A HABER GALERİ
ABD neden savaşa dahil olacak? Amerikan gazetesi yazdı: Trump'ın İran'la ilgili fikrini değiştiren ne?
New York Times'ın aktardığına göre, ABD Başkanı Donald Trump'ın İran'a yönelik yaklaşımı son haftalarda ciddi biçimde değişti. İsrail'in İran'a karşı yürüttüğü saldırılarda ABD istihbarat desteği sağladığı doğrulanırken, Trump'ın İsrail'in baskısıyla askeri seçeneklere yaklaştığı bildiriliyor. Peki Trump'ın fikrini değiştiren ne? ABD neden savaşa dahil olacak? İşte New York Times'ın kapsamlı analizinden derlediğimiz yanıtlar...
Ortadoğu'da savaşın genişleme ihtimali her geçen gün artıyor. İsrail'in İran'a yönelik sürpriz saldırılarıyla başlayan kriz, artık yalnızca iki ülke arasında değil. Gözler ABD Başkanı Donald Trump'ın kararlarına çevrilmiş durumda. Peki, Trump yönetimi neden İran'la yeni bir çatışmanın içine çekiliyor? New York Times'ın çarpıcı analizine göre, bu sürecin arka planında 7 kritik neden öne çıkıyor.
New York Times'ın ortaya koyduğu detaylı analize göre, Trump yönetimi son aylarda İran'la diplomatik temaslar yürüttü, ancak İsrail'in tek taraflı saldırıları ve iç siyasi baskılar bu süreci zora soktu.
Başlangıçta diplomasiye şans verdi
Trump yönetimi, Ocak 2025'te göreve geldiğinde İran'la gerilimi düşürmeye ve diplomatik bir çözüm üretmeye odaklanmıştı. Umman'da gizli müzakereler başlatıldı. Dışişleri Bakanlığı Strateji Direktörü Gabriel Noronha Witkoff'un yürüttüğü görüşmelerde, İran'a uranyum zenginleştirmeyi durdurma ve bölgesel bir nükleer enerji konsorsiyumuna katılma teklifi sunuldu.
İran anlaşmayı reddetti
ABD, İran'a zenginleştirilmiş uranyumu tamamen durdurmasını ve bir bölgesel nükleer enerji konsorsiyumuna katılmasını teklif etti. Ancak 4 Haziran'da İran lideri Ayetullah Hamaney, ABD önerisini reddetti.
Bu gelişme, Beyaz Saray'da büyük hayal kırıklığı yarattı. New York Times'a göre Trump, bu red kararından sonra İran'ın müzakere niyetinden şüphe etmeye başladı. Aynı gün Trump, İran'a karşı sert tutumuyla tanınan muhafazakâr radyo sunucusu Mark Levin ile görüştü. Levin'in Başkan üzerinde etkili olduğu ve İsrail'in yanında açık destek vermesi gerektiğini söylediği belirtiliyor.
İsrail'in sabırsızlığı baskı yarattı
İran'la müzakereler sürerken, İsrail yönetimi sabrını yitirdi. Başbakan Binyamin Netanyahu, Nisan ayında Washington'a yaptığı ziyarette Fordo'daki yer altı nükleer tesisin vurulması için ABD'den "sığınak delici bomba" talep etti.
Trump, diplomasi şansı tanımak için bu talebi geri çevirdi. Ancak İsrail, ABD'nin bu tavrına rağmen 6 Haziran'da İran'a yönelik büyük çaplı bir saldırı başlattı.
İsrail'in operasyonları, İran'daki üst düzey askeri yetkilileri ve stratejik tesisleri hedef aldı. Washington, bu saldırıya doğrudan katılmadı ancak ABD istihbarat servislerinin İsrail'e destek sağladığı doğrulandı.
İlk resmi açıklama ise Trump'tan değil, Dışişleri Bakanı Marco Rubio'dan geldi. Rubio'nun, İsrail'e açık destek vermekten kaçındığı gözlemlendi.
