ERMAN TOROĞLU - HAKEM KARARIYLA 1-1 Bir serbest vuruşta Muslera topu elinden kaçırıyor, bir de Hasan Ali'nin kart gördüğü pozisyondan sonra atılan frikik var, Harun'un içeri giden topu kornere çeldiği... İlk yarıdaki en önemli olay ne? Hasan Ali Kaldırım'ın atılması... Çünkü bir taraf bir kişi eksik kalacak. Atılan uzun top Diagne'nin önüne düşüyor. Kalecinin Diagne'ye yaklaşma şansı yok, Hasan Ali de pozisyonu kaçırınca Diagne'yi indiriyor. Hakem sarı kart veriyor, sonra VAR devreye giriyor. Gidiyor seyrediyor kart kırmızıya dönüyor. Ali Palabıyık'a kalsa kırmızıyı vermeyecek. VAR'ın zoruyla veriyor. Karar doğru! Bariz gol şansı var. G.Saray 1-0'ı bulduktan sonra oyunu biraz ağırdan aldı. Sarıkırmızılılar biraz canlanırken sahneye hakem çıktı. Ali Palabıyık… Golden önce G.Saray'a yapılan iki faul var. 69'da Onyekuru ceza alanına girecekken Skrtel, ayağına basarak net bir faul yapıyor. Hakem 'devam' deyince bu sefer Skrtel, Onyekuru'yu sahtekarlıkla suçluyor. Onyekuru ayağını kaldırıp Skrtel'i yere düşürünce sarıyı görüyor, faulü Fenerbahçe alıyor. Tam tersi olması lazım… İşte bu tarz 'cin olmadan şeytan olan' hakemler bu işleri böyle yaparlar. Sonra da 'Hakemiz' diye etrafta böbürlenerek gezerler. Bitmiyor… O topla Fenerbahçe hücuma çıkıyor… Bu sefer Dirar, Feghouli'nin ayağına basarak topu alıyor, hakem yine 'devam' diyor. Yani olayın aslı şu; Galatasaray, öne geçtikten sonra ayağa basmalar bu maçta serbest oluyor. O top gidiyor gol oluyor. Fakat 'VAR' durumdan rahatsız. Karşılıklı konuşuyorlar 15 dakika… sonra gol kararı çıkıyor. Arkadaş, o zaman niye iki saat konuştunuz! Ben size söyleyeyim niye 2 saat konuştuklarını; Hasan Ali'nin kırmızı gördüğü pozisyonda VAR devreye girip sarı kart, kırmızı oldu ya! Burada da VAR devreye girip gol iptal olsa Fenerbahçe aleyhine VAR'dan iki tane karar olacak. Yahu kardeşim! F.Bahçe iyi oynar, G.Saray kötü oynar size ne? Biz maçı yazacaktık ama dün akşamın assolisti Ali Palabıyık'tı. F.Bahçe Ali Palabıyık'ı istiyor, Cüneyt Çakır'ı istemiyordu. Neden istedikleri maçın sonunda anlaşıldı. Bakmayın siz 'Palabıyık'ı istemiyoruz' falan denmesine. Bunlar hep ters manyel! Peki G.Saray hakemi de yenebilir miydi? Yenerdi. Biraz daha tempolu oynasaydı. Tamam, top çevirerek, oyunu genişlettiler ama iki şey yapamadılar. Bir; ceza alanı civarında verkaç, iki; ceza alanı civarından şut. Bence bu maçın 1-1'lik sonucuna atılacak başlık şu olmalı; Derbi hakem kararlarıyla 1-1 bitti. GALATASARAY'IN RAHAT OYNAMASI GEREKİRDİ Bu arada Fatih Terim, ikinci yarıya başlarken doğru bir kararla her an atılma tehlikesi içinde olan Belhanda'yı oyundan aldı. Galatasaray, çok daha rahat ve özellikle çabuk oynaması gerekirken ağır oynadı. Eğer maçı kazanmak istiyorsan, 10 kişi kalan rakibin karşısında 1-0 öne geçtikten sonra ikinci golü bulacaksın. Ama bunu yapamadılar. ZEKİ UZUNDURUKAN - KAZANAN F.BAHÇE OLDU! Oysa lider Başakşehir'in kaybettiği haftada Galatasaray'ın daha tahrip gücü yüksek bir futbolla Fenerbahçe karşısına çıkmasını bekliyordum. 