İki gün arka arkaya, Ak Parti'nin ilçe başkanları PKK tarafından katledildi. Önceki gün, yüzlerce aşiret önde geleninin Van'da buluşarak, birlik beraberlik çağrısı yapıp teröre karşı duracaklarını ilan etmelerinden saatler sonra, Van'ın Özalp İlçe Başkan Yardımcısı Aydın Muştu çocuklarının gözleri önünde katledildi.
Ertesi gece de, Ak Parti Diyarbekir Dicle İlçe Başkanı Deryan Aktert teröristlerce şehit edildi. PKK cinayetleri "gururla" üstlendi. Hatırladığınız gibi, geçtiğimiz ay, Hakkârili Ak Partili siyasetçi Ahmet Budak da, bir gece yarısı evinde çocuklarının gözleri önünde öldürülmüştü. PKK, sahada hem millet hem de devlete karşı verdiği savaşı kaybetmesi sonucu bu alçak cinayetlerle bölgeyi isyan ve kaosa sürüklemeyi amaçlıyor gibi görünüyor.
Konuyla ilgili, hem bölgeyi en iyi bilen isimlerden hem de şehit Deryan Bey'in arkadaşı Ak Parti Diyarbakır İl Başkanı Muhammed Akar ile görüştüm. Akar, bu cinayet dalgasını şöyle yorumladı:
"Görebildiğim kadarıyla, bölgede terör örgütüne karşı bir isyanın başlamış olması gözden kaçmayan somut bir tespittir. 15 Temmuzdarbe girişimi sırasında ve sonrasındabölge dik durdu. Millî irade nöbetleriçok kalabalık geçti. Sadece biz 100.000bayrak dağıttık. Bir birlik ruhu oluşmuştu.
Dicle benim de ilçemdir. Şehidimizle aynı mahalledenim. Yaklaşık üç ay önce Tabur Komutanlığı binasında bir bomba patlamıştı.
Şehit ve yaralılarımız vardı. Orada kendisiyle terörü protesto yürütüşü tertip etmiştik. Dicle'de çok kalabalık bir yürüyüş,"Kahrolsun PKK" sloganlarıyla gerçekleşmişti. Ondan beri tehditleri çok arttı.
Cesurdu ve belki de o yüzden gece 11'de işyerindeydi.
Bu devam edecek. Tedbir alıyoruz ama gözleri dönmüş bir terör örgütü var. Toplumda histeri yaratmak istiyorlar. İnsanları anarşik bir duruma sevk etmek istiyorlar ve kaos çıkarsa ondan istifade etmeyi umuyorlar. En önemlihusus, ciddi darbe yemeleri, halkın onlarıyalnız bırakması, kafa tutması, isyanetmesi, kendi destekçilerini bile sokağadesteğe çekememeleri... Bu, Yunanlılarınİzmir'den çekilirken, İzmir'i yakması gibibir durumdur. Mücadeledir, devam edecek.
Akar, sivil toplum, siyasî partiler ve devletin bu noktada ne yapması gerektiği sorusuna da şöyle cevap verdi:
"Bölge halkına destek olunmalı, moral verilmeli. Buradaki Ak Partiteşkilatlarının morallerinin yükseltilmeleri,ziyaret edilmelerilazım. Ciddi risk ve fedakârlıklaçalışıyorlar. Gönül Köprüsü projeleri çok önemlidir. İstanbul ile kardeş şehir olduk mesela. Bugün İstanbul teşkilatı ile yan yana geldik.
Çok güzeldi. Bu güveni, inancı sürdürmek lazım. Diğer teşkilatlarımızın da, sosyal projelerle gençlerimize sahip çıkması lazım.
Hükümetin teşvik paketi de çok önemlidir bu anlamda." Son olarak Akar, PKK'dan daha büyük bir gücün bu saldırıların arkasında olduğuna dikkat çekti:
Baktığımızda bütünün parçalarının yanı sıra, bütün de var. Onu görmeliyiz. Uluslararası emperyalist güçler, yüzyıl sonra coğrafyamızı yeniden şekillendirmek istiyor. Yüz yıl önce Kürtler, Kahramanmaraş, Diyarbakır, Gaziantep gibi illerimizde onlara karşı durdu. Bu oyunlara prim vermedi. Kürt aşiretleri, Kürt liderleri, siyasi büyükleri karşı durdu. Paris Konferansı'na protesto notasından tutun, Çanakkale'de, Sarıkamış'ta, Dumlupınar'da şehit olmaya kadar dik durdular. Hedef Türkiye'nin huzuru veenerji yataklarının, Ortadoğu'nun sömürülmesidir. Bu coğrafyadaki tüm insanlarınoyunu görüp, yekvücut olması lazımdır. Bizim de büyük oyuna büyük ve şanlıbir ruh ile dik durmamız gerekmektedir.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.