Madleen'e müdahale hazırlığı! Soykırımcı İsrail donanmasına emri verdi | Hamas'tan açıklama
Gazze’ye uyguladığı abluka ve sürdürdüğü katliamlarla uluslararası hukuku sistematik biçimde ihlal eden İsrail, şimdi de insani yardım taşıyan Madleen adlı gemiye saldırı planları yapıyor. İsrailli Kanal 12 kararı duyurdu. Siyonist Savunma Bakanı Yisrael Katz'dan ve Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir'den Madleen'e tehditler yağdı. Hamas, Gazze Şeridi'ne yardım götürmek üzere yola çıkan Özgürlük Filosu Koalisyonuna (Freedom Flotilla Coalition-FFF) ait Madleen gemisinde bulunan aktivistlerin can güvenliğinin sorumluluğunun İsrail'e ait olduğunu belirtti.
İsrail medyasına göre Tel Aviv yönetimi, Gazze'ye insani yardım ulaştırmak amacıyla yola çıkan "Madleen" isimli gemiyi Gazze karasularına girmeden durdurmak için donanmasını görevlendirdi.
İsrail'in önde gelen kanallarından Kanal 12'nin haberine göre, gemi zorla Aşdod Limanı'na yönlendirilecek ve gemide bulunan uluslararası aktivistler sınır dışı edilmek üzere İsrail makamlarına teslim edilecek.
SİYONİST BAKANDAN MADLEEN'E TEHDİT
İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz, Özgürlük Filosu Koalisyonuna (Freedom Flotilla Coalition-FFF) ait Madleen gemisinin Gazze kıyılarına varmasını engellemek için İsrail işgal güçlerine "ne gerekiyorsa yapması" yönünde talimat verdiğini duyurdu.
Katz, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, dünyaca ünlü iklim aktivisti Greta Thunberg'in aralarında yer aldığı 12 kişiyle Gazze'ye yönelik İsrail'in ambargosunu aşmak amacıyla Mısır kara sularında ilerleyen insani yardım yüklü Madleen gemisini tehdit etti.
BEBEK KATİLİ ZAMİR: NE GEREKİYORSA YAPIN!
İsrail Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir ve deniz kuvvetleri komutanlarıyla yaptığı görüşmenin fotoğrafını paylaşan Katz, şu ifadeleri kullandı.
"İsrail ordusuna Madleen nefret filosunun Gazze'ye ulaşmasını engellemek için ne gerekiyorsa yapmaları yönünde talimat verdim. Yahudi karşıtı (antisemitik) Greta ve Hamas propaganda sözcülerine açıkça söylüyorum: Geri dönün, çünkü Gazze'ye ulaşmayacaksınız."
Katz, İsrail'in Gazze'deki ablukayı kırmayı amaçlayan her türlü girişime "deniz, hava ve karada harekete geçeceğini" dile getirdi.
İSRAİL'İN MADLEEN İÇİN TEHDİTLERİ SONRASI HAMAS'TAN AÇIKLAMA
Hamas Siyasi Büro Üyesi Basim Naim, İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz'ın, Özgürlük Filosunu tehdit ederek, Madleen gemisinin Gazze kıyılarına varmasını engellemek için İsrail ordusuna "ne gerekiyorsa yapması" yönünde talimat verdiğini duyurmasının ardından sosyal medya hesabından konuya ilişkin açıklama yaptı.
Naim, "Gazze'de vahşice uygulanan ablukayı kırmak için insanlık adına hayatlarını riske atan dayanışmacıların hayatlarından İsrailli liderleri sorumlu tuttuklarını" ifade etti.
İsrail'in Gazze'deki ablukayı kaldırmak için ister Madleen gibi denizden ister birkaç ülkeyi geçerek karadan gerçekleştirilen eylemleri hedef alan tehditlerinin, dünyadaki özgür insanların hedeflerine ulaşması konusundaki iradelerini kıramayacağını kaydeden Naim, "nefret, ölüm ve yıkımın iradesinin, yaşama iradesine galip gelemeyeceğini" vurguladı.
