A HABER GALERİ
İsrail-İran savaşı için çarpıcı analiz! ABD ve İsrail İran’ı tuzağa mı çekti? 3 aşamalı plan ve Türkiye'ye etkisi...
İsrail-İran savaşında dördüncü güne girildi. Tansiyon hiç olmadığı kadar yükseldi. Kim kimi tuzağa çekiyor? A Haber muhabiri Ekber Karabağ dumanların yükseldiği bölgeden detayları aktardı. ANKASAM Başkanı Prof. Dr. Mehmet Seyfettin Erol, Uluslararası İlişkiler Uzmanı Dr. Ufuk Necat Taşçı, İran Araştırmacısı Oral Toğa ve Doç. Dr. Ergenekon Savrun, canlı yayında çarpıcı değerlendirmelerde bulundu.
Terör devleti İsrail ve İran'ın karşılıklı saldırıları devam ediyor. Devrim Muhafızları ilk kez hipersonik füzeleri sahaya sürdü. İran füzeleri dalga dalga ateşlendi. İsrail jetleri Tahran semalarında cirit attı.
UZMAN İSİMLERDEN ÇARPICI ANALİZ
ANKASAM Başkanı Prof. Dr. Mehmet Seyfettin Erol, Uluslararası İlişkiler Uzmanı Dr. Ufuk Necat Taşçı, İran Araştırmacısı Oral Toğa ve Doç. Dr. Ergenekon Savrun, canlı yayında çarpıcı değerlendirmelerde bulundu.
İşte o açıklamalardan satır başları;
"İRAN'I DİZ ÇÖKTÜRMEYE ÇALIŞIYORLAR"
ANKASAM Başkanı Prof. Dr. Mehmet Seyfettin Erol: Şu anki mevcut haliyle rejimin daha fazla devam edebilmesi çok mümkün değil. İkincisi rejimin bundan sonraki süreçte herhangi bir müzakereyle varlığını devam ettirebilmesi de çok mümkün görünmüyor. Onun için şu an İran çok boyutlu olarak diz çöktürülmeye çalışılan bu anlamda caydırıcılık gücü dahil hepsi bir şekilde ortadan kaldırılmış bir aktöre hızlı bir şekilde dönüştürülmeye çalışılıyor.
Orada rejime verilen mesaj şu eğer sen istediğimiz şartlarda diz çökmezsen ve bizimle masaya oturmazsan o zaman biz İran'da farklı bir aşamaya geçeceğiz. Bu sadece İran'ı doğrudan bombalama değil İran'ı kendi içinde bir iç savaşa sevk etmeyle ya da oradaki bir takım ayrılıkçı unsurları daha da destekleme ve aktive etme suretiyle İran'ı daha büyük bir kaosun içerisine getirme.
"TRUMP SİNYALİ VERDİ"
Şu an bakıldığında İran'ın kendi içinde zaten uzunca bir süredir sistemin kendi içinde bir sorun var. Bir ayrışma bir mücadele olmamış olsaydı İran bu kadar rahat dışarıdan bir müdahaleye açık bir hale gelmezdi. İran istihbaratı 7 Ekim'den bu yana hem içeride hem dışarıda İsrail'in büyük ölçüde bir güce sahip olduğu istediği zaman istediği hedefe dönük olarak kullanabileceği kabiliyetini gösteriyor.
Bundan sonraki aşamada ne olur? Trump bununla ilgili sinyali verdi. Gerçi ne kadar onu güvenilir o da soru işareti. Trump ve İsrail çok net bir şekilde taleplerini daha yüksek bir seviyede açacaklar. Bu seviye sadece nükleer ve füzelerle sınırlı kalmayacak. İran'ın önüne iki seçenek koyacaklar. Ya zorla istediğimiz şekilde İran'ı yeniden dizayn edeceğiz ya da siz bir şekilde başlangıçta içinde olacaksınız. Ama sonraki süreçte ortadan kaybolacaksınız. Sizsiz bir İran'ı inşa edeceğiz. Bakıldığında bölgeyi de ipotek altına alacak bir İran yapılandırması üzerine gidecekler. Bölge açısından da büyük bir soruna dönüşmüş vaziyette. Rejim açısından çok zor bir tercih dönemine girilmiş vaziyette.
