A HABER GALERİ
Türkiye güncel durum: 31 Mart Sağlık Bakanlığı Türkiye günlük koronavirüs tablosu: Kaç kişi öldü? Vaka sayısı...
Son dakika haberi... Türkiye'de koronavirüs vaka sayısı kaç oldu? Türkiye'de kaç kişi öldü? Sağlık Bakanlığı tarafından 31 Mart 2020 Türkiye günlük koronavirüs tablosu yayınlandı. Dünya genelinde yeni tip koronavirüs (Kovid-19) bulaşan kişi sayısı 803 bini geçerken, can kaybı 39 bini aştı. Peki, Türkiye'de koronavirüs vaka sayısı kaç oldu? Türkiye'de kaç kişi öldü? İşte 31 Mart Sağlık Bakanlığı Türkiye günlük koronavirüs tablosu ve güncel durum...
Son dakika... Türkiye'de koronavirüs vaka sayısı kaç oldu? 31 Mart corona virüsü nedeniyle Türkiye'de kaç kişi öldü? Sağlık Bakanlığı tarafından koronavirüs salgınında Türkiye'deki güncel durum paylaşıldı. Dünya genelinde vaka sayısı 809 bini aşarken, 39 bin 33 kişi hayatını kaybetti. Türkiye'de ilk vaka 11 Mart'ta görülmüştü. Bu gelişmelerin ardından önlemler kademeli olarak artırıldı. Sağlık Bakanlığı Türkiye'deki güncel durum bilgisini paylaştı. Peki, Türkiye'de koronavirüs vaka sayısı kaç oldu? Türkiye'de kaç kişi öldü? İşte 31 Mart Sağlık Bakanlığı Türkiye günlük koronavirüs tablosu ve güncel durum...
TÜRKİYE'DE CORONA VİRÜSÜ KAÇ KİŞİYE BULAŞTI?
Sağlık Bakanlığı tarafından yapılan açıklamaya göre, Türkiye'de corona virüsünden ölenlerin sayısı 214'e yükseldi, 243 kişi iyileşti, vaka sayısı ise 13.531 oldu.
HUZUREVLERİNDEKİ YAŞLILAR 'EN SIKI TEDBİRLER'LE KORUNUYOR
Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığınça ilk olarak mart ayı başında 81 ildeki resmi ve özel huzurevleri, engellilere yönelik özel bakım merkezleri, Umut Evleri, Engelsiz Yaşam Bakım, Rehabilitasyon ve Aile Danışma Merkezleri ile Gündüzlü Bakım Merkezlerine "Koronavirüs Bilgilendirme Rehberi" gönderildi.
Bu rehberde, A'dan Z'ye yeni tip koronavirüs (Kovid-19) ile mücadelede alınması gereken önlemler tek tek sıralandı.
Türkiye'de Kovid-19 salgınının yayılmaya başlamasının ardından huzurevleri ve engelli bakım merkezlerinde rehber kapsamında alınan önlemlerin düzeyi kademe kademe yükseltildi.
Bakanlık ilk olarak 27 bin 329 yaşlının kaldığı resmi ve özel huzurevlerinde öncelikli olarak sağlık ve hijyen tedbirlerini devreye soktu. Bu kapsamda odalardan yemekhanelere kadar tüm alanlarda düzenli dezenfeksiyon yapılması, merkezlerde kalan vatandaşların ve personelin Sağlık Bakanlığının riskten korunmak için belirlediği 14 kuralı harfiyen uygulamasının sağlanması istendi.
Kuruluşlara ziyaretçi girişlerine de salgın riski geçene kadar son verildi.
6 SAATTE BİR ATEŞ TAKİBİ BAŞLADI
İkinci aşamada yeni tip koronavirüs tedbirlerini bir üst seviyeye çıkaran Bakanlık, yaşlıların kapsamlı sağlık taramalarından geçirilmesi, personelin de huzurevine girişlerde ateş ve solunum takibinin yapılması kararını aldı.
Bu çerçevede, kuruluşlardaki yaşlıların 6 saatte bir ateş takibi, aynı zamanda göz, kulak, burun, boğaz gibi kapsamlı sağlık taramalarına alınmaları sağlandı. Dış ortamdan huzurevine gelen her personelin de öncelikle ateş ve solunum sıkıntısı belirtileri açısından taranmasına ilişkin talimat verildi.
Söz konusu önlemler kapsamında, vücut ısısı belli bir değerin üstünde olan yaşlıların gerekli sağlık kurumlarına yönlendirilmeleri için huzurevlerinde gereken altyapı tesis edildi.
