A HABER GALERİ
Francis'in tahtına kim oturacak? Gizli kapılar ardında papalık savaşları! İşte Vatikan'ın dünya siyasetinde bilinmeyen etkisi
Dünyanın en küçük bağımsız devleti Vatikan, yüzölçümüyle mütevazı olsa da tarihi boyunca sayısız büyük siyasi savaşın merkezinde yer aldı. Bu savaşların en önemlilerinden biri ise Papalık tahtı için verilen, görünürde barışçıl ama perde arkasında oldukça sert geçen mücadeleler oldu. Peki Francis'in ölümünün ardından yerine hangi ülkenin adayı gelecek? Vatikan'ın dünya siyasetindeki etkisi neden önemli? İşte papalık taht savaşları ve Vatikan'ın dünya siyasetine etkisi üzerine tüm yanıtlar...

Katolik Kilisesi'nin ruhani lideri olan Papa, seçildiği andan itibaren dünya genelindeki 1,3 milyar Katolik'in dini rehberi olmanın yanı sıra, Vatikan'ın devlet başkanı sıfatını da taşıyor. Bu nedenle Papalık seçimleri, yalnızca bir dini görev değişimi değil; aynı zamanda uluslararası dengeleri etkileyebilecek bir güç transferi anlamına geliyor.

Katolik dünyası nefesini tuttu. 87 yaşındaki Papa Francis'in ölümü, Vatikan'da yüzyıllardır süregelen bir geleneği yeniden gündeme taşıdı: Taht kimin olacak? Beyaz dumanın yükselmesine daha aylar, belki de yıllar var ama gizli kapılar ardında Papalık savaşı çoktan başladı!

Bir yanda Francis'in reformcu vizyonunu sürdürmek isteyen küreselci kardinaller, diğer yanda ise Katolikliğin geleneklerine sıkı sıkıya bağlı muhafazakâr blok. Peki, bu dini seçim aslında sadece bir ruhani mesele mi? Yoksa Vatikan'ın dünya siyaseti üzerindeki etkisi, düşündüğümüzden çok daha derin mi?
Papa'nın seçimi, sadece dini bir liderin değil; Avrupa diplomasisinin, Afrika'daki nüfuz mücadelelerinin, Amerika'daki değer savaşlarının da kaderini belirliyor. ABD'den Çin'e, AB'den Afrika Birliği'ne kadar her başkent, gözünü bu küçücük şehir devletindeki o tarihi odaya dikmiş durumda.

İddialara göre, Vatikan'daki bazı üst düzey isimler, şimdiden arka odalarda müttefiklerini toplamaya başladı bile. Kimi kardinal, Afrika'dan bir liderin Katolik dünyasına taze bir nefes getireceğine inanıyor; kimi ise Avrupa'nın tecrübesinden şaşmamakta kararlı

TAHT MÜCADELESİ: PAPA SEÇİM SAVAŞLARI
Papalık, sadece bir dini liderlik değil, aynı zamanda uluslararası diplomatik bir güç. Papa seçimleri sırasında kardinaller arasında, kimi destekleyecekleri konusunda çok ciddi kulis savaşları olduğu biliniyor. Hangi ülkenin adayı daha çok oy alacak? Gizli anlaşmalar, vaatler, çıkar ilişkileri devreye giriyor.

VATİKAN'IN DÜNYA SİYASETİNDE BİLİNMEYEN ETKİSİ
Vatikan, sadece İtalya sınırları içinde minicik bir devlet gibi görünür, ancak global bir etkiye sahip. Mesela ABD seçimlerinden, Orta Doğu'daki barış süreçlerine kadar bazı konularda Vatikan'ın perde arkasında lobi faaliyetleri yaptığı biliniyor. Diplomatlar, devlet liderleri Vatikan'la sessizce pazarlık yapıyor.
Papalık, hangi ülkeye arka çıkar, hangisine mesafeli durur?
Bunlar hep "kapalı kapılar ardında"verilen kararlar olarak dikkat çekiyor.

