A HABER GALERİ
Dünya İran - İsrail gerilimini konuşuyor! Canlı yayında bu sözlerle anlattı: Show must go on!
Orta Doğu'da sıcak saatler yaşandı. Dünyanın gözü İsrail ile İran arasındaki gerilime çevrildi. Peki dünya gelişmeleri nasıl gördü? A Haber muhabiri Alpaslan Düven canlı yayınında detayları aktardı. Uzman isimler konu ile ilgili değerlendirmelerde bulundu.
Amerikan medyası, ABD'li yetkililere dayandırarak geçtiği haberlerde, İsrail'in İran topraklarına yönelik bir saldırı düzenlediğini bildirdi.
İlk olarak Amerikan ABC News kanalının ABD'li bir yetkiliye dayandırarak verdiği İsrail'in İran'a yönelik saldırı haberi, daha sonra CBS News ve CNN tarafından da takipçilerine aktarıldı.
Adı açıklanmayan ABD'li yetkililere dayandırılan haberlere göre İsrail, yerel saatle cuma sabahı erken saatlerde İran'a yönelik bir karşı saldırı düzenledi.
İSRAİL, ABD'YE SALDIRIDAN ÖNCE HABER VERMİŞ
Yetkili, İsrail'in saldırıdan önce, "İran'a yönelik sınırlı bir karşı saldırı düzenleyeceğini" perşembe günü haber verdiğini ve ABD'nin bu saldırıyı "desteklemediğini" kaydetti.
Ayrıca yetkili, söz konusu saldırıda vurulan bölgenin nükleer bir tesis olmadığını da sözlerine ekledi.
ABD Dışişleri Bakanlığı ve Pentagon ise söz konusu saldırıyı henüz resmi olarak doğrulamadı.
İran basını, İran Hava Kuvvetleri Üssüne ev sahipliği yapan İsfahan eyaletinin kuzeydoğusunda patlama seslerinin geldiğini duyurmuştu.
Devlet televizyonunun haberinde, "Haber kaynakları, İsfahan eyaletinde nispeten şiddetli patlama sesi duyulduğunu bildiriyor. Bu sesin kaynağının ne olduğu henüz açıklanmadı." ifadelerine yer verilmişti.
Yarı resmi Fars Haber Ajansı da yerel kaynaklara dayandırarak, İsfahan'ın kuzeydoğusundaki Kehcavaristan şehrinde bir patlamanın duyulduğunu bildirmişti.
Bu seslerin nedeninin henüz bilinmediğini belirten Fars, Kehcavaristan şehrinin, İsfahan Havalimanı'nın ve Ordu Hava Kuvvetleri'nin 8'inci Üssü'nün yakınında yer aldığını aktarmıştı.
"SHOW MUST GO ON"
A Haber muhabiri Alpaslan Düven dünyadan gelen tepkileri aktardı.
İşte o açıklamalardan satır başları;
İngilizcede şöyle bir söz var 'Show must go on' diye bu şov devam etmek zorunda. Avrupa Komisyon Başkanı Von Der Leyen saldırı iddialarına ilk tepki veren isimlerden bir tanesiydi.
Tüm tarafların Orta Doğu'da gerginlikten kaçınması için mümkün olan her şeyi yapmalıyız değerlendirmesinde bulundu. Bölgenin istikrarlı kalması ve tüm tarafların daha fazla eylemden kaçınmasına kesinlikle zorunlu bir yaklaşım gösterdi ve zorunlu olarak bunun yapılması gerektiğini ifade etti.
İngiltere de olayın başından beri ilk saldırıdan bu yana tepki veren ülkelerin başında geliyor. İngiltere Başbakanı Rishi Sunak da İsrail'in en koyu en belki de güçlü savunucularından bir tanesi. İsrail'in İran'a saldırı raporları üzerine de spekülasyon yapmam doğru olmaz dedi ve bölgede artan gerilimin kimsenin yararına olmadığını özellikle vurguladı.
UZMANLAR A HABER'DE DEĞERLENDİRDİ
Uzman isimler A Haber canlı yayınında konu ile ilgili değerlendirmelerde bulundu.