İSRAİL'DEN YARDIMA DÜŞMANLIK
İsrail işgal güçlerinin, Gazze'deki sivil halkın nefes almasını engelleyen 17 yıllık ablukayı "korumak" adına yardım gemilerine yönelik sert tutumunu sürdürmesi, uluslararası kamuoyunda tepkilere neden oluyor. "Madleen"in engellenmesi planı da, ablukanın hukuksuzluğunu kırmak için atılan insani bir adımın şiddetle bastırılmak istendiğini ortaya koyuyor.
Gazze'ye yardım taşıyan gemilere yönelik müdahaleler, İsrail'in "deniz ablukası" gerekçesiyle meşrulaştırılmaya çalışılsa da, uluslararası hukuk uzmanları bu müdahalelerin açıkça "insani yardımı engelleme" suçu kapsamında değerlendirilebileceğini belirtiyor.
İsrail'in uygulamaları, 2010 yılında İstanbul'dan kalkan Mavi Marmara gemisine yönelik saldırıyı ve sonuçta 10 insanın hayatını kaybettiği katliamı da yeniden gündeme taşıdı.
MADLEEN: CESUR BİR DİRENİŞİN SEMBOLÜ
"Madleen" gemisi, İsrail'in hukuksuz kuşatmasını kırmak ve dünyanın gözünü Gazze'de yaşanan felakete çevirmek amacıyla yola çıkan uluslararası bir insani yardım girişimi. Gemide sivil toplum kuruluşu temsilcileri, gazeteciler ve insan hakları aktivistleri bulunuyor. Bu cesur eylem, Gazze'de aylar süren saldırıların ardından temel ihtiyaçlara ulaşamayan siviller için bir umut ışığı niteliği taşıyor.
Ancak İsrail yönetimi, bu tarz sembolik ve barışçıl eylemleri bile tehdit olarak algılamaya devam ediyor. Yardım taşıyan gemilere yönelik askeri müdahale, hem savaş suçlarına zemin hazırlıyor hem de Filistin halkının temel yaşam haklarının gasp edildiğini bir kez daha gözler önüne seriyor.
ABLUKA: BİR SOYKIRIM ARACI
İsrail'in 2007'den bu yana Gazze'ye uyguladığı kara, hava ve deniz ablukası, temel insani ihtiyaçlara erişimi engelleyen sistematik bir kuşatma politikası olarak değerlendiriliyor. Bu abluka, gıda, ilaç, yakıt ve temiz su gibi en temel ihtiyaçları bile hedef alıyor ve yaklaşık 2,3 milyon Gazzeliyi hayatta kalma mücadelesine zorluyor.
Birleşmiş Milletler yetkilileri, Gazze'de yaşanan insani krizin "eşi benzeri görülmemiş bir boyutta" olduğunu vurgularken, ablukanın bir savaş yöntemi olarak sivilleri hedef aldığı ve uluslararası hukuk açısından kabul edilemez olduğu ifade ediliyor.
SOYKIRIM SUÇUNA BİR HALKA DAHA MI EKLENECEK?
Uluslararası Adalet Divanı'nın da gündeminde olan İsrail'in Gazze'deki saldırıları, Güney Afrika'nın açtığı dava kapsamında "soykırım" suçlamasıyla inceleniyor. İsrail'in yardım ulaştırmaya çalışan sivil gemilere yönelik yeni müdahale hazırlıkları, bu zincirin yeni bir halkası olma tehlikesi taşıyor.
Bu gelişmeler, Tel Aviv'in yalnızca Gazze'de sivilleri hedef almakla kalmayıp, dünyanın dört bir yanından gelen yardım ve dayanışma çabalarını da susturmaya çalıştığını açıkça ortaya koyuyor.
DÜNYA NE YAPACAK?
Madleen gemisine yönelik olası bir saldırı, İsrail'in cezasızlıkla sürdürebildiği hukuksuzluklarının yeni bir sınavı olacak. Uluslararası kamuoyunun, yalnızca kınama açıklamalarıyla yetinmeyip etkili adımlar atması gerektiği bir döneme girilmiş durumda.
GÜNÜN MANŞETLERİ İÇİN TIKLAYIN

