Katil İsrail ateşkesi bozdu! Gazze'de ABD onaylı katliam | Katil Bibi'den alçak tehdit: Bu daha başlangıç

18 Mart'ta ateşkesi bozan İsrail'in yaptığı saldırılara ilişkin değerlendirmelerde bulunan Beyaz Saray Sözcüsü Karoline Leavitt, ABD Başkanı Trump'ın İsrail'in attığı tüm adımları tamamen desteklediğini bildirdi. 

"HAMAS SORUMLU!"

ABD'li Sözcü Leavitt, Beyaz Saray'ın bahçesinde basın mensuplarına Gazze'deki son duruma ilişkin değerlendirmelerde bulunarak, Gazze'deki ateşkesin İsrail'in saldırılarıyla bozulmasına rağmen ateşkesin sürmemesinden "Hamas'ın sorumlu olduğunu" savunurken, tüm esirlerin serbest bırakılması çağrısını yineledi.

"TAMAMEN" DESTEK

Beyaz Saray Sözcüsü, "Başkan Trump İsrail'in ve İsrail ordusunun son günlerde attıkları adımları tamamen destekliyor." ifadesini kullandı.

24 SAATTE 85 KİŞİ KATLEDİLDİ

İsrail ordusunun 18 Mart'ta ateşkesi bozarak saldırılarına yeniden başladığı Gazze'de son 24 saatte, 85 kişi öldü, 133 kişi yaralandı. İsrail ordusunun Gazze Şeridi'ne 7 Ekim 2023'ten bu yana düzenlediği saldırılarda yaşamını yitirenlerin sayısının ise 49 bin 617'ye, yaralı sayısının da 112 bin 950'ye yükseldiği açıklandı.

İsrail ordusu, 19 Ocak'ta yürürlüğe giren ateşkesi bozarak 18 Mart'ta Gazze Şeridi'ne yeniden şiddetli saldırı başlatmıştı.

Birleşmiş Milletler (BM) Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA) Genel Komiseri Philippe Lazzarini, İsrail'in ateşkesi bozarak saldırılarını yeniden başlattığı Gazze'de 5 UNRWA çalışanının daha öldüğünü duyurdu.

Lazzarini, X sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, İsrail ordusunun üçüncü gününde Gazze'yi havadan ve denizden bombalamayı sürdürdüğünü belirtti.

UNRWA Genel Komiseri, "Kuzeyi güneyden ayırarak devam eden kara işgali göz önüne alındığında, en kötüsünün henüz gelmediğinden korkuyoruz. İnsanları kaçmak zorunda bırakan tahliye emirleri on binlerce insanı etkiledi." ifadelerini kullandı.

Lazzarini, 1,5 yıl önce Gazze'ye saldırılarını başlatan İsrail'in tahliye tehditleri sebebiyle bölgedeki Filistinlilerin "oradan oraya savrulduğunu" kaydetti.

İsrail saldırılarında ölen BM çalışanlarına değinen Lazzarini, "Son günlerde, UNRWA'nın 5 çalışanının daha öldürüldüğü doğrulandı ve hayatını kaybeden UNRWA çalışanlarının sayısı 284'e çıktı. Bunlar öğretmenler, doktorlar ve hemşirelerdi; halkına en savunmasız kesimlerine hizmet ediyorlardı." ifadelerine yer verdi.

Gazze Şeridi'ne yönelik ablukanın sıkılaştığına dikkati çeken Lazzarini, İsrail'in yaklaşık 3 hafta önce her türlü insani yardım ve temel ticari malzemenin girişini yasakladığını ve bunu sürdürdüğünü hatırlattı.

GAZZE KABUSU YAŞIYOR

BM Genel Komiseri, Gazze'deki Filistin halkının bir kez daha "en kötü kabuslarını yaşadığına" vurgu yaparak, Gazze'de ateşkesin yenilenmesi, esirlerin serbest bırakılması ve insani yardımlar ile ticari ürünlerin engelsiz girişinin sağlanması çağrısında bulundu.

İsrail ordusu, 19 Ocak'ta uygulanmaya başlayan ateşkesi bozarak, 18 Mart'ta Gazze Şeridi'ne yeniden şiddetli saldırılar başlatmıştı. Gazze'deki Filistin Sağlık Bakanlığına göre, saldırılarda en az 710 Filistinli hayatını kaybetti, 900'den fazla Filistinli yaralandı.

Filistin direniş örgütü Hamas, Perşembe günü Gazze Şeridi’nden İsrail’e üç roket fırlattı. Bu, iki aydan uzun süredir devam eden geçici ateşkesin ardından gerçekleşen ilk saldırı oldu.

İsrail işgal güçlerinin açıklamasına göre, roketlerden biri hava savunma sistemleri tarafından etkisiz hale getirilirken, diğer ikisi açık alanlara düştü.

Tel Aviv’in doğusu da dahil olmak üzere İsrail’in merkezi bölgelerinde sirenler çaldı. Yerel medyada yer alan haberlere göre, roket parçaları Tel Aviv’in güneyindeki Rishon LeZion kentine isabet etti.

"SİYONİSTLERİN SİVİLLERE YÖNELİK KATLİAMLARINA YANIT"

Hamas’ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, Telegram üzerinden yaptığı açıklamada saldırının “Siyonistlerin sivillere yönelik katliamlarına bir yanıt” olduğunu belirtti.

İsrail işgal güçleri ise Salı günü erken saatlerde Hamas ve müttefiklerine yönelik yeni bir soykırım başlatarak 1000'e yakın Filistinliyi öldürdü ve geçici ateşkesi sona erdirdi.

Gazze Şeridi'nde ateşkesi bozarak saldırılara yeniden başlayan İsrail işgal güçleri, karadan işgalini genişletiyor.

İsrail güçlerinden yapılan açıklamada, Gazze Şeridi'nin kuzeyine de kara saldırılarının başladığı ve ordunun iç istihbarat teşkilatı Şin-Bet (Şabak) ile ortak saldırılar düzenlediği bildirildi.

Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Beyt Lahiya bölgesi kıyısında kara saldırılarına başlandığı, saldırı öncesinde bölgede Hamas'a ait noktaların da havadan hedef alındığı öne sürüldü.

Gece boyunca Gazze'ye yönelik saldırıların sürdüğü kaydedilen açıklamada, askeri yapıların ve silahların hedef alındığı iddia edildi.

Açıklamada, Gazze Şeridi'ne yönelik saldırıların halihazırda devam ettiği kaydedildi.

İSRAİL VAHŞETİNİ ARTIRACAK

Öte yandan, İsrail'in Gazze'de binlerce sivilin ölümüne neden olan önceki saldırılarından çok daha yoğun saldırılar düzenleyeceği tahmin ediliyor.

İsrail'in "Walla" haber sitesi, İsrail ordusunun ateşkesi, gücünü tahkim etmek için kullandığını ve cephaneliğini yenilediğini yazdı.

İsrail'in zırhlı araçlarının yeterlilik seviyesini artırdığı ve envantere yenilerini eklediği belirtilen haberde, yeni Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir'in ABD'nin de desteğiyle daha fazla ateş gücü kullanacağı ve daha saldırgan olacağı değerlendirmesinde bulunuldu.

İŞGAL GÜÇLERİ DAHA ÖNCE DE İKİYE BÖLMÜŞTÜ

İsrail ordusu, Hamas ile ateşkesi bozup yeniden hava saldırılarına başlamasının ardından Gazze'yi kuzey-güney hattında ikiye bölen Netzarim Koridoru'nda kara işgaline yeniden başladığını açıklamıştı.

Gazze'de ateşkes ve esir takası anlaşması kapsamında 9 Şubat'ta çekildiği Netzarim Koridoru'nu tekrar işgal eden İsrail ordusu, bazı bölgelerden Filistinlilerin göç etmesini istemiş ve ordunun nokta saldırılar yaptığını duyurmuştu.

Salahaddin Caddesi kapatılırken Gazze'nin kuzey-güney hattında ilerleyecek Filistinlilerin, sahildeki Raşid Caddesi üzerinde gidebileceği kaydedilmişti.

Öte andan İsrail ordusu, Gazze Şeridi çevresindeki tampon bölgede de işgalini genişletiyor, Beyt Lahiya ve Han Yunus'un açıklarındaki alanda da kara işgalini sürdürüyor.

Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA) Sözcüsü Adnan Ebu Hasene, İsrail'in Gazze'ye saldırılarını yeniden başlattığı 18 Mart günü öldürülen çocuklara işaret ederek, "Nasıl 5 saatte 200 çocuk öldürülebilir?" dedi.

UNRWA Sözcüsü Ebu Hasene, basına yaptığı açıklamada, İsrail'in Gazze'ye yeniden başlattığı şiddetli saldırıların boyutuna dikkati çekti.

"Nasıl 5 saatte 200 çocuk öldürülebilir?" diyen Ebu Hasene, bunun şok edici olduğunu vurguladı.

"Savaşın başladığı günden bu yana öldürülenlerin yaklaşık yüzde 70'ini kadınlar, çocuklar ve yaşlılar oluşturuyor." diyen Ebu Hasene, son saldırılarda bu oranın daha da arttığına dikkati çekti.

Ebu Hasene, şunları söyledi:

"Birleşmiş Milletler (BM) kriterlerine göre çocuk olarak tanımlanan yüzlerce masum hayatını kaybetti. Şunu sormamız lazım; İsrail herhangi bir bölgede belirli bir kişiyi hedef aldığını iddia etse bile, onun yanında bulunan 100 sivilin öldürülmesi nasıl haklı gösterilebilir?"

 İrlanda Başbakanı Micheal Martin, İsrail'in Gazze'deki son saldırılarına tepki göstererek Avrupa'nın Gazze'de devam eden katliam ve ölümlere dur demesi gerektiğini bildirdi.

Martin, Avrupa Birliği (AB) liderlerinin bir araya geldiği ve ekonomide rekabetçilik ve savunma ana gündemli olağan zirve toplantısı öncesinde basına açıklamalarda bulundu.

İrlanda Başbakanı Martin, İsrail'in Gazze'deki son saldırılarına değinerek son 48 saat içinde meydana gelen bombardımanın çok sayıda masum insanın ölümüne yol açtığını hatırlattı.

İRLANDA HAMAS'LA HEMFİKİR: ATEŞKESİN İKİNCİ AŞAMASINA GEÇİLMELİ

Martin, İsrailli liderlerin son açıklamalarının "Gazze'deki Filistinlilerin toplu olarak cezalandırılması anlamına geldiğini" vurgulayarak şu ifadeleri kullandı:

"Avrupa'nın şu anda Gazze'de devam eden katliama ve ölümlere dur demesi gerekiyor. Ayrıca, tüm esirlerin serbest bırakılmasına ve başlangıçta mutabık kalınan ve uyulması gereken ateşkesin ikinci aşamasına çok hızlı şekilde geçilmesine ihtiyacımız var."

BM TESİSİNİN VURULMASI ULUSLARARASI HUKUKUN İHLALİ

İrlanda Başbakan Yardımcısı, Dışişleri, Ticaret ve Savunma Bakanı Simon Harris de dün yaptığı yazılı açıklamada, İsrail'in Gazze'de Birleşmiş Milletlere (BM) ait bir misafirhaneyi hedef almasıyla ilgili, "BM tesislerine yapılan saldırılar uluslararası insancıl hukukun ihlalidir." ifadesini kullanmıştı.

Harris, tekrar Gazze'den gelen şoke edici görüntüleri görmeye başladıklarını belirterek "İsrail'in hava saldırıları ve yeni kara operasyonu Gazze halkına daha fazla acı getirirken ateşkesi de ihlal ediyor." ifadesine yer vermişti.

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, İsrail'in Gazze'ye 18 Mart'ta yeniden başlattığı saldırıları kınadı.

Macron, X hesabından yaptığı paylaşımda, Veliaht Prens bin Selman ile görüştüklerini ve Prens Selman'ın Ukrayna'da barış görüşmelerinin başlamasını sağlayan Cidde inisiyatifini memnuniyetle karşıladığını belirtti.

Paylaşımında "Orta Doğu ile ilgili olarak, İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarının yeniden başlamasını kınıyoruz." ifadesine yer veren Macron, tarafları ateşkese geri dönmeye çağırdı.

Suudi Arabistan ve Arap ortaklarının Gazze'nin yeniden inşası konusunda yürüttükleri çalışmaları takdirle karşılayan Macron, Gazze konusunda "siyasi zeminin" yeniden oluşturulması için Suudi Arabistan ile birlikte çalışacaklarını ve eş başkanlığını yapacakları iki devletli çözüme ilişkin konferansın, bu zeminin canlanmasına yardımcı olabileceğini kaydetti.