Hastalık konusunda herhangi bir belirti gösteren personelin iş yerine girmesine ya da iş yerinde kalmasına izin verilmemesi, tamamen iyileşinceye kadar işe geri dönmemeleri, hastalık görülmesi ya da personelin evinde şüpheli vaka bulunması durumunda gerekli izolasyon süreçlerinin takip edilmesi ve sağlık izni konusunda kolaylık sağlanması konusunda huzurevi yönetimlerine bilgilendirme yapıldı.
Ayrıca Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın 18 Mart'ta Koronavirüsle Mücadele Eş Güdüm Toplantısı'nın ardından düzenlediği basın toplantısında yaptığı açıklamayla huzurevlerindeki doktor sayısının da artırılmasına karar verildi.
HUZUREVLERİ İÇİN "TAKİP İZLEME BİRİMLERİ" KURULDU
Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, yeni bir önlem olarak, koronavirüse karşı, huzurevlerini yakından takip etmek üzere ülke genelinde "Takip İzleme Birimleri" oluşturduklarını açıklamıştı.
Bu uygulamaya göre, illerde Takip İzleme Birimleri, huzurevleri ile yaşlı bakım ve rehabilitasyon merkezlerine ilişkin günlük gelişmeleri Merkez İzleme Birimleri'ne iletiyor.
Böylelikle Türkiye çapında 153'ü devlete ait olmak üzere 400'ü aşkın huzurevinin tamamı günlük olarak kontrol ediliyor.
"SOSYAL İZOLASYON KURULUŞLARI" DEVREYE GİRECEK
Bakanlığın huzurevlerinde aldığı bir diğer ilave önlem kapsamında, gerek görülmesi halinde, kuruluşlarda "Sosyal İzolasyon Odaları", "Sosyal İzolasyon Katı" oluşturulabilecek. Buralarda sabit personeller çalışacak.
Ayrıca henüz yaşlı kabulü yapılmayan veya yeni açılacak huzurevleri tanımlara uygun "Sosyal İzolasyon Kuruluşu" olarak dizayn edilebilecek. Böylelikle gerektiğinde yaşlı vatandaşlar için "Sosyal İzolasyon Kuruluşları" devreye girecek.
KURULUŞA DIŞARIDAN KABUL YAPILMIYOR
Öte yandan tedbirler kapsamında, huzurevleri ile engelli bakım ve rehabilitasyon merkezlerine koronavirüs riski sebebiyle doğrudan yaşlı ve engelli kabulü yapılmıyor.
Dışarıda bulunan, kimsesi ve kalacak yeri olmadığı saptanan tüm engelli ve yaşlılar karantina şartlarının dikkate alındığı ayrı binalarda misafir ediliyor. Ayrı bir bina bulunmaması durumunda ise valiliklerin misafirhaneleri, bunların da olmaması durumunda yine valiliklerce kiralanabilecek ve oluşturabilecek binalar devreye alınacak.
Bulunma, terk edilme gibi acil nedenlerle resmi, özel, sivil toplum kuruluşları ve belediyelere ait tüm kuruluşlara getirilen kişilerin bilgileri il müdürlüklerindeki kriz masalarına iletilecek.
TÜRKİYE KORONAVİRÜS TEDAVİSİNDE KULLANILAN İLAÇLARIN ÜRETİMİ VE TEDARİKİNDE SIKINTI ÇEKMİYOR
Neutec Yönetim Kurulu Başkanı Bilgiç, Türkiye'nin, koronavirüs tedavisinde kullanılan ilaçların üretiminde ve tedarikinde hiçbir sıkıntı çekmediğini belirtti.
Aynı zamanada İstanbul Sağlık ve Teknoloji Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı da olan Mahmut Bilgiç, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'nin yeni tip koronavirüs (Kovid-19) ile mücadelesinin daha hastalık bir salgın haline gelmeden başladığını söyledi.
Türkiye'de 11 Mart tarihinde ilk koronavirüs vakasının yurt dışından gelen bir vatandaşta görüldüğünü belirten Bilgiç, "Türkiye'de ilk ölüm 17 Mart'ta tarihinde açıklandı. Türkiye'de ilk ölüm vakasının gerçekleşmesinden 2 ay önce Sağlık Bakanlığı tüm önlemleri almıştır. 31 Mart itibarıyla Avrupa genelinde vaka sayılarının 60-80 bin, ölüm sayılarının ise binler ile ifade edildiği bir zamanda, ülkemizde bu rakamların çok düşük kalmasının sebebi Sağlık Bakanlığının zamanında aldığı tedbirlerin bir sonucu olarak görülmektedir." diye konuştu.
