirilen ürünler yakın zamanda teslim edilecek.
2011 yılında imzalanan sözleşme doğrultusunda Malezya Silahlı Kuvvetleri'nin ihtiyacını karşılamak için DEFTECH ile kurulan iş ortaklığıyla AV8 adı verilen 8x8 tekerlekli zırhlı muharebe aracı üretiliyor.
Türkiye'nin kara sistemleri alanındaki en büyük ihracatlarından biri olan proje kapsamındaki teslimatlar tüm hızıyla sürerken, Malezya Silahlı Kuvvetleri için FNSS'nin Pars 8x8 aracı temel alınarak 12 değişik konfigürasyonda, toplamda 257 araç kullanıma sunulacak.
Askeri ve sivil alanda kullanılan platformlar için simülatörler geliştiren, bu alanda Türkiye'ye liderlik eden HAVELSAN da söz konusu araçlar için simülatörler üretme sorumluluğunu üstlendi. Çalışmalarında sona gelen şirket, yakın zamanda simülatörleri Malezya'ya gönderecek. HAVELSAN Eğitim ve Simülasyon Teknolojileri Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Akif Nacar, simülatör teknolojilerindeki çalışmaları ve AV8 Projesi'ni anlattı.
TSK'nın ihtiyaçlarından ihracata
Şirketin, 20 yıllık bir dönemde simülatör alanında dünya şirketleri arasına girecek başarıyı elde ettiğini belirten Nacar, bu başarı yakalanırken denizaltı, helikopter, yolcu uçağı, savaş uçağı, paraşüt ve kara aracı gibi çok çeşitli alanlarda simülatörler üretildiğini söyledi. Nacar, "Üretilen simülatörler Türk Silahlı Kuvvetlerinin hizmetine veriliyordu ve Türkiye içindeki ihtiyacı karşılamaya yönelikti. Son yıllarda simülatör ihraç eder duruma geldik." dedi.
AV8 Projesi ile ilk kez bir kara aracı simülatörü ürettiklerine dikkati çeken Nacar, "Türkiye'deki yerli platform üreticilerinden FNSS tarafından geliştirilen 8x8 zırhlı aracın simülatörünü Malezya'ya göndermek üzere ürettik. Simülatör tamamlandığında Malezya'da konumlandırılacak ve askeri eğitim tesislerinde görev yapacak." diye konuştu.
Sürücü ve operatör aynı anda taktik ortamda
Simülatörün iki eğiticiden oluştuğunu anlatan Nacar, şöyle konuştu:
"Bunlardan birinde ileri sürüş teknikleri uygulanıyor. Çünkü araç 8x8 olduğundan her tekerin farklı süspansiyon sistemi ve devrilmeye karşı çeşitli önleme mekanizmaları var. Bunlara yönelik ileri derecede sürücü eğitimleri gerekiyor. Bunun için ayrı, büyük bir kabinimiz var. Görsel sisteminin dış dünyayı daha iyi açılardan gösterebildiği bir kabin. Bir de araçta bulunan silah, sensör ve kulenin komuta edilebilmesi için kullanılan daha küçük bir başka simülatör kabini mevcut. Bu iki kabin aracılığıyla eş zamanlı olarak aynı görev icra edilebiliyor. Örneğin, birinde operatör otururken, diğerinde sürücü aynı görüntüyü, ekranı, taktik ortamı kullanarak eğitimleri gerçekleştirilebiliyor."
Yerli platformların simülatörleri de görevde
Simülatör üzerinde müşteri ve araç üreticisinin talepleri doğrultusunda yaklaşık 3 yıllık bir çalışma yürüttüklerini ifade eden Nacar, sistemin gelecek aylarda Malezya'da kullanıma girmesini ümit ettiklerini dile getirdi.
Nacar, şirketin hedeflerine ilişkin şunları kaydetti:
"Bütün yerli platformların simülatör üreticisi olmak istiyoruz. Türkiye'de simülatör alanında bunu üretebilecek kapasitede büyük bir firma bulunmuyor, özellikle uçuş simülatörleri alanında. Dolayısıyla çeşitli platformlar için Türkiye'de simülatörler üretip, platformlar yabancı müşterilere satıldığında da bunları ihraç etme yoluna gitmek istiyoruz. Örneğin Atak helikopterinin, insansız hava aracı Anka'nın simülatörlerini burada geliştirdik ve müşterilerine teslim ettik. Bunlar başarıyla gerçekleştirdiğimiz yerli platform simülatörleri oldu."
