Dünya politikasında artık “dün dündür bugün bugündür” ilkesi geçerli
18.06.2017, Pazar
Eskiden de "Düvel-i muazzama"denildiği zaman, söyledikleriile yaptıkları çok farklı olan"Büyük devletler"den söz edilirdi. Budurum değişmedi. Şimdi de "Büyükdevletler" denilince başta Amerikaolmak üzere, en yakın müttefiklerinebile ikiyüzlü davranan ülkeler akla geliyor.
Bunların son buluşu olan "Vekaletsavaşları"nınOrtadoğu'yu ne türbunalımlara ve trajedileresahne kıldığını,yaşayarak görüyoruz.
Irak'ta sırf Saddam'ı destekledikleri için Sünni'lerin dışlanması ve Amerika'nın atadığı Maliki'nin Şiileri ağırlıklı egemenler kılan politikası İŞİD'in doğumuna neden olmadı mı? Şimdi de Suriye'de PKK'nın uzantısı olan PYD'yi silahlandırmaları, yarım yüzyıllık müttefikleri olan Türkiye'nin araya mesafe koymasına neden olmuyor mu?
Ancak dün de bugün de uluslararası ilişkilerin temel kurallarına, hiç olmazsa görünürde uyulurdu. Devletler arasındaki anlaşmaları kimse yok saymazdı. "Ahde vefa" temel bir kuraldı. Ülkelerin rejimleri değişse bile, dış politikada verilen sözler genellikle yok sayılmazdı. Ne var ki günümüzde "Dün dündür,bugün bugündür" çizgisi uluslararasıilişkilerin adeta temel ilkesi halinegeliyor. Bunun baş aktörü ise BaşkanDonald Trump yönetimindeki AmerikaBirleşik Devletleri'dir.
Trump kendisinden önceki Başkan Obama'nın aldığı tüm kararları ve diğer ülkelerle varılan bütün uzlaşmaları yok saymayı, dış politikasının ana çizgisi haline getirmiş durumda. Mesela ilk adım olarak Obama'nın İran'la barışmayı amaçlayan açılımını yok saymış ve İran'ı yeniden düşman ilan etmişti.
Önceki gün de Miami'de Küba'dan göç edip Amerika'ya yerleşen kitleye dönük olarak yaptığı konuşmada, demokrasinin ve özgürlüklerin bulunmadığı gerekçesine dayalı olarak, Obama'nın ilan ettiği Küba ile barışma ve uzlaşma politikasını yok saydığını açıkladı. Buna karşı demokrasi ve özgürlükler konusunda Küba'dan pek farkı olmayan Suudi Arabistan'a silah satabildiği sürece, Amerika ile bu ülkenin arasından su sızmadığı da bir gerçek.
Demek ki hep tekrar ettiğimiz gibi öncelikle kendimize güvenmemiz, dış politikamızın da temel ilkesi olmak durumunda.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.