45'te Hasan Ali'nin kırmızı kart görmesinden sonra normal olarak oyunun rengi değişti ve ikinci yarının başlarında tüm dengeler bir kişi fazla oynayan Galatasaray'a geçti. Fatih Terim, ikinci yarıya Belhanda-Emre Akbaba değişikliği ile başladı. Ama bu hamle de Galatasaray'ın hızlı top çevirmesine, rakip kaleye daha fazla hücum yapmasına katkı sağlayamadı. Emre Akbaba'yı ilk kez bu kadar vasat oynarken gördüm. Oyuna hiçbir katkısı olmadı. Üstelik de net bir pozisyonda topa vuramadı Emre. Galatasaray, rakip kalede bir baskı kuramadan golü buldu aslında. Feghouli'nin ortasına iyi yükselen Onyekuru kafa ile golü attı. Bu golde Onyekuru ile birlikte topa hareket eden Moses'ın da hatası vardı. Galatasaray golü bulduktan sonra herkes sarı-kırmızılı takımdan 2. golü beklerken, Fenerbahçe beraberlik golünü kaydetti. Galatasaray'ın çıkarken kaptırdığı bir top, pahalıya mal oldu. Dirar'ın ince pası ve Eljif Elmas'ın golü de akıl doluydu. Dünkü derbide Galatasaray bir kişi fazla oynamanın avantajını iyi kullanamadı. Uzun yıllardır Kadıköy'de maç kazanamamanın stresini oyun boyunca gözlemledik sarı-kırmızılı futbolcularda. Oysa tarihinin en kötü sezonlarından birini yaşayan rakibin koca bir ikinci yarıyı da 10 kişi oynadı. Bu maçı kazanamıyorsan nasıl şampiyon olacaksın? Beşiktaş'ın bir gün önce adeta altın tepside sunduğu şampiyonluk şansını elinin tersi ile geri çevirdi Galatasaray... Hasan Ali'nin kırmızı kartı ise Fenerbahçeli futbolcuları ateşledi ve hırslandırdı. İkinci yarıda 10 kişi kalmış bir takım gibi sadece savunma yapmadı Fenerbahçe. Çok koştu ve gol pozisyonlarına girdi. Berabere (1-1) biten derbinin bir kazananı var... O da Fenerbahçe diyebiliriz. Çünkü kalan maçlar öncesinde sarı-lacivertliler müthiş bir öz güven elde etti.Ersun Yanal da böylesine önemli bir kader maçından takdir alarak çıktı... Hakem Ali Palabıyık, derbinin ağırlığını kaldıramadı. Fenerbahçe'nin golünden önce Feghouli'nin yerde kaldığı bir pozisyon vardı. SERKAN KORKMAZ - ALKIŞLAR FENER'E Pozisyon pozisyon incelersek bu yazıya ayrılan yer yetmeyeceğinden detaya fazla girmek istemiyorum. Ama şunu söylemeden de geçemeyeceğim... Bana göre Fenerbahçe'de Hasan Ali'nin gördüğü kırmızı kart ağır karardı ancak Galatasaray'ın yediği gol öncesi de Feghouli'ye faul vardı. Hakem Palabıyık'ın bu kararlarla maçın sonucunu etkilediği ve kötü yönetim sergilediğini vurgulamak yazım. Müthiş bir ambiyansta çok yüksek tansiyonda oynandı maç. Son dakikaları da nefes kesti. Fatih Terim son dakikalarda 6-0 kaybettiği maçtaki gibi çok büyük riskler aldı fakat ben tek bir hareketini takdire şayan buluyorum. O da ilk arının bitimiyle Belhanda'yı oyundan almasıydı. Galatasaray, tarihin en kötü Fenerbahçe'sini 10 kişi kalmasına rağmen yenemiyorsa zaten şampiyonluğun da hayal olduğunu bilmeli. Alt sıralardan kuruma mücadelesi veren bir Fenerbahçe, Galatasaray'ın