A HABER GALERİ
Yunanistan'da "Bir gece ansızın" korkusu: Başkan Erdoğan'a Kanuni Sultan Süleyman benzetmesi! "Tayfun" itirafı: Türkiye'den gövde gösterisi
Başkan Erdoğan'ın 'Bir gece ansızın gelebiliriz' sözleri sonrası Yunanistan'ı korku sardı. Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Dendias, Başkan Erdoğan'ı Kanuni Sultan Süleyman'a benzetti. Öte yandan Yunan medyasından da 'Tayfun' itirafı geldi. 'Tayfun'un testi bir gövde gösterisi.' sözleri kullanıldı.
Türkiye'ye yönelik provokatif eylemlerini sürdüren Yunanistan'da 'Bir gece ansızın' sözleri gündemden düşmüyor. Yunan basını sık sın 'Gece gelebilirler mi?' sorununu gündeme taşırken Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Dendias, Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ı Kanuni Sultan Süleyman'a benzetti.
Skai radyosuna röportaj veren Nikos Dendias, Başkan Erdoğan'ı Kanuni Sultan Süleyman'a benzetti. Türkiye'nin Libya ile imzaladığı enerji anlaşmasından duydukları rahatsızlığı dile getiren Dendias, "Türkiye bu şekilde kendi kurallarını koyamaz" dedi. Dendias öte yandan Türkiye'yi Yunanistan'ı şantaj etmekle suçladı.
"TÜM AVRUPA BİZİM YANIMIZDA"
Yunanistan Başbakanı Miçotakis ise, Türkiye ile yaşanan gerginliğe ilişkin açıklamalarında tüm Avrupa'nın Yunanistan'ın yanında olduğunu belirtti
TAYFUN İTİRAFI
Günler geçmesine rağmen Tayfun füzesinin etkisinden çıkamayan Yunan medyası, İsrail'in devreye girişi ve Türkiye'den gelen F-16 çıkışını da sayfalarına yansıttı.
'Türk-Yunan ve diplomasi: Tayfun'un testi bir gövde gösterisi- Ankara'nın Washington'la ilişkilerine ne karar verecek?' diyen Ta Nea ise, haberinde emekli korgeneral Ioannis Krassas ve fahri büyükelçi Alexandros Mallias'ın ERT televizyonunda dile getirdiği görüşlerine yer verdi. Korgeneral Krassas, tehlikenin yalnızca yeni füze Tayfun'dan gelmediğini, tüm Türk ordusunun tehlikeli olduğunu belirtip Yunanistan'ın hızlı hareket etmesi gerektiğini söyledi.
Atina yönetiminin halihazırda elinde Patriot ve S-300 gibi hava savunma sistemleri bulunduğunu dile getiren eski asker, Tayfun füzesinin ateşlenmesini ise bir güç gösterisi olarak tanımladı. Korgeneral Ioannis Krassas, Yunanistan için asıl endişe verici olanın Türkiye'nin kendi silahlarını üretmesi olduğunu, çünkü Erdoğan'ın belirttiği gibi 800 bin kilometrekare ile sınırlandırılamaz.
Büyükelçi Mallias ise, mevcut tabloda yalnızca yeni neslin değil devlet görevlileri ve Türk ordusunun da Yunanistan'ı 'ana düşman' olarak gördüğünü savundu.
Ethnos gazetesi, 'Tayfun haberleri kontrol edilemez bir sızıntı mı?' başlıklı haberinde yıllardır sır gibi saklanan füzenin görüntülerinin yanlışlıkla yayınlandığını ileri sürdü. Türk televizyonları ve bazı yayın organlarında füzeye dair haberlerin kesildiğini savunan Ethnos, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 'Artık bizim tayfunumuz var ve bir yerlere işaret oluyor' sözlerine de haberinde yer verdi.
To Vima gazetesindeki haberde, Türk medyasında yayımlanan bir harita öne çıkarıldı. Resmi televizyonda ekrana getirilen haritanın Bulgaristan'ı tamamen kapsadığı 'Başından sonuna kadar Bulgaristan' ara başlığıyla aktarıldı.
CNN Yunanistan ise, 'Erdoğan'dan yeni tehditler: Hava savunma sistemlerini güçlendiriyoruz, Tayfun bir mesajdır' ifadesini başlığına çekti. Kathimerini gazetesi de 'Erdoğan: Tayfun bazı yerlere bir işarettir' dedi.
Kathimerini gazetesi, 'Erdoğan ABD'yle yeni cephe açtı', 'Erdoğan F-16'lar için: Menendez'in vetosu anlaşmayı engellemeye yetmez-Hala başka seçeneklere sahibiz' gibi başlıklarla Ankara-Washington hattındaki F-16 sürecini okurlarına aktardı.
Ethnos gazetesi, 'Erdoğan Menendez'e karşı: F-16 görüşleri kişisel, ABD hükümetini etkilemez' başlığını attı.
Erdoğan, Azerbaycan dönüşü yaptığı açıklamada F-16 siparişine de değinmişti:
"Prosedür devam ediyor. Bu Menendez gibi senatörlerin ifadeleri kendi şahsi görüşüdür, şahsi iddialarıdır; herhangi bir şekilde kurumsal bir durumu yansıtmıyor. Ayrıca bunların Yunanistan ile olan münasebetleri de ayrı bir inceleme konusu; niye bu kadar tarafgirler bu konuda?... Olumlu şekilde sonuçlanması için yapılacak ne varsa yaptık, yapmaya da devam ediyoruz. Şu an itibarıyla yönetimin bakışı olumlu istikamette gelişiyor. Tabii bizim için tek çıkış yolu Amerika değildir. Gerektiğinde aynen S400'lerde olduğu gibi biz Amerika'nın dışında da alternatiflerle görüşüyoruz. Oralardan da bu işin temini yoluna gideriz."