İşte o açıklamalardan satır başları;
İSRAİL'E BATI DESTEĞİ
Stratejist Dr. Mehmet Bozkuş: Batı nezdinde toplum nezdinde İsrail'e karşı yoğun bir tepkinin oluştuğu bir dönemle karşı karşıyaydı dünya kamuoyu. İran İsrail misilleme yarışmasında psikolojik harp üstünlük yarışmasında bir anda İsrail'e Batı'nın müthiş bir desteği de tekrar İsrail'in taraftar topladığını görüyoruz. Bu da toplumlar nazarında ne kadar İsrail'e Gazze konusunda tavır alınsa da yönetimler nazarında hala İsrail ile beraber yol yürüyen dünya kamuoyundaki ülkelerin varlığını ortaya çıkartıyor.
SAVAŞ HAVASI YARATILMAK İSTENİYOR
Burada bir savaş havasının yaratılmak istenmesi yükselen güçler karşısında Batı'nın kaybettiği prestiji anlamında değerlendirilmesi gerekiyor.
Gazze'nin gündemden düşürülmek istenmesi ki dünyada Hamas'ı terör örgütü olarak herkes kabul ederken sadece Türkiye Hamas'ın haklı bir direniş örgütü olduğunu ifade ederek en büyük desteği veren ülke konumunda hem de Mısır'dan yaralıları ülkemize getirdiği bir noktada hiç kimse Türkiye'nin bölgeye duyarsız kaldığını ifade edemez.
TÜRKİYE ORADA AKAN KANI DURDURACAK TEK ÜLKEDİR
Uluslararası İlişkiler Uzmanı Prof. Dr. Hasan Oktay: Gazze de Filistin de düşmeyecek. Bu mücadele devam edecek.
İran'ın Gazze'ye bakışıyla İran'ın Filistin'e bakışıyla Türkiye'nin bölge hakikatlerini göz önünde bulundurarak bakışı açısından doğru dürüst bir paralelliği yok Türkiye orada akan kanı durduracak tek ülkedir. Orada bir bataklık varsa orayı kurutmak bir tek Türkiye'nin elinde.
ÇARPICI İDDİA: MÜHİMMAT FACİASINI SALDIRI OLARAK GÖSTERİYOR
İran'a şu anda yapıldığı iddia edilen saldırının herhangi bir hakikatte saldırı yok. İran kendi hava üssüne bir mühimmat faciasını bir İsrail saldırısı olarak gösterip bir mağduriyete oynamaya çalışıyor.
Bununla ilgili herhangi bir maddi ortada delil yok. Resmi açıklama yok.
"ŞEYTAN ÜÇGENİ"
Güvenlik ve Terör Uzmanı Gürsel Tokmakoğlu: Bir danışıklı dövüş bana göre yıllardır devam ediyor. Ancak son zamanlarda sıra dışı olaylar görmeye başladık. İran'ın ilk defa kendi toprağından İsrail' bir saldırı düzenlemesi. İsrail'in buna bugün sabah saatlerinde vermiş olduğu cevap. Ne oldu da o danışıklı dövüş bu noktaya geldi? İki tarafında da oynamak zorunda olduğu bir seyirci kitlesi var bir tribün var.
Tribünde homurdanmalar başlarsa bu sefer tribünün gazını almak için yeni bir boyuta geçmen lazım. Ben İran'ın İsrail'e yapmış olduğu saldırıda bunu rahatlıkla görmüş olduğumu söyleyebilirim.
Yani İsrail, ABD ve İran arasındaki o şeytan üçgeni diye benim adlandırdığım yapı bugüne kadar kendi aralarında topu güzel çevirdiler. İkisi de birbiriyle savaşıyormuş gibi yapıp Irak'ı Suriye'ye dövdüler.
"SIĞ YORUMLAR"
Kamuoyunda bazı cümleler kuruluyor bir danışıklı dövüş, bir gölge boksu, bir cambaza bak oyunu, bir kayıkçı kavgası… 'Hesaplı' cümlesi kabul edilebilir. Çünkü hesaptır bu işin aslı. Ama diğerleri anlamayan insanın anlamak istemeyen insanın veya kolaycılığa kaçanın yapacağı sığ yorumlar bence.
ÇOK BÜYÜK BİR ŞEY OLDU
Burada çok büyük bir şey oldu. Bir kere şu ana kadar tarihte hiç görmediğimiz bir gerçeklikle karşı karşıya kaldık. Yani İran 1979 devriminden beri ilk defa İsrail'i kendi karasalını ve kendi aygıtlarını kullanarak hedef aldı. Bunun başarısız olması planlanmış olabilir. Başarısız olması istenmiş olabilir. Ama bu ortaya çıkan yeni gerçekliği değiştirmez.