Bin Selman ile Suriye ve Lübnan konusunda da aynı hedefleri paylaştıklarını belirten Macron, ortak hedeflerinin "tam egemen bir Lübnan ve kapsayıcı geçişin olduğu birlik içinde istikrarlı bir Suriye" olduğunu ifade etti.

Gazze'deki Sağlık Bakanlığı, İsrail'in 18 Mart Salı gününden bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda ölenlerin sayısının 240 artarak en az 710'a yükseldiğini duyurdu.

Gazze'deki Sağlık Bakanlığı Sözcüsü Halil Dakran, yaptığı açıklamada, İsrail'in Gazze Şeridi'ne salı gününden bu yana devam eden saldırılarında şu ana kadar hastanelere 710 ölü, 900'den fazla da yaralı getirildiğini belirtti.

Dakran, İsrail'in saldırılarında yaralanan çok sayıda kişinin ablukanın yol açtığı temel ekipman ve ilaç eksikliği nedeniyle acil tıbbi yardım sağlanamaması sonucu hayatını kaybettiğini vurguladı.

Filistinli yetkili ayrıca, yaralıların yüzde 70'inin çocuk ve kadınlardan oluştuğunu ve çoğunun durumunun ağır olduğunu aktardı.

İsrail polisi, Başbakan Binyamin Netanyahu ve hükümetinin İsrail iç istihbarat teşkilatı Şin-Bet (Şabak) Direktörü Ronen Bar'ı görevden alma girişimi ve Gazze'ye saldırıları yeniden başlatma kararına karşı Netanyahu'nun konutu yakınında gösteri düzenleyenlerden 12 kişinin gözaltına aldığını duyurdu.

İsrail polisinden yapılan yazılı açıklamada, Kudüs'te Netanyahu'nun konutu yakınında düzenlenen gösteriler sırasında olaylar çıktığı ve kamu düzenini bozma, vatandaşı ve polis memurlarını tehdit ve darp etme suçlamasıyla göstericilerden 12'sinin gözaltına alındığı belirtildi.

Göstericilerin yol ortasında ateş yaktığı ve bunun diğer protestocular için tehlike oluşturduğu ifade edilen açıklamada, polislerin yangını kontrol altına almak ve yaralanmaları önlemek için yangın söndürme tüpleriyle müdahale ettiği ifade edildi.

Polis ile göstericiler arasında olaylar çıktığı aktarılan açıklamada, polisin kalabalığı dağıtmak için tazyikli su kullandığı bildirildi.

Açıklamada, bir polis ve bir vatandaşın bazı protestocuların saldırısına uğradığı belirtildi.

İsrail ordusu, Hamas'la yapılan ateşkes ve esir takası anlaşmasında bir ihlal daha gerçekleştirerek Gazze Şeridi'ndeki Netzarim bölgesinde yer alan Salahaddin Caddesi'ni kapattı.

Yediot Ahranot'ta yer alan haberde, "İsrail ordusunun Gazze kentinin güneyindeki Netzarim bölgesinde, Gazze'nin kuzeyine doğru uzanan Salahaddin Caddesi'nin bazı kısımlarını kapattığı" ifade edildi.

Salahaddin Caddesi'nin kapatılmasının, Hamas' ve Filistinlilere yönelik "ek bir baskı aracı" olarak değerlendirildiği aktarıldı.

HAMAS: SELAHADDİN CADDESİ'NİN KAPATILMASI ATEŞKESE DARBEDİR

Hamas, İsrail ordusunun Gazze Şeridi'nin kuzeyinden güneyine uzanan sahildeki Selahaddin Caddesi'ni kapatmasını ateşkes ve esir takası anlaşmasına "tam bir darbe" şeklinde niteledi.

Hamas Sözcüsü Abdullatif El-Kanu, yaptığı yazılı açıklamada, İsrail ordusunun Selahaddin Caddesi'ni kapatmasına değindi.

Kanu, "İşgalci İsrail'in Selahaddin Caddesi'ni kapatması ateşkes anlaşmasına tam bir darbedir, Gazze'nin ablukasının sıkılaştırılması ve halkının bunaltılmasının şiddetlendirilmesidir." ifadesini kullandı.

İsrail ihlallerine ilişkin Kanu, "Gazze, mübarek ramazan ayına saygı gösterilmeden ve uluslararası kanunlar umursanmadan soykırıma, ablukaya ve açlığa maruz kalıyor." açıklamasında bulundu.

"SAVAŞIN DEVAM ETMESİ YALNIZCA BİBİ'NİN SİYASİ HAYATINA HİZMET EDİYOR"

Kanu, İsrail'in ABD'nin koruması ve uluslararası çevrelerin sessizliğinden faydalanarak Gazze'de hayatı yok ettiği ve imzaladığı ateşkes anlaşmasını reddettiğini belirtti.

Hamas Sözcüsü Kanu, hareketin, ateşkesin ikinci aşama müzakereleri ile çatışmaların kalıcı olarak durdurulmasını kapsayan önerileri tartışmaya açık olduğunun altını çizdi.

Kanu, Hamas'ın kan dökülmesinin son bulması, savaşın kalıcı olarak durması ve İsrail'in Gazze'den çekilmesi için her türlü çabaya açık olduğunu aktardı.

Hamaslı yetkili, "Savaş halinin devam etmesi yalnızca (İsrail Başbakanı) Binyamin Netanyahu'nun siyasi geleceğine hizmet ediyor ve Gazze'deki esirlerin hayatlarını tehdit ediyor." ifadesini kullandı.

Katil İsrail ordusunun ateşkes sürecini ihlal ederek düzenlediği saldırılarda ölenlerin sayısında artış yaşanıyor. Gazze'deki Sivil Savunma Müdürlüğü Sözcüsü Mahmud Basal, yaptığı açıklamada dün sabahtan bu yana devam eden saldırılarda 70 Filistinli ile 1 Birleşmiş Milletler (BM) personelinin hayatını kaybettiği bildirildi. 

MAHSUR KALAN İNSANLAR VAR 

Basal, Gazze Şeridi'nde devam eden saldırılarda halen evlerde enkaz altında mahsur kalan insanların olduğunu ifade etti. Kurtarma çalışmaları için gerekli ağır ekipmanların bulunmaması nedeniyle ekiplerin kurtarma çalışmalarını güçlükle sürdürdüğünü aktaran Basal, sınır kapılarının kapatılması ve yakıt girişinin engellenmesinin Gazze Şeridi'ndeki sivil savunma ekiplerinin çalışmalarını tehdit ettiğini ve sınır kapılarının açılmaması durumunda hizmetin durabileceğini aktardı.

Hamas, ateşkesi ihlal eden kanlı İsrail rejiminin saldırılarına ilişkin yazılı bir açıklama yaparak savaşın yeniden başlamasından Washington'u sorumlu tuttu. Hamas tarafından yapılan açıklamada yaralı bilançosunun bin kişiden fazla olduğunu ifade ederek "Terörist Netanyahu hükümetinin insani örf ve hukuka karşı umursamadığı ve imzalanan anlaşmaları görmezden geliyor. Gazze Şeridi'nde dökülen masum insanların kanının sorumluluğunu ABD yönetimi sorumludur. " dedi. 

200'E YAKIN ÇOCUK 100 KADIN ÖLDÜRÜLDÜ

Siyonist rejiminin bombardımanı ve silahsız sivilleri hedef almasına ilişkin Hamas tarafından Mısır ve Katar'a çağrıda bulunarak "bu vahşi saldırının dizginleri konusunda sorumluluklarını taşımalıdır." ifadeleri kullanıldı. 

İşgal devleti tarafından yapılan açıklamada "Son 24 saatte güvenlik alanını genişletmek ve Gazze Şeridi’nin kuzeyi ile güneyi arasında kısmi bir tampon oluşturmak amacıyla Gazze Şeridi'nin merkezinde ve güneyinde bir kara operasyonu başlatıldı" denildi.

İşgal kuvvetlerinin sosyal medya hesabından yapılan açıklamada, son 24 saatte "güvenlik alanını genişletmek ve Gazze Şeridi’nin kuzeyi ile güneyi arasında kısmi bir tampon oluşturmak amacıyla Gazze Şeridi'nin merkezinde ve güneyinde bir kara operasyonu başlatıldı" ifadeleri kullanıldı.

Açıklamada, 252. Tümen'e bağlı birliklerin Netzarim Koridoru bölgesine girerek Selahaddin yoluna kadar olan bölgenin yaklaşık yarısını ele geçirdiği belirtildi.

İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz, ateşkesi bozarak saldırıları tekrar başlattıkları Gazze'deki Filistinlileri tamamen imha etmekle tehdit etti.

"YA YAKIM YA İMHA"

Katz yaptığı açıklamada, 19 Ocak'taki ateşkes öncesinde olduğu gibi Gazze'deki Filistinlileri sürgün etmeye yeniden başlayacaklarını söyledi. Gazze'deki Filistinlilere "Tüm bedeli siz ödeyeceksiniz." diye seslenen Katz, "Esirleri geri verin ve Hamas'ı ortadan kaldırın. Bunun alternatifi tamamen yıkım ve imhadır." tehdidinde bulundu.

Katz, bunun son uyarı olduğunu ve şu anki saldırıların sadece bir ilk adım olduğunu ileri sürerek Gazze halkının sürgününe yerinden başlayacaklarını belirtti.

ABD Başkanı Donald Trump'ın tavsiyesine uyulmasını söyleyen Katz, İsrailli esirler serbest kalmaz ve Hamas Gazze'den çıkarılmazsa "İsrail, daha önce hiç bilmediğiniz güçlerle harekete geçecektir." dedi.

Gazze'deki Sağlık Bakanlığı, İsrail ordusunun ateşkesi bozarak, 18 Mart gecesi başlattığı saldırılarda 183 çocuğun hayatını kaybettiğini açıkladı.

ÖLENLERİN YÜZDE 42'Sİ ÇOCUK

Bakanlığın paylaştığı infografikte, İsrail'in iki gündür Gazze'de sürdürdüğü saldırılarında ölenlerin neredeyse yüzde 42'sinin çocuklardan oluştuğu aktarıldı.

İsrail'in 18 Mart'ın ilk saatlerinde başlattığı saldırılarında yaşamını yitirenler 436 kişinin 183'ünün çocuklardan, 94'ünün kadınlardan ve 34'ünün yaşlılardan oluştuğu belirtildi.

Gazze'de 125 yetişkin erkeğin de İsrail saldırılarında öldüğü kaydedildi. İsrail saldırılarında 678 kişinin yaralandığı, bunlardan 224'ünün çocuk ve 169'unun da kadın olduğu paylaşıldı.

 İsrail'in Haaretz gazetesi, Gazze'de ateşkesi ve Gazze Şeridi'nde tutulan İsrailli esirlerin geri dönüşünü engelleyenin Hamas değil, İsrail olduğunu savundu.

Gazetenin bugünkü başyazısında, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun, büyük bir çaba gösteren Yahudi Gücü Partisi lideri Itamar Ben-Gvir'i hükümete döndürmenin bedelini ödediğini kaydetti.

Netanyahu için İsrailli esirlerin geri dönmesinin Ben-Gvir'in hükümete dönmesi kadar önemli olmadığını aktaran gazete, İsrail'in saldırılarının, esirlerin eve dönmesini imkansız hale getirdiğini belirtti.

İSRAİL ANLAŞMADAKİ YÜKÜMLÜLÜKLERİNİ YERİNE GETİRMEDİ

Gazete, Netanyahu'nun ofisinin saldırı kararını, Hamas'ın ABD Başkanı Donald Trump'ın Orta Doğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff'un ve arabulucuların önerilerini geri çevirmesi sebebiyle aldığı iddiasını hatırlatarak şunları kaydetti:

"Ancak bunun bir yalan olduğu açık ve net bir şekilde dile getirilmelidir. Anlaşmayı ihlal eden Hamas değil İsrail'di. Anlaşmanın uygulamaya girmesinin 16. gününde iki tarafın, kalan tüm esirlerin serbest bırakılmasıyla sona ermesi beklenen ikinci aşamayı görüşmeye başlaması gerekiyordu. İsrail bunu reddetti. İsrail ayrıca ateşkesin 42. ve 50. günleri arasında Philadelphi Koridoru'ndan çekilme sözünü de tutmadı."

