A HABER GALERİ
ABD ordusunun skandal Gazze planı ortaya çıktı!
İngiliz The Guardian gazetesinin ulaştığı belgelere göre ABD ordusu, uluslararası ve İsrail güçlerinin güvenliğini sağlayacağı 'yeşil bölge' ve harabeye dönmüş 'kırmızı bölge' ile bölünmüş bir Gazze planlıyor. İddiaya göre Filistinliler yeniden inşa çalışması yapılmayacak olan 'kırmızı bölge'ye sürülecek. Peki planın diğer dehşet verici planları neler?
İngiliz The Guardian gazetesi, ABD'nin Gazze'de ateşkesin ardından uygulamaya koyacağı planla ilgili çarpıcı belgelere ulaştı.
Gazetenin özel haberine göre ABD, Gazze'nin uzun süreli olarak bölünmesini öngören bir plan üzerinde çalışıyor.
Buna göre, yeniden inşa çalışmalarının başlayacağı ve İsrail ile uluslararası güçlerin kontrolünde olacak bir "yeşil bölge" oluşturulacak; Gazze'nin geri kalan kısmı ise "kırmızı bölge" olarak bırakılacak ve harabe halde kalacak.
Guardian'ın gördüğü ABD askeri planlama belgelerine ve Amerikan planları hakkında bilgi sahibi kaynaklara göre, yabancı kuvvetler başlangıçta Gazze'nin doğu kısmında İsrail işgal güçleriyle birlikte konuşlanacak.
Bu plan, Gazze Şeridi'nin, hâlihazırda İsrail'in kontrolündeki "sarı hat" tarafından fiilen bölünmesini kalıcı hâle getiriyor.
İsminin açıklanmaması kaydıyla The Guardian'a konuşan bir ABD'li yetkili, "Elbette ideal olan Gazze'nin tamamını bir bütün hâline getirmek. Ama bu şimdilik bir temenni. Bu zaman alacak, kolay olmayacak." dedi.
ABD planı, Gazze'nin geleceği konusundaki taahhütleri sorgulatıyor
Bu askeri planlar, geçen ay ilan edilen ateşkesin kalıcı bir siyasi çözüme dönüşmesi ve Trump tarafından söz verilen Gazze genelinde Filistin yönetiminin tesis edilmesi konusundaki Washington'ın kararlılığını sorgulatan ciddi sorular ortaya çıkarıyor.
Son haftalarda ABD, Gazze'de yeniden inşayı "alternatif güvenli topluluklar" (ASC) adı verilen, çitlerle çevrili küçük Filistinli kampları şeklinde tasarlıyordu. Ancak ABD yetkilisi, bu planların bu hafta rafa kaldırıldığını söyledi:
"Bu sadece belli bir zamanda ortaya atılmış bir kavramdı. Şu anda onun çok ötesindeyiz."
Buna karşın, ASC modeline defalarca itiraz eden insani yardım kuruluşları, planın terk edildiğine dair herhangi bir bildirim almadıklarını açıkladı.
"Ne savaş ne barış": Gazze belirsiz bir geleceğe sürüklenecek
Trump'ın 20 maddelik "barış planının" temelinde bir Uluslararası Barış Gücü (ISF) kurulması yer alıyor. ABD, bu güce yetki verecek BM Güvenlik Konseyi karar tasarısının gelecek hafta başında oylanmasını ve ülkelerin somut asker taahhütlerini daha sonra açıklamasını umuyor.
Ancak The Guardian'a göre büyük ölçekli bir yeniden imar olmadan sadece uluslararası bir barış gücü, Gazze'yi iki yıllık savaşın ardından bir belirsizlik ortamına sürükleyebilir.
Arabulucular, düzenli İsrail saldırıları, kökleşmiş bir işgal nedeniyle Filistinlilerin kendi kendini yönetememesi ve sınırlı yeniden inşa ile "ne savaş ne barış" hâline dikkat çekiyor.
İsrail'in soykırım ortağı Gazze'yi kalkındırmak istemiyor
ABD'li yetkili, "Önce bir karar metni çıkarmalıyız. Ülkeler, uygulanmış ve kabul edilmiş bir metin görmeden kesin taahhütte bulunmayacak." dedi.
The Guardian'ın ABD'li yetkililere dayandırdığı haberine göre Trump, İsrail'in çekilmesi için ABD askerinin sahaya inmesini de, yeniden inşanın finansmanını da kesin biçimde reddetmiş durumda.
Ateşkesten önce İsrail'e ziyarette bulunan Trump, işgalci Meclis Knesset'te soykırımın ortağı olduğunu şu ifadelerle itiraf etmişti:
"Bizden bazı silahlar istediler, biz de İsrail'e istediklerini verdik ve bunlarla harika işler çıkardılar."
