A HABER GALERİ
AB-ABD ticaret anlaşması zafer mi hezimet mi? Fransa kara gün ilan etti!
ABD Başkanı Donald Trump ile Avrupa Birliği arasında 28 Temmuz Pazar günü İskoçya'daki Trump'a ait golf tesisinde imzalanan ticaret anlaşması, başta Fransa ve Almanya olmak üzere Avrupa genelinde tepkiyle karşılandı. Peki Fransa'nın kara gün ilan ettiği anlaşma neleri içeriyor? İşte ayrıntılar...
ABD Başkanı Donald Trump, Avrupa Birliği (AB) ile ticaret anlaşması görüşmelerini tamamladıklarını ve AB ürünlerine tarife uygulayacaklarını açıkladı.
Anlaşma uyarınca, AB'den ABD'ye yapılan neredeyse tüm ihracat kalemlerine yüzde 15 oranında gümrük vergisi uygulanacak. Bu oran, hâlihazırda ortalama %4,8 olan tarife oranlarının üç katından fazla.
Anlaşmayla birlikte Trump'ın 1 Ağustos'a kadar anlaşma sağlanmadığı takdirde uygulamaya koyacağını duyurduğu yüzde 30'luk cezai gümrük vergisi tehdidi ortadan kalkmış olsa da, AB'nin başlangıçta sunduğu "karşılıklı sıfır vergi" teklifinden çok uzak bir noktaya gelinmiş durumda.
Çelik ihracatı konusunda yüzde 50'lik tarife uygulaması sürerken, havacılık ve ilaç sektörlerinde gelecekte ne tür engellerle karşılaşılacağı ise belirsizliğini koruyor.
FRANSA: BU BİR TESLİMİYETTİR! KARA BİR GÜNDÜR
Fransa Başbakanı François Bayrou, anlaşmayı sert sözlerle eleştirdi.
Sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı açıklamada, "Bu, özgür halkların değerlerini savunmak üzere bir araya gelmiş bir ittifakın, boyun eğmeyi seçtiği kara bir gündür" ifadelerini kullandı.
ALMANYA SİYASAL MEMNUNİYET, EKONOMİK KAYGI
Almanya Başbakanı Friedrich Merz ise anlaşmayı "transatlantik ticari ilişkilerde gereksiz bir tırmanışı önlediği" gerekçesiyle memnuniyetle karşıladı ve olası bir ticaret savaşının önüne geçildiğini savundu. Ancak The Guardian'ın aktardığına göre Alman sanayiciler aynı görüşte değil.
Otomotiv sektöründe faaliyet gösteren Alman şirketlerinin özellikle yüzde 15'lik gümrük vergisinden ciddi şekilde etkileneceği belirtiliyor. Sektör, dönüşüm sürecinin ortasında bu ek yükle karşı karşıya kaldı.
Alman Otomotiv Sanayicileri Birliği (VDA) Başkanı Hildegard Müller, çerçeve anlaşmanın varlığının olumlu olduğunu kabul etmekle birlikte, bunun ağır bir maliyeti olacağı uyarısında bulundu.
PİYASALARDA İLK TEPKİ OLUMLU AMA...
Pazartesi sabahı Avrupa borsaları, bir anlaşmaya varılmış olmasının yarattığı rahatlamayla son dört ayın en yüksek seviyelerine ulaştı. Almanya'nın DAX endeksi yüzde 0,86, Fransa'nın CAC 40 endeksi ise yüzde 1,1 artış gösterdi.
İRLANDA VE FRANSA'DAN TEMKİNLİ DESTEK
ABD'ye en fazla ihracat yapan AB ülkelerinden biri olan İrlanda, anlaşmayı "belirsizliğe karşı gerekli bir istikrar" getirdiği gerekçesiyle memnuniyetle karşıladığını açıkladı. Ancak Başbakan Yardımcısı Simon Harris yaptığı açıklamada, temel tarife oranından dolayı anlaşmadan "üzüntü duyduklarını" da belirtti.
Fransa'nın Avrupa İşlerinden Sorumlu Bakanı Benjamin Haddad ise anlaşmanın "geçici istikrar" sağlayacağını kabul etmekle birlikte, "dengesiz bir uzlaşma" olduğunu vurguladı.
"BU BİR ZAFERSE KAZANAN TRUMP"
Almanya merkezli Berenberg Bankası'nın başekonomisti Holger Schmieding, anlaşmanın "felç edici belirsizliği" sona erdirdiğini ancak "Trump için bir zafer olduğunu" yazdı. Schmieding'e göre, anlaşmanın iki temel yönü önceki duruma kıyasla daha kötü:
"Yeni ABD tarifeleri hem Avrupa'yı hem de ABD'yi olumsuz etkileyecek. Avrupa için zarar kısa vadede çok daha ağır olacak. Anlaşma asimetrik. ABD, AB ithalatına yönelik tarifelerini ciddi şekilde artırmakla kalmadı, AB'den yeni tavizler de kopardı. Trump, sıfır toplamlı bakış açısıyla bunu kendi zaferi olarak lanse edecektir."
İtalyan bankası UniCredit de benzer bir değerlendirme yaparak, anlaşmanın Avrupa için iyi olmadığını savundu:
"Bu AB için iyi bir anlaşma mı? Büyük ihtimalle hayır. Sonuç, ciddi oranda dengesiz. ABD'nin AB ürünlerine uyguladığı vergiler, AB'nin ABD ürünlerine uyguladıklarının çok üzerinde kalıyor."
VON DER LEYEN: "YÜZDE 15 EN İYİSİYDİ, ELİMİZDEN GELEN BUYDU"
Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, yüzde 15'lik tarifenin hafife alınamayacağını kabul etti ve "Bu, alabileceğimiz en iyi sonuçtu" dedi.
AB, Nisan ayında 21 milyar avro değerinde misilleme tarifeleri uygulama tehdidinde bulunmuş ancak bunu askıya almıştı. Bu ayın başında ise 73 milyar avroluk yeni bir ABD ithalat listesi daha hazırlamıştı.
Ancak Haziran'daki NATO Zirvesi'nin ardından Brüksel rotasını değiştirdi ve kapsamlı bir ticaret anlaşmasından vazgeçip, Trump'tan güvenlik ve savunma alanında taahhütler almayı tercih etti. Böylece İngiltere'nin yaptığına benzer hızlı bir uzlaşma yoluna gidildi.
ÇELİK, İLAÇ VE OTOMOBİL: ANLAŞMANIN KIRILMA NOKTALARI
AB, çelik için tarife dışı bir kota sistemi kurulması yönünde uzlaşmaya varılmasını istese de, Trump bu fikri açıkça reddetti ve "çelik olduğu gibi kalacak" dedi.
Ancak von der Leyen daha sonra yaptığı açıklamada, "tarifelerin düşeceğini ve kota sisteminin getirileceğini" söyledi.
İlaç sektörü için de ABD Başkanı'nın muafiyet sağlamayı reddettiği bildirildi. Von der Leyen, ilaç ihracatına yüzde 15 tarife uygulanacağını, diğer ürünlerde ise kararın Washington'a bağlı olduğunu belirtti.
Şu anda AB, ABD'ye yaptığı ihracatta otomobiller için yüzde 25, çelik ve alüminyum için yüzde 50 ve genel ihracat kalemlerinde yüzde 10 oranında gümrük vergisiyle karşı karşıya. Eğer anlaşma sağlanmasaydı, bu oranların yüzde 30'a kadar çıkması gündemdeydi.