kalibresinden bir takım olmasa da yürekli mücadelesi ile alkışı hak etti. LEVENT TÜZEMEN - ÇOK İSTEDİLER AMA OLMADI Onyekuru'nun arka direkte attığı mükemmel gol sonrası oyunu tutmayı düşünmemek, kontrolsüz hücum etmek ve riskli paslar kullanmak G.Saray'ın yanlışlarıydı. Derbinin hakemi belli olmadan önce 'Eğer MHK Ali Palabıyık'ı verirse adaletsizliğe davetiye çıkarır' demiştim, yanılmadım. Palabıyık, bariz gol şansından dolayı Diagne'yi düşüren Hasan Ali'yi bile VAR'la oyundan atabildi. Fatih Terim, Ali Palabıyık'ın oyunu dengelemek adına bir oyuncu atacağını hesaplamış ki Belhanda'yı Emre Akbaba ile değiştirdi. Palabıyık, Onyekuru'nun ayağına basan Skrtel'e ve Dirar'ın Feghouli'ye yaptığı faule bilerek kayıtsız kaldı. Çünkü amacı, F.Bahçe'den tepki çekmemekti. G.Saray, oyunu Hasan Ali atılmadan önce de doğru oynuyor, topu rakibe verip akıllı alan savunması yapıyordu. Eljif'in attığı gole kadar Donk- Semih ikilisi riske girmeden, dengeli ve dikkatli oynamaya özen gösterdi. Feghouli ile Belhanda'nın en büyük yanlışları; topu kaybettikten sonra rakipleri kovalamamalarıdır. G.Saray, kadro kalitesi olarak üstün oynamasına rağmen maalesef hücumda gösterdiği telaş nedeniyle final vuruşlarını doğru yapamadı. Fatih Terim'in aklı ve bilgisi oyunu yönetmeye bir yere kadar yetiyor. Sahada oyuncular, bazen aklı devre dışı bırakacak hareketler yapıyor. Oyuncu kontrolsüz duruma girdiği anda Fatih Terim'in, müdahale hakkı ortadan kalkıyor. G.Saray, Kadıköy'de hem 20 senelik özlediği galibiyeti elinden kaçırdı hem de şampiyonluk fırsatını tepti. Çünkü derbide alınacak 3 puan tüm maçları kazandığında G.Saray'ı şampiyon yapıyordu. 20 yıllık psikolojik üstünlüğe de son veriyordu. G.Saray'da oyuncular belki çok istediler ama yapamadılar. EMRE BOL - GÖREV TAMAMLANDI! 'Sezon finali' diyebileceğimiz maçta, orta sahada pres yapabilen, kesici oyuncular daha çok faydalı olur. Zaten kadro kalitesi anlamında zayıf bir Fenerbahçe var. Yanal'ın yaptığı bu yanlış tercih neredeyse 19 yıllık geleneğe mal olacaktı! Uyanıp Jailson'u oyuna alması için sanırım eksik kalmayı bekledi! Teknik direktörlerin inandığı futbolcular vardır elbette... Lakin Ersun Yanal yanlış kişiye güveniyor ne yazık ki! Hasan Ali'nin kırmızı gördüğü pozisyon bence biraz ağır oldu. Hakem Ali Palabıyık'ın VAR'a gidip seyretmişken o kırmızı kartı vermesi maçın dengesini bozdu. Karşılaşmanın en önemli detayı; Fenerbahçe'nin bu kez girdiği tek adam akıllı pozisyonu gole çevirmesiydi! Öyle ya da böyle, kötü oyunla da olsa, rakibin karşısında eksik de kalsan gelenek devam etti. Galatasaray'a Kadıköy'e geldiğinde bir haller oluyor! Uzun bir süre 10 kişi oynayan Fenerbahçe'yi yine yenemediler! Fenerbahçeli taraftarlar bu sezon çok sıkıntılı günler yaşadı. Düşme korkusuyla yaşanan haftalar... Bütün bu problemlere rağmen Kadıköy'ü düşürmemek önemliydi. Beraberliğe sevinmiyorum ama Kadıköy düşmediği için mutluyum. Zira tersi olsa taraftar affetmezdi. Kalan