AVİGNON PAPALIĞI: EN ÇARPICI ÖRNEĞİ
Tarihte özellikle 14. yüzyılda yaşanan "Avignon Papalığı" dönemi bu taht savaşlarının en çarpıcı örneklerinden biri oldu. Fransa'nın siyasi baskısıyla Papalık makamı Roma'dan Avignon'a taşınmış, bu durum Katolik dünyasında büyük bir bölünmeye yol açmıştı. Aynı yüzyılın sonlarına doğru ise daha da ilginç bir tablo ortaya çıkmış; farklı şehirlerde birden fazla kişinin Papa unvanı taşıdığı "Batı Schizması" (Büyük Ayrılık) başlamıştı. Bu dönemde Katolik dünyası iki, hatta bir süre üç ayrı Papa arasında bölünmüş, her biri kendi meşruiyetini savunarak Kilise'nin tek gerçek lideri olduğunu iddia etmişti.

MODERN ÇAĞDA PAPALIK SAVAŞI
Modern çağda ise taht savaşları fiziksel değil, diplomatik ve ideolojik boyutta sürüyor. 2013 yılında Papa XVI. Benedikt'in beklenmedik şekilde istifa etmesiyle, Papalık tarihinde ender rastlanan bir durum yaşandı. Kardinaller Konklavı, kısa sürede Arjantinli Kardinal Jorge Mario Bergoglio'yu yeni Papa olarak seçti. Papa Francis, bu görevle ilk kez Latin Amerika'dan seçilen Papa oldu. Seçim sürecinde modernleşme yanlısı ve gelenekçi kardinaller arasında yoğun bir tartışmanın yaşandığı, bu mücadelenin son tur oylamalarda belirleyici olduğu biliniyor.

Tarih boyunca Papalık tahtı için verilen mücadeleler, Vatikan'ın yüksek duvarları ardında sessiz ve görünmez biçimde devam etti. Kimi zaman siyasi çıkarlar, kimi zaman dini görüş ayrılıkları bu mücadelelerin temelini oluşturdu. Bugün bile Papalık makamı, uluslararası diplomasi, inanç politikaları ve modern çağın tartışmaları arasında denge kurmaya çalışırken, benzer kapalı kapılar ardındaki savaşların sürdüğü düşünülüyor.

FRANCIS'İN TAHTINA KİM OTURACAK?
Papa Francis'in 88 yaşında hayatını kaybettiğinin Vatikan tarafından açıklanmasının ardından, halefi olarak adı geçen bazı "papabile" yani potansiyel papa adayları şimdiden konuşulmaya başlandı.
Peki bu adaylar kimler, ve hangi ülkeden aday olacaklar? İşte detaylar...

SEÇİLİRSE İLK FRANSIZ PAPA OLACAK
Jean-Marc Aveline – 66 yaşında, Marsilya Başpiskoposu, Fransız
Fransa basınında bazı Katolik çevrelerce, 1960'ların reformcu papası XXIII. John'a benzerliğinden dolayı, "XXIV. John" lakabıyla anılıyor. Papa Francis, halefinin bu ismi alabileceğini şakayla karışık dile getirmişti.
Aveline, esprili, sıcak ve mütevazı kişiliğiyle tanınıyor. Göçmenler ve Müslüman dünyasıyla diyalog gibi konularda Papa Francis ile benzer bir vizyona sahip. Teoloji doktorası ve felsefe diploması da olan ciddi bir entelektüel.
Cezayir doğumlu Aveline'in ailesi, Cezayir bağımsızlığından sonra Fransa'ya taşınmış bir İspanyol göçmen ailesi. 2013'te piskopos, 2019'da başpiskopos ve 2022'de kardinal oldu. 2023'te Papa Francis'in onur konuğu olduğu Akdeniz konulu uluslararası bir kilise konferansını düzenledi.
Seçilirse, 14. yüzyıldan bu yana görev alacak ilk Fransız papa olacak. Ayrıca II. John Paul'dan sonra seçilen en genç papa da olabilir. İtalyanca anlıyor ama konuşamıyor — bu durum, Roma'nın siyasi kulislerinde dezavantaj yaratabilir.