İnsani yardımların Gazze Şeridi'ne girişi konusunda da anlaşmanın ihlal edildiğini belirten gazete, anlaşmadaki ikinci aşama müzakereleri devam ettiği sürece Gazze'ye yardım girişinin sürdürüleceğine yönelik maddeye karşın İsrail'in insani yardım girişini ve elektrik akışını durdurduğunu hatırlattı.

"YANILTICI BİR MANİPÜLASYON"

Yazıda, Hamas'ın Witkoff'tan aldığı tekliflerin İsrail'in anlaşmanın yükümlülüklerini yerine getirmemesinden doğan teklifler olduğuna dikkat çekilerek Hamas'ın Witkoff'un önerilerini reddetmesini gerekçe göstermenin "yanıltıcı bir manipülasyon" olduğu vurgulandı.

"Esirlerin geri dönmesini ve Gazze'de ateşkes anlaşmasını engelleyen Hamas değil İsrail'dir." ifadelerine yer veren Haaretz, Netanyahu'nun hükümetini kurtarmak için İsrailli esirlerden vazgeçtiğini savundu.

Gazete, İsraillileri Netanyahu karşıtı protestolara katılmaya çağırdı.

İngiltere Başbakanı Keir Starmer, İsrail'in Gazze saldırılarına yeniden başlamasından büyük endişe duyduğunu belirterek "Son birkaç gündür yeniden ortaya çıkan çocuklarını hastaneye taşıyan anne-baba görüntüleri ile çok sayıda insanın öldürülmesi gerçekten şoke edici." diye konuştu.

Starmer, İngiltere Parlamentosunda düzenlenen haftalık "Başbakana Sorular" oturumunda ülke ve dünya gündemine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

İsrail'in Gazze'ye saldırılarını yeniden başlatmasına da değinen Starmer, şunları söyledi:

"İsrail'in Gazze'deki askeri eylemlerine yeniden başlamasından derin endişe duyuyorum. Son birkaç gündür yeniden ortaya çıkan çocuklarını hastaneye taşıyan anne-baba görüntüleri ile çok sayıda insanın öldürülmesi gerçekten şoke edici. Ateşkesin yeniden sağlanması, kalan esirlerin serbest bırakılması ve acil ihtiyaç duyulan yardımların ulaştırılması için elimizden gelen her şeyi yapacağız."

İsrail'de on binlerce kişi Başbakan Binyamin Netanyahu ve hükümetinin, İsrail iç istihbarat teşkilatı Şin-Bet (Şabak) Direktörü Ronen Bar'ı görevden alma girişimi ve Gazze'ye saldırıları yeniden başlatma kararına karşı gösteri düzenliyor.

Protestoların odak noktası, İsrail'de Meclis, Başbakanlık ve diğer hükümet binalarının bulunduğu Batı Kudüs oldu.

ERKEN SEÇİM ÇAĞRISIYLA PROTESTO

Göstericiler sabah saatlerinde Tel Aviv-Kudüs arasındaki ülkenin ana arterlerinden 1 numaralı otoyolu trafiğe kapattı. Yollarda uzun kuyruklar oluşturdu.

Ardından, İsrail Meclisi çevresinde bakanlıklar ve devlet binalarının bulunduğu Batı Kudüs'teki meydanda toplanan on binlerce kişi, Netanyahu hükümetinin istifası ve erken seçim çağrısıyla protesto düzenledi.

ESKİ ÜST DÜZEY SİYASETÇİLERDEN KATILIM

İsrail bayrakları, Gazze Şeridi'ndeki İsrailli esirleri temsil eden sarı kurdeleler taşıyan göstericilere, eski Başbakan Ehud Barak, eski Savunma Bakanı Moşe Yaalon gibi eski üst düzey siyasetçiler de katıldı.

Hükümetin Gazze Şeridi'ne yeniden saldırı başlatmasını protesto eden göstericiler, Netanyahu'yu "siyasi gerekçelerle Gazze'ye saldırı başlatıp buradaki İsrailli esirlerin hayatını riske atmakla" suçlayan sloganlar attı, afiş ve pankartlar taşıdı.

Öte yandan Batı Kudüs'teki gösterilere araçlarıyla katılan bazı vatandaşlar, trafikte araçlarını durdurarak sivil itaatsizlik eylemleri gerçekleştirdi. Batı Kudüs'ün birçok noktasında trafik yoğunluğu yaşandı.

"NETANYAHU HÜKÜMETİ MEŞRUİYETİNİ KAYBETTİ"

İsrail'de ana muhalefet partisi Yesh Atid (Gelecek Var) lideri Yair Lapid, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, İsraillilere gösterilere katılma çağrısı yaptı.

"Netanyahu hükümeti meşruiyetini kaybettiği için sokaklara inme kararı aldıklarını" belirten Lapid, "hükümetin yol açtığı yıkım karşısındaki sessizliğin, hükümete ülkeyi parçalaması için daha fazla zaman verdiğini" ifade etti.

The Times of Israel'in haberine göre, İsrail Hava Kuvvetlerinden emekli Tuğgeneral Amir Haskel, Netanyahu'nun Batı Kudüs'teki evinin yakınlarında megafonla slogan atarken İsrail polisi tarafından güç kullanılarak gözaltına alındı.

NE OLMUŞTU?

Netanyahu'nun İsrail'de Şin-Bet Direktörü Ronen Bar'ı görevden alacağını 16 Mart'ta duyurması, muhalefetin ve Netanyahu karşıtlarının yoğun tepkisiyle karşılanmıştı.

İsrail Başsavcılığı, Netanyahu'nun yakın danışmanlarının soruşturulduğu iki dosyaya Şin-Bet baktığı için söz konusu adımın hukuksuz olabileceği uyarısını yapmıştı.

İsrail Başbakanlığı, Başsavcı Gali Baharav-Miara'nın "yetkisini sapıkça aştığı" değerlendirmesinde bulunmuştu.

Uluslararası Filistinliler için Adalet Merkezi (ICJP) Direktörü Tayab Ali, İsrail'in Gazze'deki savaş suçlarına karşı hesap verebilirlik sağlamak amacıyla "Global 195" adlı uluslararası girişim başlattıklarını duyurarak, bağımsız hukuki gruplar aracılığıyla savaş suçları şüphelilerine dünya çapında yasal işlem yapılabileceğini bildirdi.

ICJP öncülüğünde, Gazze'de savaş suçları işlediği iddia edilen İsrailli ve çift uyrukluların dünya çapında yargılanması için "Global 195" adlı uluslararası hukuki koalisyon başlatıldı.

Söz konusu koalisyon, dört kıtada faaliyet gösteren küresel hesap verebilirlik ağı kurarak, savaş suçlarıyla suçlanan kişilerin peşine düşmek için ulusal ve uluslararası hukuki mekanizmaların kullanılmasını sağlamayı hedefliyor.

Böylelikle aynı zamanda savaş suçlarıyla ilişkilendirilen kişiler hakkında tutuklama emirleri çıkarılması ve hukuki süreçlerin başlatılması planlıyor.

TÜRKİYE DAHİL BİRÇOK ÜLKEDEN DESTEK

"Global 195" girişimi, İsrail ordusu gibi askeri birliklerde yer alan, üst düzey İsrailli asker ve siyasetçiler ile uluslararası hukuku ihlal eden tüm kişileri kapsıyor. Koalisyon, bazı ülkelerde savaş suçlarıyla ilişkilendirilen şahıslara karşı özel kovuşturma başlatmayı da planlıyor.

ICJP, bu girişimle, çeşitli ülkelerdeki hukukçular ve kurumlarla işbirliği yaparak savaş suçları zanlılarının yargı önüne çıkarılmasını sağlamak için küresel hareket başlatmayı amaçlıyor.

İngiltere, Kanada, Türkiye, Norveç, Malezya ve Bosna Hersek gibi ülkelerden avukatlar ve sivil toplum kuruluşları da koalisyona destek veriyor.

"BİRÇOK ÜLKE TARAFINDAN MEMNUNİYETLE KARŞILANDI"

ICJP Direktörü Avukat Tayab Ali ve ICJP Kanada Direktörü İnsan Hakları Avukatı Shane Martinez, "Global 195" adlı uluslararası hukuki koalisyona ilişkin AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.

Ali, ICJP'nin 18 aydan bu yana Gazze'deki savaş suçlarıyla ilgili deliller topladığını belirterek, halihazırda İngiltere ceza hukuku standardına uygun şekilde derlenmiş çok sayıda delile sahip olduklarını dile getirdi.

Bu delillerin, İsrail'in Gazze'de savaş suçları işlediğine dair çok net bir anlatı sunduğuna işaret eden Ali, bu nedenle, ikinci girişim olarak "Global 195" projesini başlattıklarını belirtti.

Bu projenin, dünyadaki her ülkede bağımsız ve bireysel hukuk grupları oluşturmayı hedeflediğini söyleyen Ali, dünya çapında 195 devlet olduğu gerekçesiyle projeye "Global 195" ismini verdiklerini ve bu girişimi dünya geneline yaymayı amaçladıklarını ifade etti.

Ali, "Bu girişim, hukuk gruplarının ya da organizasyonlarının, derlenen delilleri kullanarak yerel kolluk kuvvetlerine suç duyurusunda bulunmalarını sağlamak, eğer kolluk kuvvetleri soruşturma yapmaz ya da kovuşturma başlatmazsa, özel tutuklama emirleri almak, bireyleri özel olarak kovuşturmak amacıyla çalışmasını gerektiriyor." dedi.

Buna karşın, bazı ülkelerin savaş suçları şüphelilerini korumayı sürdürebileceğine dikkati çeken Ali, şunları kaydetti:

"Örneğin, ABD'nin, şu anki yönetimle, İsrail'den birini ne olursa olsun kovuşturmayı düşünmesi imkansız. Ancak, bu durum tüm ülkeler için geçerli değil. ICJP olarak, dünya çapında birçok ülkeye gittik. Büyükelçi, Dışişleri Bakanı, Adalet Bakanı ve Devlet Başkanı seviyesindeki kişilerle görüştük. Size şunu söyleyebilirim ki, bir şeyler yapmak için bir istek var ama hükümetlerin bunu yapabilme kapasitesi her zaman mevcut değil. Bu yüzden, girişimimiz, dünya çapında birçok hükümet tarafından memnuniyetle karşılandı. Onlarla birlikte çalışarak sorumluluk arayışı içinde olacağız."

"GLOBAL195 GİRİŞİMİN AMACI SORUMLULUK ARAYIŞI"

ICJP Kanada Direktörü Martinez de "Global 195" girişiminin amacının, hükümetlerin halihazırda harekete geçmeyi reddettiği bir alanda sorumluluk arayışında bulunduğunu anlattı.

Martinez, "İngiltere, Kanada ve diğer ülkelerden birçok yabancı uyruklu kişi, İsrail ordusunda görev yapmak üzere İsrail'e gidiyor ve bu kişilerin kendi ülkelerinin hükümetleri, savaş suçları işlediklerinden ya da diğer yasa dışı faaliyetlerde bulunduklarından şüphelenilen bu kişilerle ilgili yasal işlem başlatmıyor." dedi.

İnsan hakları avukatı Martinez, bu girişimin, savaş suçları şüphelilerinin sorumlu tutulabilmesi için özel kovuşturmalara başvurmayı ve dünya genelindeki ortaklarla işbirliği yaparak, yaşananlar hakkında farkındalık yaratmayı ve şu ana kadar bunu yapmakta isteksiz kalan ülkelere baskı yapmayı hedeflediğini belirtti.

Gazze'deki Filistin hükümeti, İsrail'in Gazze Şeridi'ne dün düzenlediği saldırılarda ölenlerden 174'ünün çocuk, 89'unun kadın, 32'sinin ise yaşlı olduğunu belirtti.

Gazze'deki hükümetin Medya Ofisi Müdürü İsmail Sevabite, yaptığı açıklamada, İsrail ordusunun Gazze Şeridi'nin çeşitli bölgelerinde dün sabah saatlerinden itibaren düzenlediği hava saldırılarında 400'den fazla kişinin hayatını kaybettiğini belirtti.

Sevabite ölenlerden 174'ünün çocuk, 89'unun kadın, 32'sinin yaşlı ve 109'unun erkek olduğunu belgelediklerini ifade etti.