"ABD'DEN NETANYAHU'YA SON İHALE"
Uluslararası İlişkiler Uzmanı Dr. Ufuk Necat Taşçı: Netanyahu ile Trump'ın arasında uzun süredir devam ettiğini bildiğimiz bir çekişme var. Bu dönemin bize söylediği şey ABD'nin kurumsal hafızasının özellikle Netanyahu tarzı hükümetleri sırtında bir bagaj gördüğüydü. Artık Netanyahu'nun siyaset sahnesinden yavaş yavaş silinmeye başlayacağına yönelik bir takım beklentiler var. Netanyahu'nun son çırpınışları ve siyasi ömrünü uzatmak adına yaptığı bir hamle olarak okuyanlar da var ki bu kısmen doğru.
"ABD'NİN TUZAĞI"
Netanyahu zaten yıpranmış. O yüzden ABD ve İsrail'in İran'ı değil. ABD'nin hem İran'ı hem İsrail'i bir tuzağa çekmiş olabilme ihtimalini hala görüyorum.
ORTA DOĞU'DA KIRILMA NOKTASI
ABD'nin direkt olarak bu saldırılara girmemesi ve İran'ın ilk defa füzelerinin isabet etmesi Tel Aviv'de patlayan bombalar kırılma noktalarından birisini teşkil ediyor Orta Doğu'da. O yüzden Netanyahu'dan zaten siyaseten kariyerini ayırmak isteyen aktör vardı. Füzeler düşmeye başladıkça Netanyahu'ya yönelik bir sorgulama başladı.
Bence iki seçenek var hem İsrail hem de İran için. ABD bence Netanyahu'ya iki seçenek sunabilir burada. Sana bir onurlu çıkış al İran'a karşı bütün o tesisleri yok etmiş, İran'ı bir çizgiye sokmuş bir lider olarak çekil. Bunu yapmazsa Netanyahu daha da marjinalleşmeyi tercih ederse de İran üzerinden daha fazla isabet edecek ve İsrail içerisinde kaynayan bir kazanla belki toplumsal bir baskıyla belki askeri darbeyle Netanyahu'nun bir şekilde gideceği bir süreç.
"ORTA DOĞU'DA SİYASİ DEĞİŞİM BAŞLADI"
Orta Doğu'da İran'ın da İsrail'in de içerisinde olduğu büyük bir siyasi değişimin artık son 3 gün itibariyle başladığını düşünüyorum.
3 AŞAMALI PLAN
İran Araştırmacısı Oral Toğa: Bütün bu düşen füzeler olan mevzular İsrail için hepsi hesaplanmış riskler kategorisinde. İsrail adına şu an sürpriz bir şey yok. İsrail yapacağı olası saldırışa alacağı misillemenin ne olacağını nereden ne geleceğini ABD'lilerle birlikte oturdular çalıştılar. İletişim ağlarına baktığında daha füze İran'dan çıkar çıkmaz hemen mesajlar vesaire geliyor zaten bir gün öncesinden de bilgilendirmeler oluyor. Çok ciddi bir organizasyon söz konusu.
İsrailliler açısından füzelerin çok da etkili olduğunu söyleyemeyeceğim. İsrailliler şu an İran'ın sistemini çökertmeye yönelik iş yapıyorlar. Bu hikaye 2018'de başladı ve kademe kademe bugüne getirildi. 3 aşamalı bir plan uygulanıyor. Birinci aşama sabotajlardı. İkinci aşaması suikastlar. Üçüncü aşaması ise sistemik felç olacak.
"MUM IŞIĞINDA BIRAKILMAK İSTENİYOR"
Sistemik felç devletin tamamen işleyemez getirilip yani elektrik, su vesaire bulamadığı İranlıların tamamen mum ışığına mahkum bırakıldığı ve bununla beraber rejimi değiştirmeye yönelik toplum hareketlerinin başladığı zaman da engellenemez hale getirilmesi isteniyor. Şu anki hikaye bu. O yüzden İsrailliler Netanyahu yaptığı her açıklamasında Devrim Muhafızları ile rejim ile halkı ayırarak halkı kazanmaya yönelik iş yapmaya çalışıyor. Çünkü yeni sistemde yeni bir müttefik İran yaratmak gibi bir stratejileri var İsraillilerin.
"SIRADAKİ HEDEFLERDEN BİRİSİ MÜCTEBA HAMANEY"
Mücteba Hamaney önemli bir isim. Aslında bütün Devrim Muhafızları'nın de facto komutanı birinci ismi aslında.
Muhtemelen İsrail'in ortaya koyduğu hedeflerden bir tanesi Mücteba Hamaney olabilir. Önümüzdeki suikastlerden bir tanesi Mücteba olabilir. Ama bunun için daha erken. Çünkü sistemik felç kademe kademe yapılır.
