A HABER GALERİ
Cemal Kaşıkçı’nın cesedi nerede? İşte cinayete giden sürecin kronolojisi
Cemal Kaşıkçı cinayetinde 100 gün geride kaldı. Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı, ilk olarak 28 Eylül Cuma günü saat 11.50'de evlilik işlemleri için konsolosluk binasına gitti. Burada Kaşıkçı'ya 2 Ekim'de randevu verilerek cinayet planı devreye sokuldu. İşte AA'nın, Cemal Kaşıkçı cinayetiyle ilgili ilk günden itibaren yaşananlara ilişkin hazırladığı kronolojik derleme şöyle...
Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın, evlilik işlemleri için 2 Ekim 2018'de girdiği Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosluğu'nda organize bir şekilde katledilmesinin üzerinden 100 gün geçti.
Orta Doğu'nun en etkin gazetecilerinden Washington Post yazarı Cemal Kaşıkçı'nın, Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosluğu'nda öldürülmesi ve sonrasında yaşananlar, Türkiye ve dünya kamuoyunun gündemindeki yerini koruyor.
Cinayetin üzerinden geçen 100 günde Kaşıkçı'nın ne zaman, nerede ve nasıl öldürüldüğüyle ilgili bilgiler ortaya çıkarken, cesedinin nerede olduğu konusu ise hala netlik kazanmadı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında, eski Suudi İstihbarat Başkan Yardımcısı Ahmed el-Asiri ve Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman'ın eski danışmanı Suud el-Kahtani hakkında tutuklamaya yönelik yakalama kararı çıkarıldı.
Kaşıkçı cinayetinden Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman'ı sorumlu tutan tasarı, ABD Senatosu'nda kabul edildi.
Olaya karışanların Türkiye'de yargılanmasına yönelik taleplere olumsuz yanıt veren Suudi Arabistan'da, Kaşıkçı cinayetiyle ilgileri olduğu gerekçesiyle 5'i idam talepli 11 kişi hakkında dava açıldı ve bu kişilerin yargılanmalarına başlandı.
CİNAYETE GİDEN SÜREÇ
AA muhabirinin, Kaşıkçı cinayetiyle ilgili ilk günden itibaren yaşananlara ilişkin hazırladığı kronolojik derleme şöyle:
Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı, ilk olarak 28 Eylül Cuma günü saat 11.50'de evlilik işlemleri için konsolosluk binasına gitti. Burada Kaşıkçı'ya 2 Ekim'de randevu verilerek cinayet planı devreye sokuldu.
İstanbul'a 1 Ekim'de saat 16.30'da, tarifeli seferle gelen 3 kişilik bir ekip, otele yerleştikten sonra başkonsolosluğa gitti. Bu sırada başkonsolosluktan bir başka ekip de Belgrad Ormanı ve Yalova'da keşif çalışmaları yaptı.
Saat 01.45'te 3 kişilik ikinci ekip tarifeli seferle İstanbul'a gelip otele yerleşti. Aralarında generallerin de bulunduğu 9 kişilik üçüncü ekip ise özel bir uçakla havalimanına inip bir başka otele hareket etti.
Kaşıkçı'nın buradan çıkmaması üzerine kendisini bekleyen nişanlısı Hatice Cengiz, AK Parti Genel Başkan Danışmanı Yasin Aktay ve gazeteci Turan Kışlakçı'yı aradı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Kaşıkçı'nın ülkesinin İstanbul Başkonsolosluğu'nda alıkonulduğuna dair iddiayla ilgili soruşturma başlattı.
Farklı uçaklarla Türkiye'ye gelen ve aralarında güvenlikçi, istihbaratçı ve adli tıpçının bulunduğu 15 kişilik Suudi heyet, iki ayrı uçakla akşam saatlerinde Türkiye'den ayrıldı.
6 Ekim
Emniyet yetkilileri, başkonsolosluk binasında aynı saatlerde, 2 uçakla İstanbul'a gelen aralarında yetkililerin de yer aldığı 15 Suudi vatandaşının bulunduğunu ve bu kişilerin daha sonra geldikleri ülkelere döndüklerinin belirlendiğini açıkladı.
8 Ekim
BM, AB, Almanya, İngiltere ve Fransa, Kaşıkçı'nın kaybolmasına ilişkin suçlamaların son derece ciddi olduğunu ve endişe duyduklarını belirtti.
8 Ekim
BM, AB, Almanya, İngiltere ve Fransa, Kaşıkçı'nın kaybolmasına ilişkin suçlamaların son derece ciddi olduğunu ve endişe duyduklarını belirtti.
9 Ekim
ABD Başkanı Donald Trump, Kaşıkçı'nın akıbeti hakkında, "Bu konuda endişeliyim. Bu konuda bazı oldukça kötü haberler var. Bu, hoşuma gitmiyor." ifadesini kullandı.
Trump, Kaşıkçı'nın kaybolmasıyla ilgili Suudi yetkililerle görüşeceğini açıkladı.
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy, soruşturma çerçevesinde konsolosluk binasında inceleme yapılacağını açıkladı.