"SOYKIRIM NİYETİNİ AÇIKÇA ORTAYA KOYUYOR"

Hastanelere ulaşan cenazelerin yüzde 73'ünün çocuklar, kadınlar ve yaşlılardan oluştuğunu vurgulayan Sevabite, bu verilerin, "İsrail'in Gazze'deki Filistinlilere yönelik soykırım suçunu tamamlama niyetini açıkça ortaya koyduğunu" belirtti.

Avrupa-Akdeniz İnsani Hakları İzleme Örgütü (Euro-Med), İsrail'in ateşkesi bozarak Gazze Şeridi'ne yeniden başlattığı saldırılarda 150 Filistinli çocuğun öldüğünü duyurmuştu.

İsrail'in Gazze'de 19 Ocak'ta varılan ateşkesi bozarak, pek çok noktaya düzenlediği saldırılardan sağ kurtulanlar, kan gölü ve parçalanmış cesetlere tanık olarak, korku dolu anlar yaşadı.

İsrail işgal güçleri 18 Mart'ta sahur vaktinde onlarca savaş uçağıyla ansızın Gazze'ye saldırılara yeniden başladı. Bombardımanda çoğu çocuk ve kadın yüzlerce kişi hayatını kaybetti, bir o kadarı da yaralandı. Gazzeliler, yaklaşık 2 ay aradan sonra şiddetli saldırıları yeniden yaşadı.

Bombardımanın hedeflerinden biri de kuzeydeki Gazze kentinde bulunan ve daha önce de 2 kez vurulan Et-Tabiin Okulu oldu. 10 Ağustos 2024'teki saldırıda 100'ü aşkın, 27 Kasım'daki saldırıda da 12 kişinin öldüğü okulda son olarak da en az 30 kişi hayatını kaybetti.

MANZARA KORKUNÇTU

Saldırının tanıkları korkunç manzarayı gördüklerini ve dehşete düştüklerini anlattı. Tanıklardan küçük çocuk Ahmed Abdulkadir el-Besumi, okulun dördüncü katını hedef alan saldırının şokunu halen üzerinden atamadığını ifade etti:

"Ceset parçaları ve kan her yerdeydi. Manzara çok korkunçtu. Bir bedenin yarısını yerde gördüğümde bir ürperti duydum. Manzara dayanılacak gibi değildi." diyen Besumi, söz konusu okulun daha önce de bombalandığını, ilk saldırıda babasını ve akrabalarından bazılarını kaybettiğini söyledi.

BİRLİKTE VAKİT GEÇİRDİKLERİ İNSANLARI KAYBETTİLER

Ummu Afife'nin ise sahur vakti gelen saldırıdan duyduğu korku gözlerinden okunuyordu. İnsanların uyurken ya da sahur yaparken saldırıya yakalandığını aktaran Afife, "Bombalama anında anlatması güç hisler içindeydik. Cesetler okulun bahçesine dağılmıştı. Aylardır birlikte olduğumuz insanları kaybettik." ifadelerini kullandı.

İsrail'in her zaman saldırabildiğini dile getiren Afife, "İsrail verdiği sözleri tutmaz ve yaptığı anlaşmaları bozar. Ondan böyle bir saldırı bekliyorduk." diye konuştu.

İsrail'in hedefinin siviller ve özellikle de çocuklar olduğunun artık anlaşıldığını vurgulayan Ummu Afife, "Artık yeni bir savaş yeni bir yıkım ve yeni kayıplar istemiyoruz." şeklinde konuştu.

ABD'de Filistin destekçileri, Beyaz Saray'ın önünde toplanarak İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarını protesto etti.

Kefiye giyen ve Filistin bayrakları taşıyan çok sayıda protestocu, Beyaz Saray'ın önünde toplandı.

Göstericiler, ABD Başkanı Donald Trump yönetimini, İsrail'e verdiği silah desteğini durdurmaya çağırarak, İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarına tepki gösterdi.

Protestocular, "Silah ambargosu hemen şimdi!" ve "Bu işgale hemen son verin!" sloganları attı.

Filistin destekçisi göstericilerden bazıları, "ABD'nin İsrail'e yaptığı tüm yardımlara son verin", "Özgür Filistin", "(Filistinli aktivist) Mahmud Halil'i serbest bırakın" ve "ABD bombaları Gazze'deki doktorlara anestezi olmadan ampütasyon yaptırıyor" yazılı pankartlar taşıdı.
 

İsrail'de kabine, Gazze'ye saldırıların yeniden başlamasıyla hükümete geri dönen aşırı sağcı Yahudi Gücü Partisi lideri Itamar Ben-Gvir'in Ulusal Güvenlik Bakanı olarak yeniden atanmasını onayladı.

The Times of Israel gazetesinin haberine göre, İsrail Başsavcısı Gali-Baharav-Miara'nın Ben-Gvir-in bakan olarak tekrar atanamayacağı yönündeki uyarılarına rağmen Ben -Gvir, bakanlığa geri dönüyor.

İsrail Meclisinde (Knesset) bugün yapılacak oylama ile de Yahudi Gücü Partisi lideri Ben-Gvir'in yanı sıra onunla beraber ayrılan Yitzhak Wasserlauf'un Necef ve Celile Kalkınma Bakanlığı ve Amichai Eliyahu'nun Miras Bakanlığına yeniden dönmesi bekleniyor.

İsrail Yüksek Mahkemesi, daha önce Ben-Gvir'in Ulusal Güvenlik Bakanı olarak yeniden atanmasını durduran bir ihtiyati tedbir kararı çıkarılması için yapılan başvuruyu reddetmişti.

İsrail ordusunun, Gazze Şeridi'nin çeşitli bölgelerine dün geceden bu yana düzenlediği saldırılarda 12 Filistinli hayatını kaybetti.

Filistin Kızılayı, işgal ordusuna ait bir insansız hava aracının Han Yunus'un güneybatısındaki Mevasi bölgesinde yerinden edilmiş kişilerin kaldığı bir çadırı hedef alması sonucu iki kişinin hayatını kaybettiğini, 5 kişinin ise yaralandığını bildirdi.

Filistin resmi ajansı WAFA'ya göre, İsrail'in, Han Yunus'un kuzeyinde yerinden edilmiş kişilerin kaldığı çadırları hedef alan saldırılarında biri çocuk 6 kişi yaşamını yitirdi, 3 kişi yaralandı.

Gazze kentinin güneyindeki Sabra Mahallesi'nde ise "Hattab" ailesine ait bir ev bombalandı.

Saldırıda 4 kişi öldü, çok sayıda kişi yaralandı. Kızılay ekipleri, yaralıların ve cenazelerin Gazze'deki El-Ehli Baptist Hastanesine nakledildiğini belirtti.
 

Filistin Halk Kurtuluş Cephesi (FHKC), İsrail'in Gazze Şeridi'nde Filistinlilere yönelik işlemeyi sürdürdüğü soykırım suçlarından tamamen Donald Trump liderliğindeki ABD yönetimini sorumlu tuttu.

FHKC'den yapılan yazılı açıklamada, İsrail'in Gazze Şeridi'nde çocuk, kadın ve yaşlılara yönelik işlediği soykırım suçları katlanarak artarken, ABD'nin başını çektiği küresel güçlerin, ister silahla ister siyasi kılıfla olsun bu suçları desteklemeyi sürdürdüğü belirtildi.

"KATLİAMLARIN SORUMLULUĞU ABD YÖNETİMİNE AİTTİR"

Artık sessizliğe ve suç ortaklığına son verilmesi talep edilen açıklamada, Filistin halkına yönelik soykırım devam ederken dünyanın buna seyirci kaldığı ve suçlara ortak olduğu bildirildi.

Açıklamada, "Bu katliamların tüm sorumluluğu savaş suçlusu Donald Trump liderliğindeki ABD yönetimine aittir. Utanmadan öldürme ve yıkıma aktif olarak katıldığını ilan ederek, insanlığa karşı işlenen bu suçların birincil ortağı haline gelmektedir." ifadelerine yer verildi.

ABD ve Avrupa'daki üniversite öğrencilerine, sendikalara ve topluluklara derhal sokaklara çıkıp İsrail'i destekleyen karar alma merkezleri olan Beyaz Saray'ı ve Pentagon'u kuşatmaları ve "katillere" dünyanın bu suçlar karşısında sessiz kalmayacağı mesajını net bir şekilde iletmeleri çağrısında bulunulan açıklamada, adaletsizliği ve soykırımı reddeden her özgür ve onurlu insanın, suç ortağı hükümetler üzerindeki halk baskısını artırmaktan sorumlu olduğu kaydedildi.

ARAP VE İSLAM HALKLARINA ÇAĞRI

Açıklamada ayrıca, "Arap ve İslam halklarını derhal harekete geçmeye ve Siyonist katliam makinesine karşı Gazze'yi yalnız bırakmamaya çağırıyoruz. Çünkü daha fazla sessizliğe ve eylemsizliğe yer yok. Bugün Gazze'ye destek olmak milli ve manevi bir görevdir, onu terk etmek ise şehitlerin, yaralıların ve işkence görenlerin kanına ihanettir." değerlendirmesinde bulunuldu.

Halkların, gösterilerden oturma eylemlerine, sivil itaatsizlikten Siyonist oluşuma ve destekçilerine karşı kapsamlı bir boykota kadar her türlü yola başvurması gerektiği belirtilen açıklamada, şunlar kaydedildi:

"Gazze ve direnişi, işgalcilerin ve müttefiklerinin onu ortadan kaldırmaya yönelik tüm girişimlerine rağmen kırılmayacak. Direniş devam edecek, Filistin halkı teslim olmayacak ve Netanyahu ve faşist hükümeti, tıpkı tarih boyunca tüm tiranlar ve suçluların yok olduğu gibi yok olacak."

İsrail ordusunun ateşkesi bozarak Gazze Şeridi'nin farklı yerlerine düzenlediği saldırılarda en az 7 kişi hayatını kaybetti, çok sayıda kişi yaralandı.

Bilgiye göre, İsrail ordusunun Ebu Avvad ailesinin Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Deyr el-Belah kentindeki El-Aksa Şehitleri Hastanesi yakınında bulunan evine düzenlediği hava saldırısında 4 kişi yaşamını yitirdi, çok sayıda kişi yaralandı.

İŞGAL GÜÇLERİNDEN SİVİLLERE DEHŞET: MÜLTECİ KAMPI BOMBALANDI

Görgü tanıklarının verdiği bilgiye göre de İsrail'in Han Yunus'a bağlı El-Karara kasabasında bir eve düzenlediği hava saldırısında iki Filistinli hayatını kaybetti, bazı kişiler yaralandı.

İsrail'in Han Yunus'un orta kesimine insansız hava aracıyla (İHA) düzenlediği saldırıda ise 1 kişi öldü.

İsrail'in Gazze şehrindeki Göz Hastanesi yakınlarında sivilleri ve Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Nusayrat Mülteci Kampında yerinden edilmiş Filistinlilerin çadırını bombalaması sonucu da hayatını kaybedenler ve yaralananlar oldu.

İSRAİL FÜZELERLE SALDIRDI

İsrail'e ait bir İHA'nın, Han Yunus'taki balıkçı limanında bulunan balıkçı teknelerini bombalaması sonucu ise bazı tekneler yandı.

Sağlık yetkilileri de İsrail'e ait bir İHA'nın Han Yunus'un doğusundaki Beni Süheyla kavşağını füze ile hedef alması sonucu bazı Filistinlilerin yaralandığını bildirdi.

İsrail'in Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Gazze Şehri'ne düzenlediği hava saldırısında yaralanan çok sayıda kişi Arap Baptist Hastanesi'ne getirildi.

Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Bureyc Mülteci Kampı'nda bir binaya İHA ile saldırı düzenleyen İsrail ordusu, Beyt Hanun'un doğusundaki bazı bölgeleri de topçu ateşiyle hedef aldı, saldırılarda ilk belirlemelere göre ölen ve yaralanan olmadı.

Hamas, İsrail'in Gazze'de ateşkesi bozarak saldırılarını yeniden başlatmasını kınayan uluslararası tutumu takdir ederek, Birleşmiş Milletler'e (BM) müdahale çağrısında bulundu.

Hamas'tan yapılan yazılı açıklamada, İsrail'in işlediği suçların uluslararası hukukun açık bir ihlali olduğu ve bölgenin güvenliği ile istikrarı için bir tehdit oluşturduğu belirtildi.

ULUSLARARASI TUTUMA TAKDİR

Açıklamada, "İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve aşırılık yanlısı hükümetinin Gazze'deki ateşkes anlaşmasına yaptığı darbenin ardından vahşi saldırılarına devam etmesini kınayan ve bu saldırıları reddeden uluslararası tutum" takdir edildi.