8 BİN TELSİZİN TESLİMATI YAPILDI
Savunma Sanayii Başkanlığı, Genelkurmay Başkanlığı bağlıları, kuvvet komutanlıkları ve Sahil Güvenlik Komutanlığının telsiz ihtiyacının karşılanması amacıyla 2008'de ASELSAN ile TSK Çok Bantlı Sayısal Müşterek Telsiz (ÇBSMT) sözleşmesi imzaladı.
Proje, kara, deniz ve hava unsurlarının taktik ve stratejik telsiz ihtiyaçlarının karşılanması ve TSK'nın standart telsizinin oluşturulmasına yönelik olarak yazılım tabanlı telsizlerin geliştirilmesi ve üretimini içeriyor. Telsizler, kara, hava ve deniz platformları için ayrı olarak, HF ve VHF/UHF bantlarında çalışacak, milli kriptolu ve milli elektronik harp korumalı cihazlar olarak tasarlanıyor.
Söz konusu telsizler, çok bantlı, sayısal, yazılıma dayalı, yazılım ile yönetim, kontrol, konfigürasyon ve geliştirme imkanı olan, NATO ve milli sistemlerle karşılıklı ve emniyetli çalışabilir özelliklere sahip bulunuyor.
Proje, IP temelli İç Haberleşme Sistemi ve el telsizinin de dahil edilmesiyle 14 tipte toplam 9 bin 520 telsiz üretimini kapsayacak şekilde geliştirildi. Bahse konu telsizlerden 8 bin 37'sinin kabulü yapılarak TSK'ya teslimi gerçekleştirildi.
Değişik tipte milli üretim telsizlerin başarıyla geliştirilmesi neticesinde bunların yaygınlaşması amacıyla 26 Ekim'de ASELSAN ile ek sözleşme imzalandı. Ek sözleşme kapsamında, seri üretim tedariklerinin devamı niteliğinde TSK'nın 2019-2024 dönemi için ihtiyaç duyduğu 18 bin 203 telsiz yerli olarak tedarik edilecek.
ELEKTRONİK HARP TEHDİDİNE KARŞI ÖNLEM
Bu telsizlerle, kuvvetlerin müşterek harekatta kullanabileceği ortak milli kriptolu ve elektronik harp korumalı telsiz çözümü oluşturuluyor.
Tüm kuvvetlerin ağ destekli harekat yeteneğinin temelini oluşturan yüksek hızlı telsiz veri ağı çözümü gerçekleştiriliyor. Milli kriptolu ve frekans atlamalı HF çözümü ortaya konuluyor.
Geniş frekans bandında frekans atlama yeteneğiyle elektronik harp tehdidine karşı beka kabiliyeti kazanılıyor. Kuvvet kullanıcılarının Türkiye'deki tüm haberleşme altyapılarına (TASMUS, TAFICS, JEMUS, SAHMUS, Türk Telekom) otomatik entegrasyonu sağlanıyor. Yazılım tabanlı telsiz teknolojisiyle gelişmeye açık bir haberleşme altyapısı oluşturuluyor.
TÜRKİYE SAYILI ÜLKELER ARASINDA
Türkiye, bu kapsamda geliştirilen yazılım tabanlı telsizlerle kara, hava ve deniz platformlarının tamamında kendi milli ve özgün haberleşme sistemlerini tasarlayan, geliştiren ve üreten sayılı ülkeler arasında yerini aldı.
Ayrıca söz konusu yazılım tabanlı telsizler Pakistan, Suudi Arabistan, Ukrayna, Azerbaycan ve Endonezya'ya ihraç edildi. Türkiye bu telsiz ailesiyle dünyada önemli ihracatçılardan biri olmayı başardı.
Gelişen teknoloji hayatımızın her alanına nüfus etmek ile birlikte silah endüstrisini de baştan başa yeniliyor.
İşte Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) tarafından kullanılan yerli teknoloji ürünü olan silahlar...