UKRAYNA SAVAŞINI BİTİREBİLİR Mİ? İŞTE O ADAY
Peter Erdo – 72 yaşında, Macar Kardinal
Erdo seçilirse, muhafazakâr kampı temsil eden ama Francis'in reformcu çizgisiyle de köprüler kurmuş bir "uzlaşma adayı" olarak görülecek.
2013'teki konklavda da adı geçen Erdo, Avrupa ve Afrika'daki geniş kilise bağlantıları sayesinde güçlü bir adaydı. Teolojik olarak muhafazakâr duruşuyla bilinse de, Francis'e hiç açıkça cephe almamış bir isim.
2015'teki göçmen krizinde Papa Francis'in, kiliselerin mültecileri kabul etme çağrısına karşı çıkarak dikkat çekmişti. O dönem bu tür adımların insan kaçakçılığını teşvik edeceğini söylemişti. Bu tavrı, Macaristan Başbakanı Viktor Orban'ın politikalarına paralel bir çizgi olarak yorumlandı.
İtalyanca, Almanca, Fransızca, İspanyolca ve Rusça biliyor. Bu dil becerileri, Katolik ve Rus Ortodoks kiliseleri arasında Ukrayna savaşından kaynaklanan gerginliği hafifletmede işe yarayabilir.

SAPKINLIĞIN ÖNÜNÜ MÜ AÇACAK?
Mario Grech – 68 yaşında, Malta, Piskoposlar Sinodu Genel Sekreteri
Malta'nın küçük Gozo adasından gelen Grech, Papa Francis tarafından Sinod'un başına getirilerek kilisenin reform sürecinde önemli bir rol üstlendi.
Başlangıçta muhafazakâr olarak tanınsa da, yıllar içinde Francis'in reformlarının ateşli bir destekçisi haline geldi. Özellikle LGBT gibi sapkın ideolojilere sahip çıkarak Katoliklere daha kapsayıcı yaklaşılması gerektiği yönündeki açıklamalarıyla öne çıktı.
Görüşleri yüzünden bazı tutucu isimlerin hedefi olsa da, Grech'in hem muhafazakârlar hem de ılımlılarla dostane ilişkileri bulunuyor. Malta gibi tarafsız bir ülkeden gelmesi de diplomatik sorunlara yol açmayacak bir avantaj.
Diğer taraftan Malta Kardinali Mario Grech'in kilislelerde yaşanan cinsel istismar suçlarını örtbas ettiği iddia ediliyor.

CİNSEL İSTİSMAR İÇİN ÖZÜR DİLEMİŞTİ: KATOLİKLERE YENİ UMUT OLABİLİR Mİ?
Juan Jose Omella – 79 yaşında, Barselona Başpiskoposu, İspanyol
Omella, Papa Francis'in vizyonuna yakın adaylardan biri. Gösterişten uzak yaşam tarzı, sosyal adalete verdiği önem ve kapsayıcı Katolik anlayışıyla tanınıyor.
Zaire'de (bugünkü Kongo) misyonerlik yaptı, açlık ve yoksullukla mücadele eden Manos Unidas adlı yardım kuruluşunda yıllarca çalıştı. 2015'te Barselona Başpiskoposu, 2016'da kardinal oldu.
İspanya'da kilisenin cinsel istismar skandallarıyla ilgili süreçte, mağdurlardan özür diledi ama bağımsız bir raporda yer alan 200 binden fazla mağdur sayısına şüpheyle yaklaştı. 2023'te Papa Francis'in danışma kuruluna katıldı. Bu yakınlık, yeni bir bakış arayan kardinal gruplarının gözünde dezavantaj yaratabilir.

