Maça gelmeden önce; Bakınız, F.Bahçe Başkanı Aziz Yıldırım, kendinden genç teknik direktörlerle çalıştığı zaman onlarla dalaşıyor.
Saygı duymuyor, belki de küçük görüyor. Ama yaş olarak kendinden büyük teknik adamlarla çalıştığında daha farklı bir görüntü çiziyor. Münasebetlerinitam bilmiyorum ama hem Obradovic, hemAdvocaat ile aralarında bir çizgi var gibi gözüküyor.
Yaşlarını, yapılarını televizyondan gördüğüm kadarıyla sporcu kişiliklerini görünce Yıldırım'ın bunlarla münasebetinin daha farklı olduğunu düşünüyorum. Onların işine burnunu sokamıyor herhalde. Belki de saygı duyuyor, belki de yaşlarınahürmet ediyor. Ne derseniz deyin bu benim karşıdangördüğüm durum!
Feyenoord karşısında Fenerbahçe, nasıl oynamak lazımsa öyle oynadı. Her şey "cuk" oturdu. Rakip büyük bir hata yaptı, Fenerbahçe degolü zamanında buldu. Çok tehlikeli ve ters birzamanda kalesine atılan şut direkten döndü.
Şans da Fenerbahçe'nin yanındaydı. Ama şunu unutmayın; Futbolda şans, genelde güçlüyegöz kırpar.
Peki Advocaat geldikten sonra Fenerbahçe'de ne değişti? Geçen seneki kadroda daha da etkili isimler vardı. Ama şu gözüküyor; Advocaat adaleti doğrudağıtıyor, çalışana hakkınıveriyor.
Bu konudaki en çarpıcı isim Alper Potuk. Geçen yıl tartışılıyordu. Hatta "Alpergidebilir" diyenler de vardı ama Advocaat'tan sonra Alper'e müthiş bir özgüven geldi.
Oynatıldığı yer ve Alper'in yaptıkları müthiş.
Advocaat'ın en sevdiğim yanlarından birisi şov yapanı, sahada ukalalık yapanı kenara alıyor.
Mesela Volkan Şen... Tribüne oynuyordu,hakeme hareketleri, rakibe münasebetleri, yaptığıgereksiz hareketler, alakasız çalımlar, topuezmeler, saçma sapan yerlerden şut atmalar. Haliyle de Alper oynuyor, Volkan Şen yedek.
Dün gecenin göze batanları başta Alper, sonra Volkan Şen, sonra kaleci Volkan Demirel...
Bence hatasız oynadı. Çıkarttığı kafa topu belkide dönüm noktalarından beriydi. Ama şu birgerçek; sarı-lacivertlilerde herkes birbirine yardımetti. "Şu oyuncu görevini yapmadı" diyemezsiniz. Hakem dolmuşa gelmedi. Çok doğrufauller çaldı. Futbolcularla münasebeti yerindeydi. Fazla bıdı bıdı yapmadı. Bizim hakemlerinbazıları neredeyse sahada oturup, futbolcularlatavla, konken oynayacaklar. Fenerbahçe'de işler iyi gidiyor. İnşallah bozulmazlar. Ligin kalitesini arttırırlar. İçeride ne yaparsak yapalım, yurt dışında başarıgelmezse hikaye! Kendi kendimize pompayaparak top oynarız. Bakın top oynarız diyorum,futbol oynarız demiyorum, diyemiyorum. Türkiye'de yaşanan olaylardan sonra bu neticelerbir gece de olsa, iki gün de olsa insanı mutuediyor. Teşekkürler...
HELAL OLSUN OSMANLISPOR'A
İki gece önceki kabustan sonra dün iki takımımızın aldığı netice kaymaklı ekmek kadayıfı gibi oldu. Fenerbahçe büyük bir camia.
Tecrübeli bir takım. Kadrosu da tecrübeli. Bu tip maçları çok oynamış. Ama Osmanlıspor öyle değil. Öncelikle Osmanlıspor'u can-ı yürekten tebrik ederim. Yöneticisinden başlayarak, malzemecisine kadar. Bu kadar kısa zamanda böyle bir takım yarattıkları için. Yaptıkları iş çok büyük. Öncelikle bu iş idarecilik becerisi ister. Hani Türkiye'de başarılı olsanız dersiniz ki, "Yahu kardeşim hakemler yardım etti,rakipler sempatik baktı." Ama Avrupa'da oynuyorsunuz ve bu aleme yabancısınız.
Hakemiyle, seyircisiyle, sahasıyla beraber. Helal olsun Osmanlıspor'a aynen devam. Tabii teknik direktörleri için de bir paragraf açmak lazım. Mustafa Reşit Akçay'ı da ayrı bir yere koymak lazım.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.