Uluslararası Barış Gücü'nde Avrupalı askerler iddiası
Bu ayın başlarında ABD'nin bölgesel komutanlığı CENTCOM, Uluslararası Barış Gücü'nde (ISF) Avrupa güçlerinin yer aldığı bir plan hazırladı. Guardian'ın gördüğü belgelere göre; bunlar arasında:
-
İngiltere'den bomba imha ve askeri sağlık dahil uzmanlığa sahip 1.500 piyade askeri,
-
Yol temizliği ve güvenlik için 1.000 Fransız askeri,
-
Almanya, Hollanda ve İskandinav ülkelerinden lojistik, istihbarat ve sahra hastaneleri için birlikler bulunuyordu.
Bir kaynak bu planları "hayal ürünü" olarak niteledi. Guardian'ın aktardığına göre Irak ve Afganistan sonrası çok az Avrupalı lider, askerlerini Gazze'de riske atmaya istekli. Yalnızca İtalya potansiyel asker katkısı sundu.
ABD'li bir yetkili, belgelerdeki rakamların "birçok yanlışlık içerdiğini" ve Washington'ın Avrupa askerlerini ISF'in bir parçası olarak görmediğini belirtti ve şöyle devam etti:
"Durum çok dinamik ve çok hızlı değişiyor."
ISF yalnızca "yeşil bölge"de görev yapacak
ISF için hazırlanan ABD "harekât konsepti", askerlerin yalnızca yeşil bölgede görev yapacağını belirtiyor. ABD, konuşlanmanın "küçük başlatılıp" birkaç yüz askerle sınırlı bir alanda yapılmasını, daha sonra 20 bin askere kadar genişletilmesini öngörüyor.
Bu güç, Hamas'ın kontrolü yeniden tesis ettiği "sarı hattın" batısında faaliyet göstermeyecek.
Başka bir belgede, yabancı askerlerin, İsrailişgal güçleriyle "entegre olduktan" sonra hat üzerindeki geçiş noktalarında görev yapacağı yazıyor.
Bu ise katkı yapmayı düşünen birçok ülkeyi endişelendiriyor; çünkü hem Hamas-İsrail çatışmasının ortasında kalma tehlikesi hem de İsrail işgalini desteklemekle suçlanma riski var.
Sözünde durmakla ilgili sabıkası kabarık olan İsrail işgal güçleri, uluslararası güvenlik sağlandıktan "sonra çekilmeyi değerlendireceğini" belirtiyor, ancak herhangi bir takvim de sunmuyor.
Trump'ın planında polis gücü
ABD'li yetkili, Gazze'nin yeniden birleşmesinin, "istikrar ve kalıcı barışa, ardından sivil yönetime geçişe doğru bir süreç" olduğunu söyledi ancak bunun zamanlamasının belirsiz olduğunu ekledi.
Trump'ın planında yeni bir Filistin polis gücü uzun vadeli çözüm olarak sunulsa da ABD'li müzakereciler bu güce sınırlı rol veriyor. Plan, ilk etapta 200 polis, bir yıl içinde ise 3.000–4.000 polis öngörüyor; bu rakam ISF'in büyüklüğüne kıyasla oldukça düşük.
Yeniden inşa: Filistinlilerin "yeşil bölgeye göçe zorlanmadan çekilmesi"
Gazzelilerin 2 yılı aşkındır soykırıma gösterdikleri direnci göz ardı eden ABD'li yetkililer, yeniden inşanın yeşil bölgede başlamasının, Filistinlileri zamanla bu bölgeye "kendi istekleriyle" gideceklerine inanıyor:
Diğer taraftan Gazze'de "yeşil bölge" kavramı bile Irak ve Afganistan'daki başarısızlıklarla anılıyor.
Bağdat ve Kabil'deki yeşil bölgeler, çevrelerindeki topluluklarda ortaya çıkan şiddetten kaçmak için beton bariyerlerle çevrili Batılı askeri alanlara dönüşmüştü.
The Guardian'a göre iki yıllık savaşın ardından uluslararası yardımla insanları İsrail kontrolündeki bir alana çekme fikri, ABD'nin geçmişteki diğer "felaketle sonuçlanan" politikalarını anımsatıyor.
Trump'ın planı, Gazze'de Filistin gruplarının silahsızlandırılmasını ve İsrail'in zamanla "güvenlik çevresi"ne çekilmesini öngörüyor. Yeniden inşa da bu sürecin bir parçası olarak sunuluyor.
Gazze'de Batı'nın merhametiyle hayatta kalmaya çalışmak
Gazze'nin yüzde 80'inden fazlası, neredeyse tüm okullar ve hastaneler dahil, soykırım nedeniye yerle bir olmuş durumda.
Ateşkesin üzerinden bir ay geçmesine rağmen İsrail, gıda, ilaç ve çadır gibi temel yardım malzemelerini bile çeşitli bahanelerle Gazze'ye sokmuyor.