DİPLOMATİK BİR İSİM: İLK İTALYAN PAPA MI GELİYOR?
Pietro Parolin – 70 yaşında, İtalyan, Vatikan Dışişleri Diplomatı
Parolin, reformcularla muhafazakârlar arasında bir denge adayı olarak görülüyor. 2013'ten beri Vatikan'ın "başbakanı" sayılan Devlet Sekreteri görevini yürütüyor.
Dış ilişkilerde deneyimli, Venezuela ve Çin gibi kritik ülkelerde kilisenin konumunu korumak için diplomatik mücadeleler verdi. Çin ile yapılan piskopos atama anlaşması, kimi çevrelerce eleştirilse de, bölünmeyi önlediği gerekçesiyle savunuluyor.
Sessiz, nazik bir kişiliğe sahip. Seçilirse, 1978'den bu yana ilk İtalyan papa olacak.

ASYA KÖKENLİ BİR PAPA
Luis Antonio Tagle – 67 yaşında, Filipinli Kardinal
"Uzak Doğu'nun Francis'i" olarak anılan Tagle, sosyal adalet konusundaki duruşuyla biliniyor. Seçilirse Asya'dan gelen ilk papa olacak.
Manila Başpiskoposu ve Imus Piskoposu olarak uzun yıllar görev yaptı. 2019'da, Vatikan'ın misyonerlikten sorumlu biriminin başına getirildi.
Filipinler, Asya'nın en kalabalık Katolik nüfusuna sahip. Tagle, Çin kökenli bir Filipinli aileden geliyor. İtalyanca ve İngilizceyi akıcı şekilde konuşuyor.
2022'de yönettiği Caritas Internationalis'te, çalışanlara yönelik kötü muamele iddiaları üzerine Papa Francis tarafından yönetim kadrosuyla birlikte görevden alınmıştı. Bu olay, papalık şansını nasıl etkiler, belirsiz.

EN GÜÇLÜ ADAYLARDAN BİRİ: AMERİKALI TOBİN
Joseph Tobin – 72 yaşında, Newark Başpiskoposu, ABD'li
Tobin, eğer bir Amerikalı papa seçilecekse en güçlü aday olarak görülüyor. Eski bir Redemptorist tarikat lideri. Vatikan'da ve ABD'de önemli görevlerde bulundu.
Newark'taki görevinde, selefi McCarrick'in cinsel istismar skandalını şeffaf bir şekilde yönetmesiyle takdir topladı. Ancak sapkın bir ideoloji olan LGBT Katoliklere karşı ılımlı bir görüşe sahip.
13 çocuklu bir ailenin en büyüğü ve alkol bağımlılığından kurtulduğunu açıkça ifade eden bir isim.

İLK SİYAHİ PAPA OLABİLİR
Peter Turkson – 76 yaşında, Ganalı Kardinal
Afrika kıtasından bir papa adayı olarak dikkat çeken Turkson, sosyal adalet konularındaki çalışmaları ve Vatikan'daki deneyimiyle öne çıkıyor.
Dini liderliğin yanı sıra, iklim değişikliği, insan hakları ve barış konularında Vatikan'ın önemli sözcülerinden biri oldu. 2023'te yaptığı bir açıklamada, papa seçilmemesi için dua ettiğini söylemişti, ama medya karşısında aktif oluşu, bazı gözlemciler tarafından "adaylık kampanyası" olarak yorumlandı.

