Trujillo kimdir? Kadına şiddetin sembolü Mirabal kardeşleri öldüren diktatör Trujillo'nun feci ölümü
Rafael Trujillo olarak bilinen ve asıl adı Leonidas Trujillo Molina olan 1930'dan 1961'e değin Dominik Cumhuriyeti'ni yöneten diktatördür. Hayatı ve yaptıklarıyla bugün hala zalim olarak anılan Trujillonun yaşam aralığı 24 Ekim 1891 - 30 Mayıs 1961.
İşte zalimce tecavüz ettirdiği, öldürdüğü kadınlar ve kendisinin de neredeyse aynı sonla biten hayatı...
ÖNCE DARBE YAPTI
Rafael Trujillo 1918'de Dominik ordusuna girdi.Ülkenin ABD işgali altında bulunduğu 1916-1924 arasında ABD Deniz Piyadeleri tarafından eğitildi. 1919-1925 arasında orduda teğmenlik emniyet örgütünde albaylığa kadar yükseldi. 1930'da Başkan Horacio Vasquez'i bir askeri darbeyle devirerek iktidarı ele geçirdi.
KARŞITLARINI ÖLDÜRDÜ
Bundan sonra 31 yıl boyunca Dominik Cumhuriyeti'nin mutlak egemeni oldu. Başkomutanlığı da üstlendi, yüksek makamlara yakınlarını getirdi, siyasi karşıtlarının çoğunu öldürttü. Resmi olarak 1930-1938 arasında, daha sonra da 1942-1952 arasında cumhurbaşkanı sıfatını taşıdı.
ÖLDÜRÜLMESİ
Kadına yönelik şiddet gününde tecavüz ettirip öldürttüğü Mirabal kardeşler olarak bilinen 3 kız kardeşin katili Trujillo'nun iktidarını koruyabilmek için başvurduğu sert önlemlere karşın muhalefet gitgide genişledi. Ayrıca ülke dışında da Dominik'in liberalleştirilmesi yönünde yoğun baskılar geldi.
ÇİFTLİĞE GİDERKEN SUİKASTLE ÖLDÜRÜLDÜ
Trujillo ordu içindeki desteğini de yitirmeye başladı. Sonunda, arabasıyla San Cristobal'daki çiftliğine giderken makineli tüfek ateşiyle öldürüldü. Aralarında General J.T. Diaz'ın da bulunduğu suikast sanıklarından çoğu daha sonra yakalanarak öldürüldü.
KENDİSİNE ŞEF DENİRDİ
1891-1961 yılları arasında yaşamış diktatör. İspanyol asılldır. Asıl adı rafael leonidas trujillo molina'dır. Kendisine "el jefe" (şef, patron) şeklinde hitap edilmekteydi. Demir yumrukla ülkeyi kontrol ettiği dönem dominikliler tarafından "la era de Trujillo" olarak bilinmektedir. Komünist karşıtı olduğu için, dönemin Latin Amerikası'nda ABD ile iyi ilişkiler içerisinde olan ender ülke liderlerinden biridir.
DİKTATÖRLERLE ARASI İYİYDİ
Küba ve Venezüela ile ilişkileri son derece kötü olmakla birlikte, kendisi gibi diktatörlerin hüküm sürdüğü ülkelerle dostane ilişkiler kurmuştur. bu ülkeler arasında Franco'nun İspanyası, Peron'un Arjantini ve Somoza'nın Nikaragua'sı bulunmaktadır.
DİKTATÖR, YANDAŞLARI TARAFINADN NOBELE ADAY GÖSTERİLDİ
Diktatör, yandaşları tarafından nobel barış ödülüne bile aday gösterilmiştir. O yandaşlar ki ülkenin ve Trujillo'nun dört bir yanına "dios en cielo, trujillo en tierra" (cennette tanrı, dünyada trujillo) ve "dios y Trujillo" (tanrı ve trujillo) pankartları astırmıştır.
40 ADLI HAPİSHANEDE ELEKTRİKLİ ÖLÜMLER...
Kendisine karşı girişilen en küçük bir muhalefete bile tahmmülü olmayan Trujillo, askeri istihbarat servisine kurdurduğu "40" adlı hapishane sayesinde muhaliflerine işkence yaptırmış, birçoğunu elektrikli sandalyede öldürtmüştür.
PEREJİL KATLİAMI! 30 BİN HAİTİLİ ÖLDÜRÜLDÜ
Şüphesiz tarihe Perejil katliamı ile geçmiştir. (İngilizce'de "parsley massacre" adıyla bilinen, dominik cumhuriyeti diktatörü rafael trujillo'nun emriyle 1937'nin ekim ayında 20.000 ila 30.000 arasında Haitili'nin katledildiği vahşet eylemi.)
KİŞİLİK BOZUKLUKLARI
Karakter itibariyle de dengeli bir kişilik değildir. Kadınlara ve güce karşı büyük zaaf göstermiştir.
ARKADAŞI TARAFINDAN DÜZENLENEN SUİKASTLE ÖLDÜRÜLDÜ
Minerva Mirabal ve kardeşlerini öldürdükten yaklaşık bir yıl sonra, kardeşini öldürdüğü eski bir dostu tarafından düzenlenen dahiyane bir suikast sonucu ölmüştür.
FİLM DE OLDU
Hayat hikayesi birçok filme ve kitaba konu olmuştur. 2010 yılında gösterime giren "tropico de sangre" (tropical blood) adlı filmde juan fernandez tarafından canlandırılmıştır.
MİRABAL KARDEŞLERİ ACIMASIZCA ÖLDÜRDÜ
Mirabal kardeşler olarak bilinen Patria, Minerva ve María Teresa; 1930'dan 1961'e değin Dominik Cumhuriyeti'ni yöneten Rafael Trujillo diktatörlüğüne karşı mücadele veriyordu. 1960 yılında diktatörlük karşıtı mücadeleleri ülke çapına yayıldı. 25 Kasım 1960 tarihinde diktatörlüğe karşı mücadele ettikleri için diktatörlük askerlerince tecavüz edilerek öldürüldü. Öldürülmeleri kamuoyuna araba kazası olarak duyuruldu. Kurdukları Clandestine Hareketi öldürülmelerinden bir yıl sonra diktatörlüğün yıkılmasında önemli rol oynadı.
Öldürüldükleri gün kadına yönelik şiddetle mücadele günü oldu.