Yunan medyasından savaş çığırtkanlığı! Rusya ve İngiltere...

Gelişen son dakika olayları tüm dünyada deprem etkisi yarattı. İngiltere, Kremlin'i hedef alarak 'Güney Kıbrıs'taki üslerimize saldırı düzenlendi' dedi, ortalık yangın yerine döndü. Moskova'dan da İngiliz hükümetine 'nükleer' çıkışı geldi. İngiltere üzerinden NATO' ile çarpışma noktasına gelindiğini belirten habere göre, ipler her an kopabilir. Yunan medyasında tüm dünya için kabus olabilecek bir haber yer aldı. 'Artık tüm dünyada Rusya ile Batı arasında ilan edilmemiş bir 'savaş' olduğu kabul edilmeye başlandı' Bu korkunç ifadelerle başlayan habere göre resme pek de beklenmedik bir dev dahil oluyor: Nükleer cephaneliğini artıracağını açıklayan İngiltere. Yunan basınında yer alan haber şöyle devam ediyor: Bugün İngiliz istihbarat servislerinin Rusya'yı, Güney Kıbrıs'ta bulunan üslerindeki askeri uçaklarına karşı güçlü bir elektronik saldırı düzenlemekle suçladıkları öğrenildi. Londra, Güney Kıbrıs'tan kalkan İngiliz nakliye uçaklarına karşı, muhtemelen Suriye'deki Rus gemileri ve üsleri tarafından gerçekleştirilen büyük ölçekli bir Rus elektronik harp operasyonu bildirdi. Bu bilgi, İngiliz askeri istihbarat servislerinden bir kaynakla konuşan the Times gazetesi tarafından aktarıldı. İngiliz servisi, Rusya'nın hem Suriye'den gelen kara sistemleri hem de uydu ile İngiliz uçaklarını bloke etmeye çalıştığına ve Kraliyet Hava Kuvvetleri'nin (RAF) bulunduğu Kıbrıs Burnu'ndaki İngiliz askeri üssünü hedef aldığına inanıyor. İngiliz istihbarat yetkilileri bunun nedenini ayrıntılı bir şekilde açıklamadılar ancak bölgede yalnızca iki 'düşman' devlet bulunduğunun - Suriye ve Rusya - ev bunlardan da yalnızca Moskova'nın böylesine ileri bir savaşı yürütebilecek araçlara sahip olduğunu söyledi. İsmi açıklanmayan bir İngiliz askeri istihbarat yetkilisi, 'Rusya, operasyonlarımızın bir parçası olarak gerçekleşen İngiliz uçağının kalkışına müdahale etmeye çalışıyor' dedi. Rusya'nın aynı zamanda İngiltere-NATO ile askeri bir çatışmadan kaçınacak şekilde hareket ettiği ancak Londra ve Washington'ın, Kremlin'in eylemlerine öfkelendiği vurgulandı. Rusya'nın Güney Kıbrıs'tan çıkan İngiliz Airbus A400M nakliye uçağının sinyallerini defalarca engellemeye çalıştığı bildirildi. Bu uçakların savaş jetleri olmayıp, yedek parça ve askeri personel taşıdıkları kaydedildi. İngiliz istihbarat servisi, birçok girişime rağmen hiçbirinin 'başarılı olmadığını' açıkladı. Güvenlik, savunma ve dış politika incelemesine göre, Londra'nın Rusya'yı İngiliz ulusal güvenliğine yönelik en büyük tehdit olarak gördüğü kaydedildi. Ayrıca dün, İngiltere'nin nükleer cephaneliğini artırma niyetinin Moskova tarafından barışa tehdit olarak görülmesi ve İngiliz hükümetini suçlaması da akıllara gelen bir başka ayrıntı. Kremlin sözcüsü Dmitry Peskov, Sovyetler Birliği'nin düşüşünden bu yana ilk kez nükleer cephaneliğini artırma kararına atıfta bulunarak, 'İngiltere'nin nükleer silahlarını artırmayı seçmesine çok üzüldük' dedi. Sözcü Peskov, 'Bu karar, küresel istikrar ve stratejik güvenlik açısından zararlıdır' ifadelerini kullandı. Aynı zamanda Rus haber kaynaklarına göre Karadeniz'de Rus güçleri ise füze ve ağır silahlar taşıyor. Aynı kaynaklar, İngiliz casus uçaklarının Güney Kıbrıs'taki bir askeri üsten kalktığına, düzenli olarak Kırım açıklarında keşif uçuşları yaptığına ve Rus füze savar hava savunmasını alarma geçirdiğine işaret ediyor. Bütün bunlar bize gösteriyor ki, Rusya ve NATO'nun karşı karşıya gelmesi olası bir senaryo ancak olursa da, ne zaman olursa olsun korkutucu bir senaryo. Birleşmiş Milletler (BM), İngiltere'nin nükleer silah stokunu artırdığı yönündeki duyurusunu, bu konudaki 'taahhütlere uymadığı' gerekçesiyle eleştirdi. BM Genel Sekreter Sözcüsü Stephane Dujarric, New York'ta gazetecilere yaptığı basın açıklamada, 'İngiltere'nin bu açıklaması 2010 Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Antlaşması Gözden Geçirme Konferansı'nda alınan kararlar kapsamındaki yükümlülüklerle tutarsızlık oluşturmaktadır.' ifadesini kullandı. İngiltere Dışişleri Bakanı Dominic Raab, 16 Mart'ta yaptığı açıklamada, Londra'nın nükleer silah stokunun artırılması kararının 'değişen koşullar ve değişen tehditler' sonucunda gerçekleştiğini duyurmuştu.