tek hedef vardı: Galatasaray'ı şampiyon yapmamak... Neyse ki görev tamamlandı! GÜRKAN KUBİLAY - F.BAHÇE İÇİN BAŞARI F.Bahçe, eski maçlar kadar ön alanda basmıyor; G.Saray sabırla oynamaya çalışıyordu. Sadece boşa koşturma ve mücadelenin olduğu, pozisyonun olmadığı bir 25 dakika seyrediyorduk. Öyle ki ilk isabetli şut 25'te Moses'tan gelmişti. Sonra F.Bahçe biraz tempo arttırmaya çalıştı ve Valbuena ile şutu da buldu. İlk 35 dakika F.Bahçe'nin kaleye 1 isabetli şutu varken, G.Saray onu da bulamamıştı. Moses ve Onyekuru etkisizdi. Harun topla Soldado'dan daha fazla buluşmuştu. Savunmanın ofsayt yanlışı Hasan'a kırmızı çıkarttırınca olayın şekli değişti. G.Saray baskı kurdu ama bir orta dışında pozisyon da bulamadı. İkinci yarının başında Dirar sol beke, Moses sağ beke geçti. Belhanda-Emre değişti ama takım iyice yaslandı, Mariano kaçırdı. Çünkü G.Saray'da Donk bile öne çıkıyordu. Tolgay kötüydü kartı da olunca Jailson ile değişti. Feghouli'nin ortasında Onyekuru kafasıyla golü getirirken; Moses'ın topa vurdurması ve Harun'un çıkmaması asıl dert idi. Dirar'ın, Feghouli'ye baskı ile kazandığı topta organize atak yine Dirar'ın pası ve Elif'in golüyle sonuçlandı. N'Diaye-Sinan, Valbuenaİsmail hamleleri geldi. Mitroglou, Feghouli'nin yerine G.Saray son 7 dakikada 2 santrafora döndü. Çift santraforla oynayan G.Saray, orta yapmıyordu. Golü kaçıran da Alper ile F.Bahçe oluyordu. 10 kişi ile bu sonuç F.Bahçe için başarı. AHMET ÇAKAR - TÜRKİYE'NİN EN KORKAK HAKEMİ Sahada Fenerbahçe diye bir takım yok. Orta sahası resmen sapır sapır dökülüyor. Üstelik 44. dakikada da 10 kişi kalmışlar. Bir de bunlara ilaveten ikinci yarıda Galatasaray golü bulmasına rağmen dün geceki 20 yıllık makus talihi devam etti ve belki de şampiyonluk zora girdi. Karşılaşmanın ilk yarısına bakıyoruz... Çok kötü futbol, takımlar hiç risk almıyor, tempo düşük. Yani seyir zevki yok. Ta ki 44. dakikada Hasan Ali'nin bariz gol şansını engelleme gerekçesiyle gördüğü kırmızı karta kadar. İkinci yarı Fenerbahçe, taraftarının desteğiyle rakibine direnmeye çalıştı ama Moses'ın bir anlık hatasıyla, çok uzun bir ortada Onyekuru'ya kafayı vurdurması Galatasaray'ın golünü getirdi. 'Tamam artık, bu gece tarih yazılacak, 20 yıllık fobi bitecek' diye düşünen tüm Galatasaraylılar, Eljif Elmas'ın golüyle yine bir hayal kırıklığı yaşadılar. Ali Palabıyık Türkiye'nin en korkak, en eyyamcı hakemi. Hasan Ali'ye önce kırmızı kart gösterecekti, cesaret edemedi, VAR yardımıyla oyundan attı. Karar doğru. Ama ikinci yarıda sarı kartlı Mehmet Topal'ın rakibinin göğsüne bir tekmesi var ki hiçbir şey yapmadı. Gördü ama cesaret edemedi. Ve belki de en büyük hatası, Eljif Elmas'ın golünden hemen önce Feghouli'ye yapılan çok açık bir faul var. Hakem golü verdi. VAR kendisini uyardı, dakikalarca konuştular ama VAR'a gitmedi. Çünkü biliyordu ki VAR'a gitse golü iptal edecekti, yüreği yetmedi. Olan da Galatasaray'ın iki puanına ve belki de şampiyonluğuna oldu.