Hamas'ın açıklamasında, BM'ye farklı siyasi, hukuki ve insani kurumlarıyla birlikte acilen harekete geçmesi ve İsrail'in uluslararası hukuku ihlal etmesi karşısında kararlı bir duruş sergilemesi çağrısında bulunuldu.

Filistin halkının işlenen bu suçlar karşısında direneceği ve kararlı şekilde duracağı vurgulanan açıklamada, uluslararası toplumdan ahlaki ve yasal sorumluluklarını üstlenmesi istendi.

İşgal altındaki Batı Şeria'nın Ramallah kentinde, İsrail'in ateşkesi bozarak Gazze Şeridi'ne başlattığı ve 400'den fazla kişinin ölümüne yol açtığı saldırılar protesto edildi.

Aktivistlerin sosyal medyadaki çağrısı üzerine Gazze Şeridi'ndeki Filistinlilere destek olmak ve İsrail'in saldırılara yeniden başlamasına tepki göstermek için düzenlenen protesto yürüyüşüne onlarca Filistinli katıldı.

Ramallah sokaklarında yürüyen göstericiler, Filistin'in birlik ve beraberliği ile İsrail'in Gazze'deki soykırımın sona ermesini talep eden sloganlar attı.

Yemen'deki İran destekli Husiler, ABD'nin ülkenin kuzeyindeki Sada kentine hava saldırısı düzenlediğini duyurdu.

Husilere bağlı El-Mesira televizyonunun haberinde konuya ilişkin bilgi verildi.

Haberde, ABD saldırısında Sada kentinin Mecez ilçesine bağlı Tahıyye bölgesinin hedef alındığı belirtildi.

Televizyonun haberinde, saldırının detaylarına ilişkin bilgi verilmedi.

Suudi Arabistan ile sınır bölgesinde olan Sada kenti, Husilerin en önemli merkezlerinden biri olarak biliniyor.

Avusturya'nın başkenti Viyana'da, İsrail'in ateşkesi bozarak Gazze Şeridi'ne başlattığı ve 400'den fazla kişinin ölümüne yol açtığı saldırılar protesto edildi.

Dışişleri Bakanlığı önünde toplanan Filistin destekçileri, "Özgür Filistin", "Hemen ateşkes", "Soykırıma hayır" sloganları attı.​​​​​​​

Gösteriye katılan sanatçı ve aktivist Patrick Bongola, İsrail'in 19 Ocak'ta yürürlüğe giren ateşkesi bozarak yeniden başlattığı saldırılara ilişkin konuştu.

"AVUSTURYA'DAKİ İKTİDAR SOYKIRIMA DESTEK VERİYOR"

Bongola, Dışişleri Bakanlığı önünde Filistin halkıyla dayanışma içinde olan protestocularla İsrail'in Gazze ve Batı Şeria'da yeniden başlattığı soykırıma tepki göstermek için bir araya geldiklerini söyledi.

"Bu (İsrail'in yeniden başlattığı saldırılar) kabul edilemez, Avusturya'da iktidar da soykırıma destek veriyor. Bu nedenle sivil toplum olarak cesaretle buna karşı durulması gerekiyor. Gazze ve Gazze'deki insanlar için sesimizi yükseltmemiz çok önemli." görüşünü paylaşan Bongola, adaletsizliğin son bulması için birlikte hareket edilmesi çağrısında bulundu.

İngiltere'nin başkenti Londra'da yüzlerce kişi, İsrail'in ateşkesi bozarak Gazze'ye yeniden başlattığı saldırıları protesto ederken, Tel Aviv yönetimini destekleyen İngiltere hükümetine de tepki gösterdi.

Başbakanlık Ofisi 10 Numaranın yer aldığı Downing Sokağı, Dışişleri Bakanlığı ve Savunma Bakanlığı gibi hükümet binalarının bulunduğu Whitehall Caddesi'nde toplanan yüzlerce eylemci, İsrail'in 18 Mart sabah saatlerinde başlattığı Gazze saldırılarını protesto etti.

130'DAN FAZLA ÇOCUK KATLEDİLDİ

İsrail'e silah satışlarının durdurulması ve ateşkesin sağlanması yönünde sloganlar atan göstericiler, İsrail'e desteğini sürdüren İngiliz hükümetine de tepki gösterdi.

Caddede kurulan platformdan protestoculara seslenen Britanya Filistin Forumu yöneticisi Faris Amir, İsrail'in gece boyu süren saldırılarında 130'dan fazla çocuğun hayatını kaybettiğini ifade etti.

"BARIŞ SAĞLANANA KADAR SOKAKALARDA OLACAĞIZ"

"Siyonizm ve İsrail yönetimi barıştan çok Filistinli öldürmek istiyor." diyen Amir, İsrail'in saldırılara başlamadan önce ABD'den izin aldığını savundu.

Savaşı Durdur Koalisyonu Yürütme Kurulu Başkanı Alex Kenny de saldırı haberlerinin ardından sokağa çıkma kararı aldıklarını kaydederek, "Filistinliler için adalet ve barış sağlanana kadar sokaklarda olacağız." dedi.

Kenny, parlamentoda dün yaptığı konuşmada, İsrail'i uluslararası hukuku ihlal etmekle suçlayan Dışişleri Bakanı David Lammy'ye karşı Başbakanlık Sözcüsü'nün, "Bu yargıya varmak mahkemelerin işidir." açıklaması yaptığını hatırlattı.

Lammy'nin haklı olduğunu söyleyen Kenny, hükümetin uluslararası yardımları kesip savunma harcamalarını artırma kararına işaret ederek, "Savaş değil refah istiyoruz." ifadesini kullandı.

"İNGİLTERE İSRAİL'E SİLAH SATIŞINI DURDURMALI"

Kenny, İsrail'in Gazze saldırılarını ABD ve İngiltere'nin bilgisi ve izniyle yaptığını öne sürdü.

Nükleer Silahsızlanma Kampanyası Genel Sekreteri Sophie Bolt da konuşmasında, İsrail'in bir gecede 500'e yakın sivili hava saldırılarıyla öldürdüğünü vurguladı.

"İsrail aylardır ateşkesi sabote ediyor, barış ihtimalini yok ediyor." diyen Bolt, İsrail'in Gazze'ye insani yardımları engelleyerek bölgede yaşamın yeniden başlamasını da engellediğini dile getirdi.

Bolt, nükleer silah sahibi İsrail'in dünyayı tehdit ettiğini belirterek, "Lammy, İsrail'in uluslararası hukuku ihlal ettiğini söylerken (İngiltere Başbakanı Keir) Starmer geri adım attı ve dümeni tekrar İsrail'in tarafına kırdı. İngiltere İsrail'e silah satışını durdurmalı ve Güney Kıbrıs'tan kalkan gözlem uçuşlarını sonlandırmalıdır." diye konuştu.

Göstericiler toplu halde iftar yaptı ve cemaatle akşam namazını kıldı.

İsrail'in dün gece Gazze Şeridi'ne yönelik saldırılarına yeniden başlamasının ardından BM Güvenlik Konseyi, Gazze Şeridi için acil toplantı yaptı. Filistin'in BM Daimi Gözlemcisi Riyad Mansur, İsrail'in Gazze'ye yönelik yoğun hava saldırıları sonrası BM Güvenlik Konseyi'ne acil harekete geçme çağrısında bulunarak, saldırılarda bir gecede 400'den fazla kişinin hayatını kaybettiğini ve yüzlercesinin yaralandığını belirtti.

Konsey'in artık kararlarını uygulaması gerektiğini vurgulayan Mansur, "Kararlarınız var, harekete geçin. Gücünüz var, harekete geçin. Yoksa önemsiz olursunuz" ifadelerini kullandı. Uluslararası toplumu somut adımlar atmaya davet eden Mansur, İsrail'in Filistin halkına yönelik saldırılarının durdurulması için baskının artırılmasını talep etti.

BM'DEN İNSANİ YARDIM UYARISI
BM İnsani İşler Koordinasyon Ofisi Başkanı Tom Fletcher, BM Güvenlik Konseyi'ne hitaben yaptığı görüntülü konuşmada, İsrail saldırılarının başlamasıyla Gazze halkının yeniden büyük bir korkuya kapıldığını belirterek, "Bir gecede en büyük korkularımız gerçekleşti. Gazze Şeridi'nin tamamında hava saldırıları yeniden başladı" dedi.

Fletcher, saldırıların insani yardımların akışını tamamen durdurduğunu belirterek, "Gazze'nin tekrar dış dünyaya kapatılmasıyla birlikte yardım ve temel hizmetleri ulaştırma kabiliyetimiz giderek zorlaşıyor" ifadelerini kullandı. Ateşkes döneminde haftalık 4 bin yardım kamyonunun bölgeye giriş yaptığını hatırlatan Fletcher, bu seviyeye yeniden ulaşılmadığı takdirde Gazze'deki insani krizin derinleşeceğini vurguladı.

BM Güvenlik Konseyi'nde yapılan acil oturumda, birçok ülke İsrail'in saldırılarını kınarken, ABD, İsrail'e destek veren açıklamalarda bulundu.

Cezayir'in BM Daimi Temsilcisi Amar Bendjama, İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarının ateşkes anlaşmasını hiçe saydığını belirterek, İsrail'in açlığı bir savaş silahı olarak kullandığını ifade etti. Bendjama, İsrail'in tarım arazilerini, gıda tedarik zincirlerini ve insani yardım yollarını kasıtlı olarak hedef aldığını vurguladı ve bu eylemlerin uluslararası hukuk nezdinde savaş suçu teşkil ettiğini söyledi.

"Uluslararası toplum İsrail'in, Uluslararası Adalet Divanı'nın (UAD) geçici tedbir kararlarına uymasını sağlamak için daha fazla baskı yapmalıdır" diyen Bendjama, Gazze'de derhal ateşkesin devam ettirilmesi ve insani yardımların kesintisiz ulaştırılması gerektiğini ifade etti.

Somali'nin BM Daimi Temsilcisi Abukar Dahir Osman, İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarını ve insani yardımları engellemesini uluslararası hukukun açık bir ihlali olduğunu belirtti. Osman, BM'nin Filistinli mültecilere yönelik yardımlarının hayati önem taşıdığını vurgulayarak, Batı Şeria'da artan yerleşimci şiddetine ve ev yıkımlarına da dikkat çekti. "İsrail'in insani yardımları pazarlık unsuru olarak kullanması kabul edilemez" diyen Osman, uluslararası toplumun bu konuda acilen harekete geçmesi gerektiğini belirtti.

"GAZZE'DEKİ SİVİL HALK AÇLIĞA MAHKUM EDİLİYOR"
Sierra Leone'nin BM Daimi Temsilcisi Michael Imran Kanu, Gazze'de sivil nüfusun gıda, su ve sağlık hizmetlerine erişimde büyük sıkıntılar yaşadığını söyledi. İsrail'in insani yardımları engellemesinin Dördüncü Cenevre Sözleşmesi'nin ihlali olduğunu belirten Kanu, uluslararası hukukun uygulanması gerektiğini vurguladı.

"KADINLAR VE ÇOCUKLAR EN AĞIR BEDELİ ÖDÜYOR"
Guyana'nın BM Daimi Temsilcisi Carolyn Rodrigues-Birkett, İsrail'in Gazze'deki saldırılarında kadın ve çocukların en ağır bedeli ödediğini belirtti. Cinsel şiddet vakalarının arttığını ve sağlık hizmetlerine erişimin neredeyse imkansız hale geldiğini ifade eden Rodrigues-Birkett, tüm rehinelerin ve suçlama olmaksızın tutulan Filistinlilerin serbest bırakılması gerektiğini söyledi. "İki devletli çözüm, en sürdürülebilir seçenektir" diyen Rodrigues-Birkett, Filistin ve İsrail'in yan yana barışçıl bir şekilde yaşaması gerektiğini vurguladı.

"İNSANİ YARDIMLAR ENGELLENEMEZ"

Fransa'nın BM Daimi Temsilcisi Jerome Bonnafont, Gazze'deki insani yardım kısıtlamalarının kabul edilemez olduğunu belirterek, İsrail'in bu kısıtlamaları derhal kaldırması gerektiğini söyledi. UNRWA'nın çalışmalarının önemine vurgu yapan de Bonnafont, insani yardım kuruluşlarına yönelik tüm engellerin kaldırılmasını talep etti.