Yunan basını ayrıca, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun ABD'yi hedef alan eleştirilerini de sayfalarına taşıdı. CNN Yunanistan, 'Çavuşoğlu'ndan yeni ateş: ABD'nin Doğu Akdeniz'deki terazisi bozuldu' başlığını attı.
KANUNİ SULTAN SÜLEYMAN KİMDİR?
Osmanlı İmparatorluğu'nun en uzun süre tahtta kalan ve en büyük padişahı olarak kabul edilen Kanuni Sultan Süleyman, 30 Eylül 1520'de tahta oturdu.
Kanuni Sultan Süleyman, batıya karşı gaza siyasetini canlandırırken iki ana hedefi ön plana aldı. Bunlardan ilki Orta Avrupa'nın kilidi durumunda bulunan Belgrad, diğeri Akdeniz hakimiyeti bakımından son derece önemli olan Rodos'u hedef aldı. Bunları ise Macaristan'a yönelik 1526 ve 1529'daki iki harekat takip etti, sonuncu seferi ise Viyana oldu.
OSMANLI'NIN AKDENİZ'DEKİ HAKİMİYETİ GÜÇLENDİ
Barbaros Hayreddin Paşa'nın komutanlığını yaptığı Osmanlı donanması ile Cenevizli Amiral Andrea Doria'nın kumandasındaki Haçlı donanması arasında geçen Preveze Deniz Savaşı, 1536'da zaferle sonuçlandı. Osmanlı İmparatorluğu'nun bu savaştan zaferle çıkması, Akdeniz'deki hakimiyetinin güçlenmesine etki etti.
1. Sultan Süleyman'ın büyük oğlu Şehzade Mustafa, doğu seferindeki babasını Konya Ereğlisi'nde, 6 Ekim 1553 tarihinde ziyaret etmek istedi. Kanuni Sultan Süleyman, tahta geçmek istediğine dair söylentiler bulunan oğlu Mustafa'yı kendisinin huzuruna çıkmak için girdiği otağda idam ettirdi. Sultan Süleyman Han'ın hasta olan oğlu Cihangir de Halep'te seferdeyken 27 Kasım'da vefat etti.
Kanuni Sultan Süleyman'ın kendi adına Mimar Sinan'a inşa ettirdiği Süleymaniye Camii'nin yapımı yaklaşık 6 yıl sürdü. 7 Haziran 1557'de yapımı tamamlanan caminin açılışını, 1. Süleyman cuma namazını burada kılarak yaptı.
Fransa Kralı 2'nci Henri, 30 Aralık 1557'de, Habsburg'lar ile yaklaşık 6 yıl süren savaş nedeniyle 1. Süleyman'a mektup yazarak yardım istedi.
Turgut Reis ve Piyale Paşa kumandasındaki Osmanlı donanması 1558'de yola çıktı. Bunun üzerine İspanya Kralı 2. Felipe, Osmanlı Devleti'nin elindeki Trablus'u almak için Papa 4. Paulus'tan yardım talep etti. İspanyol İmparatorluğu, Venedik Cumhuriyeti, Papalık Devleti, Ceneviz Cumhuriyeti, Savoie Dükalığı ve Malta Şövalyeleri'nden oluşan donanma, 10 Şubat 1560'ta Trablus'a doğru yola çıktı. 7 Mart'ta Cerbe Adası'nı alan donanmanın, burada kale inşa ettirmeye başladığı esnada Osmanlı donanması 11 Mayıs'ta Cerbe'ye geldi. Taraflar arasında gerçekleşen deniz muharebesi, Osmanlı İmparatorluğu'nun zaferiyle sonuçlandı.
KANUNİ DÖNEMİNDEKİ GELİŞMELER
Kanuni, padişahlığı süresince 6 milyon 557 bin kilometre olan Osmanlı Devleti toprağını 14 milyon 983 bin kilometreye çıkardı.
Kendisinden önce hüküm sürmüş 9 padişahın kararlarını toplayan 1. Süleyman, tek bir kanunname yayımladı. Bazı kaynaklara göre, Sultan Süleyman Han'ın "Kanuni" olarak anılmasının nedeni olarak kanunlara bağlı olması ve titizlikle takip etmesi gösteriliyor.
Babası Yavuz Sultan Selim tarafından yapımına başlanan 1. Selim Külliyesi'nin yapımını tamamlatan Kanuni, oğlu Mehmed için Şehzadebaşı Camii'ni inşa ettirdi. Kızı Mihrimah Sultan için Üsküdar'daki Mihrimah Sultan Camii'ni yaptıran 1. Süleyman, hastalığı nedeniyle vefat eden oğlu Cihangir için de Cihangir Camii'ni yaptırdı.
İstanbul'daki su ihtiyacının artması nedeniyle su tesislerini yenileyerek, kırkçeşme su sistemini kurduran Kanuni, ordunun sefere çıkarken geçmesi için Büyükçekmece'de bulunan köprüyü de Mimar Sinan'a inşa ettirdi.
İstanbul'a birçok eser bırakan Kanuni, ayrıca Osmanlı toprakları üzerinde çok sayıda mimari yapıya imza attı.
Kanuni, aynı zamanda savaş ganimeti olarak getirdiği eserlerle, Osmanlı'nın kütüphane kültüründe etkili olmasıyla da bilinmekteydi.