A HABER GALERİ
Nükleer denizaltında büyük rezalet!
2017 yılında, adı bir değil tam üç skandalla anılan İngiliz donanmasına ait nükleer denizaltı HMS Vigilant, yine dünyanın gündemine oturdu. Striptiz kulüplerine, barlara ve restoranlara gitmeme emirlerine uymayan denizcilerin yeni bir skandala imza attığı bilgisi sızdırıldı.
İngiliz donanmasına ait denizaltı HMS Vigilant'ın adı, geminin personeli ile kaptanı arasında yaşanan ilişki skandalıyla lekelenmişti.
Geminin 41 yaşındaki kaptanı Stuart Armstrong'un 25 yaşındaki kadın asteğmen Rebecca Edwards ile ilişki yaşadığı ortaya çıkmış, rezalet tüm dünyada manşetlere çıkmıştı.
Ülkede askeri yasalara göre aynı gemide yer alan personelin cinsel ve aşk ilişkisi yaşaması kesinlikle yasak olduğu için, hemen olayla ilgili soruşturma başlatılmıştı.
Skandal bununla da sınırlı kalmadı. Diğer askerler ise ABD'de kaldıkları otelin havuzunda tanıştıkları kadınlarla ilişkiye girdiği ortaya çıktı.
HMS Vigilant denizaltısındaki mürettebat uyuşturucu testine sokuldu, kanında kokain bulunan dokuz denizci ordudan atıldı.
3 milyar sterlinlik nükleer denizaltının, her fırsatta kuralları çiğneyen mürettebatı arasında bu kez de koronavirüs salgını başladı.
Raporlara göre, denizaltında depolanan nükleer silahların konuşlandırılması için gerekli kodlar yalnızca ikinci komutan ve bir diğer kişi tarafından biliniyor.
Denizciler, 318 bin koronavirüs vakası ve 7 bin 282 ölüm görülen Giorgia'daki striptiz kulüplerine, barlara ve restoranlara gitmeme emirlerine uymadı. İçeriden biri, denizcilerin 320 kilometre uzaktaki Florida'da bulunan bir plaja gittiklerini de söyledi. Florida, toplam 738 bin 749 vaka ile ABD'de en kötü etkilenen üçüncü eyalet.
HMS Vigilant, diğer dört denizaltıyla birlikte Birleşik Krallık'ın nükleer caydırıcılığının bir bölümünü oluşturuyor. Gemide bulunan balistik füze olan Trident 2'nin bakım çalışmaları devam ediyor.
Nükleer denizaltı HMS Vigilant'ın adı, yıllardır karıştığı skandallar nedeniyle gündemden ve gazete manşetlerinden düşmüyor.
İNGİLTERE'DE DURUM KARANTİNA DÖNEMİNDEN DAHA KÖTÜ
İngiltere, pandemi sürecinde kritik bir aşamaya geçti. Ülke genelinde vaka sayılarındaki artış devam ederken, hastaneye kaldırılan hastaların sayısı ilkbahardaki karantina döneminin de üzerine çıkmış durumda.
Üstelik, resmi bilimsel tavsiyeler ile hükümet tarafından alınan siyasi kararlar arasındaki uçurum da günden güne daha çok ortaya çıkmaya başladı.
Hükümetin bilimsel tavsiye grubu (Sage) tarafından açıklanan belgeler, grubun yaklaşık üç hafta önce hükümete harekete geçme çağrısında bulunduğunu ortaya koydu.
Belgelere göre, Sage 21 Eylül'deki yazısında, "Acilen önlem paketinin yeniden yürürlüğe alınması gerekiyor" dedi ve "Bu müdahaleler ne kadar hızlı bir şekilde yapılırsa, Kovid-19 bağlantılı ölümler de o kadar çok azalır ve getirilen kısıtlamalar da o kadar hızlı bir şekilde kaldırılabilir. Vaka sayısını azaltmak için ivedilikle harekete geçilmemesi, felaket sonuçlar doğuracak çok geniş bir salgına yol açacak" diye devam etti.
Vaka sayılarındaki artışı azaltmak için ülke genelinde belli bir süreliğine geçici karantina uygulanmasını öngören 'devre kesici' mekanizmanın yürürlüğe sokulması.
Yapabilen herkes için evden çalışmanın tavsiye edilmesi. Destek grupları hariç aynı evde yaşayanların başkalarıyla temas kurmasının yasaklanması.