"BM GÜVENLİK KONSEYİ ATEŞKES İÇİN DAHA ÖNCE HAREKETE GEÇMELİYDİ"

Rusya'nın BM Daimi Temsilci Yardımcısı Dmitriy Polyanski, İsrail'in Gazze'de savaş suçu işlediğini belirterek, İsrail'in BM ve Uluslararası Adalet Divanı kararlarına uyması gerektiğini söyledi. "BM Güvenlik Konseyi zamanında ateşkes kararı almadığı için bu kadar insan hayatını kaybetti" ifadelerini kullanan Polyanski, Filistin'in bağımsız bir devlet olarak tanınmasının artık kaçınılmaz olduğunu belirtti.

"SİVİLLERE YÖNELİK SALDIRILAR KABUL EDİLEMEZ"
İngiltere'nin BM Daimi Temsilci Yardımcısı James Kariuki, İsrail'in Gazze'de sivillere yönelik saldırılarını ve insani yardımları engellemesini sert bir şekilde eleştirdi. "İsrail'in saldırılarında hayatını kaybeden sivillerin sayısı korkutucu boyutlara ulaştı" diyen Kariuki, İngiltere'nin ateşkesin sağlanmasını desteklediğini ve iki devletli çözümün kaçınılmaz olduğunu ifade etti.

İsrail Başbakanı  Netanyahu, Gazze Şeridi'ne başlattıkları saldırıların şiddetini arttırarak devam ettireceklerini ve müzakerelerin saldırılar altında yürüyeceği tehdidinde bulundu.

"BU DAHA BAŞLANGIÇ"

Netanyahu, İsrail televizyonlarında yayınlanan görüntülü açıklamasında, bu sabah Gazze'ye yeniden başlattıkları şiddetli saldırıların "yalnızca başlangıç" olduğunu söyledi.

İsrail'in ABD Başkanı Donald Trump'ın Orta Doğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff'un ateşkesin uzatılması yönündeki önerisini kabul ettiğini ancak Hamas'ın "her öneriyi reddettiğini" öne süren Netanyahu, "Bundan sonra, müzakereler yalnızca ateş altında yürütülecek." ifadelerini kullandı.

İsrail ordusu ve istihbarat servislerinin saldırıları yeniden başlatma önerisini kabul ettiğini belirten Netanyahu, saldırılara Hamas'ın daha fazla esiri serbest bırakma yönündeki "tüm önerileri reddetmesi" üzerine yeniden başladıklarını iddia etti.

ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tammy Bruce, İsrail ordusunun ateşkesi bozarak Gazze'yi tekrar havadan bombalamaya başlamasından "tamamen Hamas'ın sorumlu olduğunu" ileri sürdü.

Bruce, yaptığı yazılı açıklamada, "Savaştan ve düşmanlıkların yeniden başlamasından tamamen Hamas sorumludur." ifadesini kullandı.

"Hamas, (Özel Temsilci) Steve Witkoff'un geçen çarşamba sunduğu 'köprü' önerisini kabul etseydi, her ölüm önlenebilirdi." görüşünü savunan Bruce, Hamas'ı, İsrail ile devam eden anlaşma sürecini zorlaştırmakla suçladı.

Tammy Bruce, "Hamas, önümüzdeki zorlayıcı anlaşmayı geciktiriyor ve Filistinlileri sonuçlarına katlanmaya zorluyor." ifadesini kullandı.

Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü, açıklamasında, ABD'nin, İsrail-Hamas ilişkileri konusundaki yaklaşımını kararlılıkla koruduğunu belirterek, "Barış için İsrail'in yanında durun." ifadesine yer verdi.

ATEŞKESİ BOZAN İSRAİL ORDUSU, GAZZE'YE ŞİDDETLİ SALDIRILARI YENİDEN BAŞLATTI

İsrail ordusu, Gazze Şeridi'nde 19 Ocak'ta yürürlüğe giren ateşkesin ardından şiddetli saldırılarına yeniden başladı.

İsrail ordusunun Gazze Şeridi'ne bu sabah düzenlediği hava saldırılarında, çoğunluğu kadın ve çocuk olmak üzere en az 400 kişi hayatını kaybetti, 500'ün üzerinde Filistinli yaralandı.

İsrail ordusu, siyasi kademenin talimatları doğrultusunda Gazze'ye geniş çaplı saldırıların yeniden başlatıldığını duyurdu.

İsrail Başbakanlık Ofisinden yapılan açıklamada, saldırıların Başbakan Binyamin Netanyahu ve Savunma Bakanı Yisrael Katz'ın talimatlarıyla başlatıldığı ifade edildi.

Ateşkesi bozan İsrail, Hamas'a karşı "gittikçe artan askeri güçle" hareket edeceğini açıkladı.

Hamas ise "İsrail'in verdiği sözlere uymadığını ve ateşkese ara bulucu ülkelerin gözü önünde sorumluluklarını yerine getirmeyerek Gazze Şeridi'nde Filistin halkına karşı soykırımını yeniden başlattığını" ifade etti.

Gazze Şeridi'ndeki İsrailli esirlerin aileleri, ateşkesi bozan Netanyahu hükümetini "esirlerden vazgeçmekle" suçlayarak hükümetin savaşı yeniden başlatmasına esirleri geri getirmeyi gerekçe göstermesinin "tam bir aldatmaca olduğunu" belirtti.

İsrail'deki muhalefet partileri de Başbakan Netanyahu'nun iç istihbarat teşkilatı Şin-Bet Direktörünü görevden alması gibi tartışmalı siyasi adımlarının gölgesinde saldırıların yeniden başladığına dikkati çekti.

ABD'li Senatör Bernie Sanders, Gazze'ye yeniden saldırılarına başlayan İsrail'e tepki göstererek, İsrail'e artık daha fazla askeri yardım yapılmaması çağrısında bulundu.

Filistin konusundaki çıkışlarıyla bilinen bağımsız Senatör Sanders, X hesabından yaptığı açıklamada, İsrail'e tepki gösterdi. Sanders, açıklamasında, "(İsrail Başbakanı Binyamin) Netanyahu iki haftadır Gazze'ye yiyecek, su ve yakıt girmesine izin vermiyor. Şimdi de bombardımana yeniden başladı, yüzlerce insanı öldürdü ve Gazze'ye yeniden yaşama şansı veren ateşkesi bozdu. İsrail'e daha fazla askeri yardım yok." ifadesini kullandı.

RASHİDA TLAİB'DEN "SİLAH AMBARGOSU" ÇAĞRISI

Öte yandan ABD Kongresinin Filistin asıllı tek üyesi olan Rashida Tlaib, X hesabından yaptığı açıklamada, İsrail'e yüklendi.

Tlaib, paylaşımında, "İsrail apartheid rejimi, Gazze'nin dört bir yanında hava saldırıları düzenleyerek ve yüzlerce Filistinliyi öldürerek, soykırımına yeniden başladı. Bu saldırılar, gıda, elektrik ve yardımın tamamen abluka altına alınmasının ardından geldi. İsrail, yaptırımlar ve silah ambargosu uygulanana kadar asla durmayacak." değerlendirmesinde bulundu.

Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock, Gazze'deki ateşkesin İsrail'in ağır saldırılarıyla sona ermesinin büyük endişe sebebi olduğunu belirtti.

GÖRÜNTÜLER SARSICI

Baerbock, başkent Berlin'de, İsrail ordusunun Gazze Şeridi'ne gece saatlerinde yeniden başlattığı saldırılarla ilgili açıklama yaptı. Mülteci kamplarında yanan çadırların görüntülerinin sarsıcı olduğunu belirten Baerbock, "Kaçan çocuklar ve yerinden edilmiş kanlar içinde kişiler asla pazarlık için baskı aracı olarak kullanılmamalı." dedi.

Uluslararası hukukun, kendini savunma durumunda bile orantılılık ilkesini içerdiğini vurgulayan Baerbock, "Gazze'deki ateşkesin İsrail'in ağır saldırılarıyla sona ermesi büyük endişe sebebidir." diye konuştu.

Baerbock, çatışmaların yeniden başlamasıyla birlikte esirlerin kaderi ve aynı zamanda İsrail, Gazze ve tüm Orta Doğu halkının geleceğinin bir kez daha pamuk ipliğine bağlı olduğunu söyledi.

Alman Bakan, "Acı ve daha fazla acı, her tarafta inanılmaz acılara yol açıyor. Bu nedenle herkesi uluslararası insancıl hukuka uymaya ve görüşmelere geri dönmeye çağırıyorum. İhtilafta kalıcı bir çözüm bulunması yönünde adımlar atmamız herkesin çıkarınadır." değerlendirmesinde bulundu.

ABD'YE ÇAĞRI

Bunun için ateşkesin ikinci aşamasına ve esirlerin serbest bırakılmasına ilişkin görüşmelerin derhal yeniden başlatılması gerektiğini vurgulayan Baerbock, "Özellikle ABD'ye, bölgedeki nüfuzunu kullanarak etkisini şimdi göstermesi çağrısında bulunuyorum." ifadesini kullandı. Baerbock, tüm Orta Doğu'nun güvenliğinin bundan etkilendiğini belirterek, yarın Lübnan'a ziyarette bulunacağı bilgisini verdi.

Kudüs Tugayları Sözcüsü Ebu Hamza, İsrail'in saldırısında şehit oldu.

İsrail basınında çıkan habere göre Ebu Hamza'nın öldürüldüğü saldırıda kardeşi, kız kardeşi, yengesi ve yeğeni de dahil olmak üzere ailesinin üyeleri de öldürüldü.

Fransa, İsrail'in çoğunluğu çocuk ve kadın 400'den fazla Filistinlinin yaşamını yitirdiği Gazze'ye yönelik saldırılarını kınadı.

Fransa Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, "Fransa, İsrail'in dün geceden bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği ve çok sayıda sivilin ölümüne yol açan saldırılarını kınıyor." ifadelerine yer verildi.

Fransa'nın "esirlerin salıverilmesi çabalarını tehlikeye atan ve Gazze'deki sivillerin hayatını tehdit eden düşmanlıkların durdurulması" çağrısı yaptığı açıklamada, tüm taraflardan ateşkese "tam olarak" uyması istendi.

Ayrıca açıklamada, İsrail'den sivilleri koruması ve Gazze'ye elektrik ve suyun yanı sıra insani yardımların erişimi konusundaki tüm engelleri derhal kaldırması istendi.

İngiliz hükümeti, İsrail ve Hamas'ı Gazze'de varılan ateşkes anlaşmasını "tam olarak" uygulamaya çağırarak, tüm tarafları çatışmaları sona erdirmek için "acilen diyaloğa dönmeye" çağırdı.

Başbakan Keir Starmer'ın sözcüsü, "Bu ateşkes anlaşmasının en kısa sürede yeniden tesis edilmesini istiyoruz" dedi ve İsrail'in gece boyunca gerçekleştirdiği saldırılarda bildirilen sivil kayıplarının "dehşet verici" olduğunu sözlerine ekledi.

"HER TÜRLÜ EYLEMİ ŞİDDETLE KINIYORUZ"

Rusya da İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarını kınadı.

Rusya Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada "Moskova, İsrail'in Gazze Şeridi'ndeki askeri operasyonunu yeniden başlatmasından derin üzüntü duymaktadır" denildi ve açıklama şöyle devam etti:

 "Rusya, sivillerin ölümüne ve toplumsal altyapının yıkılmasına yol açan her türlü eylemi şiddetle kınıyor."

Avrupa-Akdeniz İnsani Hakları İzleme Örgütü (Euro-Med), İsrail'in ateşkesi bozarak Gazze Şeridi'ne yeniden başlattığı saldırılarda 150 Filistinli çocuğun öldüğünü duyurdu.

Örgütten yapılan açıklamada, İsrail işgal güçlerinin yoğun hava saldırılarıyla sivilleri hedef aldığı, yüzlerce bombardımanla yerleşim yerleri, barınma merkezleri ve mülteci kamplarını vurduğu belirtildi.

NİYETİ AÇIK: KASTEN TOPLU KATLİAM YAPMA

Saldırılarda 150 çocuk ile çok sayıda kadının hayatını kaybettiği aktarılan açıklamada, İsrail'in saldırılarında kasten "toplu katliam yapma" niyetinin açık olduğu, bazı ailelerin tamamen yok edildiği, büyükbaba, ebeveynler ve torunlar dahil nesillerin birlikte hedef alındığının belgelendiği kaydedildi.