"YENİ BİR SAVAŞ KONSEPTİ"
Şu an İsraillilerin yaptığı yeni bir konsept. Yeni bir savaş konsepti deniyorlar. Daha hibrit. Bir konsept deniyorlar. Halkı bıktıracak bezdirecek bir fakirlik bunun beraberinde gelecek. Göreceksiniz bu saldırılardan sonra ekonomik ağır yaptırımlar gelecek aynı Saddam Hüseyin'e yapıldığı gibi 1991'de ve kanalizasyonlarını arıtacak elektriği dahi bulamaz hale gelecek İranlılar günün sonunda. İsraillilerin niyetleri bu. Stratejik hedefleri bu.
TÜRKİYE'YE ETKİSİ
Sayın Cumhurbaşkanı ve Türkiye'deki diğer kıymetli bürokratlar da bunu görmüyor değiller buna göre zaten bütün bu toplantılar konuşmalar vesaire yapılıyor. Çünkü buradaki sistemik felcin Türkiye'ye ciddi güvenlik etkileri olabilir. En basitinden İran'da yaşayan 3-4 milyon Afgan mülteci var. Elektriğin suyun olmadığı bir ortamda yönelecekleri yer belli. Onlarca sorun sayabilirim. İsrail'in yaptığı şey şu an sadece İran'a yönelik değil Türkiye'ye de riskler barındıran bir hamle. Türkiye bunu çok net bir şekilde görüyor. Ortada bir oyun var. Bu stratejik hedeflerin hepsini Türkiye görmekte.
"ABD'NİN DE DAHİL OLDUĞU HAVA OPERASYONU"
İsrailliler ne yaptığını biliyorlar planlı bir şekilde yapıyorlar. ABD'liler de bunun dışında değiller. Trump sadece olayı biraz geciktirdi. Nisan ayında başlayacaktı bu operasyon. Bir kere daha teslim ol çağrısı yapılacak. Olmazsa bu sefer ABD'nin de dahil olduğu aynı 91 Körfez harekatına benzer bir hava operasyonu göreceğiz. O yüzden daha kötüsü gelme ihtimali var.
"İŞİN İÇİNE ÇEKMEK İSTİYOR"
Uluslararası İlişkiler Uzmanı Doç. Dr. Ergenekon Savrun: Dünya kamuoyu da kendileri de tek başına bu İsrail'in İran gibi bir ülkeyle ve çevresiyle tek başına mücadele edemeyeceğini biliyor. En başından bu yana ABD başta olmak üzere diğer batılı müttefiklerini de işin içine çekmek istiyor.
"BİR EL DEVREYE GİRDİ"
Bu saldırılar olmasaydı bugün ABD yetkilileri ve İran'daki yetkililer nükleer görüşmeleri yapacaktı. Müzakere edilecekti. Ama bir el tıpkı Ukrayna-Rusya savaşında olduğu gibi yine bunu engellemek istedi. Savaşı en başından bu yana Gazze'de yapmış olduğu katliamı soykırımı unutturmak için ve dünya kamuoyunda kendilerine olan bu tepkiyi sözde yumuşatmak için bu işi sanki İran ile İsrail arasında ve İran'ı da dünyaya tehdit olarak sunmak istediler. ABD her platformda bunu dile getiriyor İsrail'in yanında olduğunu ve zaten devlet doktrinidir. ABD için öncelik İsrail'in bölgedeki güvenliği ve petrol arzının güvenliğidir.
"İRAN'DA HEDEF REJİM! HALK AYAKLANMASI"
İran'da uzun yıllardan bu yana bir çalışma yürütmüşler. Stratejileri tamamen şuna yönelik İran'da molla rejiminin devrilmesini ve orada bir halk ayaklanmasını istiyorlar.
ABD SAVAŞA DAHİL OLUR MU?
ABD bu savaşa doğrudan dahil olur mu olmaz mı onu zaman gösterecek. Eğer çok sıkışırsa durum çıkmaza girerse hava harekatından da çok bir sınırlı kara operasyonu özellikle Hürmüz Boğazı'na olabilir diye düşünüyorum. Petrolün yüzde 20'si 30'u Hürmüz Boğazı'ndan Basra Körfezi'nden buralardan dünyaya arz olunuyor.
A HABER TAHRAN'DA
A Haber muhabiri Ekber Karabağ: Orası gece vurulmuştu. Petrol deposuydu. Hala yanmaya devam ediyor. İzleyicilerimize gösterelim. Tahran'ın en önemli ve en geniş petrol depolama merkezlerinden biriydi.
Tahran'da gece oldukça hareketli anlar vardı. Birçok nokta vuruldu.