DİPLOMAT ANCAK CİNSEL İSTİSMAR SKANDALLARINA YAKLAŞIMI...
Matteo Zuppi – 69 yaşında, Bolonya Başpiskoposu, İtalyan
"İtalyan Bergoglio" olarak bilinen Zuppi, tıpkı Papa Francis gibi sade yaşam tarzı, mülteciler ve yoksullarla ilgili çalışmalarıyla öne çıkıyor. "Don Matteo" yani "Matteo Baba" lakabıyla anılıyor, hatta zaman zaman bisikletle dolaşıyor.
Barış arabuluculuğu konusunda tecrübeli: Sant'Egidio topluluğunun bir üyesi olarak, 1992'de Mozambik iç savaşını sona erdiren anlaşmanın müzakerelerinde yer aldı. Son dönemde Papa tarafından, Rusya-Ukrayna savaşında kaçırılan çocukların iadesi için özel elçi olarak görevlendirildi.
Ancak cinsel istismar skandallarını ele alma konusundaki yavaşlığı, onun papa seçilmesi önünde bir engel oluşturabilir.

FRACIS TARAFTARLARI VE GELENEKÇİLER: SOĞUK SAVAŞ MI BAŞLIYOR?
Vatikan seçimleri görünüşte dua, tefekkür ve "Kutsal Ruh'un rehberliği" ile ilerlediği öne sürülse de bu süreç içerisisnde kulis, denge, çıkar çatışmaları ve gizli pazarlıklarla dolu politikayı da içinde barındırıyor.
Soğuk taht savaşlarında iki ana cephe oluşması bekleniyor.

1️⃣ Franciscusçu Reformcular
Bu grup, Papa Francis'in daha açık görüşlü, daha sosyal adalet odaklı, göçmenlere ve yoksullara yakın,ancak LGBT gibi sapkın topluluklar konusunda ılımlı duruşunu devam ettirecek bir isim gelmesini istiyor.
Adaylar:
Jean-Marc Aveline (Fransız)
Mario Grech (Malta)
Juan Jose Omella (İspanya)
Matteo Zuppi (İtalya)
Luis Antonio Tagle (Filipinler)
İddiaya göre bunlar daha "dışa dönük, global, kapsayıcı" bir Katolik vizyonu peşindeler. Özellikle Zuppi ve Tagle gibi isimler, Francis'in devamı gibi algılanıyor.

2️⃣ Muhafazakar Blok
Bu kanat, daha gelenekçi, doktrinsel sertliğe önem veren, özellikle Avrupa ve Amerika'daki sekülerleşmeye karşı Katolikliğin özüne dönmesi gerektiğini savunan bir hat oluşturur.
Adaylar:
Peter Erdo (Macaristan)
Pietro Parolin (İtalya)
Joseph Tobin (ABD - göreceli olarak daha ılımlı ama pragmatik)
Peter Turkson (Gana, ama dengeci bir figür)
Bu grup daha çok Katolikliğin ahlaki otoritesini geri kazanması gerektiğini ve "progresiflik" yüzünden Kilise'nin gücünü kaybettiğini düşünür.

Nasıl bir taht kavgası yaşanabilir?
-
İlk turlarda kamplaşma: Reformcular ve muhafazakarlar, kendi saflarındaki isimlere oy verir.
-
Orta tur pazarlıkları: Adaylar bloklar arası geçiş yapabilecek "orta yolcu" bir isme yönelir. Parolin veya Turkson gibi diplomat tipler burada devreye girer.
-
Jeopolitik hesaplar: Afrika, Asya ve Avrupa denklemi. Afrikalı ya da Asyalı bir papa seçmek, Katolikliğin "Batı dışına açılması" anlamına gelir.
- Dil faktörü: İtalyanca bilmek çok kritik. Aveline ve Tagle gibi adayların bu konuda dezavantajı var.

SONUÇ OLARAK,
bu taht kavgası derin, ince, sabırlı bir ikna savaşı olur. Papalık Seçimi bir satranç gibi ilerler ve genelde sürpriz biter. Son ana kadar dışarı sızan sinyaller hep ters çıkabilir.
Eğer reformcular kazanırsa muhtemelen:
Zuppi veya Tagle gibi bir isim çıkar.
Muhafazakarlar üstün gelirse:
Erdo veya Parolin gibi bir "güç dengesi" adayı seçilir.