A HABER GALERİ
İsrail’in Dimona’daki gizli nükleer tesisi: Soykırımın gölgesinde yeni reaktör inşaatı
Uydu görüntüleri, İsrail'in Dimona çölünde yıllardır süren gizli bir inşaatı ortaya çıkardı. Peki bu devasa yapının amacı ne? Yeni bir reaktör mü, yoksa daha fazlası mı?
Associated Press'in özel haberine göre İsrail, Gazze Şeridi'nde soykırım sürerken Dimona'daki nükleer tesisinde yeni bir inşaatı hızlandırdı. Uydu görüntüleri, bölgenin Orta Doğu'daki nükleer dengesizliği daha da tehlikeli hale getirecek yeni bir reaktör ya da nükleer silah montaj üssü olabileceğine işaret ediyor.
Gizli programda hareketlilik: Dimona'da şüpheli inşaat
Associated Press'in ulaştığı uydu fotoğrafları, Dimona kenti yakınlarındaki Şimon Peres Negev Nükleer Araştırma Merkezinde dev bir yapının yükseldiğini ortaya koydu. Uzmanlar, bu yapının yeni bir ağır su reaktörü ya da nükleer silah montaj tesisi olabileceğini söylüyor.
İsrail'in bu hamlesi, Gazze'de binlerce sivilin katledildiği saldırıların gölgesinde, Orta Doğu'daki nükleer gerilimi yeni bir boyuta taşıyor. Üstelik gelişme, İsrail ve ABD'nin geçtiğimiz Haziran'da İran'ın nükleer tesislerine yönelik saldırılarından yalnızca haftalar sonra geldi. O operasyonlarda hedef alınan yerlerden biri de İran'ın Arak'taki ağır su reaktörüydü.
Uzmanlar hem fikir: Nükleer silah programıyla bağlantılı
AP'nin görüştüğü yedi uzman da inşaatın, İsrail'in uzun süredir şüpheyle bakılan nükleer silah programıyla doğrudan bağlantılı olduğu konusunda hemfikir. Ancak yeni yapının tam olarak ne olduğuna dair görüşler farklılaşıyor:
-
Üç uzman, katmanlı yapısı ve konumu nedeniyle bunun en muhtemel olarak yeni bir ağır su reaktörü olduğunu söylüyor. Bu tip reaktörler, plütonyum üretimiyle nükleer silahların ana maddelerini sağlıyor.
-
Dört uzman ise reaktör ihtimalini reddetmeyerek, aynı zamanda nükleer başlıkların monte edileceği yeni bir tesis olabileceğini ifade ediyor.
James Martin Nükleer Yayılmayı Önleme Merkezi'nden Jeffrey Lewis, "Büyük ihtimalle reaktör. Başka bir şey olması çok zor" diyerek dikkat çekti.
İsrail'den ve Beyaz Saray'dan sessizlik
İsrail hükümeti, her zamanki gibi bu konuda resmi bir açıklama yapmadı. Ülke, nükleer silahlara sahip olup olmadığını ne doğruluyor ne de yalanlıyor. İsrail'in en yakın müttefiki olan ABD yönetimi de AP'nin sorularını yanıtsız bıraktı.
Oysa uluslararası hukuk, böylesine kritik bir inşaatın Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu (UAEK) tarafından denetlenmesini gerektiriyor. Ancak İsrail, Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Anlaşması'na taraf değil. Bu nedenle Dimona'daki tesise uluslararası gözlemcilerin girmesi mümkün değil.
Dimona'nın karanlık geçmişi
Dimona'daki ağır su reaktörü 1960'larda faaliyete geçmişti. O dönemden bu yana hiçbir sivil enerji santraliyle ilişkilendirilmeyen tesis, tamamen askeri amaçlarla kullanıldı.
1980'lerde bir muhbirin sızdırdığı belgeler ve fotoğraflar, İsrail'in onlarca nükleer savaş başlığı ürettiğini ortaya çıkarmıştı. Uzmanlara göre bugün İsrail'in cephaneliğinde yaklaşık 90 nükleer başlık bulunuyor.
Washington merkezli Silah Kontrol Derneği Başkanı Daryl G. Kimball, "Eğer yeni yapı ağır su reaktörü ise, İsrail harcanmış yakıt üreterek plütonyum elde edip yeni nükleer silahlar yapmak ya da mevcut cephaneliğini güçlendirmek istiyor" dedi.
"Nükleer belirsizlik" politikasının karanlık yüzü
İsrail, 1950'lerden bu yana sürdürdüğü "nükleer belirsizlik" politikası sayesinde hiçbir zaman hesap vermedi. Bu politika, bir yandan düşmanlarını caydırmayı amaçlarken, diğer yandan İsrail'e sınırsız saldırganlık özgürlüğü tanıdı.
Uzmanlara göre bugün Gazze'deki sivilleri hedef alan bombalarla, Suriye ve Lübnan'daki saldırılarla ve İran'ın nükleer programına karşı düzenlenen operasyonlarla birleşen bu politika, İsrail'i Orta Doğu'nun en büyük tehdit kaynağı haline getiriyor.