A HABER GALERİ
İsveç basını eleştiri oklarını kendilerine çevirdi!
İsveç'te geçtiğimiz haftalarda yaşanan Kur'an-ı Kerim yakma eylemlerinden sonra dün başkent Stockholm'de Başkan Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik çirkin saldırılarda bulunuldu. Yaşananların ardından İsveç basınında hükümete bir eleştiri yazısı kaleme alınırken, yazıda Kur'an yakma eylemlerinin 'Kötülüğün anası' olduğu söylenerek, 'Hükümet bu konuda gerekli adımları atmıyor' denildi.
Stockholm'de terör örgütü PKK/YPG yandaşları, katıldıkları LGBT festivalinde Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın sözde maketinin üzerine LGBT sembolleri takarak provokasyon yaptı.
Terör örgütü PKK'yı simgeleyen paçavraların açıldığı yürüyüşe katılanlar ayrıca, slogan atarak İsveç'in NATO üyelik başvurusuna karşı çıktı ve Türkiye'nin şartlarının kabul edilememesini istedi.
Başkent Stockholm'de 11 Ocak'ta tarihi belediye binası önünde toplanan bir grup terör örgütü PKK/YPG destekçisi, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a benzetilen bir kuklayı binanın önündeki direğe ayaklarından asmış ve görüntüsünü sosyal medyadan paylaşmıştı.
Terör örgütü PKK/YPG ile bağlantılı sosyal medya hesaplarında paylaşılan videoda, Türkçe altyazıyla Türkiye'yi ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı hedef alan tehditler savrulduğu görülmüştü.
Bunun üzerine İsveç'in Ankara Büyükelçisi Staffan Herrström, Dışişleri Bakanlığına çağrılarak kınanmıştı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan da "(İsveç) Caddelerinde PKK gösterilerini izliyoruz, kendilerini de uyarıyoruz. Ama ne yazık ki PKK/PYD'nin bu gösterilerde durdurulması söz konusu olmadı." açıklamasını yapmıştı.
Dışişleri Bakanlığı, Stockholm'de, bir kez daha, PKK iltisaklı bir grubun terör örgütü sembolleriyle propaganda yapmasını kınayarak İsveç'e üstlendiği taahhütleri hatırlattı.
Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, "Stokholm'de bugün düzenlenen bir etkinlikte, bir kez daha, PKK iltisaklı bir grubun terör örgütü sembolleriyle propaganda yapmasına ve Sayın Cumhurbaşkanımıza yönelik çirkin eylemde bulunmasına müsaade edilmesini en ağır şekilde kınıyoruz. İsveç'in PKK ve uzantılarının eylemlerini engellemek bağlamında üstlendiği taahhütlerini hatırlatmak isteriz." ifadelerine yer verildi.
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, İsveç'in başkenti Stockholm'de terör örgütü PKK destekçilerinin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı hedef alan provokasyonlarını kınadı.
Tunç, eski adı Twitter olan X sosyal medya platformundan yaptığı paylaşımda, şunları kaydetti:
"İsveç'in başkenti Stockholm'de bugün gerçekleşen terör örgütü PKK destekçilerinin Sayın Cumhurbaşkanı'mızı hedef alan provokasyonunu en şiddetli şekilde kınıyorum. İsveç'in terör örgütlerinin faaliyetlerine müsaade etmesi, Sayın Cumhurbaşkanı'mıza yönelik provokasyonlara sessiz kalması kabul edilemez. NATO'da müttefikimiz olmak isteyen İsveç'in, terör örgütlerinin faaliyetlerine izin vermeyerek taahhütlerine sadık kalması gerekir. Terör bir insanlık suçudur. Terör örgütlerinin her türlü eylemlerine engel olunması hukuk devletlerinin asli görevidir."
Öte yandan İsveç basını da bu yaşananları konuşuyor. Nitekim İsveç aylardır, Türkiye'nin NATO vetosunu kaldırmasını bekliyordu.
Ülkenin ileri gelen haber sitelerinden Aftonbladet'te yazan Lena Mellin'den dikkat çeken bir eleştiri geldi. Mellin Kur'an-ı Kerim yakma olaylarının bir krize neden olduğunu ifade ederek "Kur'an krizi şimdiye kadar yaşanan en kötü kriz" sözlerine yer verdi.
Hükümetin göreve başlamasının ardından 10 ay geçtiğiniz ve 3 büyük kriz yaşadığını ifade eden Mellin, "Bu krizlerden biri NATO üyeliğini ilgilendiriyor. İsveç'in savunma ittifakına başvurusunun üzerinden 15 ay geçti. Ancak Türkiye ve Macaristan bunu reddeti." dedi.
Mellin sözlerine "İsveç ile Türkiye arasında imzlanan yeni bir anlaşmaya rağmen, üyeliğin ne zaman gerçeğe dönüşeceği belirsiz. Nitekim Türkiye'nin cumhurbaşkanı Ekim ayında Meclis'e teklif sunacağını ifade etmişti" sözlerine yer verdi.
Ancak en büyük krizin Kur'an yakma krizi olduğunu ifade eden yazar, "Hükümet NATO krizini en basit kriz olarak görüyor. Nitekim genelde hükümete gelen tepkiler İsveç'in Türkiye'ye boyun eğdiği iddialarını barındırıyor" dedi.
Ancak durumun bu kadarla sınırlı kalmadığını ifade eden yazar, "İsveç'in politik olarak dünyadaki konumu oldukça sıkıntıda. Bu yaşananlardan dolayı evimizde terör tehdidi artıyor" sözlerine yer verdi.
Kur'an yakmayı 'Kötülüğün anası' olarak nitelendiren Mellin, "Bununla mücadele etme arzusu olmalı, ancak böyle bir durum yok. Nitekim bu konuda Kristersson'un İsveç halkına nasıl bir mesaj verdiği de belirsiz" sözlerine yer verdi.