A HABER GALERİ
İran katil Netanyahu'ya alan açtı! İsrail yeni katliam hazırlığında
İran'ın drone ve füze saldırısı İsrail'e herhangi bir kayıp verdirmedi. Refah'ta yeni bir katliama hazırlık yapan katil Netanyahu ise İran saldırısını fırsat bilerek kendisine yeni bir manevra alanı açtı. İsrail, uluslararası toplumun dikkatini Gazze'den İsrail-İran arasındaki çatışmaya çekti. İsrail'in Lahey'deki soykırım davasında da bu durumu kullanmaya hazırlandığı öğrenilirken, Sabah Gazetesi yazarlarından Burhanettin Duran İran-İsrail arasında yaşananlarla ilgili bir yazı kaleme aldı.

İşte Burhanettin Duran'ın "Doğrudan ve kontrollü çatışma dönemi" başlıklı o yazısı
Cumartesi gecesi İran, yaklaşık 300 drone ve füzeyle İsrail'e misillemede bulundu. Böylece 1 Nisan'da İsrail'in Şam'daki İran konsolosluğunu vurmasıyla başlayan son gerilimde "doğrudan ancak kontrollü çatışma" dönemine geçtik. "Doğrudan" olması önemli zira İran ilk defa kendi topraklarından İsrail'e saldırdı.

Ancak Tahran'ın 72 saat öncesinden komşu ülkelere bilgi vermesi de ABD'nin saldırının gününü bilmesi de bu çatışmanın kontrollü olduğunun açık kanıtı.

Neredeyse hiçbir hasar oluşturmayan, hesaplanmış ve bildirilmiş kamikaze dron ve füze saldırısının İran iç siyaseti, vekil güçleri ve uluslararası itibarı açısından bir katkısı olacağı hesap edilmiş.

Dahası, Netanyahu uluslararası toplumun dikkatini Gazze'deki katliamdan İran-İsrail çatışmasına çekme fırsatı yakaladı. Bunu ayrıca soykırım davasının negatif etkisini de sınırlamak için kullanacak.

İran-İsrail çatışmasının nereye gideceği ve Netanyahu'nun elde ettiği bu yeni fırsatı nasıl kullanacağı merak konusu.

ABD başta olmak üzere Batı ülkeleri İsrail'e açık destek verip İran'ı kınadılar. Yükselen güçler ise taraflara itidal tavsiye ettiler.

Tel Aviv'den gelen ilk açıklama "doğru zamanda bedel ödetmek" ve "İran'a karşı bölgesel koalisyon kurmak" şeklinde. Bu da İran'ı hem küresel hem de bölgesel düzeyde "tehdit" olarak konumlayacak bir diplomasi atağı yapmak demek.

1970'lerden bu yana İsrail'e ilk kez doğrudan saldıran ülke olmayı Arap halkları nezdinden pazarlamakla meşgul olacak İran, aynı zamanda bölge ülkelerini teskin edecek karşı bir diplomasi yürütmek durumunda kalacak.

7 Ekim sonrasında bölgemiz ciddi bir "caydırıcılık krizi" içerisinde. Hamas'ın İsrail'in güvenliğinin kırılganlığını göstermesinden sonra cumartesi gecesi İran, İsrail'i yeni saldırılar yapmaması için caydırıcılık gücünü sergilemeyi doğrudan saldırı ile yeni bir boyuta taşıdı.

Yoksa Filistin konusunu arka planda bırakacak şekilde Gazze'de tansiyonu düşürmenin ve bu krizden çıkışın yeni mazereti olarak mı sunacak?

Her halükârda Netanyahu, ABD başkanlık seçimini etkileyecek bir kartı elinde tutacak. İran-İsrail çatışmasının yayılmasını arzu etmeyen ülkelerin başında Türkiye geliyor.

Bölgedeki yeni çatışmaların daha fazla istikrarsızlık, insani dram, göç ve terör demek olduğunu bilen Ankara, istikrar ve ekonomik gelişme için diplomatik aktivizm içerisinde olacak.