Trump Başlangıçta Saldırılara Mesafeliydi
Habere göre Trump, ilk günlerde İsrail'in saldırılarını kamuoyuna desteklemekte isteksizdi. Beyaz Saray'daki ulusal güvenlik toplantılarında, hâlâ diplomatik çözüm ihtimalinden bahsediyordu.
Kamuoyu ve medya baskısı: Fox News etkisi
İsrail'in Haziran ortasında İran'a düzenlediği saldırılar, Fox News gibi Trump'a yakın medya kuruluşlarında "askeri deha" olarak sunuldu. Görüntüler Trump'ın sabah izlediği programlarda saatlerce yer aldı. Bu durum, Trump'ın pozisyonunu yeniden gözden geçirmesine neden oldu.
Artık "bu zaferde bizim de payımız var" mesajı vermek isteyen Trump, İsrail'in başarısını sahiplenmeye başladı.
Trump seçim yılında 'güçlü lider' imajı peşinde
Trump için 2025 yılı sadece bir başkanlık dönemi değil, aynı zamanda seçim hesaplarının yapıldığı kritik bir yıl. İran'la bir anlaşma yapılırsa bunu "kazanım" olarak sunmak istiyordu.
Ancak anlaşma ihtimali ortadan kalkınca, İsrail'in başarılarına ortak olmak ve "kararlı lider" imajını korumak için savaş yanlısı bir pozisyona kaymaya başladı.
ABD'nin askerî planları zaten hazırdı
New York Times'a göre, ABD Merkez Komutanlığı (CENTCOM), Trump'ın talimatıyla Ocak ayından itibaren İsrail ile ortak operasyon planlarını güncellemeye başladı. Üç ana askeri senaryo üzerinde çalışıldı:
-
İsrail'e sadece istihbarat ve yakıt desteği,
-
Ortak hava saldırıları,
-
ABD öncülüğünde büyük çaplı operasyon.
Fordo tesisinin hedef alınacağı dördüncü bir opsiyon ise hâlâ gündemde. Bu seçenek, ABD'nin doğrudan askeri müdahalesi anlamına geliyor.
Trump artık İsrail'in yanında mı?
İlk saldırıların ardından Trump, kamuoyu önünde İsrail'e doğrudan destek vermekten kaçındı. Ancak saldırıların "başarılı" olduğu görüntüsü yayılınca, bu tavır değişti. Trump artık saldırıların perde arkasında ABD'nin katkısını vurgulamaya başladı. Hatta Fox News'a konuşan kaynaklara göre, Fordo'ya derin tahrip bombaları gönderme kararı masada.
İsrail'in saldırıları tetikledi, ABD girdaba sürükleniyor
İsrail, bölgede istikrarı bozan, Gazze'deki sivil katliamların ardından şimdi de İran'ı hedef alan geniş çaplı bir savaşın fitilini ateşledi. Washington'un bu savaşa adım adım çekilmesinde İsrail'in ısrarcı tutumu, İran'ın katı cevabı ve Trump'ın medya ve kamuoyu hesapları belirleyici oldu.
Ortadoğu'da zaten ağır bir insani bedel ödenirken, şimdi bir başka büyük cephe açılmak üzere. ABD'nin savaşa dahil olması, sadece İran'la değil, tüm bölgeyle ilişkileri derinden sarsacak gibi görünüyor.
Sonuç: Savaşın Eşiğinde Bir Amerika
Donald Trump yönetimi, şu an bir yol ayrımında. Bir yanda iç siyasette İran'a karşı daha sert tutum takınmasını isteyen muhafazakâr medya ve İsrail lobisi var. Diğer yandaysa, çatışmanın büyümesinden ve Amerika'nın doğrudan savaşa sürüklenmesinden endişe eden kendi ekibinden isimler.
Şu anda ABD, henüz fiilen savaşa katılmış değil. Ancak istihbarat paylaşımı, askeri planlama ve siyasi söylemlerle sürecin merkezinde yer alıyor. Trump'ın önümüzdeki günlerde alacağı kararlar, yalnızca Tahran-Washington hattını değil, tüm Ortadoğu'nun geleceğini belirleyecek.