Türk diplomatik kaynaklar da Suudi Arabistan'ın, Türk uzman ve yetkilileri İstanbul Başkonsolosluğu'nu ziyaret etmeleri için davet ettiği bilgisini paylaştı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, konsoloslukta inceleme yapılacağının belirtilmesinin ardından binada adli işlemleri yürütmek üzere bir başsavcıvekili ve bir cumhuriyet savcısı görevlendirdi.
11 Ekim
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Kaşıkçı olayıyla ilgili Başsavcılığın yoğun ve kapsamlı bir soruşturma başlattığını belirtti.
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın da Türkiye ve Suudi Arabistan arasındaki iş birliği çerçevesinde ve Suudi Arabistan'ın teklifi üzerine olayın aydınlatılması için ortak çalışma grubu kurulmasının kararlaştırıldığını bildirdi.
Trump, kayıp gazeteci Kaşıkçı bulunana kadar "Suudi Arabistan'a askeri yardımların kesilmesi" çağrılarına, "Böyle bir adım bizi yaralar." ifadeleriyle karşılık verdi.
12 Ekim
Washington Post'ta yayımlanan "Türkler, ABD'li yetkililere, Kaşıkçı'nın öldürüldüğü sonucunu destekleyen ses ve görüntü kayıtlarına sahip olduklarını söyledi." başlıklı haberde, Türk hükümetinin, Kaşıkçı'nın İstanbul'daki Suudi Arabistan Başkonsolosluğu'nda öldürüldüğünü kanıtlayan kayıtlara sahip olduğunu Amerikan tarafına ilettiği öne sürüldü.
ABD'li basın kuruluşu CNN de Türkiye'nin, Kaşıkçı'nın öldürüldüğünü destekleyen "şok edici" ses ve görüntü kayıtlarına sahip olduğunu iddia etti.
Suudi Arabistan'dan bir heyet, Kaşıkçı'nın kaybolmasıyla ilgili soruşturma kapsamında Türkiye'ye geldi.
ABD, Suudi Arabistan'ın Washington Büyükelçisi Prens Halit bin Salman bin Abdulaziz'den, kayıp Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın akıbetine ilişkin bilgi istedi.
ABD ve İngiltere'nin önde gelen medya kuruluşları ve bazı önemli firmaları, Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman'ın himayesinde düzenlenmesi planlanan Geleceğe Yatırım Girişimi (Future Investment Initiative) adlı konferanstan sponsorluğunu "Cemal Kaşıkçı" olayı nedeniyle çekme kararı aldı.
13 Ekim
BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, Kaşıkçı olayının aydınlatılmasını isteyerek, ''Gerçeğin ortaya çıkması, tam olarak ne olduğunun ve kimin sorumluluğu bulunduğunun netleştirilmesi gerek." dedi.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, ilgili Başsavcılığın ve uzmanların Suudi Arabistan Başkonsolosluğu'na girmesi konusunda, Suudi Arabistan'ın iş birliği yapması gerektiğini belirterek, "Soruşturmanın selameti ve her şeyin ortaya çıkması için bu konuda henüz bir iş birliği görmedik, bunu da görmek istiyoruz." diye konuştu.
Trump, Kaşıkçı'nın akıbetiyle ilgili Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdulaziz ile görüştü.
Trump, Kaşıkçı'nın Suudi yetkililerce öldürüldüğüne yönelik iddialara ilişkin, "Eğer durum böyleyse bu bizi çok kızdırır. Yakın bir gelecekte elimizde bir yanıt olacaktır." ifadelerini kullandı.
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, "Bu şahsın belli bir mekana girdiği ve o mekandan çıkmadığı görülmektedir. Dolayısıyla bunun açığa kavuşturulması gerekir." dedi.
14 Ekim
Kaşıkçı'nın nişanlısı Hatice Cengiz, New York Times'a yazdığı makalede, "Cemal'i kaybettiysek sadece kınamak yetmez. Onu bizden alan insanlar, siyasi konumlarına bakılmaksızın sorumlu tutulmalı ve hukuki çerçevede cezalandırılmalıdır." ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Suudi Arabistan Kralı Selman Bin Abdulaziz telefonda görüşerek, olayın soruşturulması çerçevesinde ortak çalışma grubu oluşturulmasının önemini vurguladı.
İngiltere, Fransa ve Almanya dışişleri bakanları, Kaşıkçı'nın kaybolmasına ilişkin yayımladıkları ortak yazılı açıklamada, olayın aydınlatılması çağrısında bulundu.
15 Ekim
Kaşıkçı'nın kaybolmasıyla ilgili oluşturulan ortak çalışma grubunda yer alan Suudi ve Türk yetkililer, Vatan Caddesi'ndeki İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nde bir araya geldi.
Yaklaşık 2 saat süren toplantının ardından ortak çalışma grubunda yer alan Suudi yetkililer konsolosluk binasına girdi. Türk yetkililerin de binaya girmesinin ardından başkonsoloslukta inceleme başladı.
Trump, Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdulaziz ile Kaşıkçı olayını görüştü ve ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo'yu Kral Selman ile görüşmesi için acilen bu ülkeye göndereceğini belirtti.
Amerikan CNN televizyonu, Kaşıkçı'nın kaybolmasıyla ilgili, "elçilikte sorgulama sırasında öldüğünü kabul edecekleri yönünde bir rapor hazırlandığını" iddia etti.