A HABER GALERİ
Yeni krizin fitili ateşlendi! 'Altılı'da siyasi komiserlik dönemi: Meral Akşener, Kemal Kılıçdaroğlu, Ekrem İmamoğlu... Hepsi kaybetti
6'lı koalisyonda yaşanan adaylık kaosu, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in baskılar sonucu ikna edilerek masaya döndürülmesi neticesinde son buldu. Akşener'i masaya döndürmek için Cumhurbaşkanı adayı göstermek istediği Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş'a 'Cumhurbaşkanı yardımcılığı' teklifi yapılırken; CHP kanadından geçtiğimiz gün gelen İmamoğlu ve Yavaş'ın Cumhurbaşkanı yardımcısı yapılmayabileceği itirafı koalisyondaki kaos fitilini yeniden ateşledi. Sabah Gazetesi yazarlarından Mahmut Övür, İYİ Parti lideri Akşener'i 'masanın kaybedeni' olarak nitelendirdi. İşte detaylar...
İşte Sabah Gazetesi yazarlarından Mahmut Övür'ün "Kuşoğlu yeni bir krizi mi ateşledi?" başlıklı o yazısı
Altılı koalisyon partilerine iki belediye başkanının katılması siyasette yeni bir garabet olarak tartışılıyor. Daha çok da nasıl bir hamle olduğu ve ne olacağı merak ediliyor. Ne olacağını Kılıçdaroğlu'na yakınlığıyla bilenen yardımcısı Bülent Kuşoğlu çok net anlattı: "İmamoğlu ve Yavaş cumhurbaşkanı yardımcılığı ve belediye başkanlığını aynı anda yapmayacaklar. Yapmamalılar. Türk devlet geleneğinde öyle bir şey söz konusu olamaz. Sayın Kılıçdaroğlu onu hiç yaptırmaz, hiç istemez."
BÜTÜN SÖYLEDİKLERİNİ YUTAN AKŞENER İÇİN GARABET SÜRECİ
Bu durumda iki belediye başkanının Kılıçdaroğlu'nun yanına monte edilmesi ne anlama geliyor, nasıl bir hamle?
Biraz geriye dönelim... Apoletlerin sökülmesi gibi iddialı bir çıkış önerip masayı dağıtan, sonra da bütün söylediklerini yutan İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener, iki başkan hamlesiyle kös kös geriye döndürüldü ama sonuç siyasi açıdan yeni bir garabetin ötesine geçmedi.
GÜVENSİZLİĞİN SEMBOLÜ
Aslında fotoğraf çok net, bulunan sadece bir ara formül değil "kazanamayacak" ve topluma "güven" verme konusunda "şüphe" duyulan Kılıçdaroğlu'na güvensizliğin işareti. Bunu da sadece Akşener değil, küresel güç merkezleri, İstanbul sermayesi ve Ajans da istedi ki iki başkan oraya monte edildi.
MASADA KAYBEDENLER, KAZANANLAR
CHP ve İyi Parti arasında sürecek bu tartışma aynı zamanda "Kendimi auta atmıyorum" diyen İmamoğlu'nun ve son dakikada "Ben de varım" diyen Yavaş'ın "kaybeden" olduğunu da gösterdi.
Gördüğünüz gibi Altılı Masa koalisyonu sonunda bir aday belirledi ama yara bere almayan da kalmadı. Masanın ilk kaybedeni de İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener'di. Siyasi tarihe, girdiği her partiyi "ilk terk eden" olarak geçen Akşener, bu kez "kilit parti" olduğu bir süreci bile doğru yönetmedi, "ihanetle" suçlandı. Böylece hem kendisini hem de partisini kaybedenler arasına soktu.
SON DAKİKAYA KADAR BEKLEDİLER
Masanın ikinci büyük kaybedeni İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu oldu. Daha İstanbul'a seçildiği ilk günlerde "o makama" gelmek için İstanbul'u bile ihmal etmeye göze alan, verdiği hiçbir vaadi yerine getirmeyen İmamoğlu, son dakikaya kadar bekledi, umut etti ama lider olmadığı için de kaybetti. Yavaş'ın durumu da farklı değil.
ARTIK MASANIN KAZANANI DEĞİL
Altılı hatta 8'li koalisyon masasının kazananı hiç kuşkusuz Kılıçdaroğlu'ydu... Ancak Kılıçdaroğlu da bütün söylediklerinin tersini yapar duruma gelen bir kazanan olsa da yaralandı ve yarıştan yaralı çıktı. Kazansa da kaybetse de artık tarih onu, seçim süreci boyunca iki "siyasi komiser"in desteğine muhtaç kalan bir siyasi aktör olarak yazacak.
Peki, masanın kazananı yok mu?
Doğrusu esas aktörlerinin kaybettiği veya yaralandığı masanın eğer yeni bir kriz çıkmazsa kazananları da var. Bunu da milletvekili listelerinde göreceğiz. DEVA, Gelecek, DP veya Saadet Partisi gibi küçük partiler hem de CHP'den alacakları milletvekili sayısı ve birer de cumhurbaşkanı yardımcılığıyla beklenenden çok daha fazlasını kazanmış durumdalar. Buna henüz görüşme noktasında olan ve İyi Parti'ye meydan okuyan HDP'yi de ekleyebiliriz.