İSRAİL'E YETKİYİ ULUSLARARASI TOPLUM SESSİZLİĞİYLE VERDİ

Uluslararası toplumun 18 aydır Gazze'deki katliamlara sessiz kalmasının, İsrail'e "soykırımı tırmandırma konusunda fiili bir yetki" verdiği vurgulanan açıklamada, İsrail'in bu saldırıları askeri zorunluluk ya da güvenlik önlemi gibi göstermeye çalışmasının, "soykırım" suçunu örtbas etmeye yönelik açık bir manipülasyon olduğu ifade edildi.

TOPLU KATLİAM, ZORLA AÇ BIRAKMA....

Gazze'de işlenen suçların toplu katliam, zorla aç bırakma, temel hayati ihtiyaçlardan mahrum bırakma ve altyapının sistematik olarak yok edilmesi gibi insanlığa karşı suçlar kapsamında değerlendirildiğini bildiren Euro-Med, bu suçların, Birleşmiş Milletler Soykırım Suçunun Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi kapsamında soykırım niteliği taşıdığına dikkati çekti.

 İsrail'de, Gazze'de ateşkes ve esir takası anlaşmasının uygulamaya girmesinin ardından istifa ederek hükümetten ayrılan aşırı sağcı lider Itamar Ben-Gvir ile partisi hükümete geri dönüyor.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun Likud Partisi ve Itamar Ben-Gvir'in Yahudi Gücü Partisi'nden yapılan ortak açıklamada anlaşmaya varıldığı duyuruldu.

Açıklamada, Yahudi Gücü Partisi'nin İsrail hükümetine geri dönüşü konusunda yapılan görüşmelerde anlaşma sağlandığı ve partinin istifa eden bakanlarının bugün tekrar görevlerine başlayacağı belirtildi.

İsrail devlet televizyonu KAN, Ben-Gvir'in Ulusal Güvenlik Bakanlığı, Yitzhak Wasserlauf Necef ve Celile Kalkınma Bakanlığı, Amichai Eliyahu Miras Bakanlığı ve milletvekilleri Limor Son Har-Melech, Zvika Fogel ve Yitzhak Kreuzer'in de çeşitli komitelerdeki görevlerine geri döneceklerini aktardı.

Ben-Gvir'in istifasının ardından geçici olarak Ulusal Güvenlik Bakanlığı'na getirilen Turizm Bakanı Haim Katz'ın ise Turizm Bakanlığı koltuğuna yeniden oturacağı kaydedildi.

BEN-GVIR'İN PARTİSİ HÜKÜMETE GERİ DÖNÜYOR

Aşırı sağcı Ben-Gvir, Gazze'de ateşkes ve esir takası anlaşmasına karşı olduğunu sık sık vurgulamış, anlaşmanın yürürlüğe girdiği 19 Ocak'ta ise Yahudi Gücü Partisi'nden bakanlarla hükümetten istifa ettiğini duyurmuştu.

İsrail basını, Başbakan Netanyahu'nun, Ben-Gvir'in yeniden hükümete dönmesi için görüşmeler yaptığını aktarmıştı.

İsrail'in bu sabah ateşkesi bozarak Gazze Şeridi'ne saldırılara yeniden başlamasının ardından X hesabından bir açıklama yapan Ben-Gvir, saldırıların başlamasından duyduğu memnuniyeti ifade etmişti.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Savunma Bakanı Yisrael Katz ve Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir ile Gazze'ye yeniden başlatılan saldırıları görüştü.

Başbakanlık Ofisinden yapılan açıklamaya göre, başkent Tel Aviv'de düzenlenen toplantıya Netanyahu, Katz ve Zamir'in yanı sıra güvenlik teşkilatının üst düzey isimleri katıldı.

İsrail Savunma Bakanlığı basın ofisinden yapılan açıklamaya göre, görüşmenin ardından Katz, Hamas'a "Gazze'deki İsrailli esirleri bırakmazsa verilecek darbenin yoğunlaşacağı" tehdidinde bulundu.

GAZZE'DEKİ SİVİL YÖNETİMİN HEDEF ALINMASI

Haaretz'e konuşan kaynaklar, İsrail'in amacının "Hamas'ın Gazze'deki sivil yapılanmasını hedef alarak yönetim becerisini ortadan kaldırmak olduğunu" belirtti.

İsrail'in yeniden başlattığı bu saldırılarla "yönetimde Hamas'ı kenara iterek yerel aşiretleri göreve getirmeyi hedeflediği" aktarıldı. Netanyahu'nun "Gazze'ye saldırıların boyutunun değişmesi ve Hamas'ın buradaki sivil kadrosunun hedef alınması gerektiği" görüşünü savunduğu kaydedildi.

Başkan Recep Tayyip Erdoğan, İsrail'in Gazze'de yeniden katliama başlamasının ardından dünya liderleriyle üst üste görüşmeler gerçekleştirdi. İlk olarak Finlandiya Cumhurbaşkanı Alexander Stubb ile görüşen Başkan Erdoğan ardından Hollanda Başbakanı Dick Schoof ile de görüştü.

Erdoğan görüşmede, İsrail'in Gazze'de yeniden başlayan saldırılarının kabul edilemez olduğunu, Netanyahu'nun soykırım politikasına uluslararası toplumun artık 'dur' demesi gerektiğini, ateşkesin bir an önce yeniden sağlanmasının önemini ifade etti.

aşkan Erdoğan Hollanda Başbakanı Schoof ile de bir görüşme gerçekleştirdi. Başkan Erdoğan görüşmede, İsrail'in Gazze'ye yönelik insani yardımları durdurması ile başlayan, nihayetinde ateşkesi sonlandırıp sivil halkı katletmeye kadar varan soykırım politikasına müsaade edilmemesi gerektiğini, bu konuda uluslararası toplumun üstüne düşeni yapması gerektiğini ifade etti.

İsrail işgal güçlerine ait savaş tanklarının Gazze Şer,d, yakınında pozisyon aldığı kaydedildi.

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarına ilişkin, "Dünyada insanlık adına bir değer ve düzen olacaksa bunun ilk şartı bu katliam şebekesinin yargılanması ve cezalandırılmasıdır." değerlendirmesinde bulundu.

Çelik, İsrail'in ateşkesi bozarak Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılara, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamayla tepki gösterdi.

Netanyahu hükümetinin insanlık düşmanı bir organizasyon olduğunu belirten Çelik, şunları kaydetti:

"Yine katliam şebekesi gibi hareket ederek masum Filistinlileri öldürdüler. Bu katliam şebekesinin tüm insani değerlere düşman olduğu ve hiçbir anlaşmaya sadık kalmayacağı açıktır. Bundan sonrasında dünyada insanlık adına bir değer ve düzen olacaksa bunun ilk şartı bu katliam şebekesinin yargılanması ve cezalandırılmasıdır."

Türkiye Dışişleri Bakanlığı İsrail'in Gazze'de geröekleştirdiği katliama ilişkin açıklama yaptı.

Yapılan açıklamada "İsrail insanlığa meydan okuyor." ifadeleri yer aldı.

Açıklamanın tamamı ise şöyle: 

"Gazze'ye yönelik saldırılar) İsrail, uluslararası hukuku ve evrensel değerleri en ağır biçimde ihlal ederek insanlığa meydan okumaktadır.

İsrail hükümetinin sergilediği bu saldırgan tutum, bölgenin ortak geleceğini tehdit etmektedir. İsrail'in yeni bir şiddet sarmalına neden olması kabul edilemez"

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK), İsrail işgal güçlerinin katliamı sırasında bugün Gazze için toplanacak.

BMGK'nın, soykırım nedeniyle New York saatiyle 10.00'da, Türkiye saatiyle 17.00'da toplanması bekleniyor.

Konuya ilişkin Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri António Guterres, İsrail'in Gazze'ye yönelik hava saldırılarından "şok" olduğunu belirterek, Gazze'de ateşkese saygı gösterilmesi çağrısında bulundu.

İsrailli bir yetkili, ABD merkezli Wall Street Journal 'a (WSJ) verdiği demeçte ABD Başkanı Donald Trump'ın İsrail'e Hamas'a yönelik saldırıları yeniden başlatması için yeşil ışık yaktığını söyledi. 

Bir Hamas yetkilisi Agece France Press'e (AFP), İsrail'in Ocak ayında ateşkesin yürürlüğe girmesinden bu yana en ölümcül katliamını başlatmasının ardından "saldırganlığı engellemek için arabulucularla çalıştığını" söyledi.

AFP'ye konuşan yetkili, "Hamas ateşkes anlaşmasına bağlı kaldı ve tam olarak uyguladı, ancak İsrail işgali taahhüdünden vazgeçti ve saldırganlığı ve savaşı sürdürerek bunu tersine çevirdi." diyerek şöyle devam etti:

"Hamas ve direniş grupları durumu değerlendirmek için sürekli oturumda ve saldırganlığı engellemek için arabulucularla birlikte çalışıyorlar. Ateşkes anlaşması tamamlanmalı."

Şimdiye kadar Hamas, İsrail'in katliamlarına herhangi bir operasyonla cevap vermedi.

Yemen'deki Husiler, İsrail'in Gazze'ye yönelik katliamını kınayarak, Kızıldeniz'deki İsrail gemilerine yönelik saldırıları yeniden başlatma tehdidinde bulundu. Yapılan açıklamada Hamas'ı desteklemek için Husilerin operasyonlarını artıracağı sözü verildi.

Husilerin Yüksek Siyasi Konseyi, "Siyonist düşmanın Gazze Şeridi'ne yönelik saldırılarını yeniden başlatmasını kınıyoruz" dedi.

Açıklamada "Filistin halkı bu mücadelede yalnız bırakılmayacak, Yemen destek ve yardımlarını sürdürecek, çatışma adımlarını tırmandıracaktır" ifadeleri yer aldı.

İsrail İşgal güçleri, Gazze Şeridi'ne düzenlediği gece yarısı bombalama harekatının adınının "Güç ve Kılıç" olduğunu söyledi. 

İsrail işgal güçlerinin Gazze Şeridi'ne saldırıları yeniden başlatmasının ardından Gazze'deki İsrailli esirlerin aileleri, hükümeti esirlerden vazgeçmekle suçladı ve "şaşkın, kızgın ve korku içinde olduklarını" açıkladı.

Gazze'deki İsrailli esirlerin ailelerinin bir araya geldiği forum tarafından yapılan yazılı açıklamada, "Netanyahu hükümetinin esirlerden vazgeçtiği" belirtildi.

Esir yakınlarının, Netanyahu hükümetinin ateşkesi bozarak "kurtarılabilecek 59 esirin canı pahasına" saldırıları yeniden başlatması karşısında "şaşkın, kızgın ve korku içinde" oldukları vurgulandı.

"MÜZAKERELERLE SAVAŞIN"

Gazze'deki İsrailli esirlerin aileleri tarafından yapılan açıklamada, şu ifadelere yer verildi:

"İsrail hükümeti, esirleri getirmek için anlaşmanın sonraki aşamalarını uygulamayı ve savaşın bittiğini duyurmayı reddetti. Hükümetin 'Gazze'deki esirleri getirmek amacıyla savaşa yeniden başladıklarını' açıklaması tam bir aldatmaca. Askeri baskı, esirleri ve askerleri riske atıyor."

Ateşkese geri dönülmesi çağrısı yapan esir yakınları, ABD Başkanı Donald Trump'tan tüm esirlerin serbest kalması için çalışmasını istedi.

Netanyahu kabinesine de seslenen esir yakınları, hükümetten "müzakerelerle savaşmasını" istedi.

Siyonist basında yer alan haberlere göre İsrail işgal güçleri, Gazze Şeridi'nin kıyılarında yaşayan Filistinlilere tahliye uyarısı yaptı. 

İşgal güçlerinin Arapça sözcüsü Albay Avichay Adraee, Gazzelilerin kaçması gereken "tehlikeli savaş bölgelerinin" bir haritasını yayınladı. Bunlar arasında Beyt Hanoun, Khuza'a kasabaları ve Han Yunus'un Abasan banliyöleri yer alıyor.

Adraee, yaptığı açıklamada "IDF terör örgütlerine karşı güçlü bir saldırı başlattı. Bu belirlenmiş alanlar tehlikeli savaş bölgeleri olarak kabul ediliyor" dedi. 

Paylaşımda, "Kendi güvenliğiniz için derhal Gazze'nin batısındaki ve Han Yunus'taki bilinen sığınaklara tahliye olmalısınız" ifadeleri yer aldı.