"AVRUPA ÜLKELERİNE ORANLA SALGININ DAHA DÜŞÜK PROFİLDE SEYRETTİĞİNİ GÖRMEKTEYİZ"
Bilgiç, "virüsün dünyadaki yayılması izlendiğinde, kovid-19 salgınının ülkemize henüz gelmeden çok önce, ilgili bakanlıkların alınması gereken tedbirleri alması sonucu, diğer Avrupa ülkelerine oranla, kovid-19 salgınının daha düşük profilde seyrettiğini görmekteyiz" diyerek, şöyle devam etti:
"Bundan sonrası halkımızın bilinçli hareket etmesine, yetkili kişilerin uyarılarını dikkate alıp zorunlu kalmadıkça evlerinden ayrılmamaları ile bu sürecin atlatılmasında temel unsur olacaktır. Türkiye genelinde, halkımızın bağışıklık sistemini güçlendirecek ilaçları gıda takviyesi olarak eczacılarımızın kontrolünde; ilaç statüsünde olanların ise doktor reçetesi ile kullanmış olması, virüs ülkemizde görülmeden çok önce Sağlık Bakanlığımızın aldığı önlemler ile birleştiğinde, ülkemizde salgının diğer Avrupa ülkelerine göre daha düşük seviyede seyretmesini sağlamıştır. Son dönemde açılan şehir hastanelerinin varlığı ve uygulanan karantinalar ile Avrupa'ya kıyasla Türkiye virüs ile başarılı bir mücadele göstermiştir. Türkiye halkımızın da desteğiyle bu virüsü yenebilecek güçtedir."
Türkiye'de koronavirüs salgınıyla mücadelede kullanılan profilaktik ilaçların etkili olduğunun altını çizen Bilgiç, "Mevcut durumda, başta Bakanlığımızın da ön görüsü ile özellikle profilaktik yani önleyici tedavide kullanılan ilaçlar son 4 aylık dönemde, dünya ortalamasının üzerinde miktarlarda temin edilmiş olup, doktorlarımızın da bu ilaçları reçete etmesi ile koronavirüse karşı etkin bir mücadele başlatılmıştır. Toplam enfekte olan hasta sayısı ve üzücü olarak ölümle sonuçlanan vakalara baktığınızda ise, alınan tedbirlerin ve uygulanan tedavilerin doğruluk derecesini net olarak görmekteyiz." ifadelerini kullandı.
Bilgiç, her gün dünyanın farklı yerlerinde "koronavirüsün aşı veya ilacı bulundu" şeklinde haberlerin çıktığını ifade etti.
"KORONAVİRÜS TEDAVİSİ İÇİN TEST AŞAMASINDAKİ ÜRÜNLERİNDE ÇALIŞMASI DEVAM ETMEKTE"
Aşı veya ilaç çalışmalarıyla ilgili öne sürülen iddiaları takip ettiklerini vurgulayan Bilgiç, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ama unutulmaması gereken bir durum var ki, o da söz konusu ilaç veya aşıların klinik etkinliğinin bir çalışma ile çok sayıda hasta üzerinde olumlu sonuç alındığının ortaya konulmasıdır. Devam eden çalışmaların sonuçlanmasını beklemeliyiz. Bizim Neutec İlaç şirketi olarak şu anda en acil önceliğimiz Kovid-19 tedavisinde Sağlık Bakanlığımızın tedavi protokollerinde belirterek kullanılan ilaçların Türkiye için üretilmesi ve devamlılığının sağlanmasıdır. Koronavirüs tedavisi için test aşamasındaki ürünlerinde çalışması devam etmektedir."
"SOSYAL MEDYA KANALLARINDAN İNSANLAR ÜZERİNE KORKU SALINIYOR"
Bilgiç, sosyal medya kanalları üzerinden insanlar üzerinde bir korku salındığını dile getirdi.
Yapılanın doğru olmadığını ve insanlar üzerinde olumsuzluk yarattığına değinen Bilgiç, "Bu dönemde özellikle sosyal medya kanallarındaki çok farklı görüşler ve paylaşımlar iyi niyetli bile olsa, konunun uzmanı olmayan kişilerin yaptığı paylaşımlar olup, ülkemizde başarı ile yürütülmekte olan kovid-19 salgını karşısında yapılan çalışmaları engellemektedir. Bundan dolayı, dikkate alınması gereken açıklamalar, bu konudaki tek yetkin kurum olan Sağlık Bakanlığı ve ona bağlı çalışan Bilim Kurulunun açıklamaları olmalıdır. Bunlar dışında algı oluşturmak, spekülatif, korku salma, halkı endişeye sürükleme gibi kötü niyetler taşıyan açıklamalara karşı, halkımız dikkatli olmalıdır." değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye'de salgının ne zaman sona ereceğiyle ilgili konunun muhatabının Sağlık Bakanlığı ve Bilim Kurulu olduğunu aktaran Bilgiç, onların dışında yapılan açıklamalar dışındaki açıklamaların sağlıklı olmayacağını, sürecin tek merkezden yürütülmesinin çok önemli olduğunu, bakanlığın da bu konuda gerekli tüm bilgileri halk ile günlük olarak, şeffaf bir şekilde paylaştığını anlattı.