Son günlerde sık dile getirilmeye başlanan bir soru var...
Bu seçimde ekonomi başrolde mi?
Cevap bana göre açık.
Lafı dolandırmaya gerek yok.
Eğer son dakikada apaçık ve gürültülü bir kriz durumu oluşmayacaksa... Ekonomi bu seçimde de başrolde olmayacak!
Biliyoruz, AK Parti karşıtı cephe böyle olsun istiyor. Biliyoruz, muhalefet hesaplarını "seçmenin gözünde ekonomi başrolde" tezine göre yaptı..
Peki ya gerçek?
Onu da şöyle anlatayım...
Eğer
Gezi kalkışması ve paralel darbe girişimi olmasaydı...
Eğer muhalefet 2011'den bu yana geçen zaman içinde milletin değerleriyle arasını daha da çok açmasaydı...
Muhalefetin bugün önde gelen isimleri
Türkiye'yi dışardan sıkıştırmaya çalışanların içerideki "bayileri" olarak çalışmasalardı...
Belki şimdi daha mutedil bir siyasi atmosfer oluşurdu ve seçmenin zihninde ekonomiye dair problemler ile çözüm önerileri ön sıraya geçerdi.
***
Kimse kusura bakmasın...
Anket için sahaya çıkan ama soru sorduğu insanı aptal sanan üniversite araştırmacılarının araştırmaları bir kulağımdan girer, ötekinden çıkar!
Tabii ki, işsizlik ve gelir adaletsizliği bu ülke insanının gündelik hayattaki birincil sorunudur. Sorarsan, bunu söyleyecek ve yakınacaktır.
Fakat bir de "
kimin adaletine ve kimin ekonomi politikasına güveniyorsunuz?" diye bir soru var.
Bu sorunun cevabını aradığınızda işin renginin anında değişiverdiğini görürsünüz.
Uzun lafın kısası...
Şimdilerde muhalefete hâkim olan bakış 2002 öncesinde halkın siyaset sahnesini dışardan izlediği ve sürekli ehven-i şer oylar verdiği dönemlere aittir.
***
Sonuçta, yine aynı şey olacak...
Medyada bazı kalemler anketleri ve araştırma sonuçlarını şehvetle yorumlamayı sürdürürken seçim günü geliverecek.
Ve seçmenin çok geniş kısmı bir kez daha partiler üzerinden
kendi dünya görüşünü, bu ülkedeki "yer"ini, kimliğini ve elbette geleceğe dair hayallerini oylayacak.
BELGESEL
Birtakım gazeteciler... Bazılarında
bitmez tükenmez bir kibir ve sürekli üste çıkma çabası, bazılarında 90'lardan bu yana gemi azıya almış
paraya ve itibara bir türlü doyamama hali, bazılarında patronlarını sorgulamadan (ne olur n'olmaz, yine aynı patrona işi düşer!) siyasi iktidarı sorgulama azmi...
Bir belgeselde toplanıp "iktidar yüzünden işimizi kaybettik" diye yakınıyor, izleyicinin empati yapmasını bekliyorlar.
Düşünebiliyor musunuz?
İki çalışandan birinin işini kaybetme korkusu yaşadığı bir ülkede
tonla paraya başka gazeteye transfer yapmış adam "
işinden edilmek"ten söz ediyor.
Feci bir manzara!
Halkı gazetecilerden ve medya tayfasından soğutma operasyonu yapılsa ancak bu kadar olurdu!