İçeride de dışarıda da düşman değil dost üretmeyi başaralım
17.08.2017, Perşembe
Kendine uygun bir düşman bulamazsa Amerika Birleşik Devletleri krize mi girer? Soğuk Savaş'ın sona erdiği ve ABD'nin tek süper devlet olarak tek başına kaldığı 1990'lardan bu yana tanık olduğumuz gelişmeleri hatırlayın...
Barış fırsatı
Putin açık açıksöyledi... "SovyetlerBirliği çöktüğüzaman, Rusya'nınsavaş uçaklarınıhavalandıracakhali yoktu"dedi. Bu dönemdeABD elini uzatsaydı,Rusya damesela Türkiyegibi Amerikan İttifakı'nın bir üyesi olabilirdi.
Sovyetler Birliği'ne, komünizme ve Varşova Paktı'na karşı kurulmuş olan NATO'nun varlık sebebinin yok olduğu bir dönemdi bu.
Eskiye dönüş
Ne var ki sanki değişen bir şey yokmuşgibi, ABD Rusya'yı kuşatmayısürdürdü. Tek süper devlet olarakBirleşmiş Milletler kararı olmadan Irak'ıve Afganistan'ı işgal ederken, bir yandanda eski Demir Perde üyesi devletleriRusya'ya karşı donatmaya başladı.
Putin bu gelişmeleri "ABD müttefikdeğil kendine uydu arar" diyerekdeğerlendiriyor. Ve geçen yılların sonundaRusya'nın kendine gelip yeniden birsüper devlet olmasının, kaçınılmaz olduğunusöylüyor.
Trump dönemi
İşin en garip yanı, ABD'ye dış düşmanbulmanın yetersiz kaldığı bir dönemdeyiz.
Başkan Trump'ın ABD'si kendisine iç düşmanlar üretmeye de çalışmakta.
Trump tabii ki dış düşman arayışını hiç kesmiyor. Sade Rusya değil hedefte Çin, Venezüella, Meksika ve minyatür Kuzey Kore bile var. İçeride ise merkez medya ve Amerikan liberalleri düşman ilan edilenler arasında. Virginia eyaletinde gösteri yapan Neo-Nazileri, Ku Kluks Klan'cıları, ırkçıları ise Trump'ın kendisine yakın gördüğü hissedilmekte.
Türkiye ne yapmalı?
Bizi, ilgilendiren durumlara gelince...
Diğer ülkeleri düşman değil dost kılmak, Türk dış politikası açısından daha akılcı bir tutumdur. En önemlisi de iç politikada düşman ilan etmek akla yatkın değildir.
Özellikle muhalefet partilerinin ve özgür basının varlığı demokrasinin sağlığının ana şartıdır. Kısacası şu andaki ABD'yi dikkatle izlemeli ve onlar ne yaparsa bizim bunun tersini yapmamızın doğru olacağını bilmeliyiz. Ayrıca "FETÖsendromu"nun hepimizin düşünce dünyamızı olumsuz etkilediği bu dönemde, eskisinden daha dikkatli davranmalıyız.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.