A HABER GALERİ
Doğru bilgi sosyal medyada değil! Sosyal medya yalanına geleneksel medya dur diyor | Konvansiyonel medya neden bitirilmek isteniyor?
Türkiye günlerdir Marmaray'da yaşanan kavga ve sonrasındaki gelişmeleri konuşuyor. Bu olay sosyal medyanın ne kadar güvenilmez olduğunu bir kez daha ortaya çıkardı. Teknoloji gelişiyor, dünya değişiyor, medya değişiyor. İletişimin hızla dijitalleştiği bir çağda yaşıyoruz. Ancak internetin ve sosyal medyanın hızla yaygınlaşması ile konvansiyonel medya hem ekonomik hem de politik nedenlerle kıskaca alınmaya çalışılıyor. Kendi kontrollerindeki dijital medyada ''toplum mühendisliği'' yürütenler geleneksel medyayı stratejik tehdit olarak görüyor. Açıkçası geleneksel medya 'bitirilmek' isteniyor. Detaylar A Haber Araştırma Planlama Servisi Şefi Burhan Aytekin'in hazırladığı analiz belgeselde...
Ünlü iletişim bilimci Marshall McLuhan 20. yüzyılda "dünya medya sayesinde evrensel bir köy olacak" öngörüsünde bulunuyordu.
21. yüzyıl ise medyanın küresel aklı yönetip yönlendirdiği bir yüzyıl olacaktı. Dünya değişiyor, teknoloji gelişiyor, medya da değişiyordu.
İletişimin hızla dijitalleştiği ve her geçen gün daha fazla insanın sosyal medyayı tercih ettiği bu yüzyılda konvansiyonel ya da geleneksel medya hala çok önemliydi.
Çok uluslu şirketlerin kontrol ettiği sosyal medya platformları, konvansiyonel medyanın geleceğini tehdit ediyordu.
Bu tehdit özellikle içerik üretiminde hiyerarşinin ve denetimin olmadığı sosyal medya ağlarında daha belirgin hale geliyordu.
GELENEKSEL MEDYA NEDEN HEDEFTE?
İnternetin ve sosyal medyanın hızla yaygınlaşması ile konvansiyonel medya hem ekonomik hem de politik nedenlerle kıskaca alınmaya çalışılıyordu.
Peki geleneksel medya neden "bitirilmek" isteniyordu? Bunun altında birkaç neden yatıyordu.
Sosyal medya ile arama motorlarının yaygınlaşması reklam bütçelerinin dijitale kaymasına neden oldu. Reklam pastasından daha büyük pay almak isteyen teknoloji devleri de konvansiyonel medyayı hedefine koydu.
Dijital medya ile kitleler üzerinde kontrolü sağlamak isteyen üst akıl geleneksel medyanın halkı doğru bilgilendirme gücünden de rahatsızdı. Bu yüzden de konvansiyonel medyaya saldırıyorlardı.
Haber tüketim alışkanlıklarının değişmesi, erişim kolaylığı ve hız sosyal medyaya geleneksel medya karşısında önemli bir rekabet avantajı sağlıyordu. Özellikle gençler haberleri ve eğlenceyi daha interaktif platformlarda tüketmeyi tercih ediyordu.
Fakat sosyal medyanın hızlı ve kontrolsüz bilgi paylaşımına olanak sağlaması yanlış bilgilerin yayılmasına ve dezenformasyonun da artmasına neden oluyordu.
Dijital medyada şiddet ve müstehcenlik gibi zararlı içeriklerle karşılaşma oranı çok yüksekti. Oysa geleneksel medyada ruhsal ve zihinsel sağlığı olumsuz etkileyen zararlı içerikler konusunda bir otokontrol vardı.
Konvansiyonel medya düzenli ve etik gazetecilik uygulamaları sunuyordu. Bu haberlerin editoryal denetimden geçmesi, profesyonel gazetecilerin çalışması ve objektif bir bakış açısının sağlanması anlamına geliyordu.
