CANLI YAYIN
A HABER GALERİ
Can Borcu'nun Handan'ı Ebru Özkan Saban'ın gençlik sırrı ortaya çıktı
ATV'nin iddialı dizisi Can Borcun'da canlandırdığı 'Handan' karakteriyle büyük beğeni toplayan Ebru Özkan Saban, oyunculuk performansının yanı sıra yıllara meydan okuyan güzelliği ve enerjisiyle de dikkat çekiyor. Ünlü isim, bir röportajında merak edilen gençlik sırrını samimiyetle paylaştı.
Bir dönem atv ekranlarına damga vuran "Ben Bu Cihana Sığmazam" dizisinde "Leyla" karakteriyle gönüllerde taht kuran Ebru Özkan Saban, ekranların sevilen yüzlerinden biri haline geldi.
Şimdilerde Mine Tugay, Cüneyt Mete ve Bülent İnal gibi başarılı isimlerin bir arada olduğu Can Borcu'nda "Handan" rolüyle sevenlerinin karşısına çıkan güzel oyuncu, yıllara meydan okuyan enerjisi ve güzelliğiyle de adından söz ettiriyor.
Ünlü isim, daha önce verdiği bir röportajında merak edilen gençlik sırrını samimiyetle paylaşmıştı.
"HAYAT ENERJİM, RUTİNLERİM, ÇALIŞMA İSTEĞİM..."
9 yıldır meslektaşı Ertan Saban ile evli olan oyuncu, "Uzun zamandır ekrandasınız ama yaş almayan oyuncuların başında geliyorsunuz. Bunun sırrı nedir?" sorusuna, "Aslında gayet olgunluğumu gösterdiğim bir yaştayım. Sadece enerji olarak daha dinamik olduğum söylenebilir. Bunun sırrı; hayat enerjim, mutluluğum, huzurum, rutinlerim, çalışma isteğim ve yaşama sevincim" diyerek içtenlikle yanıt vermişti.
"HERKES BİRBİRİNE BENZEMEYE BAŞLADI"
Kadınlara yönelik güzellik algılarına dair görüşlerini de paylaşan Saban, "Bu algı çocuk yaşlarda başlıyor. Bunun küçük yaştan itibaren ailelerin dikkatli davranmasıyla önüne geçilebileceğini düşünüyorum. Biz elimizden geldiğince bunu yapmaya çalışıyoruz, özendirmemekte fayda var.
Maalesef belirli bir kalıba sokulmaya çalışılıyoruz. Karakterize ve ırksal kimliklerimizi kaybetmemiz üzerine bir estetik algısı var. Herkes birbirine benzemeye başladı ve bu 'güzellik' olarak algılanıyor" demişti.
"KALIPÇI DEĞİLİM"
Güzel oyuncu, estetik konusundaki düşüncelerini ise "Ben estetik konusunda kalıpçı değilim, 'Hayır' demiyorum. Kesin yargılarım yok. Ancak aynılaşmaya, kendinden hoşnut olmamaya dayalı bir baskı ya da dayatmaya karşıyım. Dayatılan her şeye karşıyım. Bu estetik de olur, moda da olur. Karakterlerin korunması gerektiğine inanıyorum" sözleriyle dile getirmişti.