Gazze kasabı İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun yolsuzluk davasında bugün ifade vermek için çıkacağı mahkemenin, Gazze Şeridi'nde çatışmaların yeniden başlaması nedeniyle iptal edildiğini bildirdi.

Bunun yerine Netanyahu'nun saat 11:00'de üst düzey güvenlik yetkilileriyle acil bir güvenlik istişaresi yapacağı bildiriliyor.

İsrail işgal güçleri Gazze Şeridi'ne gerçekleştirdiği saldırılarda 342 Filistinliyi katletti. 

İsrail'in Gazze kentinde yerinden edilmiş sivillerin sığındığı bir okulu hedef alması sonucu onlarca Filistinli hayatını kaybetti ve yaralandı.

Ateşkesi bozarak Gazze Şeridi'ne yönelik saldırılarla yeniden sivilleri hedef almaya başlayan İsrail, Hamas'ın esirleri serbest bırakmaması halinde "cehennemin kapılarının açılacağını" savundu.

İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz, yaptığı açıklamada, Hamas'ın İsrailli esirleri serbest bırakmayı reddetmesi nedeniyle saldırıları yeniden başlattıklarını öne sürdü.

Katz, "Hamas esirlerin tamamını serbest bırakmazsa Gazze'de cehennemin kapıları açılacak." ifadesini kullandı.

Şiddetli saldırılar düzenleyecekleri tehdidinde bulunan Katz, hedeflerine ulaşana kadar saldırıları sürdüreceklerini kaydetti.

 Hamas, "İsrail'in verdiği sözlere uymadığını ve ateşkese arabulucu ülkelerin gözü önünde sorumluluklarını yerine getirmeyerek Gazze Şeridi'nde Filistin halkına karşı soykırımını yeniden başlattığını" duyurdu.

Hamas'ın Siyasi Büro Üyesi İzzet er-Rişk, yaptığı yazılı açıklamada, "(İsrail Başbakanı Binyamin) Netanyahu gıda ve ilaç girişini engellemekle kalmadı Gazzeli çocukları uykularında bombalayarak öldürdü." ifadesini kullandı.

Rişk, "İşgalci İsrail'in verdiği sözlere uymadığını, dünyanın ve arabulucu ülkelerin gözü önünde sorumluluklarını yerine getirmediğini" aktardı.

"SAVAŞA DÖNME KARARI ESİRLERE İDAM CEZASIDIR"

Netanyahu'nun Gazze'ye saldırılarını "kendisini ülke içi krizlerden kurtarmak için" başlattığını belirten Rişk, "Netanyahu'nun savaşa dönme kararı, İsrailli esirlerin kurban edilmesi ve haklarında idam cezası verilmesi kararıdır." değerlendirmesinde bulundu.

Arap ve İslam ülkeleri ile uluslararası topluma yönelik Rişk, "Nazi-Siyonist vahşetinin ve sivillerin maruz kaldığı soykırımın" durdurulması çağrısı yaptı.

Rişk, arabulucu ülkelere de "Netanyahu'nun ateşkes anlaşmasına vurduğu darbeyle ilgili gerçekleri ortaya çıkarmaları, Gazze ve bölgedeki yangını körüklemekten Netanyahu'yu sorumlu tutmaları" çağrısında bulundu.

HAMAS'TAN "SOKAĞA ÇIKIN" ÇAĞRISI

Hamas yetkilisi, İsrail'in hedeflerine ulaşamayacağını belirterek, "Düşmanın müzakerelerle elde edemediğini, savaş ve yıkımla da başaramayacağını" kaydetti.

Rişk, Arap ve İslam toplumları ile "dünyanın özgür insanlarına", "İsrail'in Gazze Şeridi'ndeki Filistinlilere karşı soykırımını yeniden başlatmasını reddetmek için sokaklara çıkma, meydanlarda gösteriler yapma" çağrısında bulundu.

İsrail BM elçisinden skandal bir açıklama geldi. Paylaşılan videoda BM elçisi “Merhamet göstermeyeceğiz” ifadelerini kullandı.

Beyaz Saray, İsrail'in bugün Gazze'ye düzenlediği saldırılar konusunda ABD'ye danıştığını açıkladı.

Fox News'e konuşan Beyaz Saray Sözcüsü Karoline Leavitt, İsrail'in ateşkesi bozarak Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılara dair açıklamada bulundu.

ABD'nin bu saldırılar hakkında önceden bilgisi olduğunu teyit eden Leavitt, İsrail'in saldırılar konusunda Beyaz Saray ve Trump yönetimine danıştığını söyledi.

Leavitt, "Kıyamet kopacak." ifadesini kullanarak, Trump'ın İsrail'e destek olmaktan korkmadığını belirtti.

İsrail'in ateşkesi bozarak Gazze Şeridi'ne başlattığı saldırılarda 112 kişi hayatını kaybetmişti.

İsrail'in ateşkesi bozarak Gazze Şeridi'ne başlattığı saldırılarda hayatını kaybedenlerin sayısı 112'ye yükseldi.

İsrail'in ateşkesi bozarak Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda aralarında çok sayıda çocuğun da bulunduğu 50'den fazla Filistinli hayatını kaybetti.

Filistin resmi haber ajansı WAFA'da yer alan haberde, İsrail ordusunun Gazze Şeridi'ne yönelik kapsamlı saldırılar başlattığını belirtildi.

İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik kapsamlı saldırıları sonucu çoğu çocuk ve kadın olmak üzere ilk belirlemelere göre 50'den fazla sivilin öldüğü aktarılan haberde, İsrail'in bombalaması sonucu yıkılan evlerin altında kalan çok sayıda kişinin olduğu ifade edildi.

Gazze'de devam eden ağır hava bombardımanında onlarca Filistinli sivilin yaralandığı bilgisinin paylaşıldığı haberde, Gazze'nin güneyindeki Han Yunus kentinde çadırlara düzenlenen saldırılar sonucu ölen 2'si çocuk 5 sivil ile onlarca yaralının Kuveyt Hastanesi'ne kaldırıldığı kaydedildi.

Kuzeydeki Gazze kentine yönelik saldırılarda yaşamını yitiren 15'ten fazla kişinin cansız bedeni ile 20'den fazla yaralının hastanelere ulaştırıldığı belirtilen haberde, Gazze'nin orta kesimindeki Nusayrat Mülteci Kampı'nda yer alan Avde Hastanesi'ne de 14 kişinin cenazesi ile 70'ten fazla yaralının ulaştığı ifade edildi.

Hamas, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve hükümetinin Gazze Şeridi'nde savunmasız sivillere karşı savaşı yeniden başlattığını bildirdi.

​​​​​​​Hamas'tan yapılan yazılı açıklamada, İsrail hükümetinin 19 Ocak'ta yürürlüğe giren ateşkes anlaşmasını bozarak Gazze Şeridi'ne savaş açtığı belirtildi.

Gazze Şeridi'ndeki Filistin halkının barbarca bir savaşın yanı sıra sistematik açlık politikalarına maruz kaldığı hatırlatılan açıklamada, "Gazze'ye ve savunmasız Filistinli halkına karşı haince saldırıların sonuçlarından suçlu Netanyahu'yu ve Siyonist Nazi işgalcilerini sorumlu tutuyoruz." ifadesi kullanıldı.

Açıklamada, "Netanyahu ve radikal hükümeti ateşkes anlaşmasına darbe yapma kararı alarak Gazze Şeridi'ndeki esirlerin hayatını tehlikeye atarak akıbetlerini belirsizliğe sürüklüyor. Arabuluculardan, ateşkese darbe yapan Netanyahu'yu ve Siyonist işgalciyi sorumlu tutmalarını istiyoruz." denildi.

Arap ülkeleri ve İslam İşbirliği Teşkilatının (İİT) sorumluluklarını yerine getirerek Filistin halkının yanında yer alarak Gazze Şeridi'ne dayatılan ablukayı kırmaları talebinde bulunulan açıklamada, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyine (BMGK) de acil toplanması çağrısında bulunuldu.

Hamas açıklamasında, BMGK'nin 2735 sayılı kararı doğrultusunda Gazze Şeridi'nde ateşkesin sürmesi ve İsrail güçlerinin geri çekilmesi talebinde bulunuldu.

Öte yandan Filistin İçişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, İsrail'in Gazze Şeridi'nin çoğu bölgesini hedef alan saldırıların etkilerini yakından takip ettiklerine işaret edildi.

Filistin resmi haber ajansı WAFA: İsrail'in Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda aralarında çok sayıda çocuğun da bulunduğu 50'den fazla Filistinli hayatını kaybetti.

İsrail, ateşkesi bozarak Gazze Şeridi'ne yeniden başlattığı geniş çaplı saldırıları artırarak sürdüreceğini duyurdu.

İsrail Başbakanlık Ofisi'nden yapılan açıklamada, Başbakan Binyamin Netanyahu ve Savunma Bakanı Yisrael Katz'ın Gazze'de "Hamas'a karşı güçlü bir şekilde harekete geçme talimatı verdiği" ifade edildi.

Hamas'ın Gazze'deki İsrailli esirleri serbest bırakmayı ve arabuluculardan aldığı teklifleri reddettiği öne sürülen açıklamada, saldırıların da bu nedenle başlatıldığı ifade edildi.

İsrail ordusunun Gazze'de Hamas'a ait noktalara saldırı düzenlediği iddia edilen açıklamada, İsrail'in bu şekilde 7 Ekim 2023'ten bu yana ulaşamadığı hedeflerine ulaşmayı ve Gazze'deki İsrailli esirlerin serbest bırakılmasını sağlamayı amaçladığı kaydedildi.

Açıklamada, ateşkesi bozan İsrail'in Hamas'a karşı "gittikçe artan askeri güçle" hareket edeceği aktarıldı.

Saldırıların planının geçen hafta sonu İsrail ordusu tarafından hazırlandığı ve siyasi kademe tarafından onaylandığı belirtildi.

İsrail ordusunun Gazze'ye yeniden başlattığı geniş çaplı saldırılarında aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu çok sayıda Filistinli yaşamını yitirdi.

Filistin haber ajansı WAFA'nın haberinde, İsrail'in Gazze'ye düzenlediği saldırılarda çok sayıda kişinin öldüğü ve yaralandığı belirtildi.

İsrail ordusunun, Gazze'nin güneyindeki Han Yunus kentinde bulunan el-Mevasi bölgesinde yerinden edilmiş Filistinlilerin çadırlarını bombaladığı aktarıldı.

Saldırıda çok sayıda Filistinlinin hayatını kaybettiği, onlarca kişinin de yaralandığı kaydedildi.

İsrail savaş uçaklarının, Gazze kentinin ed-Derec Mahallesi'nde yerinden edilen Filistinlilerin sığındığı bir okulu ve Tel el-Heva Mahallesi'nde 3 evi bombaladığı aktarıldı.

İsrail savaş uçaklarının Gazze'nin orta kesimlerindeki Burec ve Nusayrat Mülteci Kamplarını da hedef aldığı bildirildi.

İsrail ordusunun saldırılarında aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu çok sayıda Filistinlinin hayatını kaybettiği kaydedildi.

Gazze'nin güneyindeki Han Yunus kentinin Abasan el-Kebira bölgesinde de İsrail saldırısı sonucu yaralananların olduğu ifade edildi.

İsrail savaş uçaklarının bombardımanı nedeniyle arama kurtarma ekiplerinin hedef alınan bölgelere ulaşmakta ciddi sıkıntı çektiği kaydedildi.

İsrail ordusu, Gazze Şeridi'ne geniş çaplı saldırılar başlattığını açıkladı.

İsrail Ordu Sözcüsü Avichay Adraee, X hesabından yaptığı paylaşımda, Gazze'ye yeniden saldırıların başlatıldığını açıkladı.

Adraee, "Siyasi düzeyin talimatları doğrultusunda, İsrail ordusu ve (İsrail iç istihbarat teşkilatı) Shin Bet, Gazze Şeridi genelinde Hamas'a bağlı hedeflere geniş çaplı bir saldırı başlattı." ifadesini kullandı.

İsrail Ordusu İç Cephe Komutanlığından yapılan açıklamada da Gazze Şeridi çevresindeki okullarda eğitime ara verildiği ve çiftçilerin sınıra yakın yerlerde çalışmasına izin verilmeyeceği aktarıldı.

İsrail ordusu, Gazze Şeridi'ne yeniden geniş çaplı saldırılar başlattığını duyurdu.