SOSYAL MEDYA YALANINA GELENEKSEL MEDYA DUR DİYOR
Dijital medyada ise herkesin içerik üretebildiği ve denetim mekanizmalarının olmadığı bir ortam bulunuyordu.
Bu durum yanıltıcı içeriklerin hızla yayılmasına neden oluyordu. Büyük sosyal medya şirketlerinin istediği de buydu. Algıyı yöneten dünyayı yönetirdi. Konvansiyonel medyanın olmadığı kontrolsüz bir dünyada istedikleri at oynatacaklardı.
Duygusal tepki uyandıran içerikleri ön plana çıkaran algoritmalar kullanıyorlardı. Bu da toplumda kutuplaşmayı artırıyordu. Açıkçası sosyal medya Türkiye gibi ülkelerin yerli ve milli karakterini savunacak dostane bir ortam değildi. Bu yüzden bir çok ülke 18 yaş altına sosyal medyayı yasaklıyordu.
Kendi kontrollerindeki dijital medyada "toplum mühendisliği" yürütenler için konvansiyonel medya stratejik olarak tehdit oluşturuyordu.
Ancak konvansiyonel medya bu operasyonlara karşı geleneksel yöntemlerden vazgeçmeden doğru stratejilerle hayatta kalabilirdi.
Peki uzman isimler ne düşünüyor? İşte yorumlar...
"İNSANLAR HALA TUTUCU DAVRANIYOR"
Sabah Gazetesi Yazarı Yüksel Aytuğ: Geleneksel medya bitecek mi? Dijital medya ve sosyal medya karşısında pes mi edecek? İnsanlar ana medya TV kanallarını ve yazılı basını acaba terk edecek mi? Ama beklenen hızla bu gerçekleşmedi. İnsanlar hala tutucu davranıyorlar. Hala bir gazeteyi eline alıp sayfasının hışırtısını boyasının kokusunu hissetmek isteyen romantik bir kemik kitle var. Onlar kolay kolay vazgeçmeyecekler.
Haber herkesin cebinde artık. O zaman kanallar ve gazeteler bununla nasıl başa çıkacak? Bu durumda gazetelerin ve TV'lerin ellerinde kalan yorum silahını kullanmaları gerekecek. Artık gazeteleri ve TV'deki haber tartışma programlarını sattıran esas neden yorum olacak. Elde kalan güç bu. Konvansiyonel medyanın geleceğini artık yorumcular belirleyecek.
"GÜVENİLİRLİK ÖN PLANDA"
İletişimci-Yazar Ali Saydam: Yapılan bütün araştırmalarda konvansiyonel kanalların güvenilirliği çok daha üst düzeyde. Özellikle TV'nin güvenilirliği sosyal medya ile kıyaslanmayacak kadar ön planda.
Bu güvensizliğin bir çıktısı da sahte habere maruz konusunda bir araştırma var. Güvenilirlik olmadığı için reklam alma potansiyeli de düşük oluyor. Eğer konvansiyonel medya gereken önlemleri alırsa bu tehdidin söz konusu olmayacağını düşünüyorum.
"HABER YAPMAZSAK İÇERİKLERİ SIFIR"
Sabah Gazetesi Ek Yayınlar Yayın Yönetmeni Sinan Özedincik: Bu ABD'de denendi. New York Times bunu denedi başarısız oldu tekrar yazılı basına geri döndü. İçerik üretmek anlamında halen bütün sosyal medyada cep telefonumuza indirdiğimiz şeylerde halen bizim haberlerimiz kullanılıyor. Eğer biz haber yapmazsak onların içeriği sıfır.
Geleneksel medyanın bitme ihtimali yok sadece dönüşümü söz konusu. 35 yıldır bu işi yapıyorum. Ciddi anlamda geleneksel medya dönüşüyor. İçeriklere dikkat etmemiz lazım.