ATAK HELİKOPTERİ
Türkiye'nin yerli üretimi taarruz ve taktik keşif helikopteri 'Atak' için ilk adım 1995 yılında atılmıştı.
İtalyan AgustaWestland, TUSAŞ ve ASELSAN ortaklığında geliştirilen ATAK T-129 helikopteri ilk uçuşunu İtalya'da AgustaWestland tesislerinde 28 Eylül 2009 tarihinde gerçekleştirdi.
T-129 ATAK, 5 palli ana rotor, güçlü motoru, yeni nesil hedef tespit sistemi, entegre kask sistemi, etkin ve özgün silah teknolojisi, sayısal kokpit mimarisi, görev bilgisayarları ile gelişmiş uçuş ve atış kontrol istemleriyle öne çıkıyor.
Helikopter, iki pilotun da maksimum görüşe sahip olduğu tandem adı verilen önlü arkalı kokpit dizaynıyla dikkati çekiyor. Yüksek manevra kabiliyetine sahip ana rotor sistemi ve her biri bin 292 beygir güç üreten iki motoru helikopteri benzerlerinden üstün kılıyor.
TSK'DAN YENİ YERLİ SİLAH: BOMBA ATAR
Güvenlik güçlerinin bomba atar ihtiyacının karşılanması için yeni bir yerli üretici devreye giriyor. Savunma Sanayii Başkanlığı (SSB) ile sözleşme imzalayan Ata Silah, bu yıl teslimata başlamayı hedefliyor.
Türkiye'nin önde gelen ateşli silah üreticilerinden Ata Silah, 70'i aşkın ülkeye ihracat gerçekleştiriyor.
Yivli tüfek üretim izni aldıktan sonra savunma sanayisi alanında faaliyet göstermeye başlayan şirket, milli piyade tüfeği MPT-76'nın ana parçalarının üretimini gerçekleştirdi. Sonrasında keskin nişancı tüfeği ve piyade tüfeği üretimi için harekete geçen Ata Silah, bomba atar ve tabanca projelerini gündemine aldı.
Kara Kuvvetlerine pompalı tüfek, Deniz Kuvvetlerine yarı otomatik tüfek üreten Ata Silah, ayrıca Gürcistan, Bahreyn, Kazakistan, Mısır gibi ülkelerin de silahlı kuvvetlerine teslimatlar gerçekleştirdi.
Ata Silah, SAHA EXPO 2018'de sergilenen ve 1,5 yıllık çalışmanın ürünü olan BA 40 Bomba Atar için SSB ile sözleşme imzaladı. Bu yıl başlaması planlanan teslimatların ardından bomba atarlar farklı birliklerin kullanımına sunulacak.
Özgün tasarımıyla yerli olarak üretilen bomba atar için ulusal ve uluslararası patent başvuruları yapıldı.
Dipçik aksamı takılarak tek başına kullanılabilen bomba atar, aynı zamanda MPT-76'nın altına takılabilecek şekilde tasarlandı.
Tasarımı dolayısıyla aynı bomba atar, sağ ve sol elli personel tarafından kullanılabiliyor.
40 milimetre kalibre tekli bomba atar, ses fişeği, gaz fişeği, tahribatlı mühimmat kullanımına uygun geliştirildi. Bomba atarda görüş ve aydınlatma sistemleri takılabilecek tertibatlar bulunuyor.
MEVCUT ÜRÜNLERDEKİ DEZAVANTAJLARI ORTADAN KALDIRIYOR
Ata Silah'ın ürünü, tek yönden doldurulan ya da çift yönden doldurulduğunda piyade tüfeğiyle kullanımı güçleşen, istenildiği gibi atış yapılamayan mevcut ürünlerden farklı olarak iki yönden de kolay ve hızlı doldurulabilecek şekilde tasarlandı.
BA 40 Bomba Atar, bunların yanında namlunun atış esnasında hareket etmemesi, namlu tam olarak kapanmadan ateşleme yapılamadığı için daha emniyetli olması, piyade tüfeği alanda kullanıldığında herhangi bir engel teşkil etmemesi dolayısıyla mevcut ürünlerden üstünlükler taşıyor.
Bu özellikleriyle BA 40 Bomba Atar'ın uluslararası pazarda da rekabetçi bir seçenek oluşturacağı belirtiliyor.