A HABER GALERİ
Trump'a sıkılan kurşunun ardında kim vardı? ABD basını yazdı Dikkat çeken İran detayı
ABD Başkanı Donald Trump, 13 Temmuz 2024'te Butler, Pennsylvania'da düzenlenen seçim mitinginde vuruldu. Aradan bir yıl geçti. Kurşun hedefini buldu ama ardındaki sorular hâlâ cevapsız. Neden? Nasıl? Ve en önemlisi: Kim? Washington Post gazetesi sır perdesini aralamaya çalıştı.
Washington Post'un ulaştığı belgeler ve yetkililerle yaptığı özel görüşmelere dayandırdığı detaylı haberde, Trump'a yönelik suikast girişimiyle ilgili bilinmeyenler ortaya kondu. FBI'dan Beyaz Saray'a, İran ihtimalinden saldırganın zihinsel profil analizine kadar her ayrıntı, suikastın perde arkasını anlamaya çalışan bir yılın öyküsünü anlatıyor.
13 Temmuz 2024'te ABD Başkanı ve başkan adayı Donald Trump'a yönelik düzenlenen suikast girişimi hâlâ tam olarak aydınlatılamadı.
FBI ve diğer federal kurumlar tarafından yürütülen geniş çaplı soruşturmalarda İran bağlantısı ihtimali de dahil olmak üzere birçok senaryo masaya yatırıldı.Peki saldırının arkasında kim ya da kimler vardı?
Beyaz Saray'da acil toplantı: İran bağlantısı olabilir mi?
Suikast girişiminden sadece 16 saat sonra, 14 Temmuz sabahı Beyaz Saray Kriz Odası'nda acil bir toplantı düzenlendi. Başkan Joe Biden, FBI ve Adalet Bakanlığı yetkililerinden suikastçı hakkında bilgi aldı. Biden, saldırının arkasında İran'ın olup olmadığını sordu. FBI Direktörü Christopher A. Wray ve Adalet Bakanı Merrick Garland, İran'ın rolünden endişe ettiklerini iletti.
Toplantıdan saatler önce, FBI ajanları Teksas'ta İran adına ABD'li siyasetçilere suikast planladığı öne sürülen bir şüpheliyi sorgulamıştı.
Saldırganın portresi: Yalnız, zeki, tanınmak isteyen biri
20 yaşındaki Thomas Matthew Crooks, sosyal olarak izole, akademik olarak üstün ama arkadaşsız bir gençti. SAT sınavından 1530 puan aldı, mühendislik öğrencisiydi, derslerinde başarılıydı, öğretmenlerinden övgü alıyordu. Ancak çevresinde kimse yoktu. Bir e-postasında, ailesi dışında başka yetişkinlerle iletişiminin olmadığını yazmıştı.
"Oğlum eve gelmedi" dediğinde çok geçti
Saldırı akşamı Crooks'un babası 911'i arayarak oğlunun eve dönmediğini bildirdi. O sırada FBI ve ATF ajanları, ailenin evinin önündeydi. Evin aranmasında Crooks'un odasında bomba düzeneği şüphesi taşıyan mühimmat kutusu ve nitromethane bulundu. Ev tahliye edildi, bomba imha ekipleri çağrıldı. Babası, ajanlara "Oğlum Trump'a mı ateş etti?" diye sordu.
Suikasttan önce aylar süren planlama
FBI'ın Pittsburgh saha ofisi müdürü Kevin P. Rojek'in aktardığına göre Crooks, saldırıdan haftalar önce internette patlayıcı yapımı, uzaktan patlayıcılar ve gübreyle bomba yapımı gibi konuları araştırdı.
Ayrıca Trump ve Biden hakkında 60'tan fazla arama yaptığı ve 3 Temmuz'da Trump'ın Butler mitingine odaklanmaya başladığı tespit edildi.
6 Temmuz'da mitinge kayıt oldu, 7 Temmuz'da alanı inceledi, 8 Temmuz'da saldırı için kullanacağı binayı araştırdı ve 12 Temmuz'da atış poligonunda pratik yaptı.
İran bağlantısı: Şüphe var kanıt yok
Saldırıdan bir gün önce, FBI İran adına suikast planladığı iddia edilen Asif Merchant'ı tutukladı. Merchant'ın 1 milyon dolara kadar ödeme karşılığı ABD'li politikacılara suikast planladığı, Trump'ı hedef almış olabileceği belirtildi.
Ancak yapılan araştırmalar sonucunda, saldırgan Thomas Matthew Crooks ile İran bağlantısı kurulamamıştı. Aylar süren soruşturmanın sonunda, saldırganın yalnız hareket ettiği ve herhangi bir örgütsel veya siyasi motivasyon taşımadığı kanaatine varıldı.
Yeni FBI yönetimi dosyayı tekrar açtı
Trump, 20 Ocak 2025'te yeniden başkanlık koltuğuna oturduktan sonra FBI'ın başına Kash Patel, yardımcılığına ise eski Gizli Servis ajanı Dan Bongino atandı.
Yeni ekip, suikast dosyasını baştan inceledi. Bongino, daha önce komplo olasılığına şüpheyle yaklaşmıştı. Ancak Quantico'daki laboratuvarda delilleri bizzat inceledikten sonra, FBI'ın vardığı sonuca katıldı:
"Crooks sadece kaybolmuş bir ruh. Ortada komplo yok."
Suikast girişiminin ardından Kongre'de endişe büyüdü
Crooks'un şifreli uygulamalarla iletişim kurması ve bu uygulamaların yurt dışı merkezli olması Kongre üyelerini de endişelendirdi.
Özellikle Florida Temsilcisi Michael Waltz, "Bir sağlık çalışanı neden ABD dışında barındırılan şifreli uygulamalar kullanır?" diyerek bu platformların terör grupları tarafından tercih edilmesine dikkat çekti.